Görünmezadam
Kayıtlı Üye
Duayen spor adamı Şansal Büyüka, Fenerbahçe'nin derbide Galatasaray'ı yenmesi halinde şampiyonluk yarışına yeniden ortak olacağını söyledi.
Milliyet Gazetesi'nden Bilal Meşe'nin sorularını yanıtlayan Şansal Büyüka, Türk Futbolu'nun gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu.
İşte o söyleşi:
Fenerbahçe nihayet beklenen patlamayı yaptı. Farklı Karabük maçı sonrasında daha iyi, daha coşkulu bir Fenerbahçe izleyeceğimizi düşünüyor musunuz?
Sevgili Bilal, ben Karabük maçını ölçü olarak almıyorum. 1-0 yenikken bir saat, bir eksik oynamak kolay iş değil... Buna rağmen Fenerbahçenin eski maçlarına oranla daha hızlı ve daha coşkulu olduğunu söylemeliyiz. Önemli olan bunu devam ettirebilmek... Bir başka önemli konu: Her maçta gol yiyen Fenerbahçe son iki maçını gol yemeden bitirdi. Advocaat, sezon başı gelebilmiş olsaydı, kadro sıkıntısına rağmen bu kadar büyük puan farkı olmazdı. Her şeye rağmen Fenerbahçe, Galatasaray maçını kazanabilirse bu yarışa ortak olur.
Yarışa ortak olur diyorsunuz ama seyircide adeta son derece kararlı bir direniş var.
Doğru... Seyirci kaçan şampiyonluklara, kötü futbola, alışılmış transferlerin yapılmayışına, başkan ve yönetimin, bir bölüm seyirciye ambargo koymasına kızıyor ve maça gelmiyor. Burada görev başkan Aziz Yıldırıma düşüyor. Duydum ki, Galatasaray maçı için tribün liderleri ile konuşulacakmış. Başkan barışa giden yolları mutlaka bulmalı... Galatasaray maçı elbette dolar, önemli olan sonrası...
Başkan Aziz Yıldırım kulüp dergisinde Yargıtaydan onama kararı geldiği taktirde Mayıs 2018i beklemeden olağanüstü genel kurula gideceklerini söyledi. Bundan ne çıkarıyorsunuz?
Başkan bunu söyledi, doğru... Ama Aday olmayacağım demedi. Genel istek üzerine olağanüstü genel kurul kararını alır, isterse yeniden aday olabilir. Yargıtaydan onama kararı gelirse başkanın önünde yasal olarak da, etik olarak da bir engel kalmaz. Ancak Ali Koçun aday olacağını açıklaması Fenerbahçeye çok şey kazandırır. Başkan devam etse de, etmese de kötü bir kadro ve kötü sonuçlar alan bir takımla genel kurula gitmez. UEFA kıskacına rağmen başkanın önemli hamleler yapacağını düşünüyorum.
Ormanı koruyun
Beşiktaş, Avrupanın yenilmeyen takımı... Ancak Vodafone Arenada da kazanamıyor.
Beşiktaş gerçekten son derece kaliteli, tecrübeli oyunculardan kurulu geniş bir kadroya sahip takım... Bu kadar sakatlık bir başka takımda olsa, sahaya çıkartacak on biri zor bulurdu. Bu bağlamda başkan Fikret Orman ve ekibini tebrik ediyorum. Müthiş bir kadro kurdular. Napolinin hocası Sarri bile maç sonrası, Beşiktaş ile hangi Avrupa takımı oynarsa oynasın zor kazanır dedi. Doğru bir yorum bu...
Ancak sorular var tabi... İstanbulda hem Dinamo Kiev, hem Napoli maçında öne geçiyorsun ama ikisini de kazanamıyorsun... Hele Napoli maçı... Rakibin senden iyi oynamış, senden fazla pozisyon bulmuş, buna rağmen bitime 10 dakika kala gelen penaltı golü çölde su bulmak gibi bir şey... Ama öne geçiyorsun, sadece üç dakika sonra beraberlik golünü yiyorsun... Tecrüben var, kaliten var, fizik gücün iyi, kapansana kardeşim... Hiç olmazsa on dakika için bir duvar örsene, rakibin önüne kendini atsana, rahat vurmasına engel olsana... Her şeye rağmen, Napolinin daha etkili oynadığını da düşünürsek bu beraberlik iyidir.
Benficayı yenerse...
İyidir diyorsunuz ama Benficayı yenmek şart oldu...
Bilal, Beşiktaşın bu kadrosuna yabana atmayalım. Beşiktaş grubun en iyi takımı... Artık acemi de değil... Avrupayı biliyor, yaratıcı oyuncuları çok fazla... Yeter ki Benfica maçını aşırı kontrollü oynamasın... Elbette kontrol iyi de, Benfica, Beşiktaştan iyi bir takım değil ki... Biz kontrollü olalım ama burada korkması gereken Benfica... O korkuyu rakibe hissettirmeliyiz. Ayrıca Napoli-Benfica maçının da olduğunu düşünürsek, Benfica galibiyeti Beşiktaşı bir üst tura taşır...
Divan kurulu toplantısında Başkan Fikret Orman sert bir konuşma yaptı, nasıl karşıladınız?
Ormana dokunmayın... Her şeyi çabuk unutuyoruz. Bakkal, manav, kasap, üç kuruş alacak için kulübün kapısında kuyruğu girmişti. Bugün Türkiyenin en iyi statlarından biri Beşiktaşta... Türkiyenin en iyi ve en kaliteli kadrosu Beşiktaşta... Prestij, güvenilirlik Beşiktaşta... Sponsorlar Beşiktaşta... Taraftar Beşiktaşta... Böyle göz kamaştıran bir stat yaparsan borç elbette çoğalır. Ancak Beşiktaşın kapısına alacaklı gelmiyor, futbolcu paramı alamadım demiyor. Takım şampiyon, takım Avrupada kaybetmiyor . Herkes mutlu... Daha ne istiyorsunuz be kardeşim... Bırakın adamı çalışsın.
Buldular Riekerinki!
Galatasaray kazanmasına rağmen eleştiriliyor. Galatasaraydan çok şey mi bekleniyor, niye böyle oluyor?
Sevgili Bilal, Adanaspor maçında iyi oynamadıklarını canlı yayında bizzat Riekerink söyledi. Bruma gibi, Yasin gibi çok hızlı adamların var ama son derece yavaş hücum ediyorsun. Bu işte bir yanlış var. Podolski çerçeveyi bulamadı mı, Galatasaray resmen bir eksik oynuyor. Çünkü Podolskinin takım oyununa en ufak bir katkısı yok. Eren fantastik goller atıyor, tamam... Ama bir Galatasaraylıya, Eren fantastik gol mü atsın, her maçta gol mü atsın diye sorarsan, herkes her maçta gol atsın der. Eren bir maçta göz kamaştıran bir gol atıyor, üç maç kayboluyor. Ben Adana maçında Sneijderi aradım. Ölüsü bile yeter... Galatasaraya renk katıyor. Semih iyi bir başlangıç yaptı. Böyle giderse Galatasaray için büyük kazanç olur...
Yasin dediniz ama kadro dışı kaldı.
Normal Bilal... Yapma kardeşim... Bizim ülkede efendilik suç ya, Riekerinki buldular, top gibi oynamaya çalışıyorlar. Yönetim bu kararında haklı... Ancak ben genel anlamda futbolculara kadro dışı yerine para cezası verilmesinden yanayım. Kadro dışı kaldı mı, zararı takıma da dokunuyor.
Hadi Sinan
Galatasaraylı Sinan Gümüşten sezon başı çok umutluydum. Milli takıma kadar gideceğini düşünüyordum. Sezon başladı bir baktım Sinan civciv gibi sapsarı saçlarıyla sahada... Eyvah dedim. Niye dedim? Ben bir oyuncunun futbolundan çok saçına sakalına özen göstermesinden huylanırım.
Elbette takımında oynamayışının bununla ilgisi yok... Ancak şimdi Yasin kadro dışı... İlk on bir Sinana göz kırpıyor. Sinan kaleyi düşünen, direkt kaleye giden, rakibi iyi eksilten, dar alanlardan kolayca çıkan ve kaleye darbeli şuttan çok, akıllı vuruşlar yapan bir oyuncu... Öyle görünüyor ki, Sinan için şans kapıyı bir daha çalacak. Umarım bu defa pas geçmez...
Yaz-boz tahtası gibi
Trabzonspor yaz-boz tahtası gibi... Bir bakıyorsunuz savunma süper, ertesi hafta bakıyorsunuz, aynı adamlardan kurulu aynı savunma facia... Golcüler deseniz zaten ciddi sıkıntı var... Şaşırdığım, bu kadar golcü sıkıntısı varken Muhammedin ortada görünmeyişi... Muhammed sakın hoca falan demeye kalkmasın... Hoca deli mi? İyi bir Muhammedi niye oynatmasın? Bir hoca bindiği dalı keser mi?
İlkaylar bizde niye yok?
Manchester City- Barcelona maçında İlkay Gündoğan iki gol birden atınca bir Türk olarak göğsüm kabardı, gurur duydum. İlkay, Almanya doğumlu... Anne Türk-baba Türk... Melezlik yok, safkan Türk... Düşündüm, demek ki Türk insanın genleri futbolcu olmak için son derece elverişli... Bir Türk genci olarak İlkay Gündoğan, yetişip Avrupanın en değerli futbolcularından biri olabiliyorsa, bizim topraklardan niye İlkay Gündoğanlar çıkmıyor... Beşiktaşta,
Galatasarayda, Fenerbahçede yıllardır altyapıdan gelip A takımında oynayan tek bir oyuncu niye yok? Siz son 4-5 yılda Ümit Milli Takımından A Milli Takımına gelip oynayan bir oyuncu gördünüz mü?
Sistem mi ilkel, hocalar mı yetersiz, futbolcuların profesyonellik anlayışı mı kötü... Açık konuşalım, hepsi var, Hatta daha fazlası var. Yetiştiremiyorsak, geliştiremiyorsak bilin ki yöneticiler, hocalar başta, herkes suçlu... Hem de çok suçlu...
Dayağı hakem yiyor
Fenerbahçe-Karabük maçından sonra ikisi MHK eski başkanı, tamamı FIFA kokartlı beş eski hakemin penaltı ile ilgili yorumlarını okudum... İşte yazdıkları: Ahmet Çakar: Penaltı değil... Erman Toroğlu: Penaltı kere penaltı... Bülent Yavuz: Önce değil dedim, sonra baktım penaltı... Selçuk Dereli: Böyle penaltı mı olur? Mustafa Çulcu: Penaltı değil, faulü Mehmet Topal yaptı. Gözlemci notu: 8.3 (İyi-başarılı) Futbolun belki de güzelliği bu... Ülkenin en önemli hakemleri bile söz konusu penaltı olunca görüş ayrılığına düşüyor. Ama bir şey değişmiyor. Çalsa da, çalmasa da, verse de, vermese de sonunda dayağı hakem yiyor.
Haftanın öne çıkanları
Haftanın takımı: Medipol Başakşehir, Gaziantep, Antalya, rize
Haftanın teknik direktörü: Abdullah Avcı (Medipol Başakşehir), İsmail kartal(G.Antep), Rıza Çalımbay(Antalya), Hikmet Karaman(Rize)
Haftanın futbolcusu: Kweuke(Rize), Diego Fornnezi(Antalya), Semih(G.Saray), Mahmut, Visca (Başaşehir), Adem(Kasımpaşa), Lens (Fenerbahçe)
Haftanın hakemi: Ümit Öztürk(Bursaspor- Atiker Konyaspor)
Milliyet Gazetesi'nden Bilal Meşe'nin sorularını yanıtlayan Şansal Büyüka, Türk Futbolu'nun gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu.
İşte o söyleşi:
Fenerbahçe nihayet beklenen patlamayı yaptı. Farklı Karabük maçı sonrasında daha iyi, daha coşkulu bir Fenerbahçe izleyeceğimizi düşünüyor musunuz?
Sevgili Bilal, ben Karabük maçını ölçü olarak almıyorum. 1-0 yenikken bir saat, bir eksik oynamak kolay iş değil... Buna rağmen Fenerbahçenin eski maçlarına oranla daha hızlı ve daha coşkulu olduğunu söylemeliyiz. Önemli olan bunu devam ettirebilmek... Bir başka önemli konu: Her maçta gol yiyen Fenerbahçe son iki maçını gol yemeden bitirdi. Advocaat, sezon başı gelebilmiş olsaydı, kadro sıkıntısına rağmen bu kadar büyük puan farkı olmazdı. Her şeye rağmen Fenerbahçe, Galatasaray maçını kazanabilirse bu yarışa ortak olur.
Yarışa ortak olur diyorsunuz ama seyircide adeta son derece kararlı bir direniş var.
Doğru... Seyirci kaçan şampiyonluklara, kötü futbola, alışılmış transferlerin yapılmayışına, başkan ve yönetimin, bir bölüm seyirciye ambargo koymasına kızıyor ve maça gelmiyor. Burada görev başkan Aziz Yıldırıma düşüyor. Duydum ki, Galatasaray maçı için tribün liderleri ile konuşulacakmış. Başkan barışa giden yolları mutlaka bulmalı... Galatasaray maçı elbette dolar, önemli olan sonrası...
Başkan Aziz Yıldırım kulüp dergisinde Yargıtaydan onama kararı geldiği taktirde Mayıs 2018i beklemeden olağanüstü genel kurula gideceklerini söyledi. Bundan ne çıkarıyorsunuz?
Başkan bunu söyledi, doğru... Ama Aday olmayacağım demedi. Genel istek üzerine olağanüstü genel kurul kararını alır, isterse yeniden aday olabilir. Yargıtaydan onama kararı gelirse başkanın önünde yasal olarak da, etik olarak da bir engel kalmaz. Ancak Ali Koçun aday olacağını açıklaması Fenerbahçeye çok şey kazandırır. Başkan devam etse de, etmese de kötü bir kadro ve kötü sonuçlar alan bir takımla genel kurula gitmez. UEFA kıskacına rağmen başkanın önemli hamleler yapacağını düşünüyorum.
Ormanı koruyun
Beşiktaş, Avrupanın yenilmeyen takımı... Ancak Vodafone Arenada da kazanamıyor.
Beşiktaş gerçekten son derece kaliteli, tecrübeli oyunculardan kurulu geniş bir kadroya sahip takım... Bu kadar sakatlık bir başka takımda olsa, sahaya çıkartacak on biri zor bulurdu. Bu bağlamda başkan Fikret Orman ve ekibini tebrik ediyorum. Müthiş bir kadro kurdular. Napolinin hocası Sarri bile maç sonrası, Beşiktaş ile hangi Avrupa takımı oynarsa oynasın zor kazanır dedi. Doğru bir yorum bu...
Ancak sorular var tabi... İstanbulda hem Dinamo Kiev, hem Napoli maçında öne geçiyorsun ama ikisini de kazanamıyorsun... Hele Napoli maçı... Rakibin senden iyi oynamış, senden fazla pozisyon bulmuş, buna rağmen bitime 10 dakika kala gelen penaltı golü çölde su bulmak gibi bir şey... Ama öne geçiyorsun, sadece üç dakika sonra beraberlik golünü yiyorsun... Tecrüben var, kaliten var, fizik gücün iyi, kapansana kardeşim... Hiç olmazsa on dakika için bir duvar örsene, rakibin önüne kendini atsana, rahat vurmasına engel olsana... Her şeye rağmen, Napolinin daha etkili oynadığını da düşünürsek bu beraberlik iyidir.
Benficayı yenerse...
İyidir diyorsunuz ama Benficayı yenmek şart oldu...
Bilal, Beşiktaşın bu kadrosuna yabana atmayalım. Beşiktaş grubun en iyi takımı... Artık acemi de değil... Avrupayı biliyor, yaratıcı oyuncuları çok fazla... Yeter ki Benfica maçını aşırı kontrollü oynamasın... Elbette kontrol iyi de, Benfica, Beşiktaştan iyi bir takım değil ki... Biz kontrollü olalım ama burada korkması gereken Benfica... O korkuyu rakibe hissettirmeliyiz. Ayrıca Napoli-Benfica maçının da olduğunu düşünürsek, Benfica galibiyeti Beşiktaşı bir üst tura taşır...
Divan kurulu toplantısında Başkan Fikret Orman sert bir konuşma yaptı, nasıl karşıladınız?
Ormana dokunmayın... Her şeyi çabuk unutuyoruz. Bakkal, manav, kasap, üç kuruş alacak için kulübün kapısında kuyruğu girmişti. Bugün Türkiyenin en iyi statlarından biri Beşiktaşta... Türkiyenin en iyi ve en kaliteli kadrosu Beşiktaşta... Prestij, güvenilirlik Beşiktaşta... Sponsorlar Beşiktaşta... Taraftar Beşiktaşta... Böyle göz kamaştıran bir stat yaparsan borç elbette çoğalır. Ancak Beşiktaşın kapısına alacaklı gelmiyor, futbolcu paramı alamadım demiyor. Takım şampiyon, takım Avrupada kaybetmiyor . Herkes mutlu... Daha ne istiyorsunuz be kardeşim... Bırakın adamı çalışsın.
Buldular Riekerinki!
Galatasaray kazanmasına rağmen eleştiriliyor. Galatasaraydan çok şey mi bekleniyor, niye böyle oluyor?
Sevgili Bilal, Adanaspor maçında iyi oynamadıklarını canlı yayında bizzat Riekerink söyledi. Bruma gibi, Yasin gibi çok hızlı adamların var ama son derece yavaş hücum ediyorsun. Bu işte bir yanlış var. Podolski çerçeveyi bulamadı mı, Galatasaray resmen bir eksik oynuyor. Çünkü Podolskinin takım oyununa en ufak bir katkısı yok. Eren fantastik goller atıyor, tamam... Ama bir Galatasaraylıya, Eren fantastik gol mü atsın, her maçta gol mü atsın diye sorarsan, herkes her maçta gol atsın der. Eren bir maçta göz kamaştıran bir gol atıyor, üç maç kayboluyor. Ben Adana maçında Sneijderi aradım. Ölüsü bile yeter... Galatasaraya renk katıyor. Semih iyi bir başlangıç yaptı. Böyle giderse Galatasaray için büyük kazanç olur...
Yasin dediniz ama kadro dışı kaldı.
Normal Bilal... Yapma kardeşim... Bizim ülkede efendilik suç ya, Riekerinki buldular, top gibi oynamaya çalışıyorlar. Yönetim bu kararında haklı... Ancak ben genel anlamda futbolculara kadro dışı yerine para cezası verilmesinden yanayım. Kadro dışı kaldı mı, zararı takıma da dokunuyor.
Hadi Sinan
Galatasaraylı Sinan Gümüşten sezon başı çok umutluydum. Milli takıma kadar gideceğini düşünüyordum. Sezon başladı bir baktım Sinan civciv gibi sapsarı saçlarıyla sahada... Eyvah dedim. Niye dedim? Ben bir oyuncunun futbolundan çok saçına sakalına özen göstermesinden huylanırım.
