Fransa ile sözde dostluk özde ihtilaf
AB'de Türkiye karşıtı cephenin başını çeken Fransa'nın Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner Ankara ziyaretinde sürekli "iki büyük dost ülkeyiz" vurgusu yapmasına rağmen AB süreci Kıbrıs ve Mavi Marmara kriziyle ilgili konularda Türkiye karşıtı tutumundan taviz vermedi.
Türkiye'nin AB üyeliğine siyasi engeller çıkaran Fransa'nın Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner dün Ankara'ya ziyarette bulundu. Kouchner tüm açıklamalarında sürekli "iki büyük dost ülkeyiz" vurgusu yapmasına rağmen AB süreci Kıbrıs ve Mavi Marmara kriziyle ilgili konularda Türkiye karşıtı tutumundan taviz vermedi. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Ankara ziyaretinin de yeni yılın ilk haftalarında gerçekleşeceği açıklandı. Bernard Kouchner ilk görüşmesini önceki gece Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yaptı. Yemekte daha çok Ortadoğu meseleleri konuşuldu. Davutoğlu bölgede sorunların iç içe girdiğine dikkat çekerek çözümün sadece İsrail-Filistin meselesi değil Suriye-İsrail ve Suriye-Lübnan ihtilaflarının topyekûn aşılmasıyla sağlanabileceğini vurguladı. Bakanlar dün ikili ilişkileri masaya yatırdı. Görüşme sonrası gerçekleşen basın toplantısında Davutoğlu ile Kouchner güler yüzlü olmaya özen göstererek sürekli birbirlerine övgüde bulundular; birçok konuda iki ülkenin görüşlerinin örtüştüğünü dile getirdiler. Ancak Fransız Bakan'ın "iki büyük dost ülke" vurgusuna rağmen konu önemli meselelere geldiğinde arada ciddi ihtilafların yaşandığı ortaya çıktı.
Fransız Bakan Türkiye'nin AB üyeliği konusuna ülkesinin mesafeli yaklaştığını dillendirmekten kaçınmadı. Kouchner "Biz çok iyi anlaşıyoruz ama halletmemiz gereken Avrupa konuları var." dedi. Konuk Bakan "Türkiye'yi AB'ye AB'yi de Türkiye'ye yakınlaştıracak" fasılların olduğunu belirterek bu üç müzakere başlığı için çalışılmasını istedi. Kouchner Fransa'nın siyasi sebeplerle engellediği diğer fasılları görmezden gelerek ısrarla bu üç başlık üzerinde durdu. Fransa Ankara'ya karşı çıkarken "Türkiye ile AB'nin yakınlaşması" söylemini kullanıyor. Kouchner Ankara'nın reform yapmasını isteyerek "Top sizde." dedi.
HEMEN KIBRIS KONFERANSI YAPALIM
Davutoğlu ise bu konuda gayet açık konuşarak aralarında Fransa'nın da bulunduğu bazı Avrupa ülkelerini eleştirdi. Bakan "Eğer siyasi engeller çıkarılmazsa ya da bu engeller kaldırılırsa çok kısa sürede çok büyük mesafe alırız." dedi. Davutoğlu bu siyasi engelin Kıbrıs olduğunu açıkça söyleyerek "Bu konuda fasıllar üzerindeki blokaj kalktığında bir iki yıl içinde bütün fasıllarda ilerleme sağlarız ve hatta kapatma aşamasına geliriz." diye konuştu. Ahmet Davutoğlu 2004'teki referandumda Türk tarafının barışa yönelik çabasına rağmen hâlâ cezalandırılıyor olmasını şiddetle eleştirerek "Kıbrıs sorununu çözmek için hemen konferans düzenleyelim." çıkışında bulundu. Türk Bakan şimdi de bir iki ay içinde 2004'te olduğu gibi bütün tarafları kapsayan bir barış konferansı yapmayı önerdiklerini ancak bu çağrılara cevap bulamadıklarını bildirdi.
Bernard Kouchner: Vicdanım hâlâ ayakta
Fransız Bakan Kouchner Mavi Marmara saldırısıyla ilgili bir soru karşısında ülkesinin pozisyonunu savunmakta zorlandı. Kouchner'a BM İnsan Hakları Konseyi'ndeki oylamada Paris'in çekimser kalması hatırlatılarak "Davutoğlu çekimser kalan Avrupalı bakanlar için 'Bunu vicdanlarında nasıl değerlendireceklerini meşrulaştıracaklarını merak ediyorum' demişti. Bunu nasıl meşrulaştırdınız?" diye soruldu. Bernard Kouchner "Öncelikle size vicdanımla ilgilendiğiniz için çok teşekkür ederim vicdanım hâlâ ayakta; yaşıyor." cevabını verdi. Kouchner olaya karşı çıktıklarını ama oylamada Avrupa'nın çekimserlik kararı aldığını kaydetti. "Gerilimleri yatıştırmak ve ortak çözümlere fırsat tanımak istiyorsak bazen bakanlar insan hakları aktivistlerinden daha farklı davranmak zorundadır." diyerek kendini savundu. Fransız Bakan savunmasını "Ben şahsen ablukayı delmek için birçok gemi seferi düzenledim zamanında. Ama bu barışa gerçekten katkıda mı bulundu yoksa daha mı karışık yaptı?" diye sürdürdü. Kouchner en kısa zamanda Filistin devletinin kurulması gerektiğini kaydetti.
