Figen'in Pijaması

RaPizM^^

Bayan Üye
Herkes Figen’in parmak kadar boyundaki, aklının büyüklüğüne şaşar kalır. Gözle görülmez, elle tutulmaz incelikleri vardır.
Anne ve babasını sürekli sorguya çeker. “Bu nedir? Niçin böyle? Nasıl yapılır? Nereden gelir?..” diye.
Figen, üzerinde sürekli soru kartı taşır sanki. Sorar da sorar. Yüzlerce binlerce. Bir mantar misali her yerde sorularıyla . fark edilir. Anne ve babası bazı sorularına cevap verir, bazılarını da geçiştirir. Figen geçiştirilen sorulara üzülür, kızar. Yanıt almak için elinden geleni yapar. Yanıt alana kadar da vazgeçmez. Onun dinlememek, görmezden gelmek mümkün mü? Tabii ki değil... İnadından oyuncaklarını yere vurur, onları parça parça eder. Bebeklerin kollarını ters çevirir, bacaklarını . çıkarır, kıyafetlerini yırtıp atar. Oldukça şımarık olan Figen, her zaman ön planda olmak ister ve başarırda. Gel gör ki bir o kadar da duygusaldır.

Figen’in babası devlet memuru, annesiyse ev hanımıdır. Evin alış- verişlerini çoğunlukla annesi yapar. O gün de pazardan sebze, meyve alış-verişi yapmıştı. Kalan bozuk paraları salondaki masanın üzerine bırakmıştı. Babası işten gelmiş dinleniyordu. Annesi eşinin yanına oturdu;
-Kocacığım, Figen’e pijama almamız gerekiyor.
İşyerinden sinirleri bozuk olarak gelen baba, ayağa fırladı.
-Nereden çıkarıyorsun pijama mijama? Ne oldu pijamalarına? Daha yeni almadık mı?
-Canım boyu uzuyor çocuğun, küçüldü pijamaları...
-Ne uzayacak bunun boyu, baksana parmak kadar...
-Tamam canım, tamam... Senin sinirlerin bozuk. Ben yemeği ocağa koyuyorum.
-Sinirlerim bozuk evet. Pijama mijama yok. İdare edin.
Odayı sessizlik kapladı. Figen kaşlarını çatmış babasına bakıyordu.
Babası sehpanın üzerinde duran gazeteyi aldı. Yüzünü kapatacak şekilde sayfayı açtı. Oda da olup bitenleri görmek istemiyordu. Annesi yemeği ısıtmak için ocağa koydu. Pazardan aldıklarını . . buzdolabına yerleştirdi. Salatayı hazırladı... Salona getirdi. Figen’i oda da görmeyince merakla;
-Kocacığım Figen nerede? Dedi.
-Bilmiyorum. Avluda değil mi?
Avluya baktı. Yoktu. Panikledi. Eşine:
-Avluda yok!..
Gazetesini okumaya devam eden eşi, yerinden kalkmadan.
-Arka bahçede oynuyordur. Nereye gidecek canım!
Annesi Figen’i aramak için dışarıya çıktı. Bir süre sonra, eşini nefes nefese avluda çağırdı. Sokağa koştu. Belli ki bir şey olmuştu. Eşi gazeteyi yere attı. Dışarı çıktı. Figen arkadaşı Enis’le geliyordu. Gözü yaşlı, saçı başı darma dağınık bir şekilde. Babası Enis’e yanaştı.
-Hayrola Enis, ne bu hal?
-Şey, abi... Ben okuldan dönerken Figen ahşap bir evin yanında oturmuş ağlıyordu. Etrafına insanlar toplanmıştı. Kaybolduğunu anladım. Polise haber vereceklerdi ki, onu tanıdığımı söyledim. Komşumuzun kızı dedim. Yolda ona kızdım. Ailen sana kızacak dedim. Ona bir şey yapmadım. Korkusundan ağlıyor. Sadece onu gelmesi için zorladım. Elimi bile sürmedim. İnanın ben bir şey yapmadım.
Figenin babası, Enis’in saçlarını okşadı, başını göğsüne bastırdı.
-Enisciğim ne kadar doğru bir iş yaptın. Ona sahip çıktın. Sana teşekkür ederiz...
Enis neşelendi. Evine geç kalmamak için izin istedi. Onu öpüp yolladılar.
Babası elinden tuttuğu Figen’e döndü.
-Kızım sen neredeydin?
Figen’den hiçbir cevap gelmedi. Eşi de babayla kızın arasına girmek istemedi. Babası iyice sinirlenmişti.
-Kızım bana cevap ver, neden bir başına uzaklara gittin? Dedi.
Dudaklarını bükmüş tir tir titriyordu. Elini uzattı, avucunu açtı, bozuk paraları gösterdi. Elindeki masanın üzerindeki, pazardan arta kalan bozuk paralardı. Babası sesini yükselterek iyice bağırdı. Burnunu çeke çeke ağlıyordu Figen.
-Neden yaptın bunu? Neden aldın paraları? Ya seni biri kaçırsaydı? Ya araba çiğneseydi?
-Babacığım... Şey, şey baba-cığım!
Korkudan iyice kekelemeye başladı.
-Şey, baba, baba pijama almaya git-tim. Bir daha yaaapmayacağım. Öö özür dilerim.
Eşiyle birbirlerine bakıp, suskun kaldılar. Figen başını önüne eğmiş titriyordu. Anne ve babası Figen’in önünde diz çöktüler. Babası saçını, başını okşadı, yanaklarını avucunun içine aldı. Öptü. Figen . Anne ve babasını bir arada kucaklamak istedi. Tabii kolu yetişmedi. Gülüştüler. Önce babasına sarıldı.
-Canım babam özür dilerim, dedi. Sonra annesine sarıldı.
-Biricik annem, bir daha yapmam,dedi.
Korkuları mutluluğa dönüştü. Eve gidip pijama almaya gitmek için hemen hazırlandılar ve aceleyle pijama satan bir mağazaya girdiler. Boyundan büyük pijama aldılar, kızları çabuk uzuyor diye. Kollarını, paçalarını katladılar Figen artık her gün yatmadan yarım saat önce pijamasını giyiniyordu. Ailece uzun pijamaya bakıp bakıp gülüyorlardı ve bol bol alt alta üst üste yuvarlanıyorlardı. Figen bir daha izinsiz hiçbir yere gitmedi...
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst