~AnıL~
Kayıtlı Üye
yine buluşma vakti geldi
dallarının altındaki bana ayırdığın yere oturdum
sadece birkaç satır yazmak isityordum
içim huzur doluydu yada ben huzurlu olmak istiyordum
çevrmdeki sesizlik ve ılık rüzgar içimi okşuyordu.
ve o unutamadığım yazyağmuru...!
tabiat cömertçe yaymıştı bütün kokularını
nefes aldıkça rahatlıyorum.
yağmur inatla yağdıkça bende inatla yazıyordum.
yazdıklarım ıslanan kağıtlarda okunmasa bile
bende inatla yazıyordum
çünkü yazmak için gelmiştim
eee birde buluşacağımıza söz verdiğim için
evet yazdıklarım bitti
yine ağacın aynı kavuğuna koydum yazdıklarımı.
kim alıyordu,kim okuyordu bilmiyorum
ama yazdıklarım bir şekilde kayboluyordu
verdiğim emek,gösterdiğim çaba bu şekilde yok oluyordu ama
buna seviniyordum
çünkü bunu yapan her kimse onları okuyordu!
buda beni mutlu ediyordu.
sanki ona özel yazıyormuşum gibi..
ağaç beni seviyordu tabi bende onu
bütün gün yaslanırdım ona ve sırlarımı anlatırdım
sanki dünyamda kimsem yokmuş gibi!
bazen uyurdum da yapraklarının gölgesinde
hiç kızmaz veya birdaha gelme demezdi
ah birde benimle konuşabilseydi
eminim oda bana anlatırdı sırlaını
bak yine vedalaşma zamanı
güneşte yavaş yavaş terk ediyor bizi
hiç üzülmezdi ağaç gitmeme
nasıl olsa emindi aynı zamanda geri geleceğime
yine biliyorum yazdıklarım kaybolacak birşekilde
ama dedim ya vedalaşma vakti geldi
nedense hep gölgesinden çıkınca uyanıyorum ...!
yine sabah olmuş ve hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum ...
dallarının altındaki bana ayırdığın yere oturdum
sadece birkaç satır yazmak isityordum
içim huzur doluydu yada ben huzurlu olmak istiyordum
çevrmdeki sesizlik ve ılık rüzgar içimi okşuyordu.
ve o unutamadığım yazyağmuru...!
tabiat cömertçe yaymıştı bütün kokularını
nefes aldıkça rahatlıyorum.
yağmur inatla yağdıkça bende inatla yazıyordum.
yazdıklarım ıslanan kağıtlarda okunmasa bile
bende inatla yazıyordum
çünkü yazmak için gelmiştim
eee birde buluşacağımıza söz verdiğim için
evet yazdıklarım bitti
yine ağacın aynı kavuğuna koydum yazdıklarımı.
kim alıyordu,kim okuyordu bilmiyorum
ama yazdıklarım bir şekilde kayboluyordu
verdiğim emek,gösterdiğim çaba bu şekilde yok oluyordu ama
buna seviniyordum
çünkü bunu yapan her kimse onları okuyordu!
buda beni mutlu ediyordu.
sanki ona özel yazıyormuşum gibi..
ağaç beni seviyordu tabi bende onu
bütün gün yaslanırdım ona ve sırlarımı anlatırdım
sanki dünyamda kimsem yokmuş gibi!
bazen uyurdum da yapraklarının gölgesinde
hiç kızmaz veya birdaha gelme demezdi
ah birde benimle konuşabilseydi
eminim oda bana anlatırdı sırlaını
bak yine vedalaşma zamanı
güneşte yavaş yavaş terk ediyor bizi
hiç üzülmezdi ağaç gitmeme
nasıl olsa emindi aynı zamanda geri geleceğime
yine biliyorum yazdıklarım kaybolacak birşekilde
ama dedim ya vedalaşma vakti geldi
nedense hep gölgesinden çıkınca uyanıyorum ...!
yine sabah olmuş ve hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum ...