GTA IV : Episodes From Liberty City | İnceleme - Tanıtım

Zekirdek ~

Kayıtlı Üye
gtaeflc.gif




[dm]xcyaev_live-gta-episode-from-liberty-city_videogames#from=embed[/dm]




GTA-Episodes1-475x267.jpg




Oyun dünyasının fenomenlerinden biri, alanının en iyisi, birçok oyun tarafından taklit edilen yapım… GTA serisinden bahsederken insan ne diyeceğini bulamıyor bazen, ne denilebilir ki? Bu zamana kadar çıkan her oyunu olay yaratmış, gündemde kalmış, çok satmış ve çok konuşulmuştu. 2008 yılına damgasını vuran GTA IV, seriyi çok daha kaliteli bir yola sokmuştu. Bunun meyvelerini toplamamak için Rockstar Games’in hiçbir sebebi yoktu. Ve işte o meyveler…


‘The Ballad of Gay Tony’ ve ‘The Lost and Damned’ isminde iki ek paket hazırlandı, ilk olarak Xbox platformuna sürüldü bu paketler. Otoriteler tarafından oldukça beğenildi ve yoğun ilgi gördü yapımlar, bunun üzerine Rockstar çalışmalara yeniden başladı. Sırada biz vardık, bu iki ek paket PC ve PS3 kullanıcılarına sunuldu. Liberty City’nin bambaşka hallerini keşfetmek ve yeni maceralarına tanık olmak için kaçırılmayacak fırsat; GTA IV: Episodes From Liberty City…

The Ballad of Gay Tony

Episodes From Liberty City’de bulunan iki paketten istediğinizi seçip başlayabilirsiniz, motor çetesi fikrinden ziyade daha ciddi ve karanlık işlerle uğraşmak çekici geldi bana. Bu yeni macerada bize eşlik edecek olan kişi Luis Lopez. Güzel bir giriş videosuyla hem şehrin yeni yüzünü görüyor, hem de yeni karakterimizi tanıyoruz, bu giriş videosunda Niko’ya rastlamamız da gerçekten çok güzel olmuş. Liberty City’nin gece hayatına yön veren ve gece kulübü işinde efsane olan Gay Tony isimli patronumuz var, işimiz onun istediklerini yapmak, gece kulüplerinde güvenliği sağlamak ve beladan uzak durmak.
Luis ile Tony arasında patron-işçi ilişkisinden çok arkadaşlık söz konusu, zaten Tony başkalarıyla sohbet ederken Luis’i iş ortağı ve arkadaşı olarak tanıtıyor. Luis ile ait olmadığı bu dünyada yaşam mücadelesi vereceğiz, kendisi işinden ve hayatından memnun, ancak ailesi ve eski arkadaşları onun ait olduğu yerlere dönmesini istiyor. Bunun yanında Tony de, gece kulüplerine olabildiğince bağlı kalmamızı, onu ve iş hayatını beladan uzak tutmamızı istiyor. Tabi kendisi istemeden de olsa yeterince bela açıyor Luis’in başına, ayrıca Niko gibi bu arkadaşımız da belayı mıknatıs gibi çekiyor.

Liberty City’nin gece hayatı, ilk olarak eğlenceli, para ve kızlardan ibaret gibi görünse de işin rengi ilerleyen bölümlerde değişiyor. Karanlık ve tehlikeli insanlarla karşılaşıyor, Gay Tony’nin yükselişini çekemeyen mafyalarla boğuşmak zorunda kalıyoruz. Ayrıca eski dostlarımız tehlikedeyken onları kurtarmakla meşgul olacağız ve Luis’in annesine sahip çıkmak durumunda kalacağız. Hikaye oldukça iyi işlenmiş, ara videolarla birlikte film tadını alıyor. Niko’yla birlikte sıfırdan en tepeye kadar çıktığımız hikaye kadar olmasa da TBoGT’nin senaryosu da sarıyor oyuncuyu.
Oyunda ilerledikçe yeni insanlarla tanışıyor, yeni görev yerleri açıyoruz. Tony’nin yanı sıra, başka insanların da işlerini hallediyor ve daha çok para kazanıyoruz. Ne kadar çok görev yapar ve ne kadar çok para kazanırsak, hayatımız o kadar değişiyor, o derece dikkat çekiyor ve bir o kadar da düşman ediniyoruz. Zenginliğin, para pulun, lüks yaşamın ve kızların sunduklarının karşılığında birçok bedel ödüyoruz.

GTA IV’te cep telefonu en büyük dostlarımızdan biriydi, burada da aynı şey söz konusu. İnternetin de önemli olduğunu söylemek gerekiyor. Bazen kardeşlerimizden küfürlü mailler alabiliyor, kız kardeşimizin bizi çok özlediğini okuyabiliyoruz. Boş zamanlarımız da arkadaşlarımızla dışarı çıkabiliyor, ister striptiz kulübüne, ister yemeğe, istersek içmeye gidebiliyoruz. Lüks yaşam demiştik, golf oynamadan olmaz tabi. Daha fazla para kazanmak için yer altı dövüşlerine katılabiliyor, yasa dışı yollarla para kazanmanın yeni yoluna adım atabiliyoruz.

The Ballad of Gay Tony’nin sunduğu yeni harita, yeni macera ve yeni yüzlerin yanında eski dostlarla karşılaşmak mutlu ediyor insanı. Niko’yla karşılaştığımızı söylemiştim, ayrıca Roman ve Brucie gibi isimleri de görüyoruz, ikisi gece kulübüne gelip rahatsız edici hareketler yapabiliyorlar. Yani ikisi de hiç değişmemiş tıpkı bıraktığımız gibi. Hatta Brucie’nin ağabeyiyle iş yapıyoruz, ki Brucie ile arasında geçen bir konuşma sahnesi var, gülmekten yerlere yattım.
Luis’in kızlara düşkün bir insan olduğunu da belirtmek gerek. Gece kulüplerinde dans ederek kızları tavlayabiliyor kendisi, dans etmek başlarda zor gelebilir ancak tuşları çözdüğünüz zaman ortada zorluk kalmayacak. Bu ek pakette ‘+18’ sahnelerin yeri büyük, cinsel içerik her yerde karşınıza çıkıyor. Zaten Episodes From Liberty City, +18 etiketiyle satılıyor, yaşınız uygun değilse uzak durmanızı tavsiye ederim.

The Lost and Damned

Lost and Damned da diğer paket gibi güzel bir videoyla başlıyor, üyesi olduğumuz motor çetesi tanıtılıyor. The Lost isimli çetenin önemli üyelerinden biri olan Johnny Klebitz’i kontrol ediyoruz. Çetenin lideri Bill Grey, özgürlüğüne kavuştuktan sonra işleri tekrar devralıyor ve maceramız burada başlıyor. Bill yokken gruba liderlik eden Johnny, Bill’in gelmesiyle normal bir üye olarak devam ediyor işlere. Bu durum hem grup içinde anlaşmazlıklara ve Johnny’nin kendisini istemediği savaşlarda bulmasına neden oluyor. Şehirdeki en büyük düşmanımız ise başka bir motor çetesi olan Angels of Death.

TLD’nin diğer ek pakete göre daha sert ve acımasız bir havası var, zaten şehrin görüntüsü daha karanlık ve kasvetli. Karakterlerin konuşmaları, diyalogları, yaptıkları hareketler, yaşam tarzları ve standartları çok farklı. Daha fazla aksiyon ve tehlikeli görevler var. Johnny, Luis’e göre çok daha kötü yerlerde bulunuyor ve yaşıyor. Liberty City’nin Times Meydanı ve Brodway’i gibi yerler yerine daha varoş bölgeleri ön planda. Ancak yine de eğlenebileceğimiz aktiviteler var, kulüp binasında bilardo, şans oyunları gibi oyunlar oynayabiliyor, TV seyredebiliyor, arkadaşlarımızla bilek güreşi yapabiliyoruz. Ayrıca motor yarışlarına katılıp cebimize 3-5 kuruş koyabiliyoruz.

Görevlerde daha fazla hareket ve aksiyon bulunuyor. Birçok kovalamaca ve çatışma sahneleriyle karşılaşıyoruz. Düşmanları öldürdükten sonra, destek kuvvetle uğraşıyor, onların da icabına bakınca polislerden kurtulmaya çalışıyoruz sürekli. Genelde operasyonlara çete arkadaşlarımızla gidiyoruz, yalnız olmadığımız için biraz daha rahatız. Çete üyeleri arasında belli bir disiplin var, motorlarla yolda ilerlerken liderin gerisinde durmak gerekiyor, onun önüne geçtiğinizde Bill hemen mızmızlanmaya ve laf yetiştirmeye başlıyor.
The Lost and Damned’ta da eski dostlarla karşılaşıyoruz, görevler esnasında Niko ve Playboy gibi karakterleri görebiliyoruz, hatta onlarla operasyona gidiyoruz. Yalnız bu Niko üstüne başına hala adam gibi bir şey almamış, çok üzülüyorum haline. Neyse ki gülebileceğimiz ara videolar bulunuyor bu pakette de. ‘+18’ konusundaki uyarım veya tavsiyem burada da geçerli tabi.

Her iki ek pakette birbirinden çok farklı hikayeye ve maceralara sahip. Özellikle Lost and Damned’ta şehrin bir başka yüzünü görüyoruz. Bu bölümün de hikayesi ve görevleri oyuncuyu ekrana bağlıyor. Ayrıca arabalardan çok motosikletlerle geziniyorsunuz, elinizdeki motorların kıymeti büyük, çetedeki itibarınız açısından görevlerdeki başarınız kadar önemli.


Sonuç

GTA IV’ün muhteşem hikayesinden sonra böylesine kaliteli iki hikaye çıkaran Rockstar’ı tebrik etmek gerek. Yaşayan şehir Liberty City’e tekrar konuk olmak, yeni karakterlerin yeni hikayelerine tanık olmak oldukça zevkli. GTA IV’te olan grafik sorunları hala mevcut, ayrıca optimizasyon konusundaki sıkıntıda bir ilerleme yok. Ancak yeni görevler, yeni karakterler ve oyuna eklenen yeni araçlar, bu şehre tekrar adım atmak için yeterli.
GTA IV: Episodes From Liberty kesinlikle oynanması gereken bir ek paket. İki zıt dünyanın iki zıt kahramanıyla, sizleri ekrana bağlayan maceralara ‘hayır’ demeyin.

 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst