Buğulanmış camlara vuran nefesimden farksız bir gidişti seninkisi..
Öylesine soluk öylesine anlıktı..
Rahattı içim sen giderkendöneceğine emin olmanın getirdiği özgüven duygusu engel olmuştu olumsuz düşünmeme Öyle ya her gidiş sonrası dönüş biletin cebinde olurduceketini pervasızca fırlatır ve ben hiç gitmedim ki diyen bakışlarınla affettirirdin kendini.
Gelseydin affederdim ki seni..
Farklı değildi diğer anlamsız kavgalardan biriydi neticede.Ben bağırmıştım sen kendini tutamamıştın daha fazla kırıp dökmek yerine gitmeyi seçmiştin.Belki kızgındın fazlasıylabelki alınganlığın had safhadaydıhiçbir şey söylemeden kapıyı bile usulca çekmiştin arkandan.Öfkesiz gidişler ürkütür müydü yüreği?
Merdivenlerde önce ayak seslerin duyulacaksonra kapı zilinde yüreğim sevinç çığlıkları atacaktı. Düşündüklerim beni vurmayacakkalbim bu gidişe sessiz kalacaktı.Ve ben zafer nidalarını içimde dizginleyerek açacaktım kapıyıgördüğüm boşlukne kadar yabancı bir suret…
Ürktüm çocuk gibisenden sonra ne zaman sessiz bir veda ile karşılasam
Kendimi hazırladım gidenegidip de dönmeyeceklere..
Şizofren bir hasta gibi bazen ağırlığı hafiflemiş kokunla uyudum bazen duvarlara yansıyan gölgelerle konuştum.En çok geceleri korktumzifirisinde başkaldırıp zamanın en koyu olduğu renge kalkıp bir şarkı eşliğinde yalnızlık demledim..Gelseydin soracaktımkaç şekerli olsun yalnızlığın?
Gelmedinsoramadım..
İçimde sonlandıramadığım bir hüzün baki
Tutunmak isterken senden kalan anılarayüreğinden sevdan düştü
Gözlerimden bir inci dökülüp çamura bulandı
Bir dilek tutmak istedim
Ah gibiyar gibiyara gibi içimde kaldı..
Titreyen dudaklarımda kalan susuşlar gibi sessiz ve sakin
Hiç olmamış bir aşkyanmamış bir yürekkalanıyla mutlu olan acı
Kalsaydın da anlardım bir gün biteceğini..
Ne hayalne masal..
En hakiki gerçekgidişin ve yüreğimdeki bitişin..Senin olduğun diyarlara yol alacak bir tren duruyor karşımda
Biner miyim kalır mıyım bilmiyorumgelmesem de sen hoşçakalımı iyi karşıla..