Giden ve arkada kalan aşklara...kavuşulması dileğiyle

TatLı prenses

Bayan Üye





Giden ve arkada kalan aşklara...kavuşulması dileğiyle

(Can Dündar alıntıları ile aralarda kendimden eklemeler yaptığım
bu yazı yüreği kocaman sevgililere…Uzaklardayken içinde hissedilen, yanı
başındayken ayrılık acısı çöken, telefondaki sesi ile dünyayı durdurabilen,
dokunduğu an kalbini yerinden oynatan tüm sevgililere…kavuşulması dileğiyle…)


Eğer ;

O'nu hatırladıkta başı göğe ermişçesine ya da asansör boşluğuna
düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz... ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek
telaşıyla o hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz...
ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin...
O'nunlayken pervaneleşen yelkovanlar, O'nsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine,
bir akrep kadar hain...

orada, burada, yolda, yatakta içiniz içinize sığmıyor, O'ndan söz edilince
yüzünüz, sizden habersiz, mis kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyor, mahcup
somurtuyor veya muzip sırıtıyorsa,

ve O, her durduğunuz yerde duruyor,

her baktığınız yerden size bakıyor, siz keyiflendikçe gülüp,

hüzünlendikçe ağlıyorsa...

dünyanın en güzel yeri O'nun yaşadığı yer, en güzel kokusu

bedeninizde bıraktığı ter, en dayanılmaz duygusu gözlerindeki kederse...

hayat O'nunla güzel ve onsuz müptezelse... elmalar pembe, kiremitler pembe,
gökyüzü, yeryüzü,

O'nun yüzü pembeyse, kışlar ilkbaharsa, yazlar ilkbahar, güzler ilkbahar...

her şiirde anlatılan O'ysa... her filmin kahramanı O...

her roman O'ndan söz ediyor, her çiçek O'nu açıyorsa...

bir anlık ayrılık, bir ömür gibi geliyor ve gider gitmez

özlem saç diplerinizden çekiştirip beyninizi acıtıyorsa,

iştahınız kapanıyor, iştahınız açılıyor, iştahınız şaşırıyorsa...

iştahınız, hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa...

eliniz telefonda yaşıyor, işaret parmağınızla ha bire O'nu tuşluyor, mütemadi
bir sarhoşluk halinde, her çalan telefona O diye atlıyor, vitrindeki her giysiyi
O'na yakıştırıyor, konuşan birini dinlerken "keşke O anlatsa" diye
iç geçiriyorsanız...

kokusu burnunuzdan, sureti gözünüzden, sesi kulağınızdan, teni aklınızdan
silinmiyorsa bir türlü...

özlemi, sol memenizin altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsanız gün
boyu...

hem kimseler duymasın, hem cümle alem bilsin istiyorsanız...

O'nsuz geceler ıssız, sokaklar öksüzse... ayrılık ölüme,

vuslat sehere denkse...

gamze gamze tebessüm de onun içinse, alev alev öfke de;

bunca tavır, onca sabır ve nihayetsiz kahır hep O'nun yüzü suyu hürmetine...

uğruna ödenmeyecek bedel, gidilmeyecek yol, vazgeçilmeyecek konfor yoksa...

dışarıda yer yerinden oynuyor ve "içeri"de bu sizi zerrece ilgilendirmiyorsa,
nedensiz küsüyor, sebepsiz affediyorsanız ve bütün bu hallerinize siz bile akıl
erdiremiyorsanız kaybetme korkusu, kavuşma sevincinden ağır basıyorsa ve
aşk, gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim... gece yarısı kadim bir dost
gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı,


bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa...

sınırsız, sabırsız, doyumsuz bir tutkuyla...

Emin olun siz aşıksınız ama aşık olmak kabul edelim ki zordur

Yine de bu zoru seve seve kabul ederiz.
 
---> Giden ve arkada kalan aşklara...kavuşulması dileğiyle

emegıne saglık
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst