Ne güzel bir laf tanrım !
Düşünüyorumda sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek.
Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi, naif yönlerimizin keşfedilmesi, cesaretsizliğimizin anlaşılması, korkularımızın paylaşılması sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti.
Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız. Ve ne kadar da güçlü korunuyoruz, kalkanlarımızın ardında.
Hissedilmeden, el değmeden, sevgimizi göstermeden. Deniz minareleri, midyeler. Kirpiler ve kaplumbağalar gibi.
Sahi koruyor mu bizi çatlamamış sert kabuk ?
Kimse incitemiyor mu duygularımızı, inançlarımızı, benliğimizi ?
Yoka zarar mı veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize ?
Hissettiklerimizi gölgeliyor, yansıtmıyor mu gerçek kimliğimizi ?
Duygularımızı bastırıyor, el ele tutuşmalarımızı engelliyor mu ?
Eğer bir yıldız gibi ışıl ışılsam ve bir yıldız kadar parlak, ne çıkar ateş böceği sansalar beni.
Belki en hoyrat yürek bile ateş böceğinin o uçucu, masum, sevimli çocuksuluğuna el kaldırmaya kıyamaz.
Güçlü kapıların ardına kilitlemesem kendimi, korkaklığımı, sevgi isteğimi, en insani yönlerimi kayıtsızca sunabilsem bu sert kabuğun ağırlığından kurtulup bir kuş gibi uçacağım özgürce.
Anlaşılacağım ve bir ayna gibi yansıyacağım karşımdakine. O da çözülecek belki.
Samimi ve güvenliksiz silahsız biriyle göz göze gelince.
Oysa bir görebilsek bunu. Kalmadı böyle insanlar demesek. Güven duygusuna bu kadar muhtaç olmasak.
Kırılmaktan korkmasak. Yaralansak. Ne olur bir darbe daha alsak. Yeniden açsak kendimizi,atabilsek kabuğu.
Denesek, risk alsak, yanılsak, fark etmez. Tekrar tekrar bıkmadan denesek. Ve kucaklaşsak yeniden, tıpkı eskisi gibi. O zaman farkdeceğiz, ne kadar özlediğimizi birbirimiz. Neler biriktirdiğimizi, kaybolan değerlerimizi ne kadar özlediğimizi.
Beraber geldik beraber gidiyoruz oysa. Vakit az, paylaşmak, sarılmak için. Yaşadığımız coğrafya zor, şartlar ağır. Yüreği daha fazla küstürmemek lazım. Sırtımızda ağır küfeler, her gün katlanan. Ve koşullar, bir türlü düzelmeyen. Sevgiye çok ihtiyacımız var. Ufukta kara bir kış görünüyor. Ancak birbirimize sokularak atlatırız o günleri. Kırın o sert kabuklarınızı. Kurtulun bu yükten, korumuyor o kabuklar, aksine zarar veriyor bize. Yalnızlığa mahkum ediyor bizleri. Hem hepimiz bir yıldızız. Ne çıkar ateş böceği sansalar bizi...
Rabindranath TAGORE