LîNKîN_PâRk
Kayıtlı Üye
"G.Saray'da ayrım olmaz"
Kral, son günelerde G.Saray'ın gündeminde olan bir çok konuyla ilgili düşüncelerini açıkladı
Fanatik Gazetesi yazarı Yalçın Dümer, Galatasaray’ın efsane golcüsü Hakan Şükür ile Fransa’nın dünyaca ünlü kenti Marsilya’da bir röportaj gerçekleştirdi. Kral, A’dan Z’ye birçok konuda merak edilenleri cevapladı, çok konuşulacak açıklamalar yaptı. Söz sırası Hakan Şükür’de...
* Liseli-alaylı tartışmalarından başlamak istiyorum. Bu konu size zarar veriyor mu?
- Kesinlikle zarar veriyor. Galatasaray’da hiçbir şekilde ayrım olamaz. Biz, birlik ve beraberlik içinde yaşıyoruz. Bu gibi tartışmalar bizi ister istemez yıpratıyor. Arkadaşlarımız da rahatsız.
* ‘Yoksulluğa kırmızı kart’ adlı organizasyona davet edilen tek Türk futbolcususun. Eski dostlarınla karşılaştın, neler yaşadın, ne hissettin?
- Çocuklara ve fakir insanlara destek vermek çok önemli. Bu maça çağrılmak çok güzeldi. Ülke adına da büyük bir onur. Kendimi bu konuda çok şanslı hissediyorum. Hepimizin çocuğu var. Herkes aynı şansı yakalayamıyor. Şimdi de, futbolu bıraktıktan sonra da, Sevgili Zidane’ın yaptığı bu aktiviteler gibi, gerek yurt dışında, gerekse ülkemizin düzenleyeceği yardım amaçlı maçlarda ben de bulunacağım. Eski dostları gördüm, heyecan duymamak, duygulanmamak elde değil.
* Biz sana ‘Golcü’ diye hitap ederken, Ronaldo sana hep, ‘Bombacı’ diye seslendi...
- İtalya’da forvet oynadığım için ‘Bomber’ yani ‘Bombacı’ ismini bana taktılar Inter’deyken. Şimdi de böyle hatırlanmak doğal ama çok güzel.
* Del Bosque ile bir tesadüf sonucu beraber otele geldiniz. Sana, ‘Selamlaştınız mı?’ diye sorduğumda, “Utandım, selam veremedim” demiştin...
- Adama yapmadığımızı bırakmadık. ‘Kasap’ bile dedik. Ülkemize gelen değerleri, böyle önemli isimleri maalesef çok çabuk harcıyoruz. Ülkemizde görev yapması her bakımdan bizim için büyük şanstı, ama değerlendiremedik. Selam konusuna gelince, açıkçası ilk önce konuşmaktan çekindim. Ama sen de gördün, daha sonra çok sıcak kucaklaştık. Ve beni ne kadar yakından takip ettiğini kendisi de söyledi. Bu da bana mutluluk verdi.
* Biraz da lige dönelim... Üst üste yaşanan puan kayıpları moralinizi bozdu mu? Son galibiyetle birlikte şampiyonluk şansınız hâlâ devam ediyor mu?
- Farkın 9 olması, yarışın bittiğini göstermez. Önümüzde 8 maç var. Bir tanesi de en önemli rakibimiz Fenerbahçe’yle. Bu maçların hepsini kazanmak zorundayız. Ve bunları kazanacağımıza inanmalıyız. Kayseri’yi de sayarsak, ki onlar bütün övgüleri hak ediyor, hepimiz zirve şansına sahibiz. Bu seneki tek şanssızlığımız, yediğimiz son dakika golleriydi. Yoksa şimdi liderdik.
* Bu sene futbolu bırakmayı düşünüyor musun?
- Futbolu bırakmamı isteyenler var. Ama bunu isteyenlerin, hayatı boyunca topa değmemiş, sadece ahkâm kesen kimselerden oluşması beni güldürüyor. En az 2 sene daha futbol oynamayı düşünüyorum. Tabii ki ilk tercihim Galatasaray.
* Dışarıdan teklif alıyor musun?
- Katar’daki sayılı takımlardan ve Amerika’nın Los Angeles Galaxy kulübünden teklif aldım. Ama 3 çocuk babası biri olarak, evlatlarımın burada okumasını hedefliyorum. Yani, bu da demek oluyor ki, inadına Galatasaray...
* Gelecek sezon takımın başına Ersun Yanal’ın geleceği iddiaları var...
- Biz Gerets’ten çok memnunuz. Hoca büyük fedakârlıklar yaparak geçen sezon bu takımı şampiyon yaptı. Bu sene de bazı şanssızlıkları saymazsak, hocamız başarılı olmuştur. Hatta Konyaspor maçından sonra ona yapılan çirkin hareketlerden sonra hepimiz onun arkasında olduğumuzu ve sonuna kadar onunla beraber olacağımızı dile getirdik. Ersun hocaya gelince... Bizim kulağımıza da bu tip dedikodular geliyor. Bunu kulüp yönetimi bilir. Benim Yanal’la çok önemli bir sorunum olmadı.
* Yunanistan ve Norveç maçlarındaki performansın bazıları tarafından beğenilmedi. Bu 2 maç ve karşıt yorumlar hakkında ne diyeceksin?
- 5 maçta hedeflediğimiz puanı topladık. Takım halinde müthiş bir hava yakaladık ve bu görüntünün sonuna kadar devam edeceğini tahmin ediyorum. Bana yapılan eleştirilere gelince... Fatih hocanın verdiği taktik doğrultusunda genellikle tek forvet oynuyoruz. Rakip takımın futbolcuları, “Bu adam daha 2 gün önce Ronaldo, Zidane gibi dünyanın en önemli oyuncularıyla oynadı” deyip, bugüne kadar yaptıklarımı da hesap ederek, “Buna ekstra önlem alalım” diyorlar. Bu da bizim işimizi kolaylaştırıyor. Defans benimle uğraşırken, takım arkadaşlarım gole daha yakın oluyor. Bir kez daha anlamak ya da görmek istemeyenler için tekrarlayayım: Benim bir görevim de, rakip defansı bozup, arkadaşlarıma gol pozisyonu hazırlamak. Birkaç kişi üzülecek ama görev verildiği an hep hazırım.
Yalçın Dümer
Kaynak: Fanatik
Kral, son günelerde G.Saray'ın gündeminde olan bir çok konuyla ilgili düşüncelerini açıkladı
Fanatik Gazetesi yazarı Yalçın Dümer, Galatasaray’ın efsane golcüsü Hakan Şükür ile Fransa’nın dünyaca ünlü kenti Marsilya’da bir röportaj gerçekleştirdi. Kral, A’dan Z’ye birçok konuda merak edilenleri cevapladı, çok konuşulacak açıklamalar yaptı. Söz sırası Hakan Şükür’de...
* Liseli-alaylı tartışmalarından başlamak istiyorum. Bu konu size zarar veriyor mu?
- Kesinlikle zarar veriyor. Galatasaray’da hiçbir şekilde ayrım olamaz. Biz, birlik ve beraberlik içinde yaşıyoruz. Bu gibi tartışmalar bizi ister istemez yıpratıyor. Arkadaşlarımız da rahatsız.
* ‘Yoksulluğa kırmızı kart’ adlı organizasyona davet edilen tek Türk futbolcususun. Eski dostlarınla karşılaştın, neler yaşadın, ne hissettin?
- Çocuklara ve fakir insanlara destek vermek çok önemli. Bu maça çağrılmak çok güzeldi. Ülke adına da büyük bir onur. Kendimi bu konuda çok şanslı hissediyorum. Hepimizin çocuğu var. Herkes aynı şansı yakalayamıyor. Şimdi de, futbolu bıraktıktan sonra da, Sevgili Zidane’ın yaptığı bu aktiviteler gibi, gerek yurt dışında, gerekse ülkemizin düzenleyeceği yardım amaçlı maçlarda ben de bulunacağım. Eski dostları gördüm, heyecan duymamak, duygulanmamak elde değil.
* Biz sana ‘Golcü’ diye hitap ederken, Ronaldo sana hep, ‘Bombacı’ diye seslendi...
- İtalya’da forvet oynadığım için ‘Bomber’ yani ‘Bombacı’ ismini bana taktılar Inter’deyken. Şimdi de böyle hatırlanmak doğal ama çok güzel.
