meridyen2
Kayıtlı Üye
Fokların Bıyıklarındaki Tasarım Yön Bulmalarını Sağlıyor
Almanya’nın Bonn ve Ruhr Üniversiteleri’nden bir grup bilim adamı, foklar üzerinde yaptıkları çalışmada bu canlıların karanlık ya da bulanık sularda avlarını yakalayabilmek için bıyıklarından yararlandıklarını ortaya koydular. (1)
Buna göre foklar, işitme ve görme gibi duyu organlarını kullanamadıkları ortamlarda avlarını, balıkların su içinde yol alırken geride bıraktıkları çalkantılı izleri takip ederek bulmaktadırlar. Guido Dehnhardt ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilen bu araştırma fokların bıyıklarının 200 metreye yakın mesafelerdeki avlarını bile takip etmeye olanak sağladığını göstermektedir. (2)
Foklar avlarını yakalamak için balıkların yüzerken geride bıraktıkları izin girdaplı bir yapıda olması ve iz içindeki parçacıkların hızlarının, balık geçip gittikten birkaç dakika sonrasına kadar çevredeki suyun hızından önemli ölçüde yüksek olmasından yararlanmaktadırlar. Kısacası balıklar yüzerken geride oldukça uzun bir hidrodinamik iz bırakıyorlar ve balıklarla beslenen deniz canlıları da bu izleri takip ederek kendilerini uzak mesafelerden belirleyip yakalıyorlar. (3)
Dehnhardt ve arkadaşları fokların bu yeteneğini belirleyebilmek için Henry ve Nick adlı iki erkek fok ve bir minyatür denizaltı kullanmışlar. Minyatür denizaltının bıraktığı iz, 30 cm uzunluğunda bir balığın bıraktığıyla yaklaşık aynı.
İlk deneyi, içi bulanık deniz suyuyla dolu bir havuzda Henry ile gerçekleştiren araştırmacılar, fokun başına gözlerini tümüyle örten bir çorap geçirmişler, denizaltının sesini duymaması için kulaklarına kulaklık takıp başını da suyun 40 cm üzerindeki bir platforma yerleştirmişler. Denizaltının motorları durdurulduktan iki saniye sonra fokun başından kulaklıklar çıkartılmış. FokFok hemen suya dalıp önce havuzun ortasına yüzmüş, bıyıklarını öne doğru yöneltmiş ve yüzerken başını hafifçe sağa sola sallamaya başlamış. Bu sayede fok denizaltının pervanesinin bıraktığı ize rastlar rastlamaz aracın gittiği yöne dönmüş ve saniyede 2 m hızla iz sürmeye başlamış. Yapılan bu deneyde gözleri bağlı olan fok 256 defa denizaltıyı bulmayı başarmıştır. Ancak araştırmacılar Henry’nin burnuna, bıyıklarını örtecek bir çorap geçirdiklerinde fok tüm denemelerde hidrodinamik izi bulamamıştır. Nick adlı öteki fok üzerinde yapılan deneyde de aynı sonuca ulaşılmıştır. Bu deneyler söz konusu deniz memelilerinin, bıyıkları sayesinde hidrodinamik bilgiyi saptayıp analiz ederek denizdeki izleri takip ettiklerini ortaya koymaktadır.
Almanya’nın Bonn ve Ruhr Üniversiteleri’nden bir grup bilim adamı, foklar üzerinde yaptıkları çalışmada bu canlıların karanlık ya da bulanık sularda avlarını yakalayabilmek için bıyıklarından yararlandıklarını ortaya koydular. (1)
Buna göre foklar, işitme ve görme gibi duyu organlarını kullanamadıkları ortamlarda avlarını, balıkların su içinde yol alırken geride bıraktıkları çalkantılı izleri takip ederek bulmaktadırlar. Guido Dehnhardt ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilen bu araştırma fokların bıyıklarının 200 metreye yakın mesafelerdeki avlarını bile takip etmeye olanak sağladığını göstermektedir. (2)
Foklar avlarını yakalamak için balıkların yüzerken geride bıraktıkları izin girdaplı bir yapıda olması ve iz içindeki parçacıkların hızlarının, balık geçip gittikten birkaç dakika sonrasına kadar çevredeki suyun hızından önemli ölçüde yüksek olmasından yararlanmaktadırlar. Kısacası balıklar yüzerken geride oldukça uzun bir hidrodinamik iz bırakıyorlar ve balıklarla beslenen deniz canlıları da bu izleri takip ederek kendilerini uzak mesafelerden belirleyip yakalıyorlar. (3)
Dehnhardt ve arkadaşları fokların bu yeteneğini belirleyebilmek için Henry ve Nick adlı iki erkek fok ve bir minyatür denizaltı kullanmışlar. Minyatür denizaltının bıraktığı iz, 30 cm uzunluğunda bir balığın bıraktığıyla yaklaşık aynı.
İlk deneyi, içi bulanık deniz suyuyla dolu bir havuzda Henry ile gerçekleştiren araştırmacılar, fokun başına gözlerini tümüyle örten bir çorap geçirmişler, denizaltının sesini duymaması için kulaklarına kulaklık takıp başını da suyun 40 cm üzerindeki bir platforma yerleştirmişler. Denizaltının motorları durdurulduktan iki saniye sonra fokun başından kulaklıklar çıkartılmış. FokFok hemen suya dalıp önce havuzun ortasına yüzmüş, bıyıklarını öne doğru yöneltmiş ve yüzerken başını hafifçe sağa sola sallamaya başlamış. Bu sayede fok denizaltının pervanesinin bıraktığı ize rastlar rastlamaz aracın gittiği yöne dönmüş ve saniyede 2 m hızla iz sürmeye başlamış. Yapılan bu deneyde gözleri bağlı olan fok 256 defa denizaltıyı bulmayı başarmıştır. Ancak araştırmacılar Henry’nin burnuna, bıyıklarını örtecek bir çorap geçirdiklerinde fok tüm denemelerde hidrodinamik izi bulamamıştır. Nick adlı öteki fok üzerinde yapılan deneyde de aynı sonuca ulaşılmıştır. Bu deneyler söz konusu deniz memelilerinin, bıyıkları sayesinde hidrodinamik bilgiyi saptayıp analiz ederek denizdeki izleri takip ettiklerini ortaya koymaktadır.
Moderatör tarafında düzenlendi: