Kolajlarla geçmişe uzanıp bıktıran, etkileyicilikten uzak mesajlarla final yapan Fatmagülün Suçu Ne, bol cezalı bir sonla veda etti. Yapılan haberlere göre Beren Saatin sözleri sosyal medyaya damga vurup twitterı salladı. Anti parantez, ota mota sallanan twitterın zemininin sağlamlığından da şüphe etmek lazım ya neyse! Şimdi konumuz bu değil.
Konumuz; Fatmagülün Suçu Ne dizisine reyting getirmenin formülü olarak medyada bir hayli şişirilen, hatta olayı Beren Saatin bebek(!)lerinin yapılması sululuklarına vardırarak, cılkı çıkartılan tecavüze verilen cezalar!
Beren Saat mesajlarıyla süslenerek tecavüzcülere ders olarak yansıtılan finalde mahkeme, Fatmagülün canını yakanları cezalandırarak adaletin geç de olsa tecelli edeceğini gösterdi. Münir Telci ve Reşat Yaşaran 7şer yıl, Selim Yaşaran 18 yıl, Erdoğan Yaşaran ise 21 yıl hapis cezası ile cezalandırılırlarken Mukaddes Ketenci 36 bin 500 TL para cezası ödemeye mahkûm oldu. Kerim ise beraat etti.
Kerim neden beraat etti? Diziye göre, Fatmagülün yanında olup gerçeklerin ortaya çıkması için çabaladığından. İşte Beren Saatin mahkeme çıkışında demeç gibi sözlerini sakatlayan da bu beraat hatası!
Dizinin final sahnesinde gazeteci Sinemle konuşan Fatmagül, gerçek hayattaki tecavüz olaylarıyla ilgili şöyle diyordu:
"Benim davam bitti, düşmanlarım ceza aldı ama Fethiye'deki utanç davası hala sürüyor. Sanıkları serbest, dosyası temyizde. 13 yaşındaki N.Ç'nin davası 10 yıl sürdü. Sonunda 'tecavüzde rızası var' dedi, ceza indirimi uygulandı. Diyarbakır'da zihinsel engelli E.B. tecavüze uğradı. Kâbusu sırasında çığlık atmadığı için 'rızası var' dendi. Sanıkları serbest... İstanbul'da tecavüze uğrayan E. B'nin hukuk mücadelesi 3 yıldır devam ediyor" ...
Fatmagülün bu sözleri ellerinde pankart taşıyan kadınlarca ve pek çok twitle desteklendi. Ama kimse Kerimin de bu tecavüzde rolü olduğunu aklına getirmedi. Fatmagülü arkadaşlarına gösterip akıllarına iş düşüren Kerim değil miydi? Bu noktada azmettirici durumuna düşen Kerim sadece, o da göstermelik olarak, vicdanen cezalandı. Aslında bırakın cezalanmayı hem Fatmagülle evlenip paçayı sıyırdı hem de hiç yoktan övgüler aldı.
Şimdi denilebilir ki, Kerim Fatmagülü gösterdiyse ötekilerin tecavüz etmesi mi gerekirdi; Kerim nasıl yapmadıysa onlar da insan olup yapmayabilirdi Tabii, erkeklerin tek başına dolaşan bir dişi gördüler diye tecavüz etmeleri gerekmez. Ne var ki, kadının saç telinden dahi tahrik olduğu savunulan erkek milleti, bu zihniyete göre böyle dikkat çekmelere dayanamaz! Hele bir de alkolün etkisindeyse Fatmagülün tecavüzcüleri de bu güdülenmeyle hareket etmişlerdi zaten. Üstelik Erdoğan buna yeltendiği anda Kerimin de müdahale etmesi gerekirdi. O zaman zaten tereddütte olan Selim ve Vural geri durur, Erdoğana karşı Kerimi desteklerlerdi. Peki, Kerim ne yaptı? Dizi boyunca kendini izleyiciye masum olarak dayatan Kerim karakteri, birkaç kıytırık sözlü müdahale dışında, yüzünden hiç eksik olmayan güleç bakışlarıyla put gibi durup olanı biteni izledi.
Şimdi bu durumda Kerimin masumiyetini savunmak mümkün mü? Kesinlikle değil. Hele onu aşk bahanesiyle şirinleştirip, sonradan uyanan yardım isteğiyle masumlaştırmak ve evlilikle ödüllendirmek büyük hata. Tecavüzün Fatmagülden sonraki mağduru Mustafa kara toprakla buluşturulup kötü kişi olarak sunulsun Tecavüzün içinde yer alan Kerim ödüllendirilsin Finalde de mahkeme kapısından kahraman edasıyla salıverilsin Bunları gerçek tecavüz karşıtlarının ve adalet arayıcılarının hazmetmesi imkânsız!
Nasıl ki, bir cinayetin işlenmesine göz yuman kişi suçluysa tecavüzün gerçekleşmesine sessiz kalan da aynı oranda suçludur! Ayrıca Kerimin Fatmagüle bir şey yapıp yapmadığı da olay yerinde bulunmayanlar için karanlıkta kalan bir konu. Diğerlerinin sızdığı gecede sadece Kerimin ifadesiyle onun tecavüz fiilini gerçekleştirmediğine gerçek hayatta kim inanır? Olay anında Fatmagül bayıldığına göre, Erdoğanın arkasından kimin ne yaptığını nasıl bilebilir? Dolayısıyla Selim ve Vuralın da Kerim kadar suçsuz olması ya da tam tersi, ihtimal dâhilinde! Kerimin Yaşaranlardan para alması ise hukuksal açıdan tam bir şaibe. Olayın şoko moku bahane Gerçeklere örnek teşkil edecek bu final ise tecavüzden sıyrılmak isteyenler için tam anlamıyla dâhiyane!
Kendi biten ancak finaliyle gündemden düşmeyen Fatmagül için sözün bittiği noktadayız. Finalindeki gösteriye gelince Buram buram artistik bir dille verilen "Bu son olsun... Çığlıklar sussun artık! Kadına, güçsüze şiddet bitsin" mesajları, Kerim benzeri azmettirici-göz yumucu karakterlerin hoş gösterilmesi karşısında ne derece etkili olabilir? Sırf öykü yaratmak adına ortaya konulan bu tecavüz dizisi üstünden pay çıkartılacaksa eğer, Kerimin de sorumluluğu görülmeliydi. Gerekçesi her ne olursa olsun Kerim de, tıpkı hakiki olaylarda olduğu gibi, suça çanak tutan, belki de iştirak edip evlilik yoluyla paçayı sıyıran(tecavüz eden evlensin mantığındaki gibi) en az diğerleri kadar suçlanması gereken bir karakterdi!
Tecavüz edenin de, buna seyirci kalanın da, aklamaya çalışanın da(ki bu resmi makamlar da olabilir) aynı oranda suçlu olduğunu kabul edelim. Mesajları o yönde verelim. Vicdan muhasebesi veya evlilik, yaşanan yanlışları düzeltmeye yetmiyor.
Anibal GÜLEROĞLU
Konumuz; Fatmagülün Suçu Ne dizisine reyting getirmenin formülü olarak medyada bir hayli şişirilen, hatta olayı Beren Saatin bebek(!)lerinin yapılması sululuklarına vardırarak, cılkı çıkartılan tecavüze verilen cezalar!
Beren Saat mesajlarıyla süslenerek tecavüzcülere ders olarak yansıtılan finalde mahkeme, Fatmagülün canını yakanları cezalandırarak adaletin geç de olsa tecelli edeceğini gösterdi. Münir Telci ve Reşat Yaşaran 7şer yıl, Selim Yaşaran 18 yıl, Erdoğan Yaşaran ise 21 yıl hapis cezası ile cezalandırılırlarken Mukaddes Ketenci 36 bin 500 TL para cezası ödemeye mahkûm oldu. Kerim ise beraat etti.
Kerim neden beraat etti? Diziye göre, Fatmagülün yanında olup gerçeklerin ortaya çıkması için çabaladığından. İşte Beren Saatin mahkeme çıkışında demeç gibi sözlerini sakatlayan da bu beraat hatası!
Dizinin final sahnesinde gazeteci Sinemle konuşan Fatmagül, gerçek hayattaki tecavüz olaylarıyla ilgili şöyle diyordu:
"Benim davam bitti, düşmanlarım ceza aldı ama Fethiye'deki utanç davası hala sürüyor. Sanıkları serbest, dosyası temyizde. 13 yaşındaki N.Ç'nin davası 10 yıl sürdü. Sonunda 'tecavüzde rızası var' dedi, ceza indirimi uygulandı. Diyarbakır'da zihinsel engelli E.B. tecavüze uğradı. Kâbusu sırasında çığlık atmadığı için 'rızası var' dendi. Sanıkları serbest... İstanbul'da tecavüze uğrayan E. B'nin hukuk mücadelesi 3 yıldır devam ediyor" ...
Fatmagülün bu sözleri ellerinde pankart taşıyan kadınlarca ve pek çok twitle desteklendi. Ama kimse Kerimin de bu tecavüzde rolü olduğunu aklına getirmedi. Fatmagülü arkadaşlarına gösterip akıllarına iş düşüren Kerim değil miydi? Bu noktada azmettirici durumuna düşen Kerim sadece, o da göstermelik olarak, vicdanen cezalandı. Aslında bırakın cezalanmayı hem Fatmagülle evlenip paçayı sıyırdı hem de hiç yoktan övgüler aldı.
Şimdi denilebilir ki, Kerim Fatmagülü gösterdiyse ötekilerin tecavüz etmesi mi gerekirdi; Kerim nasıl yapmadıysa onlar da insan olup yapmayabilirdi Tabii, erkeklerin tek başına dolaşan bir dişi gördüler diye tecavüz etmeleri gerekmez. Ne var ki, kadının saç telinden dahi tahrik olduğu savunulan erkek milleti, bu zihniyete göre böyle dikkat çekmelere dayanamaz! Hele bir de alkolün etkisindeyse Fatmagülün tecavüzcüleri de bu güdülenmeyle hareket etmişlerdi zaten. Üstelik Erdoğan buna yeltendiği anda Kerimin de müdahale etmesi gerekirdi. O zaman zaten tereddütte olan Selim ve Vural geri durur, Erdoğana karşı Kerimi desteklerlerdi. Peki, Kerim ne yaptı? Dizi boyunca kendini izleyiciye masum olarak dayatan Kerim karakteri, birkaç kıytırık sözlü müdahale dışında, yüzünden hiç eksik olmayan güleç bakışlarıyla put gibi durup olanı biteni izledi.
Şimdi bu durumda Kerimin masumiyetini savunmak mümkün mü? Kesinlikle değil. Hele onu aşk bahanesiyle şirinleştirip, sonradan uyanan yardım isteğiyle masumlaştırmak ve evlilikle ödüllendirmek büyük hata. Tecavüzün Fatmagülden sonraki mağduru Mustafa kara toprakla buluşturulup kötü kişi olarak sunulsun Tecavüzün içinde yer alan Kerim ödüllendirilsin Finalde de mahkeme kapısından kahraman edasıyla salıverilsin Bunları gerçek tecavüz karşıtlarının ve adalet arayıcılarının hazmetmesi imkânsız!
Nasıl ki, bir cinayetin işlenmesine göz yuman kişi suçluysa tecavüzün gerçekleşmesine sessiz kalan da aynı oranda suçludur! Ayrıca Kerimin Fatmagüle bir şey yapıp yapmadığı da olay yerinde bulunmayanlar için karanlıkta kalan bir konu. Diğerlerinin sızdığı gecede sadece Kerimin ifadesiyle onun tecavüz fiilini gerçekleştirmediğine gerçek hayatta kim inanır? Olay anında Fatmagül bayıldığına göre, Erdoğanın arkasından kimin ne yaptığını nasıl bilebilir? Dolayısıyla Selim ve Vuralın da Kerim kadar suçsuz olması ya da tam tersi, ihtimal dâhilinde! Kerimin Yaşaranlardan para alması ise hukuksal açıdan tam bir şaibe. Olayın şoko moku bahane Gerçeklere örnek teşkil edecek bu final ise tecavüzden sıyrılmak isteyenler için tam anlamıyla dâhiyane!
Kendi biten ancak finaliyle gündemden düşmeyen Fatmagül için sözün bittiği noktadayız. Finalindeki gösteriye gelince Buram buram artistik bir dille verilen "Bu son olsun... Çığlıklar sussun artık! Kadına, güçsüze şiddet bitsin" mesajları, Kerim benzeri azmettirici-göz yumucu karakterlerin hoş gösterilmesi karşısında ne derece etkili olabilir? Sırf öykü yaratmak adına ortaya konulan bu tecavüz dizisi üstünden pay çıkartılacaksa eğer, Kerimin de sorumluluğu görülmeliydi. Gerekçesi her ne olursa olsun Kerim de, tıpkı hakiki olaylarda olduğu gibi, suça çanak tutan, belki de iştirak edip evlilik yoluyla paçayı sıyıran(tecavüz eden evlensin mantığındaki gibi) en az diğerleri kadar suçlanması gereken bir karakterdi!
Tecavüz edenin de, buna seyirci kalanın da, aklamaya çalışanın da(ki bu resmi makamlar da olabilir) aynı oranda suçlu olduğunu kabul edelim. Mesajları o yönde verelim. Vicdan muhasebesi veya evlilik, yaşanan yanlışları düzeltmeye yetmiyor.
Anibal GÜLEROĞLU