ashli
Bayan Üye
Ø Kendin ol!
Ø Kendini görmezden gelmek –iyi görmek için gereklidir.
Ø İnsan ne denli derinine bakarsa yaşamın, o denli derinden görür acıyı.
Ø Kişinin kendi yolunda yürüyüp yürümediği, attığı adımdan belli olur; bu yüzden dikkat edin yürüyüşüme!
Ø Kimi insanda karakter doruğa ulaşır ama akıl bu doruğun yüksekliğine erişemez. Kimi insanda da bunun tersi olur.
Ø Doğrusu şu ki, insan kirli bir nehirdir. Kirli bir nehiri, kirlenmeden içine alabilmek için bir deniz olmak gerek.
Ø Her seçkin insan, güdüsel olarak, kalabalıktan, çokluktan, çoğunluktan kurtulduğu, onlardan ayrık biri olarak, kural “adamlarını” unutabildiği, sığınacağı kalesinin ve gizliliğinin peşinde koşar.
Ø Kendinden çok söz etmek kendini gizlemenin de bir yoludur.
Ø İdrak eden kişinin gözünde insan, kırmızı yanaklı bir hayvandır: İnsan sık sık utanmak zorunda kalmış bir hayvandır.
Ø Hedef, insanlık değil üstüninsandır.
Ø Yalnızlık kimine göre hasta insanın kaçışıdır, kimine göre de hasta insanlardan kaçış.
Ø Yaratıcılık ve keşif acıda ve yalnızlıkta saklıdır.
Ø Bir yalnız dedi ki: “Gittim gerçi insanlara, ama hiçbir zaman ulaşamadım!”
Ø İnsanda büyük olan, onun bir amaç değil, bir köprü oluşudur.
Ø En insani davranış, bir insanın utanılacak duruma düşmesini önlemektir.
Ø İnsanoğlu hayatta o kadar acı çeker ki, canlılar arasında yalnız o, gülmeyi icat etmek zorunda kalmıştır.
Ø İnsan da ağaca benzer; ne kadar yükseğe ve ışığa çıkmak isterse, o kadar yaman kök salar yere, aşağılara, karanlıklara, derinliğe, kötülüğe.
Ø Soylu insan bir değerler yaratıcısıdır.
Ø İnsan ruhu yaptığı seçimlerle belirlenir.
Ø Şüphe değil kesinliktir, insanı deli eden.
Ø Hep öğrenci kalan insan, öğretmenine borcunu kötü ödüyor demektir.
Ø Kim temelden öğretmense, öğrencileriyle ilgili bütün her şeyi ciddiye alır, kendini bile.
Ø İnsanlar ışığın çevresinde toplaşırlar, daha iyi görmek için değil, daha iyi parıldamak için.
Ø İnsan, diğer insanlardan hiçbir şey istememeye, onlara hep vermeye alıştığı zaman, elinde olmadan soylu davranır.
Ø İnsan sıkı tutmalı yüreğini; çünkü gitmesine izin verirse, çok geçmeden aklı da gider peşinden!
Ø Bir insan kendini hep çok büyük işlere adadığında, onun başka bir yeteneğinin olmadığı pek görülmez.
Ø İnsan bir yıl boyunca yalnızlığa çekilirse gevezeliği unutur, konuşmayı öğrenir.
Ø İnsan şeyleri niye göremez? Önünde kendisi durur; kendisi örter şeyleri.
Ø İnsan hatasını bir başkasına itiraf ettiğinde unutur onu; ama çoğu kez öteki kişi bunu unutmaz.
Ø Modern çağın en genel belirtisi: İnsan kendi gözünde saygınlığını inanılmaz derecede yitirmiştir.
Ø Tutkulu insanlar başkalarının ne düşündüklerini pek merak etmezler. Durumları onları hiçliğin üzerine yükseltir.
Ø Bir insanın yüksekliğini görmek istemeyen kimse, kendinden aşağı ve üstünkörü olan her şeye daha dikkatle bakar. Bu bakışla da kendini ele verir.
Ø Kadın, çocukları erkekten daha iyi anlar. Lakin erkek, daha çocuktur kadından.
Ø Karşına çıkabilecek en kötü düşman, her zaman sen kendin olacaksın; sen kendin pusuda bekleyeceksin kendini.
Ø Seni seviyorsam sanane bundan?
Ø Sevmek ve yok olmak; beraberdir ezelden beri. Sevme istemi, ölüme de istekli olmak demektir bu. Budur sözüm, siz korkaklara!
Ø Uzun süren büyük acılar insanı zorbalaştırır.
Ø Acı der: “Yıkıl!”
Ø Benim hayalimdeki aşk, iki insanın birbirini sahiplenme duygusundan çok daha öte bir şey.
Ø Bir genci bozmanın en iyi yolu, ona aynı düşüneni farklı düşünenden daha çok saymayı öğretmek.
Ø Aşk, insanın nesneleri olmadığı şekliyle gördüğü durumdur.
Ø İnsanları sevdiğinizi söylüyorsunuz! Ama daha derine indiğinizde sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz. Siz bu sevginin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz!
Ø Sevgi yüzünden yapılan her şey her zaman iyilikle kötülüğün ötesinde yapılır.
Ø Kolay yaşamak istiyor musun? Sürüde kal ve sürü sevgisi uğruna kendini unut!
Ø Sürü hayvanının zayıflığının ürettiği ahlak, yozlaşmanın ürettiği ahlaka çok benzer. Bunlar birbirini anlar ve bir ittifak oluştururlar.
Ø Kültür esas itibariyle orta çapta olanın lehine, istisnaya karşı olan, zevki yargılamak için araçtır.
Ø Uygarlık tarafından yokedilme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir uygarlık çağını yaşıyoruz.
Ø Gür ırmaklar kendileriyle birlikte bir çok çakıl ve çalı çırpıyı da sürükler; güçlü ruhlar da bir çok aptal ve mankafayı.
Ø Köpekler kurtlardan nasıl nefret ederse, işte öyle nefret eder halk da özgür ruhlu kişiden; zincirlerin düşmanından, tapınmayandan, ormanı mesken edinenden.
Ø Özgür insan ahlaksızdır, çünkü o her bakımdan geleneğe değil, kendisine bağlı olmak ister: “Kötü”, insanoğlunun ilk zamanlarındaki bütün durumlarında “bireysel”, “bağımsız”, “keyfi”, “alışılmamış”, “öngörülmemiş”, “hesaplanamaz” anlamlarına gelir.
Ø “Halk” ile “aynı düşüncedekiler topluluğu”nu birbirinden ayırt etmek gerekir. Birincisinin hoşuna gitmek için günümüzde şarlatan olmak gerekiyor; ikincisinin hoşuna gitmek içinse en azından usta olmak gerekiyor.
Ø Bizi ıslah edebilecek tek şey nedir? Kusursuzu görmek.
Ø Bilgi ermişleri olmak elinizden gelmiyorsa, hiç değilse bilgi savaşçıları olun.
Ø Bilgisizliğimizin başladığı noktada ve daha ilerisini göremediğimiz anda, biz de söze karışırız.
Ø Bir nesneyi hem sevebilen hem de onunla alay edebilen kimse, dehaya erişmiş demektir.
Ø Deha nedir? Yüksek bir ereği ve ona ulaşmanın araçlarını istemek.
Ø Deha sahibi insan, en azından iki şeye daha sahip değilse, hiç çekilmez: dünyayla barışık olmak ve saflık.
Ø Çok az çekerdi bilgi bizi, yolu üstünde bu denli çok ortadan kaldırılacak utanç olmasaydı.
Ø Neden mi yazıyorum? Aramızda kalsın, düşüncelerimden başka türlü kurtulma çaresi bulamadım henüz.
Ø Bizi bir kez olsun bütün kitapların ötesine götüremeyen kitap neye yarar?
Ø İyi bir kitap karşıtlarını bile tin zengini kılar.
Ø Ne mi insanı böylesine tedirgin eden? Şeyler değil, şeyler üzerinde kanılar da değil –hiç varolmayan şeyler üzerine kanılar.
Ø Hakikat hiçbir zaman dediği dedik birinin kollarına bırakmamıştır kendini.
Ø Deri değiştirmeyen yılan ölür. Düşünce değiştirmesine engel olunan kafalar da öyle.
Ø Her sabit düşünce sahibi için zindandır.
Ø Küçük düşünülmüş olmaktansa kötü yapılmış olsun, daha iyi!
Ø Üslubu düzeltmek –bu, düşünceyi düzeltmektir –daha öte hiçbir şey değil.
Ø İşitilen ya da okunan her düşünce, çok düşünen kimseye bir zincir biçiminde görünür.
Ø İyi düşünceler, birbirinin peşinden çok hızlı gelince, birbirlerinin “görünümü”nü bozarlar.
Ø Düşüncelerimiz duygularımızın gölgesidir. Daima onlardan daha karanlık, daha boş, daha yalındır düşüncelerimiz.
Ø Kendi savaşınızı açmalısınız, kendi düşüncelerinizin uğruna. Düşünceleriniz yenilse bile, dürüstlüğünüz zafer çığlıkları atmalıdır bunun için.
Ø Çok düşünen ve uygulamalı düşünen, kendi maceralarını kolayca unutur, ama başından geçenlerin çağrıştırdığı düşünceleri hiç unutmaz.
Ø Felsefe, yaratmanın anlamını kavramaya çalışan bir akımdır.
Ø Yoksul ruhlar. –Yoksul ruhlardan nefret ederim: Hiçbir şey yoktur içlerinde, kötü şey de yoktur hemen hemen.
Ø Bugün yoksul o; fakat her şeyini elinden aldıkları için değil de, kendisi herşeyi kaldırıp attığı için: bunun onun için ne önemi var? Bulmaya alışıktır çünkü. Onun isteyerek katlandığı bir yoksulluğu anlayamayanlar, asıl yoksullardır.
Ø Kutsallıktan yana zengin olan bir insan, kötüler arasında rahat eder. Her inkar, yoksulluktur.
Ø Suçlulara karşı suçumuz; onlara namusuz muamelesi yapmaktır.
Ø Zamanımızda ceza suçtan daha kirletici.
Ø Birini suçlamak için ileri uzattığın elinin 3 parmağının seni gösterdiğini unutma!
Ø Ebedi gerçeklik olmadığı gibi, mutlak doğru da yoktur.
Ø Kutsal olan gerçekler değil, kişinin kendi gerçeği için çıktığı arayıştır.
Ø Gerçeğin düşmanı tabular ve inançlardır.
Ø Doğrular ve yanlışlar yoktur, sadece yorumlar vardır.
Ø Kanmışlıklar, doğruluğun yalanlardan daha tehlikeli düşmanlarıdır.
Ø Doğruluk kendi başına bir güç değildir; gücün yanında yer almazsa, hemen batıp gider.
Ø Öfke insanı açık etmez, öfkeyi açık eder.
Ø Bana yalan söylemiş olman değil, benim sana inanmamam, sarstı beni.
Ø Kılavuz öğrencisine bütün izleri göstermeli ama gideceği yolu seçmemelidir.
Ø Bir ustanın ustalığında, öğrencilerini kendisine karşı uyarmak da vardır.
Ø Açık doğaya çıkmaktan hoşlanırız, çünkü onun bizimle ilgili bir kanısı yoktur.
Ø Dünya dediğiniz şeyi, önce siz yaratmalısınız; bizzat sizin aklınız, sizin imgeniz, sizin sevginizde şekil bulmalı o!
Ø Bitki için bütün dünya bitkidir, bizim içinse insan.
Ø Yaşama karşı sorumluluğumuz daha yücesini yaratmaktır, daha alçağını değil.
Ø İstiyorsun, arzuluyorsun, seviyorsun, sırf bu yüzden övüyorsun yaşamı!
Ø Beni öldürmeyen şey beni güçlendirir.
Ø Ahlak, evrensel değildir.
Ø Ahlak yargıları ve cezalandırmaları, daha az sınırlandırılmış olanlara karşı(özgür olan bireylere karşı) ruhsal olarak sınırlandırılmış olanın gözde intikam biçimidir.
Ø Ahlak; uzun, korkusuz bir sahtekarlıktır.
Ø İyi ve kötü konusunda herkes kendinin “bilirkişi” olduğuna inanır, ve yanılır.
Ø Kendisini keşfetmiştir, “Budur benim iyim ve kötüm diyen kişi”; böylece susturmuştur, “Herkes için iyi, herkes için kötü” diyen köstebeği ve cüceyi.
Ø Ben, şimdiye kadar hiç kimsenin olmadığı kadar korkunç bir insanım, ama bu benim en iyiliksever insan olmayacağım anlamına gelmez.
Ø İyi nedir? –İnsanda güç duygusunu, güç istemini, gücün kendisini yükselten herşey.
Ø Kötü nedir? –Zayıflıktan doğan herşey.
Ø Despotlar, havanın ahlaklı olduğu bölgeleri severler.
Ø Her zaman yere değer dizleri, erdemi övmeye açıktır elleri, ama erdemden bihaberdir yürekleri!
Ø Geliştirmiş olduğumuz tüm değerler, dünyanın gerçek doğasını görmemizi engellemek amacıyla geliştirilmiş araçlardan başka hiçbir şey değildirler.
Ø Gelenek nedir? Bize yararlı şeyleri emrettiğinden dolayı
değil, bize emrettiğinden dolayı itaat ettiğimiz yüksek bir otoritedir.
Ø İyi huylu insana, mücadeleden kaçana iyi denir. Ama savaşçı olana da ve zaferi tutkuyla isteyene de iyi denir.
Ø Kibar ve soylu olana iyi denir. Ama kimseyi horgörmeyene ve kimseye yukarıdan bakmayana da iyi denir.
Ø Yüreğinin sesine kulak verene iyi denilir. Ama sadece yükümlülüğüne kulak verene de iyi denilir.
Ø Yumuşak ve barışçıl olana iyi denilir. Ama nefsini yenen kahramana da iyi denilir.
Ø Yokuş nasıl çıkılır? Çık ve düşünme yokuş çıktığını.
Ø Diş biliyorlar bana, “küçük insanlara küçük erdemler gereklidir” dediğim için ve küçük insanların gerekli oluşunu anlamak zor geldiği için bana!
Ø Sadece binlerce yılın aklı değil, çılgınlığı da patlak verdi üstümüzde. Tehlikelidir mirasçı olmak.
Ø Nereden geldiğiniz değil, nereye gittiğiniz belirlesin, bundan sonra şerefinizi!
Ø Her alışkanlık elimizi daha becerikli, aklımızı ise daha beceriksiz hale sokar.
Ø Yeterince derinliğine düşünmediler; bu yüzden duyguları dibe batmadı. Biraz şehvet ve biraz can sıkıntısı; en iyi düşündükleri şey bunlar oldu.
Ø Tartıya vurmalı. –Tek bir acıya nazaran çift acıya daha kolay katlanılır: Denemek ister misin?
Ø Yüksek sesle konuşanlar ince konuları düşünemez.
Ø Neysen “O” ol!
Ø Kendini görmezden gelmek –iyi görmek için gereklidir.
Ø İnsan ne denli derinine bakarsa yaşamın, o denli derinden görür acıyı.
Ø Kişinin kendi yolunda yürüyüp yürümediği, attığı adımdan belli olur; bu yüzden dikkat edin yürüyüşüme!
Ø Kimi insanda karakter doruğa ulaşır ama akıl bu doruğun yüksekliğine erişemez. Kimi insanda da bunun tersi olur.
Ø Doğrusu şu ki, insan kirli bir nehirdir. Kirli bir nehiri, kirlenmeden içine alabilmek için bir deniz olmak gerek.
Ø Her seçkin insan, güdüsel olarak, kalabalıktan, çokluktan, çoğunluktan kurtulduğu, onlardan ayrık biri olarak, kural “adamlarını” unutabildiği, sığınacağı kalesinin ve gizliliğinin peşinde koşar.
Ø Kendinden çok söz etmek kendini gizlemenin de bir yoludur.
Ø İdrak eden kişinin gözünde insan, kırmızı yanaklı bir hayvandır: İnsan sık sık utanmak zorunda kalmış bir hayvandır.
Ø Hedef, insanlık değil üstüninsandır.
Ø Yalnızlık kimine göre hasta insanın kaçışıdır, kimine göre de hasta insanlardan kaçış.
Ø Yaratıcılık ve keşif acıda ve yalnızlıkta saklıdır.
Ø Bir yalnız dedi ki: “Gittim gerçi insanlara, ama hiçbir zaman ulaşamadım!”
Ø İnsanda büyük olan, onun bir amaç değil, bir köprü oluşudur.
Ø En insani davranış, bir insanın utanılacak duruma düşmesini önlemektir.
Ø İnsanoğlu hayatta o kadar acı çeker ki, canlılar arasında yalnız o, gülmeyi icat etmek zorunda kalmıştır.
Ø İnsan da ağaca benzer; ne kadar yükseğe ve ışığa çıkmak isterse, o kadar yaman kök salar yere, aşağılara, karanlıklara, derinliğe, kötülüğe.
Ø Soylu insan bir değerler yaratıcısıdır.
Ø İnsan ruhu yaptığı seçimlerle belirlenir.
Ø Şüphe değil kesinliktir, insanı deli eden.
Ø Hep öğrenci kalan insan, öğretmenine borcunu kötü ödüyor demektir.
Ø Kim temelden öğretmense, öğrencileriyle ilgili bütün her şeyi ciddiye alır, kendini bile.
Ø İnsanlar ışığın çevresinde toplaşırlar, daha iyi görmek için değil, daha iyi parıldamak için.
Ø İnsan, diğer insanlardan hiçbir şey istememeye, onlara hep vermeye alıştığı zaman, elinde olmadan soylu davranır.
Ø İnsan sıkı tutmalı yüreğini; çünkü gitmesine izin verirse, çok geçmeden aklı da gider peşinden!
Ø Bir insan kendini hep çok büyük işlere adadığında, onun başka bir yeteneğinin olmadığı pek görülmez.
Ø İnsan bir yıl boyunca yalnızlığa çekilirse gevezeliği unutur, konuşmayı öğrenir.
Ø İnsan şeyleri niye göremez? Önünde kendisi durur; kendisi örter şeyleri.
Ø İnsan hatasını bir başkasına itiraf ettiğinde unutur onu; ama çoğu kez öteki kişi bunu unutmaz.
Ø Modern çağın en genel belirtisi: İnsan kendi gözünde saygınlığını inanılmaz derecede yitirmiştir.
Ø Tutkulu insanlar başkalarının ne düşündüklerini pek merak etmezler. Durumları onları hiçliğin üzerine yükseltir.
Ø Bir insanın yüksekliğini görmek istemeyen kimse, kendinden aşağı ve üstünkörü olan her şeye daha dikkatle bakar. Bu bakışla da kendini ele verir.
Ø Kadın, çocukları erkekten daha iyi anlar. Lakin erkek, daha çocuktur kadından.
Ø Karşına çıkabilecek en kötü düşman, her zaman sen kendin olacaksın; sen kendin pusuda bekleyeceksin kendini.
Ø Seni seviyorsam sanane bundan?
Ø Sevmek ve yok olmak; beraberdir ezelden beri. Sevme istemi, ölüme de istekli olmak demektir bu. Budur sözüm, siz korkaklara!
Ø Uzun süren büyük acılar insanı zorbalaştırır.
Ø Acı der: “Yıkıl!”
Ø Benim hayalimdeki aşk, iki insanın birbirini sahiplenme duygusundan çok daha öte bir şey.
Ø Bir genci bozmanın en iyi yolu, ona aynı düşüneni farklı düşünenden daha çok saymayı öğretmek.
Ø Aşk, insanın nesneleri olmadığı şekliyle gördüğü durumdur.
Ø İnsanları sevdiğinizi söylüyorsunuz! Ama daha derine indiğinizde sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz. Siz bu sevginin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz!
Ø Sevgi yüzünden yapılan her şey her zaman iyilikle kötülüğün ötesinde yapılır.
Ø Kolay yaşamak istiyor musun? Sürüde kal ve sürü sevgisi uğruna kendini unut!
Ø Sürü hayvanının zayıflığının ürettiği ahlak, yozlaşmanın ürettiği ahlaka çok benzer. Bunlar birbirini anlar ve bir ittifak oluştururlar.
Ø Kültür esas itibariyle orta çapta olanın lehine, istisnaya karşı olan, zevki yargılamak için araçtır.
Ø Uygarlık tarafından yokedilme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir uygarlık çağını yaşıyoruz.
Ø Gür ırmaklar kendileriyle birlikte bir çok çakıl ve çalı çırpıyı da sürükler; güçlü ruhlar da bir çok aptal ve mankafayı.
Ø Köpekler kurtlardan nasıl nefret ederse, işte öyle nefret eder halk da özgür ruhlu kişiden; zincirlerin düşmanından, tapınmayandan, ormanı mesken edinenden.
Ø Özgür insan ahlaksızdır, çünkü o her bakımdan geleneğe değil, kendisine bağlı olmak ister: “Kötü”, insanoğlunun ilk zamanlarındaki bütün durumlarında “bireysel”, “bağımsız”, “keyfi”, “alışılmamış”, “öngörülmemiş”, “hesaplanamaz” anlamlarına gelir.
Ø “Halk” ile “aynı düşüncedekiler topluluğu”nu birbirinden ayırt etmek gerekir. Birincisinin hoşuna gitmek için günümüzde şarlatan olmak gerekiyor; ikincisinin hoşuna gitmek içinse en azından usta olmak gerekiyor.
Ø Bizi ıslah edebilecek tek şey nedir? Kusursuzu görmek.
Ø Bilgi ermişleri olmak elinizden gelmiyorsa, hiç değilse bilgi savaşçıları olun.
Ø Bilgisizliğimizin başladığı noktada ve daha ilerisini göremediğimiz anda, biz de söze karışırız.
Ø Bir nesneyi hem sevebilen hem de onunla alay edebilen kimse, dehaya erişmiş demektir.
Ø Deha nedir? Yüksek bir ereği ve ona ulaşmanın araçlarını istemek.
Ø Deha sahibi insan, en azından iki şeye daha sahip değilse, hiç çekilmez: dünyayla barışık olmak ve saflık.
Ø Çok az çekerdi bilgi bizi, yolu üstünde bu denli çok ortadan kaldırılacak utanç olmasaydı.
Ø Neden mi yazıyorum? Aramızda kalsın, düşüncelerimden başka türlü kurtulma çaresi bulamadım henüz.
Ø Bizi bir kez olsun bütün kitapların ötesine götüremeyen kitap neye yarar?
Ø İyi bir kitap karşıtlarını bile tin zengini kılar.
Ø Ne mi insanı böylesine tedirgin eden? Şeyler değil, şeyler üzerinde kanılar da değil –hiç varolmayan şeyler üzerine kanılar.
Ø Hakikat hiçbir zaman dediği dedik birinin kollarına bırakmamıştır kendini.
Ø Deri değiştirmeyen yılan ölür. Düşünce değiştirmesine engel olunan kafalar da öyle.
Ø Her sabit düşünce sahibi için zindandır.
Ø Küçük düşünülmüş olmaktansa kötü yapılmış olsun, daha iyi!
Ø Üslubu düzeltmek –bu, düşünceyi düzeltmektir –daha öte hiçbir şey değil.
Ø İşitilen ya da okunan her düşünce, çok düşünen kimseye bir zincir biçiminde görünür.
Ø İyi düşünceler, birbirinin peşinden çok hızlı gelince, birbirlerinin “görünümü”nü bozarlar.
Ø Düşüncelerimiz duygularımızın gölgesidir. Daima onlardan daha karanlık, daha boş, daha yalındır düşüncelerimiz.
Ø Kendi savaşınızı açmalısınız, kendi düşüncelerinizin uğruna. Düşünceleriniz yenilse bile, dürüstlüğünüz zafer çığlıkları atmalıdır bunun için.
Ø Çok düşünen ve uygulamalı düşünen, kendi maceralarını kolayca unutur, ama başından geçenlerin çağrıştırdığı düşünceleri hiç unutmaz.
Ø Felsefe, yaratmanın anlamını kavramaya çalışan bir akımdır.
Ø Yoksul ruhlar. –Yoksul ruhlardan nefret ederim: Hiçbir şey yoktur içlerinde, kötü şey de yoktur hemen hemen.
Ø Bugün yoksul o; fakat her şeyini elinden aldıkları için değil de, kendisi herşeyi kaldırıp attığı için: bunun onun için ne önemi var? Bulmaya alışıktır çünkü. Onun isteyerek katlandığı bir yoksulluğu anlayamayanlar, asıl yoksullardır.
Ø Kutsallıktan yana zengin olan bir insan, kötüler arasında rahat eder. Her inkar, yoksulluktur.
Ø Suçlulara karşı suçumuz; onlara namusuz muamelesi yapmaktır.
Ø Zamanımızda ceza suçtan daha kirletici.
Ø Birini suçlamak için ileri uzattığın elinin 3 parmağının seni gösterdiğini unutma!
Ø Ebedi gerçeklik olmadığı gibi, mutlak doğru da yoktur.
Ø Kutsal olan gerçekler değil, kişinin kendi gerçeği için çıktığı arayıştır.
Ø Gerçeğin düşmanı tabular ve inançlardır.
Ø Doğrular ve yanlışlar yoktur, sadece yorumlar vardır.
Ø Kanmışlıklar, doğruluğun yalanlardan daha tehlikeli düşmanlarıdır.
Ø Doğruluk kendi başına bir güç değildir; gücün yanında yer almazsa, hemen batıp gider.
Ø Öfke insanı açık etmez, öfkeyi açık eder.
Ø Bana yalan söylemiş olman değil, benim sana inanmamam, sarstı beni.
Ø Kılavuz öğrencisine bütün izleri göstermeli ama gideceği yolu seçmemelidir.
Ø Bir ustanın ustalığında, öğrencilerini kendisine karşı uyarmak da vardır.
Ø Açık doğaya çıkmaktan hoşlanırız, çünkü onun bizimle ilgili bir kanısı yoktur.
Ø Dünya dediğiniz şeyi, önce siz yaratmalısınız; bizzat sizin aklınız, sizin imgeniz, sizin sevginizde şekil bulmalı o!
Ø Bitki için bütün dünya bitkidir, bizim içinse insan.
Ø Yaşama karşı sorumluluğumuz daha yücesini yaratmaktır, daha alçağını değil.
Ø İstiyorsun, arzuluyorsun, seviyorsun, sırf bu yüzden övüyorsun yaşamı!
Ø Beni öldürmeyen şey beni güçlendirir.
Ø Ahlak, evrensel değildir.
Ø Ahlak yargıları ve cezalandırmaları, daha az sınırlandırılmış olanlara karşı(özgür olan bireylere karşı) ruhsal olarak sınırlandırılmış olanın gözde intikam biçimidir.
Ø Ahlak; uzun, korkusuz bir sahtekarlıktır.
Ø İyi ve kötü konusunda herkes kendinin “bilirkişi” olduğuna inanır, ve yanılır.
Ø Kendisini keşfetmiştir, “Budur benim iyim ve kötüm diyen kişi”; böylece susturmuştur, “Herkes için iyi, herkes için kötü” diyen köstebeği ve cüceyi.
Ø Ben, şimdiye kadar hiç kimsenin olmadığı kadar korkunç bir insanım, ama bu benim en iyiliksever insan olmayacağım anlamına gelmez.
Ø İyi nedir? –İnsanda güç duygusunu, güç istemini, gücün kendisini yükselten herşey.
Ø Kötü nedir? –Zayıflıktan doğan herşey.
Ø Despotlar, havanın ahlaklı olduğu bölgeleri severler.
Ø Her zaman yere değer dizleri, erdemi övmeye açıktır elleri, ama erdemden bihaberdir yürekleri!
Ø Geliştirmiş olduğumuz tüm değerler, dünyanın gerçek doğasını görmemizi engellemek amacıyla geliştirilmiş araçlardan başka hiçbir şey değildirler.
Ø Gelenek nedir? Bize yararlı şeyleri emrettiğinden dolayı
değil, bize emrettiğinden dolayı itaat ettiğimiz yüksek bir otoritedir.
Ø İyi huylu insana, mücadeleden kaçana iyi denir. Ama savaşçı olana da ve zaferi tutkuyla isteyene de iyi denir.
Ø Kibar ve soylu olana iyi denir. Ama kimseyi horgörmeyene ve kimseye yukarıdan bakmayana da iyi denir.
Ø Yüreğinin sesine kulak verene iyi denilir. Ama sadece yükümlülüğüne kulak verene de iyi denilir.
Ø Yumuşak ve barışçıl olana iyi denilir. Ama nefsini yenen kahramana da iyi denilir.
Ø Yokuş nasıl çıkılır? Çık ve düşünme yokuş çıktığını.
Ø Diş biliyorlar bana, “küçük insanlara küçük erdemler gereklidir” dediğim için ve küçük insanların gerekli oluşunu anlamak zor geldiği için bana!
Ø Sadece binlerce yılın aklı değil, çılgınlığı da patlak verdi üstümüzde. Tehlikelidir mirasçı olmak.
Ø Nereden geldiğiniz değil, nereye gittiğiniz belirlesin, bundan sonra şerefinizi!
Ø Her alışkanlık elimizi daha becerikli, aklımızı ise daha beceriksiz hale sokar.
Ø Yeterince derinliğine düşünmediler; bu yüzden duyguları dibe batmadı. Biraz şehvet ve biraz can sıkıntısı; en iyi düşündükleri şey bunlar oldu.
Ø Tartıya vurmalı. –Tek bir acıya nazaran çift acıya daha kolay katlanılır: Denemek ister misin?
Ø Yüksek sesle konuşanlar ince konuları düşünemez.
Ø Neysen “O” ol!