Game of Thrones: Daenerys, Köleler, Tacirleri, Efendiler ve İşgalciler

Astapor'un İyi Ustalar'ı, köle askerlerin isim almasını yasaklamıştı. Lekesizler'in bazıları Daenerys onları azat ettikten sonra doğum isimlerini geri almışlardı. (ADWD, Ejderhaların Dansı Kısım I, Daenerys, s.42)
Öyleyse kendilerine yapılan tüm işkencelere rağmen unutmuyorlardı. Zira işkence boyun eğmenizi sağlar, kabul etmenizi değil!
Yılın son Game of Thrones yazısı Daenerys'in Ejderha Kayası'nda başlayıp Meereen'e uzanan ve nerede ne şekilde sonlanacağı belli olmayan yolculuğu üzerine olsun.



"Tozun ve ölümün üzerine inşa edilmiş bir kraliçeyim." (ADWD, Daenerys, s.54)
Dothrak denizi metrelerce uzayıp giden çimlerden oluşuyordu. Daenerys burada bir at efendisine satılmıştı, bir ordu karşılığında. Daha kendini tanıyamazken başkasının 'malı' olmuştu. Aile diye bildiği tek adam, ağabeyi Viserys böyle istemişti. 'Ev'e dönmenin tek yolu buydu. Ailesini son üyesini kaybedemezdi ve bir 'ev'i olmasını her şeyden çok istiyordu; çünkü İşgalci'nin İsyanı'ndan beri bir 'ev'i yoktu ve ailesinden geriye sadece Viserys kalmıştı.
Kabullendi, uyum sağladı ve yeni bir ailesi oldu; Khal Drogo ve o da öldüğünde omuzlarında halkım dediği bir avuç Dothraklının sorumluluğu vardı. Onları korumak, doyurmak, onlara bakmak ve tüm bunları yaparken içinde yaşayacak bir 'ev' bulmak gerekiyordu. 'Ev'e gitmek için bir ordu almak istedi, bir ordunun nasıl eğitildiğini gördüğünde kendi deyimiyle 'çılgınlık' başladı. Çılgınlık Astapor'da Lekesizlerin nasıl eğitildiğini izlemesiyle başladı ve halen sürüyor.
"Meereen bir zamanlar zengin olan yoksul bir şehirdir. Meereen bir zamanlar şişman olan aç bir şehirdir. Meereen bir zamanlar huzurlu olan kanlı bir şehirdir."
"Meereen yine zengin, şişman ve huzurlu olacak. Aynı zamanda özgür." (ADWD, Daenerys, s.258)
Eskinin zengin ve soylularının Daenerys'e yönelttikleri eleştiriler hep aynıydı; köleliğin sonlandırılmasının açlık ve kan getirdiğini söylüyorlardı. Açlığı getiren Daenerys'in özgürlük mücadelesini kendi şehirlerine taşımasından çekinen diğer Köle Körfezi şehirlerinin Meereen'e ambargo uygulaması ve köle tacirlerinin zeytin ağaçlarını yakmasıydı. Kanı dökense eskinin zenginleri ve soylularıydı, onları bir zamanlar zengin, soylu ve güçlü yapansa köle tacirliğiydi. Meereen'in satacak kadar tuzu ve şarabı vardı; ancak Daenerys şehri alıp köleliği yasakladığından beri civardaki hiçbir şehir Meereen'in tuzunu ve şarabını almıyordu. Açlığın ve kıtlığın Daenerys'i giriştiği özgürlük mücadeleden vazgeçireceğini düşünüyorlardı.
Kapitalizmin kendine açık pazar yaratmak için antikapitalist tüm ülkelere uyguladığı ticari ambargonun ve kanlı darbe girişimlerinin Meereen üzerinde tatbiki Daenerys'in karşısına Harpiya'nın Oğulları olarak çıktı. Harpiya ticari ambargo ile zayıflatıp Lekesiz suikastlarıyla öldürücü darbeyi vurdu ve 'tehlikeli' özgürlük mücadelesinden 'eski düzen'e geçişin yumuşak yolu bulundu: Dövüş Çukurlarının yeniden açılması; buna gelenek dediler.
Astapor ve Yunkai, Daenerys'in gidişinin ardından yeniden köle tacirlerinin ve efendilerin zorbalığına boyun eğmek zorunda kalmıştı. Ancak işkence boyun eğmeyi sağlar, kabul etmeyi değil!
Barristan Selmy: "Robert Baratheon iyi bir şövalyeydi ama kötü bir kraldı ve oturduğu taht üstünde hiçbir hakkı yoktu. İşte o an kendimi affettirmek için gerçek kralımı bulmam ve ona sadakatle hizmet etmem gerektiğini anladım." (ADWD, Daenerys Pov'u)



Barristan Selmy'nin Daenerys'e anlattığı Kral'ın Şehri'nden kaçış ve Daenerys'e gelişinin hikâyesini biliyorsunuz elbette. Peki İsyan günlerinde kundakta olan bir kız nasıl objektif olabilir? Tek tarih kaynağı ailesinin katline tanık olan ağabeyi Viserys olan bir Daenerys nasıl objektif olabilir? Eddard Stark'ın haklı yanlarını, haksız yanlarını, bir isyanın anatomisi olayın taraflarının ikinci kuşaklarına nasıl akseder?
"Lord Stark'ın başını kaybettiği gün oradaydım, olanları izledim. Daha sonra Yüce Sept'e girdim ve Joffrey pelerinimi aldığı için Yedi'ye şükrettim."
"Stark, bir vatan haininin sonuyla karşılaşmış bir vatan hainiydi."
"Majesteleri, Eddard Stark babanızın düşüşünde bir rol oynadı ama size karşı hiçbir husumet beslemiyordu. Robert sizin öldürülmenizi istedi ama Lord Stark buna şiddetle karşı çıktı."
"Prenses Rhaenys'i ve Prens Aegon'u unuttunuz mu?"
"Asla. Bu Lannisterlar'ın işiydi Majesteleri."
"Lannister ya da Stark ne fark eder? Viserys onlara İşgalci'nin Köpekleri derdi. Eğer bir çocuk bir köpek sürüsünün saldırısına uğrarsa, çocuğun boğazını hangi köpeğin parçaladığı önemli midir? Bütün köpekler eşit derecede suçludur."
Çünkü;
İşkence boyun eğmeyi sağlardı, kabul etmeyi değil!
Sör Barristan, Daenerys'in önünde diz çöktü. 'Kraliçem, diyarın size ihtiyacı var. Burada(Meereen) istenmiyorsunuz ama Batıdiyar'daki insanlar binlerce kişilik gruplar halinde sancağınıza koşacaklar. Büyük lordlar ve soylu şövalyeler mutlu seslerle, 'Geldi' diye bağıracaklar birbirlerine. 'Prens Rhaegar'ın kardeşi sonunda eve döndü.'
"Kimse geride bırakılıp ölüme terk edilmeyecek. Hepiniz benim insanlarımsınız. Meereen'i Astapor'un kaderine terk etmeyeceğim. Bunu söylemek bana ızdırap veriyor ama Batıdiyar beklemek zorunda." (ADWD, Daenerys, s.266)
Köleliği bir emirle yasaklamak nispeten kolay ve romantik bir devrimdi; ancak kalıp geri gelmemesi için direnmek yönetmek gerekiyordu. Daenerys Meereen'de yönetmek için kalmıştı ama yönetmeyi değilse bile yönetici olmayı öğrenmişti.
"Bir kraliçe kendine değil, halkına aittir." (ADWD, Daenerys, s.499)
Daenerys muhtemelen 6. kitapta Meereen Düğümü'nün çözümü için büyük bir Dothrak ordusuyla geri gelecek. 6. sezonda da bunu izlememiz mümkün. Köle Körfezi'ni köle tüccarlarından temizlemek ve devrimi kalıcı hale getirmek mümkün olduktan sonra da Batıdiyar'a giden bir Daenerys ve Tyrion görebileceğiz.
Köleliği temizlemek, İşgalci'nin izlerini silmek, kimsenin kimsenin 'malı' olmadığı bir dünya hayal etmek mümkün, gerçekleştirmek zor, ama imkânsız değil. Çünkü işkence geçici bir süre boyun eğmenizi sağlayabilir, ama kabul etmenizi değil.​