ashli
Bayan Üye
http://www.4shared.com/file/yBbJUpH2/J_Bergier___Gizli_Parapsikoloj.html
Orjinal ad:
Kapak tip: Karton
Sayfa sayısı:
Baskı Durumu: YOK
Yayınevi : Ruh ve Madde Yayınları
"Gizli Parapsikoloji Savaşı" Parapsikolojinin ne denli uluslararası bir sorun olduğunu ve geleceğinin ne kadar parlak olacağını, gerçek ile gerçeğin arkasındaki olayların önemini kesin çizgilerle ifade etmektedir. Kitap Bergier'in ölümünden dört ay önce yayınlanmıştır.
SUNUŞ
Jacques Bergier kimdir?
"8 Ağustos, 1912 Odessa — 23 Kasım, 1978 Paris"
Bergier, çalışmaları ile evrenin büyük sırlarına uzanan kapıyı aralamıştır.
Fransa'da St. Louis Lisesi'ni bitirdikten sonra Sorbonne'a, Paris Kimya Enstitüsü'ne devam etti. 1938'de Andre Helbronner ile birlikte simyacı Fulcanelli'ye laboratuarında rastladılar. Burada, ağır hidrojen atmosferi "Polonyum" içinde bizmut liflerini çatlatan doğal bir radyoaktifin sentezini kanıtladı.
1940 Haziranı'nda, Helbronner'in uçağı ile Paris'ten ayrıldı. Sonra Toulouse ve Lyon'da 1940 Kasımı'na kadar "Direnme Hareketi"ne katıldı. Helbronner'ı Lyon'da tekrar gördü ve ulusal düzeyde direnme hareketini örgütledi. "Marco Polo" takma isimli kendi örgütünü kurdu.
En ilgi çekici hadise, Bergier ve örgütünün sağladığı bilgiler sayesinde 17-18 Temmuz 1943'te, geceleyin Pennemünde'nin bombalanmasıdır. Pennemünde, Almanlar'ın füze araştırma ve imalat merkeziydi. İngilizler'in bomba uçaklan, "Marco Polo" örgütü tarafından sağlanan bilgilerden sonra Pennemünde'ye saldırmışlardır. Bundan iki sene evvel, 1941'de Londra ile ilk radyo bağlantısı yapılmıştı.
23 Kasım 1943'te Lyon'da tutuklandı ve Sarre bölgesindeki Neuel Bremmer toplama kampına götürüldü. Orada üç hafta kaldıktan sonra Mauthausn'e sevk edildi. 2 Nisan 1944'te müttefikler tarafından serbest bırakıldı.
Pennemünde'de Almanlar'ın V 3 füzeleri yapılacaktı ve büyük bir ihtimalle atomik bir silahtı bu. Bergier'in zamanında dikkat çekmesi "Ağır su" savaşının başlangıcı oldu. Fabrika imha edildi. Bergier, harika bir hafızaya sahipti. Öncelikle 10-12 dil bilirdi ve 200-250 sayfalık bir kitabı yarım saat içinde okur, sentezini yapardı. Paralel bilimler, Kurgu-Bilim, olağanüstülük, kısaca okült olan, insanı değişime uğratan her konuda Bergier'i bulmak mümkündür.
L.Pauwels ile beraber yazdıkları "Le Matin des Magiciens" -Büyücülerin Sabahı'nda (Türkçe: Evrenin Gizli Sahipleri olarak yayınlandı) asıl fikirlerini ortaya koydu. Ünlü "Planet" dergisini yayınladı. Üç ay içinde tiraj 8 binden 100 bine çıktı. Dünyanın yetiştirdiği adeta geleceğin bir insanı olarak yaşayan Bergier'in hizmeti, bilinen herşeyin aslında bilinmeyen olduğunu göstermesidir. Giderek kıymeti daha fazla anlaşılmaktadır.
Sizlere sunduğumuz "Gizli Parapsikoloji Savaşı" parapsikolojinin ne denli uluslararası bir sorun olduğunu ve geleceğinin ne kadar parlak olacağını, gerçek ile gerçeğin arkasındaki olayların önemini kesin çizgilerle ifade etmektedir. Bergier'in ölümünden dört ay önce yayınlanan bu eserini sunmakla, bu büyük bilim adamına olan borcumuzu ödemeye çalışıyoruz.
20 tane eser yazdı ve herbiri insan zihnini ve bilgisini yeni anlayış ve sentezlere götürdü. Evrenin büyük sırlarına götüren kapıyı aralayan Bergier'e dostları, Merihli Jacques diyorlardı. Çünkü konuşmaları, görüşleri ve bilgisi adeta dünya-dışı bir varlık gibiydi. Ulaşılması ve anlaşılması zor oluyordu. Evreni çıplak gözle değil, dürbünle seyrediyor, bizlerden önce görüp anlıyordu. "FANTASTİK GERÇEKÇİLİK" akımının yaratıcısı, asıl Bergier'dir. Temas ettiği her konu Büyücülerin Sabahı'nda, ayrı bir araştırma, süper fiction olmuştur. Üstün insanın gelişini hazırlayanlardan biri olan Bergier, en azından insanların zihninde, imajinasyonunda ve inançlarında Evren Kuran" insanlardan biriydi...
Ergün Arıkdal
GİRİŞ
Hiroşima'nın yıkılışını gördüm. Yıkılış, içinde kırmızı balık yüzen bir kavanozda oldu. Bir gün, Roma'da, büyük bilgin Enrico Ferrni, önüme bir kırmızı balık kavanozu koydu. Kavanoz bir nötron demeti yolu üzerindeydi. Nötronlar yavaşladı ve meydana getirdiği radyoaktivite çoğaldı. Mantıki sonuç Hiroşima'nın 1945'teki yıkılışıydı.
Parapsikolojik araştırmalarda da acaba böyle bir tehlike korkusu yok mudur? Bu araştırmalar askeri uygulamaları olamaz mı?
Buna inanıyorum. Bu yüzden bu yazıları yazıyorum.
Atom enerjisi için olanların tersine, kamuoyu meseleye karşı giderek daha hassas davranmaktadır. Şu sırada, tehlike bulutları insan beyninden daha ağır çekmiyor...
Gerçekten, bir devrimin ilk belirtileri savaş ve casusluklar, toplumun bütün yapılarında çoğalmaktadır. Zaman, askeri makamların parapsikolojiye karşı ilgisiz ve polisin inançsız olmadığını ispatlamaktadır. Bu yazılarda görüleceği gibi, Sovyet polisi şimdi, parapsikologları, baş kaldıranlara karşı gösterdikleri gayretle tutuklamaktadırlar. Şu farkla ki, Gulag adalarına göndermek yerine, KGB onları çalıştırmaktadır. CIA'da okült (gizli) kuvvetlere başvurulmakta ve başka ülkelerde de çeşitli uygulamalar yapılmaktadır diyebilirim.
Bu yazıların ileri sürdüğü tez, işin sadece başlangıcıdır.
Bu parapsikolojik hadiseler ile okült kuvvetler, bilinmezlik ve yanlış anlaşılma içinde bulunmakla, beraber, askeri ve sivil yöneticiler bunlardan faydalanmaktadır ve giderek de faydalanacaklardır.
Durum, havacılığın 1914 yıllarındaki durumuna benzemektedir.
Birinci Dünya Savaşı'nın başlarında bilimsel bakımdan uçak "imkânsız" olarak kabul ediliyordu Gerçekten de: "Bir uçak kütlesinin saatte yüzlerce km hızla yer değiştirmesi için havanın da yer değiştirmesi gerekir." deniliyordu. Hiç bir motor böyle bir güce sahip olamazdı, zira bir metre küp hava 1.293 kg geliyordu. Açıklamayı biz bugün biliyoruz. Sadece birkaç moleküllük bir tabaka yer değiştirmektedir. Buna "Haddeleşmiş akım" deniyor.
Matematik teori bunu güçlükle ortaya çıkarır ve bu ispatlama ancak 1920-1930 arası gerçek olarak açıklanmıştır. Ama savaşçılar 1914'ten beri, böyle olsa da, askeri uçakları kullanmaktan geri kalmadılar.
Durum parapsikoloji için de aynıdır.
Bu alanda, herkesçe kabul edilen genel bir teori olmamakla beraber, yapılan çeşitli araştırmalar böyle bir teorinin kurulmasına doğru gitmektedir. Bu yazılarda Dobbs'un çalışmalarından ve esrarlı ölümünden söz ediyorum. Fakat bu, çeşitli parapsikolojik hadiselerin, özellikle durugörünün, fizik ve kimya teorilerinde olduğu gibi iradeyle isteğe bağlı olarak "tekrar meydana getirilebilir" olmasını engellemez.
Vietnam savaşı sırasında parapsikolojinin askeri uygulamaları yapıldı. Ayrıca güncel olarak casusluk servislerinde de uygulandı. Bu yazıları yazarken (1978) çok ciddi ve tedbirli bir topluluk “Bilimsel İlerleme İçin Amerikan Cemiyeti”nin senelik son toplantısında “uçakların düşünce ile kontrol edilmesi” meselesinin görüşüldüğünü öğrendim. Söz konusu olan, “uçak pilotunun beyni vasıtasıyla yayılan sinyalin” bir bilgisayar tarafından güçlendirilmesiydi.
Geri kalan, bütün bu araştırmaların müspet ve yararlı uygulamalara yöneltilmesi ve bu uygulamaların, bugün içinde bulunduğumuz paranoyak devreden insanlığı çıkartacak şekilde kullanılmasına devam edilmesini umut etmektedir.