' Kontes..
Bayan Üye
Fibroid tümörler genellikle pelvis muayenesi sırasında teşhis edilirler. Usta bir hekim, rahimin büyüklüğündeki ve biçimindeki bir anormalliği çoğunlukla hissedebilir. Hasta muayene sırasında kendini gevşek bırakmışsa bu daha da kolay olur. Rahimde fibroid bir tümörün gelişmekte olduğunu gösteren en küçük bir belirtiyi farkeder etmez, hastaya teşhisi, fibroid tümörün büyüklüğü ve yeriyle birlikte bildirmek gerekir. Bu tümörlerin büyüklüklerini ve yerlerini tam olarak sap-tayamayan bazı doktorlar, çok küçük ve tümüyle zararsız bir tümörünüz olduğu halde, büyük ve çok tehlikeli bir tümör olduğunu söyleyerek sizi gereksiz yere korkuturlar. Doktorunuzu ne kadar çok seviyor olursanız olun, çok kişiyi ürkütecek olan böyle birdenbire bir çıkış yaptı mı, ikinci bir doktorun fikrini almalısınız. Düzenli aralıklarla muayeneler yaptırıyor ve bunlarda hiçbir şeyiniz olmadığı size bildiriliyorsa, bu durumda da ikinci bir fikir alma gerekliliği özellikle doğrudur.
Fibroid tümör teşhisini doğrulamak için sonografi ya da ultrasonografi uygulanabilir. Bu yeni geliştirilmiş bir teknik olup, pelvis içindeki kitlelerin de, gebelik sırasında çocuğun büyüklüğünün teşhisinde de son derece yaygınlaşmıştır. Sonografi, ustrason'un vücut için tümüyle zararsız olması nedeniyle, birçok teşhiste röntgenin yerini almıştır. Radara prensip bakımından çok benzeyen ultrasonda, teşhis için elektronik yerine ses dalgalan kullanılır. Bu yöntemde vücut içine yüksek frekanslı bir ses gönderilir ve bu sesin yansımaları sonar ekran üzerinde tümörün büyüklüğünü ve yerini belirler. Fibroid tümörün büyüklüğü ve yeri üzerinde herhangi bir kuşku varsa, rahim tümörlerinin tam bir değerlendirilmesini yapmakta sonografi ideal bir araçtır. Uygulama tümüyle ağrısızdır ve hastanelerin (Birleşik Devletlerdeki hastanelerin) çoğunda da bunun için gereken araçlar vardır.
Sonografi bazen rahmin yanındaki bir tümörün kaynağının rahimde mi, yumurtalıkta mı bulunduğu konusunda zorluk yaratabilir. Yumurtalık tümörleri rahimdeki kitlelerden çok daha tehlikelidirler. Bu nedenle kitlenin yumurtalığa mı bağlı olduğu belirlenmelidir. Bunu kontrol etmek için laparoskopi yapılmalıdır. Bazen lokal anestezi uygulanırsa da, bu işlem çoğunlukla genel anestezi altında yapılır. Periskop tipindeki laparoskop denilen alet göbekten içeriye sokulur. Doktor laparoskobun içinden bakarak rahimi, yumurtalık kanallarını, yumurtalıkları doğrudan görür. Böylece tümörün tam olarak büyüklüğü, biçimi ve nereden kaynaklandığı öğrenilebilir. Submüköz bir miyom kuşkusu varsa, bunu teşhis etmek için en iyi yöntemlerden biri histerosalpingografi denilen bir rahim röntgenidir. Bu işlemde, rahimin içine bir boya zerk edilir ve sonra film çekilir. Submüköz bir miyom varsa, rahim boşluğunun biçimini bozacaktır. Doktorların bazıları da submüköz miyom teşhisi için genişletme ve kürtaj yöntemini tercih ederler. Bu işlemde doktor duvarlarının düz ve düzenli olup olmadığını anlamak için rahim boşluğunu kaşık biçiminde bir küretle yoklar. Duvarlar düzensizse, büyük bir olasılıkla, submüköz bir miyom rahim boşluğu içine doğru kendini göstermektedir.
Fibroid tümör teşhisini doğrulamak için sonografi ya da ultrasonografi uygulanabilir. Bu yeni geliştirilmiş bir teknik olup, pelvis içindeki kitlelerin de, gebelik sırasında çocuğun büyüklüğünün teşhisinde de son derece yaygınlaşmıştır. Sonografi, ustrason'un vücut için tümüyle zararsız olması nedeniyle, birçok teşhiste röntgenin yerini almıştır. Radara prensip bakımından çok benzeyen ultrasonda, teşhis için elektronik yerine ses dalgalan kullanılır. Bu yöntemde vücut içine yüksek frekanslı bir ses gönderilir ve bu sesin yansımaları sonar ekran üzerinde tümörün büyüklüğünü ve yerini belirler. Fibroid tümörün büyüklüğü ve yeri üzerinde herhangi bir kuşku varsa, rahim tümörlerinin tam bir değerlendirilmesini yapmakta sonografi ideal bir araçtır. Uygulama tümüyle ağrısızdır ve hastanelerin (Birleşik Devletlerdeki hastanelerin) çoğunda da bunun için gereken araçlar vardır.
Sonografi bazen rahmin yanındaki bir tümörün kaynağının rahimde mi, yumurtalıkta mı bulunduğu konusunda zorluk yaratabilir. Yumurtalık tümörleri rahimdeki kitlelerden çok daha tehlikelidirler. Bu nedenle kitlenin yumurtalığa mı bağlı olduğu belirlenmelidir. Bunu kontrol etmek için laparoskopi yapılmalıdır. Bazen lokal anestezi uygulanırsa da, bu işlem çoğunlukla genel anestezi altında yapılır. Periskop tipindeki laparoskop denilen alet göbekten içeriye sokulur. Doktor laparoskobun içinden bakarak rahimi, yumurtalık kanallarını, yumurtalıkları doğrudan görür. Böylece tümörün tam olarak büyüklüğü, biçimi ve nereden kaynaklandığı öğrenilebilir. Submüköz bir miyom kuşkusu varsa, bunu teşhis etmek için en iyi yöntemlerden biri histerosalpingografi denilen bir rahim röntgenidir. Bu işlemde, rahimin içine bir boya zerk edilir ve sonra film çekilir. Submüköz bir miyom varsa, rahim boşluğunun biçimini bozacaktır. Doktorların bazıları da submüköz miyom teşhisi için genişletme ve kürtaj yöntemini tercih ederler. Bu işlemde doktor duvarlarının düz ve düzenli olup olmadığını anlamak için rahim boşluğunu kaşık biçiminde bir küretle yoklar. Duvarlar düzensizse, büyük bir olasılıkla, submüköz bir miyom rahim boşluğu içine doğru kendini göstermektedir.