MiRacLe*
Bayan Üye
Gebelerin %50’sinde bulantı-kusma yakınmalarına rastlanmakta ve % 0.5-1’inde bu yakınmalar çok şiddetli bir hale gelmekte ve kilo kaybına neden olabilmektedir. Tedavi gerektiren bu şiddetli bulantı-kusma durumu hiperemezis gravidarum olarak adlandırılmaktadır.
Hastalık daha çok gebeliğin ilk 3 ayında görülmekte, nadiren beşinci aya kadar uzayabilmektedir. Nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte endokrinolojik, biyokimyasal ve psikolojik faktörlerin rol oynadığı öne sürülmektedir. Yapılan çalışmalarda aşırı bulantı-kusması olan gebe hastalarda Helikobakter pilori enfeksiyonu oranının daha yüksek olduğu görülmüştür. Ayrıca endoskopik biyopsilerde midedeki harabiyet oranı artıkça bulantı-kusma şiddetinin de arttığı görülmüştür.
Tanı
Gebelikte aşırı kusma ile birlikte sıvı eksikliği bulgularına rastlanması, tansiyon düşüklüğü ve nabız artışı görülmesi durumunda hiperemezis düşünülmelidir. Bu hastalarda öncellikle ultrason ile gebelik olup olmadığına bakılması gerekir. İkiz gebelik ve mol gebeliğinde hiperemezis daha sık görülmektedir. Laboratuvar tetkiklerinde potasyum ve sodyum düzeylerinde düşme ve kan konsantrasyonunda artış görülür. Bazı hastalarda tiroid hormonunda artış ve %1 hastada hipertirodi bulguları görülür.
Anne Açısından Riskler
Şiddetli kusması olan hastalarda yeterli tedavi yapılmazsa B1 vitamini eksikliğine bağlı olarak Wernicke veya daha şiddetli durumlarda Korsakoff psikozu gibi sinir sistemi harabiyetine bağlı hastalıklar görülebilir.Diğer vitamin eksikliklerine bağlı belirtiler ve demir eksikliği anemisi görülebilir.
Kan sodyum düzeylerindeki düşmeye bağlı olarak bilinç bulanıklığı, havale ve solunumda durma görülebilir. Ayrıca sodyum tedavisi çok hızlı yapılırsa bilinç bozukluğu, ellerde ve kollarda kuvvetsizlik gibi sinir sistemi harabiyetine bağlı bulgulara rastlanabilir. Aşırı sıvı kaybına bağlı olarak kan yoğunluğunda bir artış olur ve kanın pıhtılaşmasına neden olabilir. Bu pıhtıların dolaşımla akciğere atılması yaşmasal tehlikelere yol açabilmektedir.
Aşırı kusmaya bağlı olarak yemek borusunda yırtılmalar görülebilir. Ayrıca hastada genel olarak bir kas güçsüzlüğü ortaya çıkabilir. Bu hastalarda karaciğer fonksiyonlarında da bozulma oluşabilir.
Bebek Açısından Riskler
Gebeliğin ilk 3 ayında genel olarak bebek anneye çok fazla bağınlı değildir. Anne bu dönemde kilo kaybetse bile bebek normal olarak büyümesine devam etmektedir. Ancak yine de bu dönemde düzenli ve dengeli beslenmenin önemli olduğu belirtilmektedir. Bizimde kendi deneyimlerimize göre bebek gelişiminde bir sorun görmüyoruz. Bazı çalışmalarda aşırı kusması olan annelerin bebeklerinde gelişme geriliğine daha sık rastlandığı belirtilmekle birlikte, birçok çalışmada benzer bulgulara rastlanmamıştır.
Tedavi
Hastanın sıvı dengesinin düzeltilmesi (serum fizyolojik)
B1 vitamini (Thiamine) verilmelidir.
Diet: Hastanın bulantı-kusması şiddetli ise bir süre ağızdan beslenmeye ara verilmesi gerekir. Hafif bulantı-kusması olanlarda yağlı, baharatlı ve asit içeren yiyeceklerden kaçınılması gerekir. Krik-krak, tuzlu bisküvi, beyaz leblebi ve fındık gibi yiyeceklerin yararı olabilir.
Zencefil: Bazı çalışmalarda yararı gösterilmiştir.
Kusmayı önleyen ilaçlar: Postadoxin, Dramamine, Emedur, Metpamid ve Largactil gibi birçok ilaç kullanılabilir. Zofran B kategorisinde bir ilaç olmasına karşın yeterli bilgi bulunmadığı için gebeliğin ilk 3 ayında zorunlu olmadıkça kullanılmamalıdır.
Kortikosteroidler: Bazı çalışmalarda yararı gösterilmiştir.
Akupunktur: Bazı çalışmalarda yararı gösterilmiştir.
Hastanede yatan hastalarda kanın pıhtılaşmasını önleyen (kan sulandırıcı) ilaçların kullanılması önerilmektedir.
Hastalık daha çok gebeliğin ilk 3 ayında görülmekte, nadiren beşinci aya kadar uzayabilmektedir. Nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte endokrinolojik, biyokimyasal ve psikolojik faktörlerin rol oynadığı öne sürülmektedir. Yapılan çalışmalarda aşırı bulantı-kusması olan gebe hastalarda Helikobakter pilori enfeksiyonu oranının daha yüksek olduğu görülmüştür. Ayrıca endoskopik biyopsilerde midedeki harabiyet oranı artıkça bulantı-kusma şiddetinin de arttığı görülmüştür.
Tanı
Gebelikte aşırı kusma ile birlikte sıvı eksikliği bulgularına rastlanması, tansiyon düşüklüğü ve nabız artışı görülmesi durumunda hiperemezis düşünülmelidir. Bu hastalarda öncellikle ultrason ile gebelik olup olmadığına bakılması gerekir. İkiz gebelik ve mol gebeliğinde hiperemezis daha sık görülmektedir. Laboratuvar tetkiklerinde potasyum ve sodyum düzeylerinde düşme ve kan konsantrasyonunda artış görülür. Bazı hastalarda tiroid hormonunda artış ve %1 hastada hipertirodi bulguları görülür.
Anne Açısından Riskler
Şiddetli kusması olan hastalarda yeterli tedavi yapılmazsa B1 vitamini eksikliğine bağlı olarak Wernicke veya daha şiddetli durumlarda Korsakoff psikozu gibi sinir sistemi harabiyetine bağlı hastalıklar görülebilir.Diğer vitamin eksikliklerine bağlı belirtiler ve demir eksikliği anemisi görülebilir.
Kan sodyum düzeylerindeki düşmeye bağlı olarak bilinç bulanıklığı, havale ve solunumda durma görülebilir. Ayrıca sodyum tedavisi çok hızlı yapılırsa bilinç bozukluğu, ellerde ve kollarda kuvvetsizlik gibi sinir sistemi harabiyetine bağlı bulgulara rastlanabilir. Aşırı sıvı kaybına bağlı olarak kan yoğunluğunda bir artış olur ve kanın pıhtılaşmasına neden olabilir. Bu pıhtıların dolaşımla akciğere atılması yaşmasal tehlikelere yol açabilmektedir.
Aşırı kusmaya bağlı olarak yemek borusunda yırtılmalar görülebilir. Ayrıca hastada genel olarak bir kas güçsüzlüğü ortaya çıkabilir. Bu hastalarda karaciğer fonksiyonlarında da bozulma oluşabilir.
Bebek Açısından Riskler
Gebeliğin ilk 3 ayında genel olarak bebek anneye çok fazla bağınlı değildir. Anne bu dönemde kilo kaybetse bile bebek normal olarak büyümesine devam etmektedir. Ancak yine de bu dönemde düzenli ve dengeli beslenmenin önemli olduğu belirtilmektedir. Bizimde kendi deneyimlerimize göre bebek gelişiminde bir sorun görmüyoruz. Bazı çalışmalarda aşırı kusması olan annelerin bebeklerinde gelişme geriliğine daha sık rastlandığı belirtilmekle birlikte, birçok çalışmada benzer bulgulara rastlanmamıştır.
Tedavi
Hastanın sıvı dengesinin düzeltilmesi (serum fizyolojik)
B1 vitamini (Thiamine) verilmelidir.
Diet: Hastanın bulantı-kusması şiddetli ise bir süre ağızdan beslenmeye ara verilmesi gerekir. Hafif bulantı-kusması olanlarda yağlı, baharatlı ve asit içeren yiyeceklerden kaçınılması gerekir. Krik-krak, tuzlu bisküvi, beyaz leblebi ve fındık gibi yiyeceklerin yararı olabilir.
Zencefil: Bazı çalışmalarda yararı gösterilmiştir.
Kusmayı önleyen ilaçlar: Postadoxin, Dramamine, Emedur, Metpamid ve Largactil gibi birçok ilaç kullanılabilir. Zofran B kategorisinde bir ilaç olmasına karşın yeterli bilgi bulunmadığı için gebeliğin ilk 3 ayında zorunlu olmadıkça kullanılmamalıdır.
Kortikosteroidler: Bazı çalışmalarda yararı gösterilmiştir.
Akupunktur: Bazı çalışmalarda yararı gösterilmiştir.
Hastanede yatan hastalarda kanın pıhtılaşmasını önleyen (kan sulandırıcı) ilaçların kullanılması önerilmektedir.