Gör bak ;
Bir kibrit çak istersen içimdeki maviliklere
Söyler misin
Yaşamak için nefeslendiğim nedenim misin hala
Yoksa
Ölmek için seslendiğim intiharım mı ?
Senin yaralarını kapayan İstanbulun
Tuz oldu benim açıklarıma
Yetimliğim büyüdü hep ünlemsiz susuşlarında
Hiç tanımadığım insanlara açık yaralarımı Gösterebildim belki
Ve tanıdığım insanların bende açtığı gizli yaralarımı
Ten rengi cümlelerle boyayabildim
Ama yine de
Geç kalmamak için gözlerine
Erken yaşanmışlıklarımdan bedelli mazeretler Düştüm ömrüme
Beşinci peronda bıraktığın ölü tebessümlerinle mi
Dönecektim ben bu kente !
Eskiden hep dönmek için gidiyorum derdim
Şimdi gitmek için gidiyorum diyeceğim
Hüznümü ağlatan cümlelerin yazıldığı bu şehirde
Mutsuzluğumla anılacağım hep biliyorum
Adım kadar önemli olmayacak belki de
Sırtımda taşıdığım ceset !
Ya da hiç bilinmeyecek
Çığlığıma düşmesin sakın suskuların Ki bilirsin ne çok sustuğumu
İnsan hep kendine susarmış derler
Ben sana susmuştum hep ; sen duymadın
Suçu dünyaya atıp
Lanetler savurduğumda etrafa
Havada kalan cümlelerimi sahiplenecek kadar Cesursun demek
Yoksa haksızlığın için mi bu duruşun !
Keşke bu cesaretin Sevgime de meydan okuyabilseydi yüreğinde
Belki bu kadar yabancısı olmazdık şimdi Nefeslerimizin
Bir gün ben de giderim
Ve kahraman olurum diyorum kendime
Ya döndüğümde Senin kahramanlığına yenilirsem deyip
Susuyorum yine kendime
Biliyor musun
Gözlerimdeki kırılgan çocuk bir ağlasa
Belki bütün bir ömrün yasını tutacak
Ki az ağlatmadım ben onu SözLer yazmak için değil ama ;
Böylesi gülmelerin ********liğinde
Eğdirmemek için yüreğimi !
Bana en aşk yanlarımdan kırgınsın biliyorum Üstelik yorgun
Düştüğüm kaldırımlardaki parke taşları Kadar sahipsizim
Üstüme devrilen aşkların masum çocuk yüzüyüm Bir başıma
Önümde tek bir dönüş var şimdi Gidişlere kapalı
Ölüme bir kala vazgeçiyorum Kahraman olmaktan
Şehrin dar sokaklarından Kalabalık meydanlarından geçip
İnsanların yüzlerindeki kaybolmuş umudu
Onlara hatırlatabilmek adına
Kötü sözcükLer yazmaya devam ederim belki
An gelir
Senin de sarıldığın olur belki şairliğime kim bilir
Belki bir gün sen de kendini görürsün
Aynaya bakar gibi bakmadığında cümlelerime
Haklı sevdaların kahramanından öğrendim ben Utanmadan ağlayabilmeyi
Dökülen her damla bir çizik daha koysa da alnıma
Evet
Utanmadan ağlayabiliyorum gerçeğime
Mavisi silinmiş denizlerden umut bekleme kaptan !
Diyorsun
Ama unutma
Ben ki denize uzak bir kentin şair suskusuyla
Bakıyorum sana !
Sen bunu bilemezsin
Bir kibrit çak istersen içimdeki maviliklere
Gör bak ;
Denizin rengi bir miymiş umudun rengiyle !
Söyler misin
Yaşamak için nefeslendiğim nedenim misin hala
Yoksa
Ölmek için seslendiğim intiharım mı ?
Senin yaralarını kapayan İstanbulun
Tuz oldu benim açıklarıma
Yetimliğim büyüdü hep ünlemsiz susuşlarında
Hiç tanımadığım insanlara açık yaralarımı Gösterebildim belki
Ve tanıdığım insanların bende açtığı gizli yaralarımı
Ten rengi cümlelerle boyayabildim
Ama yine de
Geç kalmamak için gözlerine
Erken yaşanmışlıklarımdan bedelli mazeretler Düştüm ömrüme
Beşinci peronda bıraktığın ölü tebessümlerinle mi
Dönecektim ben bu kente !
Eskiden hep dönmek için gidiyorum derdim
Şimdi gitmek için gidiyorum diyeceğim
Hüznümü ağlatan cümlelerin yazıldığı bu şehirde
Mutsuzluğumla anılacağım hep biliyorum
Adım kadar önemli olmayacak belki de
Sırtımda taşıdığım ceset !
Ya da hiç bilinmeyecek
Çığlığıma düşmesin sakın suskuların Ki bilirsin ne çok sustuğumu
İnsan hep kendine susarmış derler
Ben sana susmuştum hep ; sen duymadın
Suçu dünyaya atıp
Lanetler savurduğumda etrafa
Havada kalan cümlelerimi sahiplenecek kadar Cesursun demek
Yoksa haksızlığın için mi bu duruşun !
Keşke bu cesaretin Sevgime de meydan okuyabilseydi yüreğinde
Belki bu kadar yabancısı olmazdık şimdi Nefeslerimizin
Bir gün ben de giderim
Ve kahraman olurum diyorum kendime
Ya döndüğümde Senin kahramanlığına yenilirsem deyip
Susuyorum yine kendime
Biliyor musun
Gözlerimdeki kırılgan çocuk bir ağlasa
Belki bütün bir ömrün yasını tutacak
Ki az ağlatmadım ben onu SözLer yazmak için değil ama ;
Böylesi gülmelerin ********liğinde
Eğdirmemek için yüreğimi !
Bana en aşk yanlarımdan kırgınsın biliyorum Üstelik yorgun
Düştüğüm kaldırımlardaki parke taşları Kadar sahipsizim
Üstüme devrilen aşkların masum çocuk yüzüyüm Bir başıma
Önümde tek bir dönüş var şimdi Gidişlere kapalı
Ölüme bir kala vazgeçiyorum Kahraman olmaktan
Şehrin dar sokaklarından Kalabalık meydanlarından geçip
İnsanların yüzlerindeki kaybolmuş umudu
Onlara hatırlatabilmek adına
Kötü sözcükLer yazmaya devam ederim belki
An gelir
Senin de sarıldığın olur belki şairliğime kim bilir
Belki bir gün sen de kendini görürsün
Aynaya bakar gibi bakmadığında cümlelerime
Haklı sevdaların kahramanından öğrendim ben Utanmadan ağlayabilmeyi
Dökülen her damla bir çizik daha koysa da alnıma
Evet
Utanmadan ağlayabiliyorum gerçeğime
Mavisi silinmiş denizlerden umut bekleme kaptan !
Diyorsun
Ama unutma
Ben ki denize uzak bir kentin şair suskusuyla
Bakıyorum sana !
Sen bunu bilemezsin
Bir kibrit çak istersen içimdeki maviliklere
Gör bak ;
Denizin rengi bir miymiş umudun rengiyle !