AB'de Türkiye karşıtı cephenin başını çeken Fransa'nın Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner Ankara ziyaretinde sürekli "iki büyük dost ülkeyiz" vurgusu yapmasına rağmen AB süreci Kıbrıs ve Mavi Marmara kriziyle ilgili konularda Türkiye karşıtı tutumundan taviz vermedi.
Türkiye'nin AB üyeliğine siyasi engeller çıkaran Fransa'nın Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner dün Ankara'ya ziyarette bulundu. Kouchner tüm açıklamalarında sürekli "iki büyük dost ülkeyiz" vurgusu yapmasına rağmen AB süreci Kıbrıs ve Mavi Marmara kriziyle ilgili konularda Türkiye karşıtı tutumundan taviz vermedi. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Ankara ziyaretinin de yeni yılın ilk haftalarında gerçekleşeceği açıklandı. Bernard Kouchner ilk görüşmesini önceki gece Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yaptı. Yemekte daha çok Ortadoğu meseleleri konuşuldu. Davutoğlu bölgede sorunların iç içe girdiğine dikkat çekerek çözümün sadece İsrail-Filistin meselesi değil Suriye-İsrail ve Suriye-Lübnan ihtilaflarının topyekûn aşılmasıyla sağlanabileceğini vurguladı. Bakanlar dün ikili ilişkileri masaya yatırdı. Görüşme sonrası gerçekleşen basın toplantısında Davutoğlu ile Kouchner güler yüzlü olmaya özen göstererek sürekli birbirlerine övgüde bulundular; birçok konuda iki ülkenin görüşlerinin örtüştüğünü dile getirdiler. Ancak Fransız Bakan'ın "iki büyük dost ülke" vurgusuna rağmen konu önemli meselelere geldiğinde arada ciddi ihtilafların yaşandığı ortaya çıktı.
Fransız Bakan Türkiye'nin AB üyeliği konusuna ülkesinin mesafeli yaklaştığını dillendirmekten kaçınmadı. Kouchner "Biz çok iyi anlaşıyoruz ama halletmemiz gereken Avrupa konuları var." dedi. Konuk Bakan "Türkiye'yi AB'ye AB'yi de Türkiye'ye yakınlaştıracak" fasılların olduğunu belirterek bu üç müzakere başlığı için çalışılmasını istedi. Kouchner Fransa'nın siyasi sebeplerle engellediği diğer fasılları görmezden gelerek ısrarla bu üç başlık üzerinde durdu. Fransa Ankara'ya karşı çıkarken "Türkiye ile AB'nin yakınlaşması" söylemini kullanıyor. Kouchner Ankara'nın reform yapmasını isteyerek "Top sizde." dedi.
HEMEN KIBRIS KONFERANSI YAPALIM
Davutoğlu ise bu konuda gayet açık konuşarak aralarında Fransa'nın da bulunduğu bazı Avrupa ülkelerini eleştirdi. Bakan "Eğer siyasi engeller çıkarılmazsa ya da bu engeller kaldırılırsa çok kısa sürede çok büyük mesafe alırız." dedi. Davutoğlu bu siyasi engelin Kıbrıs olduğunu açıkça söyleyerek "Bu konuda fasıllar üzerindeki blokaj kalktığında bir iki yıl içinde bütün fasıllarda ilerleme sağlarız ve hatta kapatma aşamasına geliriz." diye konuştu. Ahmet Davutoğlu 2004'teki referandumda Türk tarafının barışa yönelik çabasına rağmen hâlâ cezalandırılıyor olmasını şiddetle eleştirerek "Kıbrıs sorununu çözmek için hemen konferans düzenleyelim." çıkışında bulundu. Türk Bakan şimdi de bir iki ay içinde 2004'te olduğu gibi bütün tarafları kapsayan bir barış konferansı yapmayı önerdiklerini ancak bu çağrılara cevap bulamadıklarını bildirdi.
Bernard Kouchner: Vicdanım hâlâ ayakta
Fransız Bakan Kouchner Mavi Marmara saldırısıyla ilgili bir soru karşısında ülkesinin pozisyonunu savunmakta zorlandı. Kouchner'a BM İnsan Hakları Konseyi'ndeki oylamada Paris'in çekimser kalması hatırlatılarak "Davutoğlu çekimser kalan Avrupalı bakanlar için 'Bunu vicdanlarında nasıl değerlendireceklerini meşrulaştıracaklarını merak ediyorum' demişti. Bunu nasıl meşrulaştırdınız?" diye soruldu. Bernard Kouchner "Öncelikle size vicdanımla ilgilendiğiniz için çok teşekkür ederim vicdanım hâlâ ayakta; yaşıyor." cevabını verdi. Kouchner olaya karşı çıktıklarını ama oylamada Avrupa'nın çekimserlik kararı aldığını kaydetti. "Gerilimleri yatıştırmak ve ortak çözümlere fırsat tanımak istiyorsak bazen bakanlar insan hakları aktivistlerinden daha farklı davranmak zorundadır." diyerek kendini savundu. Fransız Bakan savunmasını "Ben şahsen ablukayı delmek için birçok gemi seferi düzenledim zamanında. Ama bu barışa gerçekten katkıda mı bulundu yoksa daha mı karışık yaptı?" diye sürdürdü. Kouchner en kısa zamanda Filistin devletinin kurulması gerektiğini kaydetti.