Filler Neden Durmadan Yürüyorlar...?

freedom42

Kayıtlı Üye
Filler Bu Nedenle Durmaksızın Yürüyor

Filler hakkında çok ilginç bir gerçek şudur ki, hayatta kalabilmek için düşmemeleri gerekiyor.

Bütün diğer hayvanlar tökezleyip geri kalkabiliyorlar. Ama filler hep ayaktadırlar, uyurken bile. Sürüden biri kayıp düşecek olursa çaresizdir. Kendi ağırlığının mahkumu olarak yan üstü öylece yatılı kalır. Diğer filler etrafını sıkıca sarıp çaresizce itip kaldırmaya çalışsalar da yapacakları pek birşey yoktur. Yavaş ve ağır nefesle düşen fil ölür. Diğerleri önce nöbet tutar, sonra yollarına ağır ağır devam ederler.


Doğa kitaplarından öğrendim bunu. Acaba doğru tam olarak bu mudur diye merak ediyorum: Fillerin düşememelerinin başka bir sebebi yok mudur?

Belki böyle bir ortak kararları vardır? Düşmemek onların misyonudur? Tüm hayvanların en arif ve sabırlıları olarak bir anlaşma yapmışlardır, tahminen asırlar önce, buz devri biterken:

Büyük sürüler halinde yer yüzünde dolaşırken filler bir gün upuzun çalılar arasından, çakmaktaşından ciritlerle sessizce yaklaşan minik insanlar gözlemlerler.

- 'Ne kadar korku ve öfke dolu bir yaratık', diye düşünür filler, 'Ama bir gün dünyaya hükmedecek. Bunu anlayacak kadar arifiz. Hadi ona örnek olalım.'

Filler külrengi başlarıyla baş başa verirler ve düşünüp taşınırlar. Ne tür örnek olabilirler ki?

Çok daha güçlü olduklarını gösterebilirler, ki bu bir gerçek. Ona öfkelerini gösterebilirler, ki öfkeleri bütün ormanları kökünden sökebilir. Ya da ona ağalık taslayabilirler, tarlalarını çiğneyerek ve kulübelerini yıkarak. Çok büyük hayal kırıklıkları yaşadıkları an, vahşi filler bunları yapabilir, ama grup içinde baş başa koymuşken insanoğlunun çok daha nazik bir mesajla da ders alabileceğine karar verirler.

'Hayata karşı derin saygımızı gösterelim ona' derler. Ve o günden beri filler sessiz, sabırlı, barışçıl varlıklar olurlar.

İnsanoğlunun, fillere binmesine ve onları köle gibi kullanmasına izin verirler. Hükmettikleri kocaman Afrika ovalarından sürülmüş sirklerde katıldıkları gösterilerinde çocukların onlara gülmesine izin verirler.

Ama fillerin en önemli mesajı daima hareket içinde olmalarında saklıdır. Hareket etmenin yaşamak anlamında olduğunu biliyorlar. Bir şafaktan bir şafağa, bir asırdan bir asıra sürülerle yürüyorlar:

Hiç düşmeyen hayat dolu bir kitle ! Barışın durdurulmaz kuvveti !

Masum hayvanlar olarak bu kadar zaman sonra binlercesine kurşunlarla yıkılacaklarını bilemezlerdi. Arsız açgözlülüğümüzün sayesinde sakatlanıp toz içinde yatacaklarını tahmin edemezlerdi.

Önce büyük erkekler vuruluyor ki dişlerinden biblo yapılabilsin. Sonra dişiler vuruluyor ki insanoğluna av ödülü olsunlar diye. Bebekleri çığlıklar içinde annelerinin kan kokusundan kaçıyorlar ama silahlardan kaçmak hiç fayda etmiyor. Onları emzirecek kimse olmayınca sessizce onlarda ölüyorlar ve kemikleri güneşte rengini atıyor.

Bu kadar ölüm sahnelerinin içinde filler vazgeçebilirdi. Yapmaları gereken tek şey yere yıkılmaktır. Hepsi bu. Kurşuna ihtiyaçları yoktur: Doğa onlara yere yatıp ölebilme haysiyetini vermiş !

Ama onlar kutsal olarak gördükleri eski anlaşmalarını ve bizlere vaad ettiklerini hatırlıyorlar. Bu yüzden filler yürüyorlar ve her adımlarıyla toza iz bırakıyorlar: 'İzle, öğren, sev. İzle, öğren, sev.'

Onları duyabiliyor musun?

Bir gün utanç içinde ovaların ağalarının binlerce ruhu seslenecektir: 'Sizden nefret etmiyoruz. En sonunda anlayabildiniz mi? Biz düşmeyi kabul ettik ki siz küçükler bir daha düşmeyin diye.'
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst