SuskunDervis
Kayıtlı Üye
Balkonda oturmuş, batan güneşin ardında bıraktığı o muhteşem manzarayı seyredip bir yandan da okunan ezanları dinliyordum.Ezan bittikten sonra önce ölmüşlerime fatiha gönderip sonra da dua ederim her zaman.Fatihayı gönderip başladım dua etmeye..İlk duam her zaman ki gibi İmam-ı Zamanın zuhurunun acil olması içindi.Allaha yakardım son hüccetinin zuhurunu acil kılması için.O sırada içime bir huzursuzluk çöktü.
Önce anlayamadım huzursuzluğun sebebini.Sonra birkaç saat önce aynı durumu yaşadığımı hatırladım..Evet birkaç saat önce içime aynı huzursuzluk çökmüştü.Bir şia sitede okuduğum bir yazıdan sonra olmuştu..
Yazıda on ikinci imamın 2009 yılında aşura günü zuhur edeceği yazıyordu.Yazıyı okuduğumda önce gülümsedim ; çok saçmaydı çünkü ..Sonra da içimden kızdım böyle yalan yazılar yazdıkları için. Zuhurun ne zaman olacağını kimse bilemezdi.Ve alay eder gibi zuhurun yılını ve gününü yazmaları beni kızdırmıştı.İçimden söylenerek hemen kapattım siteyi ve kim niçin böyle şeyler yazıyorlar amaçları nedir diye kızgınlığımı dile getirdim..
İşte o yazıyı okuduktan birkaç dakika sonra içime huzursuzluk çökmüştü
Neden mi???
Çünkü düşünmeye başladım eğer bilseydim o tarihte gelecek ne yapardım?..Yine her günkü gibi devam eder miydim hayatıma? Her zaman ki gibi günlük işlere çokça zaman ayırıp genelde ahireti unutarak yaşar mıydım?Yine namazlarımı acele bitirip günlük işlerime dönmek için can atar mıydım? Sabah namazlarını çoğu zaman uykumu bölmemek için kaza olarak kılar mıydım? Bu sorular böyle uzadı gitti .
Biran için dehşete düştüm.Çünkü sorulara cevap veremiyordum; aslında vereceğim cevaptan korkuyordum.. Evet, İmam-ı Zamanın o tarihte geleceğini bilsem şuan yaptığım işi bırakıp hemen abdest alıp namaz kılardım ve o gün gelene kadar zamanımın hemen hemen hepsini namaz, oruç, kuran vs ibadetlerle geçirirdim.Ne acı değil mi?? Peki şimdi niye öyle yapmıyorum.. ? Büyük bir çelişki Nefsimin izin vermediği beni oyaladığı apaçık ortada aslında Niçin bu gaflet uykusundan uyanmıyorum peki???
O kadar dua ettim İmam-ı Zamanın gelmesi için..Peki gelse ne yapacağım..? Ona bakacak yüzüm var mı acaba ? Ya onun arkasında değil de karşısında savaşırsam??? Allahım bu acı gerçekler ağlatıyordu beni .Dayanamıyordum bu gerçekler karşısında..Bu kez ağlayarak Allaha Allahım İmam-ı Zamanın zuhurunu acil et, beni onun zuhurunu dilde isteyip ama zuhur zamanı ona karşı savaşanlardan etme..Beni onun askerlerinden kıl. O geldiği zaman ona bakacak yüzüm olsun diye yalvardım
Gözyaşlarımı tutamıyordum..Boğazımda bir yumruk düğümlenmişti sanki Kendimi toplayarak abdest almaya gittim.Namazım gecikiyordu .Namazımı kılıp zikirlerimi yaptıktan sonra bu yazıyı kaleme aldım
Evet, okuduğum yazıda kesin tarih bildirilmesi beni çok sinirlendirmişti ama aynı zamanda bu yazı bazı gerçekleri görmem için vesile olmuştu Bu yüzden yazıyı ( daha doğrusu haberi çünkü haber niteliğinde yazılmıştı haberler bölümüne eklenmişti) ekleyen kişiye kızamıyordum.Yazı benim için iyi şeylere vesile olmuştu
Bu haberden bu kadar etkilenmem bu yazıyı yazmaya etti beni..Belki bir kişi benim vesilemle etkilenir de kendisini günlük işlere kaptıracağına biraz olsun öbür dünya için çalışır İmam-ı Zamanın zuhurunun acil olması ve bizim de onun askerlerinden olmamız ümidiyle..
Önce anlayamadım huzursuzluğun sebebini.Sonra birkaç saat önce aynı durumu yaşadığımı hatırladım..Evet birkaç saat önce içime aynı huzursuzluk çökmüştü.Bir şia sitede okuduğum bir yazıdan sonra olmuştu..
Yazıda on ikinci imamın 2009 yılında aşura günü zuhur edeceği yazıyordu.Yazıyı okuduğumda önce gülümsedim ; çok saçmaydı çünkü ..Sonra da içimden kızdım böyle yalan yazılar yazdıkları için. Zuhurun ne zaman olacağını kimse bilemezdi.Ve alay eder gibi zuhurun yılını ve gününü yazmaları beni kızdırmıştı.İçimden söylenerek hemen kapattım siteyi ve kim niçin böyle şeyler yazıyorlar amaçları nedir diye kızgınlığımı dile getirdim..
İşte o yazıyı okuduktan birkaç dakika sonra içime huzursuzluk çökmüştü
Neden mi???
Çünkü düşünmeye başladım eğer bilseydim o tarihte gelecek ne yapardım?..Yine her günkü gibi devam eder miydim hayatıma? Her zaman ki gibi günlük işlere çokça zaman ayırıp genelde ahireti unutarak yaşar mıydım?Yine namazlarımı acele bitirip günlük işlerime dönmek için can atar mıydım? Sabah namazlarını çoğu zaman uykumu bölmemek için kaza olarak kılar mıydım? Bu sorular böyle uzadı gitti .
Biran için dehşete düştüm.Çünkü sorulara cevap veremiyordum; aslında vereceğim cevaptan korkuyordum.. Evet, İmam-ı Zamanın o tarihte geleceğini bilsem şuan yaptığım işi bırakıp hemen abdest alıp namaz kılardım ve o gün gelene kadar zamanımın hemen hemen hepsini namaz, oruç, kuran vs ibadetlerle geçirirdim.Ne acı değil mi?? Peki şimdi niye öyle yapmıyorum.. ? Büyük bir çelişki Nefsimin izin vermediği beni oyaladığı apaçık ortada aslında Niçin bu gaflet uykusundan uyanmıyorum peki???
O kadar dua ettim İmam-ı Zamanın gelmesi için..Peki gelse ne yapacağım..? Ona bakacak yüzüm var mı acaba ? Ya onun arkasında değil de karşısında savaşırsam??? Allahım bu acı gerçekler ağlatıyordu beni .Dayanamıyordum bu gerçekler karşısında..Bu kez ağlayarak Allaha Allahım İmam-ı Zamanın zuhurunu acil et, beni onun zuhurunu dilde isteyip ama zuhur zamanı ona karşı savaşanlardan etme..Beni onun askerlerinden kıl. O geldiği zaman ona bakacak yüzüm olsun diye yalvardım
Gözyaşlarımı tutamıyordum..Boğazımda bir yumruk düğümlenmişti sanki Kendimi toplayarak abdest almaya gittim.Namazım gecikiyordu .Namazımı kılıp zikirlerimi yaptıktan sonra bu yazıyı kaleme aldım
Evet, okuduğum yazıda kesin tarih bildirilmesi beni çok sinirlendirmişti ama aynı zamanda bu yazı bazı gerçekleri görmem için vesile olmuştu Bu yüzden yazıyı ( daha doğrusu haberi çünkü haber niteliğinde yazılmıştı haberler bölümüne eklenmişti) ekleyen kişiye kızamıyordum.Yazı benim için iyi şeylere vesile olmuştu
Bu haberden bu kadar etkilenmem bu yazıyı yazmaya etti beni..Belki bir kişi benim vesilemle etkilenir de kendisini günlük işlere kaptıracağına biraz olsun öbür dünya için çalışır İmam-ı Zamanın zuhurunun acil olması ve bizim de onun askerlerinden olmamız ümidiyle..