` βэγzα '
Banned
Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Melih Gökçek, kent muhabirleriyle bir araya gelerek, Türkiye gündemine ilişkin konulardan, Ankara'nın sorunlarına, yapılan çalışmalardan, çözüm önerilerine kadar birçok soruyu yanıtladı.
Samimi bir sohbet havasında geçen görüşmede bir gazetecinin, “Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığı'na seçilmesi” ile ilgili görüşlerini sorması üzerine Başkan Gökçek, “İster inanırsınız, ister inanmazsınız. Ben çok sevindim. Baykal gibi karizmatik bir liderden, sıradan bir lidere döndü iş. Yani, Cumhuriyet Halk Partisi başlarken bitmiştir. Geçmiş olsun” dedi.
Başkan Gökçek ile Kılıçdaroğlu arasında yeni bir düello yaşanabilme ihtimali sorusuna da Başkan Melih Gökçek, “Kendisi gelmez, kaçar. Ne zaman istiyorsa ben hazırım” cevabını verdi.
Yılmaz Ateş'in yeni CHP yönetiminde Parti Meclisi'ne girmemesine ilişkin görüşleri de sorulan Başkan Melih Gökçek, “Kendi iç meseleleri, halletsinler bakalım. Ben Yılmaz'ı severim. Eski meslektaşım. Samimi söylüyorum, ben Yılmaz ile kavga etsem de kendisini severim” diye konuştu.
Bir başka gazetecinin, CHP'nin oylarının Kılıçdaroğlu ile birlikte yüzde 40'lara yükseldiği iddialarını sorması üzerine de Başkan Gökçek, “Onun yarısını alsın, ondan sonra desin ki, ben çok başarılıyım. Kim, nerede yüzde 40 alıyor? İnsanlar pompalıyorlar pompalıyorlar balon gibi şişiriyorlar. Bir iğne batırınca 'puf 'patlayıveriyor. Şu anda şişiriyorlar, göreceğiz bakalım önümüzdeki günlerde” cevabını verdi.
Kemal Kılıçdaroğlu ile televizyondaki karşılaşmalarına ilişkin açıklamalarına devam eden Başkan Melih Gökçek, “Onunla açık oturuma çıkıyoruz, açık oturumda yalan söylediğini itiraf etmek zorunda kalıyor. Hatta daha sonra çıkıyor bir gazetede diyor ki, bir siyasetçi söylüyor bunu, 'Ben ona yem attım' diyor. Yalanı, yem diye atmak kadar siyasi etiğe uygun olmayan bir olay olabilir mi? Böyle bir kişi de başarılı addediliyor. Siz, vatandaş nezdinde bakacaksınız, göreceğiz bakalım” dedi.
CHP Genel Kurulu'nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için “Recep Bey” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu'nun, bu sözlerine ilişkin bir başka soruyu da cevaplandıran Başkan Gökçek, şunları söyledi:
“Recep bey sözü, sırf ilgi çekmek ve özellikle başbakanımızı aklınca horlamak için kullanılan bir ifade. Başka herhangi bir şey değil. Bir siyasetçiye yakışmıyor. Bizim de ona pek çok söyleyeceğimiz şey var, ama yakışık olmaz. Ona yakışan o kadar çok sıfat var ki, ama söyledik mi, ayıp olur. İnsan siyasetçiyse, siyaseti seviyeli yapmalı.
Özellikle bu kullanmış olduğu tabirler, bu davranışlar, Kılıçdaroğlu'nun siyaset seviyesini gösteriyor. Vatandaş bunu nefretle karşılıyor. İnsanların siyasetin seviyesini düşürmemesi lazım. Siyasetin seviyesini düşürdüğünüz zaman kendi seviyeniz de ona göre otomatik olarak düşer.”
-“METRO KONUSU ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA MECLİS'TE”
Başkan Gökçek, metro çalışmalarına ilişkin bir soruya ise şu cevabı verdi:
“Zannediyorum önümüzdeki hafta içerisinde bir kanun görüşülecek Meclis'te. O kanunda özellikle metroları devralabilmeleri için yetki alacak Ulaştırma Bakanlığı. O yetki alınır alınmaz, hemen olayın içerisine girecek. Biz ondan sonra mevcut firmaları tasfiye edeceğiz. Ulaştırma Bakanlığı da olayı tamamen kendisi sıfırdan başlatmak istiyor.
O nedenden dolayı biz karşılıklı anlaşma yoluyla, yani bizden bir şey istemeden, direkt iptal edeceğiz sözleşmeleri. Ulaştırma Bakanlığı ile yeni bir anlaşma yapılıp, yeni bir şirket kurulacak. O şirketle süratle ihaleler yapılıp, yoluna devam edecek.”
Kanunun çıkması halinde en kısa sürede çalışmaların da başlayabileceğini anlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, “Önce Sincan, sonra Keçiören, sonra Çayyolu. Hepsine birden başlanıp başlanamayacağı o gün yapılacak olan anlaşmaya bağlı. Çünkü her sene belli bir bütçe ayrılacak bunun için. O bütçe de muhtemelen 2-2,5 sene içerisine dağılır. Öncelik sırasına göre de biter” dedi.
-“GENELEV BU YIL KAPANACAK”
Bir başka gazetecinin Genelev konusunun da “sarpa sardığını” söylemesi üzerine Başkan Gökçek, şöyle konuştu:
“Şimdi biz geçen sene Haziran ayında genelevi kaldırıyorduk, her şey bitmişti. Maalesef yürütmeyi durdurma kararı ve arkasından yaşanan bugüne kadar getirdi bu durumu. Şehir merkezinde çoluk çocuğun önünden geçtiği bir yerde, bu tip olayın gerçekleşmesini hiçbir insaf sahibi insan kabullenemiyor. Ama bu konuda biz, yargının verdiği kararlara uymaya mecburuz. Yargı böyle karar verince ne yapacaksın?
Elimiz kolumuz bağlanıyor. Şimdiye kadar 30 defa kaldırmıştık burayı. Burası kalkacak mı? Bu sene mutlaka kalkacak, şöyle de böyle de kalkacak. Biz de elimizden gelen hukuki mücadeleyi yürütmeye çalışıyoruz. Şehrin göbeğinde bu olmaz. Yeni bir takım hukuki kararlar alıyoruz. Onları da söylersek, hemen karşı engel yollarını bulmaya çalışacaklar. Yer göstermek ise bizim sorunumuz değil.”
-“İDARİ MAHKEME KARARLARININ KENTİN GELİŞMESİNE YARDIMCI OLMASI LAZIM”-
Ulus Tarihi Kent Merkezi'ndeki çalışmalara da değinen Başkan Gökçek, “Dikkat ediyorsanız, genelev üst tarafındaki Kevgirli Sokak diye tabir edilen yerdeki binaları birer birer yıkıyoruz. Birisi zaten bizim. Hiçbir sorunu yok. Yanındaki oteli de mesela biz devralmıştık, nihayet yıktık” dedi. Buranın yanındakilerle anlaşmak için çalışmaların sürdüğünü kaydeden Başkan Melih Gökçek, şunları dile getirdi:
“İçerisindeki vatandaş, mesela geliyor diyor ki, 'Müsaade eder misiniz? Siz burayı yıkacaksınız. Burayı ben yıkayım, buranın camını çerçevesini ben alayım' diyor. Biz oranın camında çerçevesinde değiliz, yıkıp, alıp çöpe atacağız. Yine de 'tamam sen yık' diyoruz. Sonra ondan istifade edip, mahkemeye gidiyor, 2-3 günde mahkeme kararı getiriyor.
Her tebligatta bize numara çekiyor, biz de insaflı davranıyoruz, gidiyor bir mahkeme kararı daha getiriyor. Sonunda bir mahkeme kararı daha ayarladık, hemen girdik ve bitti iş. Yani inanılmaz bir şey. Oraya nasıl gidiyor kararı alıp, geliyor, geldikten sonra bizim elimizi kolumuzu bağlıyor, inanamıyoruz.”
Şimdiye kadar bölgedeki çalışmalar 100 defa bitirebilecekken, bir türlü tamamlayamadıklarının altını çizen Başkan Gökçek, “Bakın samimi olarak söylüyorum, ben Büyükşehir Belediye Başkanıyım ve şunu çok arzu ediyorum. İdari mahkeme kararları, kentin gelişmesine mutlaka yardımcı olması lazım. Ben bu kadar kararla karşılaşıyorum, bu kararlar olmasa Ankara mübalağa etmiyorum, en az 3 kat önde olurdu. Bunda hiç şüphem yok. Nerede ne yapsak, yapıyoruz ama 6 ayda yapacağım şeyi 5 yılda yapıyoruz” diye konuştu.
-“KEDİ GÖZÜ LOGO”
Bir gazetecinin farklı renklerde Ankara kedisi gözü bulunan ve gülümseyen bir ifadeyle bakan logonun, amblem olup olmadığına ilişkin sorusuna da Başkan Gökçek, şu cevabı verdi:
“O logo amblem olarak düşünülmüyor. Bunu bir arkadaşımız özellikle bu Strazburg'a gittiğimizde Ankara'yı temsil eden bir simge olsun, logo olsun diye çizdi. Resmi bir mahiyeti yok ama arkadaşlarımızın hoşuna giderse, meclise getirirsek ancak bir simge ve logo olarak getiririz. Bir amblem olarak getirmeyiz. Amblemle ilgili de bir hazırlık var ama ne zaman geleceğini bilemiyorum. Eski Hitit güneşinin kullanılması da kesinlikle olmayacak. Bu güneş Ankara'yı temsil etmez. O Çorum'un simgesidir.”
- REFÜJDEN YOLA SU TAŞIRAN FİRMALARA ÖNLEM
Bir soru üzerine, orta refüjlerdeki yeşil alanın sulaması sırasında meydana gelen taşmalardan kendisinin de rahatsız olduğunu dile getiren Başkan Gökçek, bu konuda ciddi önlemler almaya hazırlandıklarını ifade etti.
Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi ile işi alan ANFA şirketini bu konuda sürekli uyardığını kaydeden Başkan Gökçek, “Geçtiğim yolda böyle bir şey gördüğüm zaman hemen oranın müteahhitliğini yapan kişilere ceza kestiriyorum. Bu konuda titizim. Gördüğünüz bir şey olursa lütfen siz de Özel Kalem'e bildirin, ceza yazdıralım. Vatandaşa da çağrı yapıyorum, şikayet etsinler, 'Şurada su var' diye, anında tespit yaptırıp, müteahhide ceza yazalım” diye konuştu.
Sulama yapan insanların ve müteahhit firmaların sorumsuzluğu nedeniyle “Belediye yeteri kadar önlem almıyor” izlenimi oluştuğunu ifade eden Başkan Gökçek, bu yıl 3 kez suyu taşırarak ana yolda kaza tehlikesi oluşturan müteahhit firmanın anlaşmasını ikaz ile feshetme niyetinde olduğunu söyledi.
- AZİZ YILDIRIM SUNİ DÜŞMANLAR İCAT ETTİ
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile yaşanan tartışmalara ilişkin soruyu, Ankaragücü'nden önce Fenerbahçe takımının taraftarı olduğunu anımsatarak yanıtlayan Başkan Gökçek, “Bizim Fenerbahçe ile bir sorunumuz olamaz. Sorun Aziz Yıldırım'dan kaynaklanıyor” diye yanıtladı. Fenerbahçe'nin şampiyon olamamasından sonra Aziz Yıldırım'ın içine düştüğü sıkıntıyı bertaraf etmeye çalıştığını vurgulayan Başkan Gökçek, şunları söyledi:
“Sayın Yıldırım, kendi üzerine gelen şimşekleri başka tarafa aktarmak için suni düşmanlar icat etti. Bunun bir tanesi Rüştü, bir tanesi de Melih Gökçek. Senin şampiyonluğunu ben mi engelledim arkadaş. Geldin, üstelik Ankaragücü'nü yendin. Niye bahane buluyorsun. O içerisinde bulunmuş olduğu kompleks, psikoloji onu buna itti. Benim huyumu bilirsiniz, birisi sataşmadan ona sataşmam, birisi bana saldırmadan iftira atmadan onun hakkında bir şey de söylemem. Üstelik ben iftira da atmam, doğruları söylerim. Çıktım konuştum. Cevabımı verdim.”