Elbette takımında oynamayışının bununla ilgisi yok... Ancak şimdi Yasin kadro dışı... İlk on bir Sinana göz kırpıyor. Sinan kaleyi düşünen, direkt kaleye giden, rakibi iyi eksilten, dar alanlardan kolayca çıkan ve kaleye darbeli şuttan çok, akıllı vuruşlar yapan bir oyuncu... Öyle görünüyor ki, Sinan için şans kapıyı bir daha çalacak. Umarım bu defa pas geçmez...
Yaz-boz tahtası gibi
Trabzonspor yaz-boz tahtası gibi... Bir bakıyorsunuz savunma süper, ertesi hafta bakıyorsunuz, aynı adamlardan kurulu aynı savunma facia... Golcüler deseniz zaten ciddi sıkıntı var... Şaşırdığım, bu kadar golcü sıkıntısı varken Muhammedin ortada görünmeyişi... Muhammed sakın hoca falan demeye kalkmasın... Hoca deli mi? İyi bir Muhammedi niye oynatmasın? Bir hoca bindiği dalı keser mi?
İlkaylar bizde niye yok?
Manchester City- Barcelona maçında İlkay Gündoğan iki gol birden atınca bir Türk olarak göğsüm kabardı, gurur duydum. İlkay, Almanya doğumlu... Anne Türk-baba Türk... Melezlik yok, safkan Türk... Düşündüm, demek ki Türk insanın genleri futbolcu olmak için son derece elverişli... Bir Türk genci olarak İlkay Gündoğan, yetişip Avrupanın en değerli futbolcularından biri olabiliyorsa, bizim topraklardan niye İlkay Gündoğanlar çıkmıyor... Beşiktaşta,
Galatasarayda, Fenerbahçede yıllardır altyapıdan gelip A takımında oynayan tek bir oyuncu niye yok? Siz son 4-5 yılda Ümit Milli Takımından A Milli Takımına gelip oynayan bir oyuncu gördünüz mü?
Sistem mi ilkel, hocalar mı yetersiz, futbolcuların profesyonellik anlayışı mı kötü... Açık konuşalım, hepsi var, Hatta daha fazlası var. Yetiştiremiyorsak, geliştiremiyorsak bilin ki yöneticiler, hocalar başta, herkes suçlu... Hem de çok suçlu...
Dayağı hakem yiyor
Fenerbahçe-Karabük maçından sonra ikisi MHK eski başkanı, tamamı FIFA kokartlı beş eski hakemin penaltı ile ilgili yorumlarını okudum... İşte yazdıkları: Ahmet Çakar: Penaltı değil... Erman Toroğlu: Penaltı kere penaltı... Bülent Yavuz: Önce değil dedim, sonra baktım penaltı... Selçuk Dereli: Böyle penaltı mı olur? Mustafa Çulcu: Penaltı değil, faulü Mehmet Topal yaptı. Gözlemci notu: 8.3 (İyi-başarılı) Futbolun belki de güzelliği bu... Ülkenin en önemli hakemleri bile söz konusu penaltı olunca görüş ayrılığına düşüyor. Ama bir şey değişmiyor. Çalsa da, çalmasa da, verse de, vermese de sonunda dayağı hakem yiyor.
Haftanın öne çıkanları
Haftanın takımı: Medipol Başakşehir, Gaziantep, Antalya, rize
Haftanın teknik direktörü: Abdullah Avcı (Medipol Başakşehir), İsmail kartal(G.Antep), Rıza Çalımbay(Antalya), Hikmet Karaman(Rize)
Haftanın futbolcusu: Kweuke(Rize), Diego Fornnezi(Antalya), Semih(G.Saray), Mahmut, Visca (Başaşehir), Adem(Kasımpaşa), Lens (Fenerbahçe)
Haftanın hakemi: Ümit Öztürk(Bursaspor- Atiker Konyaspor)