* Del Bosque ile bir tesadüf sonucu beraber otele geldiniz. Sana, ‘Selamlaştınız mı?’ diye sorduğumda, “Utandım, selam veremedim” demiştin...
- Adama yapmadığımızı bırakmadık. ‘Kasap’ bile dedik. Ülkemize gelen değerleri, böyle önemli isimleri maalesef çok çabuk harcıyoruz. Ülkemizde görev yapması her bakımdan bizim için büyük şanstı, ama değerlendiremedik. Selam konusuna gelince, açıkçası ilk önce konuşmaktan çekindim. Ama sen de gördün, daha sonra çok sıcak kucaklaştık. Ve beni ne kadar yakından takip ettiğini kendisi de söyledi. Bu da bana mutluluk verdi.
* Biraz da lige dönelim... Üst üste yaşanan puan kayıpları moralinizi bozdu mu? Son galibiyetle birlikte şampiyonluk şansınız hâlâ devam ediyor mu?
- Farkın 9 olması, yarışın bittiğini göstermez. Önümüzde 8 maç var. Bir tanesi de en önemli rakibimiz Fenerbahçe’yle. Bu maçların hepsini kazanmak zorundayız. Ve bunları kazanacağımıza inanmalıyız. Kayseri’yi de sayarsak, ki onlar bütün övgüleri hak ediyor, hepimiz zirve şansına sahibiz. Bu seneki tek şanssızlığımız, yediğimiz son dakika golleriydi. Yoksa şimdi liderdik.
* Bu sene futbolu bırakmayı düşünüyor musun?
- Futbolu bırakmamı isteyenler var. Ama bunu isteyenlerin, hayatı boyunca topa değmemiş, sadece ahkâm kesen kimselerden oluşması beni güldürüyor. En az 2 sene daha futbol oynamayı düşünüyorum. Tabii ki ilk tercihim Galatasaray.
* Dışarıdan teklif alıyor musun?
- Katar’daki sayılı takımlardan ve Amerika’nın Los Angeles Galaxy kulübünden teklif aldım. Ama 3 çocuk babası biri olarak, evlatlarımın burada okumasını hedefliyorum. Yani, bu da demek oluyor ki, inadına Galatasaray...
* Gelecek sezon takımın başına Ersun Yanal’ın geleceği iddiaları var...
- Biz Gerets’ten çok memnunuz. Hoca büyük fedakârlıklar yaparak geçen sezon bu takımı şampiyon yaptı. Bu sene de bazı şanssızlıkları saymazsak, hocamız başarılı olmuştur. Hatta Konyaspor maçından sonra ona yapılan çirkin hareketlerden sonra hepimiz onun arkasında olduğumuzu ve sonuna kadar onunla beraber olacağımızı dile getirdik. Ersun hocaya gelince... Bizim kulağımıza da bu tip dedikodular geliyor. Bunu kulüp yönetimi bilir. Benim Yanal’la çok önemli bir sorunum olmadı.
* Yunanistan ve Norveç maçlarındaki performansın bazıları tarafından beğenilmedi. Bu 2 maç ve karşıt yorumlar hakkında ne diyeceksin?
- 5 maçta hedeflediğimiz puanı topladık. Takım halinde müthiş bir hava yakaladık ve bu görüntünün sonuna kadar devam edeceğini tahmin ediyorum. Bana yapılan eleştirilere gelince... Fatih hocanın verdiği taktik doğrultusunda genellikle tek forvet oynuyoruz. Rakip takımın futbolcuları, “Bu adam daha 2 gün önce Ronaldo, Zidane gibi dünyanın en önemli oyuncularıyla oynadı” deyip, bugüne kadar yaptıklarımı da hesap ederek, “Buna ekstra önlem alalım” diyorlar. Bu da bizim işimizi kolaylaştırıyor. Defans benimle uğraşırken, takım arkadaşlarım gole daha yakın oluyor. Bir kez daha anlamak ya da görmek istemeyenler için tekrarlayayım: Benim bir görevim de, rakip defansı bozup, arkadaşlarıma gol pozisyonu hazırlamak. Birkaç kişi üzülecek ama görev verildiği an hep hazırım.
Yalçın Dümer
Kaynak: Fanatik