Samimi bir sohbet havasında geçen görüşmede bir gazetecinin, “Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığı'na seçilmesi” ile ilgili görüşlerini sorması üzerine Başkan Gökçek, “İster inanırsınız, ister inanmazsınız. Ben çok sevindim. Baykal gibi karizmatik bir liderden, sıradan bir lidere döndü iş. Yani, Cumhuriyet Halk Partisi başlarken bitmiştir. Geçmiş olsun” dedi.
Başkan Gökçek ile Kılıçdaroğlu arasında yeni bir düello yaşanabilme ihtimali sorusuna da Başkan Melih Gökçek, “Kendisi gelmez, kaçar. Ne zaman istiyorsa ben hazırım” cevabını verdi.
Yılmaz Ateş'in yeni CHP yönetiminde Parti Meclisi'ne girmemesine ilişkin görüşleri de sorulan Başkan Melih Gökçek, “Kendi iç meseleleri, halletsinler bakalım. Ben Yılmaz'ı severim. Eski meslektaşım. Samimi söylüyorum, ben Yılmaz ile kavga etsem de kendisini severim” diye konuştu.
Bir başka gazetecinin, CHP'nin oylarının Kılıçdaroğlu ile birlikte yüzde 40'lara yükseldiği iddialarını sorması üzerine de Başkan Gökçek, “Onun yarısını alsın, ondan sonra desin ki, ben çok başarılıyım. Kim, nerede yüzde 40 alıyor? İnsanlar pompalıyorlar pompalıyorlar balon gibi şişiriyorlar. Bir iğne batırınca 'puf 'patlayıveriyor. Şu anda şişiriyorlar, göreceğiz bakalım önümüzdeki günlerde” cevabını verdi.
Kemal Kılıçdaroğlu ile televizyondaki karşılaşmalarına ilişkin açıklamalarına devam eden Başkan Melih Gökçek, “Onunla açık oturuma çıkıyoruz, açık oturumda yalan söylediğini itiraf etmek zorunda kalıyor. Hatta daha sonra çıkıyor bir gazetede diyor ki, bir siyasetçi söylüyor bunu, 'Ben ona yem attım' diyor. Yalanı, yem diye atmak kadar siyasi etiğe uygun olmayan bir olay olabilir mi? Böyle bir kişi de başarılı addediliyor. Siz, vatandaş nezdinde bakacaksınız, göreceğiz bakalım” dedi.
CHP Genel Kurulu'nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için “Recep Bey” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu'nun, bu sözlerine ilişkin bir başka soruyu da cevaplandıran Başkan Gökçek, şunları söyledi:
“Recep bey sözü, sırf ilgi çekmek ve özellikle başbakanımızı aklınca horlamak için kullanılan bir ifade. Başka herhangi bir şey değil. Bir siyasetçiye yakışmıyor. Bizim de ona pek çok söyleyeceğimiz şey var, ama yakışık olmaz. Ona yakışan o kadar çok sıfat var ki, ama söyledik mi, ayıp olur. İnsan siyasetçiyse, siyaseti seviyeli yapmalı.
Özellikle bu kullanmış olduğu tabirler, bu davranışlar, Kılıçdaroğlu'nun siyaset seviyesini gösteriyor. Vatandaş bunu nefretle karşılıyor. İnsanların siyasetin seviyesini düşürmemesi lazım. Siyasetin seviyesini düşürdüğünüz zaman kendi seviyeniz de ona göre otomatik olarak düşer.”
-“METRO KONUSU ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA MECLİS'TE”
Başkan Gökçek, metro çalışmalarına ilişkin bir soruya ise şu cevabı verdi:
“Zannediyorum önümüzdeki hafta içerisinde bir kanun görüşülecek Meclis'te. O kanunda özellikle metroları devralabilmeleri için yetki alacak Ulaştırma Bakanlığı. O yetki alınır alınmaz, hemen olayın içerisine girecek. Biz ondan sonra mevcut firmaları tasfiye edeceğiz. Ulaştırma Bakanlığı da olayı tamamen kendisi sıfırdan başlatmak istiyor.
