meridyen2
Kayıtlı Üye
Gerçek dost, kulları için hep güzellik isteyen Allah'tır
Kulları için bir imtihan ortamı olarak dünya hayatını yaratan Allah, onlar için sayısız nimetler bahşetmiştir. İhtiyacı olacak veya seveceği her türlü koşul daha insan varolmadan önce kendisi için hazırlanmıştır. Soluyacağı tertemiz hava, gökyüzünde uçan birbirinden güzel kuşlar, sayısız çeşitlilik ve güzellikteki bitkiler, son derece estetik çiçekler, eşsiz nimetler, sevdiği insanlar, kalpte coşku oluşturacak derecede sevimli ve güzel canlılar, kusursuz bir denge sistemi ve daha pek çok detayı Allah kendisi için varetmiştir.
İnsan dünyaya geldiğinde ihtiyacı olan herşeyi hazır olarak bulur. Büyük bir konforla donatılmıştır. Herşey kendi boyutlarına ve yaşam koşullarına uygundur. Meyveler, yiyecekler, tüm dünya, içeriğindeki her ayrıntıyla tamamıyla insanın yaşam koşullarına uygundur. İnsanın ise bunları elde etmek için göstermesi gereken neredeyse hiçbir çaba olmamıştır. Mükemmel bir denge ve düzenle karşı karşıyadır. Tüm bunları en ince detayına kadar onun için Rabbimiz varetmiştir.
Bunların yanı sıra imtihan ortamı olan dünya hayatı için, kullarına kılavuz olmak üzere elçileri aracılığıyla içinde hiçbirşeyin eksik bırakılmadığı bir de kitap indirmiştir. İnsanın ihtiyacı olan her konuyu içinde bulduğu, Allahın rızasını kazanmanın yollarının apaçık anlatıldığı bir kitap:
...Biz Kitap'ta hiç bir şeyi noksan bırakmadık... (Enam Suresi, 38)
İnsana doğruyu yanlıştan ayıracak, hangi davranışların ve ahlakın Allahın rızasına uygun olacağının tarif edildiği, ihtiyacı olabilecek her konuyu eksiksiz olarak bulacağı hikmet dolu, yol gösterici bir kitap indirilmiştir:
Bu bir Kitap'tır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için sana indirdik. (İbrahim Suresi, 1)
Herşeyi kendisi için en kapsamlı ayrıntılarla hazırlanmış olarak bulan insanın üzerine düşen ise Allahın emir ve tavsiyelerinin bulunduğu Kurana uygun bir ahlakla yaşamasıdır. Yalnızca Allaha yönelmiş bir kul olarak, hayatını, kendisi için sonsuz aklıyla en güzel detayları yaratmış olan gerçek dostunun, velisinin yani Yüce Allahın rızasına uygun olarak şekillendirmesidir. Sevilmeye, anılmaya, yüceltilmeye, güvenilmeye, gerçek bir dost olarak yönelinmeye tek layık olan, insana herşeyi daha kendisi bile bunlardan haberdar değilken bahşeden Allahtır.
Allahın tek dostu olduğunu bilen, Onun gücüne ve kudretine sığınmış, Onun üstün aklına ve rahmetine güvenen bir insanın, tek vekili de Yüce Allahtır. Allahın yaptığı herşeyin güzellik, hayır ve üstün bir aklın tecellisi olduğunu bilen bir insan yalnızca Rabbimize güvenip, dayanır, yalnızca Ona sığınır. Dolayısıyla imtihan ortamı olarak yaratılan dünya hayatında iman eden bir insanın temel vasıflarından bir tanesi Allaha tevekkül olmalıdır. Tevekkül insanın Allaha güvenip dayanması, Onu vekil edinmesidir. Her anı, muhatap olduğu her olayı Allahın yarattığının farkına varmış bir Müslümanın tüm hayatı boyunca Allaha tam tevekkül ile derin bir güven içerisinde olması imanının bir gereğidir.
Kendisi hiçbir şey değil iken onu yaratan, nimetlerle her yerden çepeçevre sarıp kuşatan Allaha gereği gibi teslimiyet göstermek imanın en temel özelliklerindendir.
Sürekli sonsuz güzel ahlakıyla hayırlar yaratan Allahtan başka, insanın vekil edinebileceği hiçbir dostu yoktur. Dolayısıyla Kuran ahlakına uygun yaşayan bir Müslümanın hayatı boyunca tevekkül edeceği tek varlık Yüce Allahtır. Allah, Allah'a tevekkül et; vekil olarak Allah yeter. (Ahzap Suresi, 3) diye buyurmuştur.
(makale harun yahya)
Kulları için bir imtihan ortamı olarak dünya hayatını yaratan Allah, onlar için sayısız nimetler bahşetmiştir. İhtiyacı olacak veya seveceği her türlü koşul daha insan varolmadan önce kendisi için hazırlanmıştır. Soluyacağı tertemiz hava, gökyüzünde uçan birbirinden güzel kuşlar, sayısız çeşitlilik ve güzellikteki bitkiler, son derece estetik çiçekler, eşsiz nimetler, sevdiği insanlar, kalpte coşku oluşturacak derecede sevimli ve güzel canlılar, kusursuz bir denge sistemi ve daha pek çok detayı Allah kendisi için varetmiştir.
İnsan dünyaya geldiğinde ihtiyacı olan herşeyi hazır olarak bulur. Büyük bir konforla donatılmıştır. Herşey kendi boyutlarına ve yaşam koşullarına uygundur. Meyveler, yiyecekler, tüm dünya, içeriğindeki her ayrıntıyla tamamıyla insanın yaşam koşullarına uygundur. İnsanın ise bunları elde etmek için göstermesi gereken neredeyse hiçbir çaba olmamıştır. Mükemmel bir denge ve düzenle karşı karşıyadır. Tüm bunları en ince detayına kadar onun için Rabbimiz varetmiştir.
Bunların yanı sıra imtihan ortamı olan dünya hayatı için, kullarına kılavuz olmak üzere elçileri aracılığıyla içinde hiçbirşeyin eksik bırakılmadığı bir de kitap indirmiştir. İnsanın ihtiyacı olan her konuyu içinde bulduğu, Allahın rızasını kazanmanın yollarının apaçık anlatıldığı bir kitap:
...Biz Kitap'ta hiç bir şeyi noksan bırakmadık... (Enam Suresi, 38)
İnsana doğruyu yanlıştan ayıracak, hangi davranışların ve ahlakın Allahın rızasına uygun olacağının tarif edildiği, ihtiyacı olabilecek her konuyu eksiksiz olarak bulacağı hikmet dolu, yol gösterici bir kitap indirilmiştir:
Bu bir Kitap'tır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için sana indirdik. (İbrahim Suresi, 1)
Herşeyi kendisi için en kapsamlı ayrıntılarla hazırlanmış olarak bulan insanın üzerine düşen ise Allahın emir ve tavsiyelerinin bulunduğu Kurana uygun bir ahlakla yaşamasıdır. Yalnızca Allaha yönelmiş bir kul olarak, hayatını, kendisi için sonsuz aklıyla en güzel detayları yaratmış olan gerçek dostunun, velisinin yani Yüce Allahın rızasına uygun olarak şekillendirmesidir. Sevilmeye, anılmaya, yüceltilmeye, güvenilmeye, gerçek bir dost olarak yönelinmeye tek layık olan, insana herşeyi daha kendisi bile bunlardan haberdar değilken bahşeden Allahtır.
Allahın tek dostu olduğunu bilen, Onun gücüne ve kudretine sığınmış, Onun üstün aklına ve rahmetine güvenen bir insanın, tek vekili de Yüce Allahtır. Allahın yaptığı herşeyin güzellik, hayır ve üstün bir aklın tecellisi olduğunu bilen bir insan yalnızca Rabbimize güvenip, dayanır, yalnızca Ona sığınır. Dolayısıyla imtihan ortamı olarak yaratılan dünya hayatında iman eden bir insanın temel vasıflarından bir tanesi Allaha tevekkül olmalıdır. Tevekkül insanın Allaha güvenip dayanması, Onu vekil edinmesidir. Her anı, muhatap olduğu her olayı Allahın yarattığının farkına varmış bir Müslümanın tüm hayatı boyunca Allaha tam tevekkül ile derin bir güven içerisinde olması imanının bir gereğidir.
Kendisi hiçbir şey değil iken onu yaratan, nimetlerle her yerden çepeçevre sarıp kuşatan Allaha gereği gibi teslimiyet göstermek imanın en temel özelliklerindendir.
Sürekli sonsuz güzel ahlakıyla hayırlar yaratan Allahtan başka, insanın vekil edinebileceği hiçbir dostu yoktur. Dolayısıyla Kuran ahlakına uygun yaşayan bir Müslümanın hayatı boyunca tevekkül edeceği tek varlık Yüce Allahtır. Allah, Allah'a tevekkül et; vekil olarak Allah yeter. (Ahzap Suresi, 3) diye buyurmuştur.
(makale harun yahya)