O nedenden dolayı biz karşılıklı anlaşma yoluyla, yani bizden bir şey istemeden, direkt iptal edeceğiz sözleşmeleri. Ulaştırma Bakanlığı ile yeni bir anlaşma yapılıp, yeni bir şirket kurulacak. O şirketle süratle ihaleler yapılıp, yoluna devam edecek.”
Kanunun çıkması halinde en kısa sürede çalışmaların da başlayabileceğini anlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, “Önce Sincan, sonra Keçiören, sonra Çayyolu. Hepsine birden başlanıp başlanamayacağı o gün yapılacak olan anlaşmaya bağlı. Çünkü her sene belli bir bütçe ayrılacak bunun için. O bütçe de muhtemelen 2-2,5 sene içerisine dağılır. Öncelik sırasına göre de biter” dedi.
-“GENELEV BU YIL KAPANACAK”
Bir başka gazetecinin Genelev konusunun da “sarpa sardığını” söylemesi üzerine Başkan Gökçek, şöyle konuştu:
“Şimdi biz geçen sene Haziran ayında genelevi kaldırıyorduk, her şey bitmişti. Maalesef yürütmeyi durdurma kararı ve arkasından yaşanan bugüne kadar getirdi bu durumu. Şehir merkezinde çoluk çocuğun önünden geçtiği bir yerde, bu tip olayın gerçekleşmesini hiçbir insaf sahibi insan kabullenemiyor. Ama bu konuda biz, yargının verdiği kararlara uymaya mecburuz. Yargı böyle karar verince ne yapacaksın?
Elimiz kolumuz bağlanıyor. Şimdiye kadar 30 defa kaldırmıştık burayı. Burası kalkacak mı? Bu sene mutlaka kalkacak, şöyle de böyle de kalkacak. Biz de elimizden gelen hukuki mücadeleyi yürütmeye çalışıyoruz. Şehrin göbeğinde bu olmaz. Yeni bir takım hukuki kararlar alıyoruz. Onları da söylersek, hemen karşı engel yollarını bulmaya çalışacaklar. Yer göstermek ise bizim sorunumuz değil.”
-“İDARİ MAHKEME KARARLARININ KENTİN GELİŞMESİNE YARDIMCI OLMASI LAZIM”-
Ulus Tarihi Kent Merkezi'ndeki çalışmalara da değinen Başkan Gökçek, “Dikkat ediyorsanız, genelev üst tarafındaki Kevgirli Sokak diye tabir edilen yerdeki binaları birer birer yıkıyoruz. Birisi zaten bizim. Hiçbir sorunu yok. Yanındaki oteli de mesela biz devralmıştık, nihayet yıktık” dedi. Buranın yanındakilerle anlaşmak için çalışmaların sürdüğünü kaydeden Başkan Melih Gökçek, şunları dile getirdi:
“İçerisindeki vatandaş, mesela geliyor diyor ki, 'Müsaade eder misiniz? Siz burayı yıkacaksınız. Burayı ben yıkayım, buranın camını çerçevesini ben alayım' diyor. Biz oranın camında çerçevesinde değiliz, yıkıp, alıp çöpe atacağız. Yine de 'tamam sen yık' diyoruz. Sonra ondan istifade edip, mahkemeye gidiyor, 2-3 günde mahkeme kararı getiriyor.
Her tebligatta bize numara çekiyor, biz de insaflı davranıyoruz, gidiyor bir mahkeme kararı daha getiriyor. Sonunda bir mahkeme kararı daha ayarladık, hemen girdik ve bitti iş. Yani inanılmaz bir şey. Oraya nasıl gidiyor kararı alıp, geliyor, geldikten sonra bizim elimizi kolumuzu bağlıyor, inanamıyoruz.”
Şimdiye kadar bölgedeki çalışmalar 100 defa bitirebilecekken, bir türlü tamamlayamadıklarının altını çizen Başkan Gökçek, “Bakın samimi olarak söylüyorum, ben Büyükşehir Belediye Başkanıyım ve şunu çok arzu ediyorum. İdari mahkeme kararları, kentin gelişmesine mutlaka yardımcı olması lazım. Ben bu kadar kararla karşılaşıyorum, bu kararlar olmasa Ankara mübalağa etmiyorum, en az 3 kat önde olurdu. Bunda hiç şüphem yok. Nerede ne yapsak, yapıyoruz ama 6 ayda yapacağım şeyi 5 yılda yapıyoruz” diye konuştu.
-“KEDİ GÖZÜ LOGO”
Bir gazetecinin farklı renklerde Ankara kedisi gözü bulunan ve gülümseyen bir ifadeyle bakan logonun, amblem olup olmadığına ilişkin sorusuna da Başkan Gökçek, şu cevabı verdi:
“O logo amblem olarak düşünülmüyor. Bunu bir arkadaşımız özellikle bu Strazburg'a gittiğimizde Ankara'yı temsil eden bir simge olsun, logo olsun diye çizdi. Resmi bir mahiyeti yok ama arkadaşlarımızın hoşuna giderse, meclise getirirsek ancak bir simge ve logo olarak getiririz. Bir amblem olarak getirmeyiz. Amblemle ilgili de bir hazırlık var ama ne zaman geleceğini bilemiyorum. Eski Hitit güneşinin kullanılması da kesinlikle olmayacak. Bu güneş Ankara'yı temsil etmez. O Çorum'un simgesidir.”
- REFÜJDEN YOLA SU TAŞIRAN FİRMALARA ÖNLEM
Bir soru üzerine, orta refüjlerdeki yeşil alanın sulaması sırasında meydana gelen taşmalardan kendisinin de rahatsız olduğunu dile getiren Başkan Gökçek, bu konuda ciddi önlemler almaya hazırlandıklarını ifade etti.
Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi ile işi alan ANFA şirketini bu konuda sürekli uyardığını kaydeden Başkan Gökçek, “Geçtiğim yolda böyle bir şey gördüğüm zaman hemen oranın müteahhitliğini yapan kişilere ceza kestiriyorum. Bu konuda titizim. Gördüğünüz bir şey olursa lütfen siz de Özel Kalem'e bildirin, ceza yazdıralım. Vatandaşa da çağrı yapıyorum, şikayet etsinler, 'Şurada su var' diye, anında tespit yaptırıp, müteahhide ceza yazalım” diye konuştu.
Sulama yapan insanların ve müteahhit firmaların sorumsuzluğu nedeniyle “Belediye yeteri kadar önlem almıyor” izlenimi oluştuğunu ifade eden Başkan Gökçek, bu yıl 3 kez suyu taşırarak ana yolda kaza tehlikesi oluşturan müteahhit firmanın anlaşmasını ikaz ile feshetme niyetinde olduğunu söyledi.
- AZİZ YILDIRIM SUNİ DÜŞMANLAR İCAT ETTİ
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile yaşanan tartışmalara ilişkin soruyu, Ankaragücü'nden önce Fenerbahçe takımının taraftarı olduğunu anımsatarak yanıtlayan Başkan Gökçek, “Bizim Fenerbahçe ile bir sorunumuz olamaz. Sorun Aziz Yıldırım'dan kaynaklanıyor” diye yanıtladı. Fenerbahçe'nin şampiyon olamamasından sonra Aziz Yıldırım'ın içine düştüğü sıkıntıyı bertaraf etmeye çalıştığını vurgulayan Başkan Gökçek, şunları söyledi:
“Sayın Yıldırım, kendi üzerine gelen şimşekleri başka tarafa aktarmak için suni düşmanlar icat etti. Bunun bir tanesi Rüştü, bir tanesi de Melih Gökçek. Senin şampiyonluğunu ben mi engelledim arkadaş. Geldin, üstelik Ankaragücü'nü yendin. Niye bahane buluyorsun. O içerisinde bulunmuş olduğu kompleks, psikoloji onu buna itti. Benim huyumu bilirsiniz, birisi sataşmadan ona sataşmam, birisi bana saldırmadan iftira atmadan onun hakkında bir şey de söylemem. Üstelik ben iftira da atmam, doğruları söylerim. Çıktım konuştum. Cevabımı verdim.”