Fatıma Fatıma'dır --- 3. Bölüm (Özgürlük,Trajedi ve Manevi Güçlülük)

SuskunDervis

Kayıtlı Üye
Hatice Vefat Eder

Muhasaranın karanlık yılları sona erer.Hatice Müslümanların,sevgili kocasının ve soylu kızlarının selametini görmek için yaşar.Hz.Peygamber ilk büyük zaferini Kureyş karşısında kazanır.Ama tarihimizi değiştiren alın yazısı onun yüzünde,barış ve mutluluk ifadesinin yer almasına müsaade etmez;çünkü iki büyük trajedi peşi sıra gelir.

Ebu Talib ve Hatice birkaç gün arayla ve özgürlüğe kavuşmalarının ilk birkaç günü içinde vefat eder.Ebu Talib yetim Muhammed’i yetiştirmiştir ve babasının,annesinin ve dedesi Abdul Muttalib’in yokluğunu aratmamıştır. Hz.Muhammmed’e bakmış ve korumuştur. Hatice’nin hizmetinde ona bir iş bulmuştur.Nihayet O,Hatice ve Muhammed’in evliliği sırasında baba rolünü üstlenendir.Muhammed’in peygamberliğini desteklemiştir.Etkinliğini, karakterini,kişiliğini ve sosyal kredisinin tamamını kullanarak onu korumuştur. Hatta üç yıl süren muharsaya,zorluklara ve açlığa dayanmış ve onunla kalmıştır.Onun sayesinde ölümden ve arkadaşlarının çektiği acı işkencelerden korunmuştur.Şimdi ise Peygamber,şehrin kızgınlığına,tehlikelerine ve öfkesine karşı tek koruyucusu olan Ebu Talib’i kaybetmiştir.

Hatice ise onun kaderi uğruna özel hayatını terk eden kadındı.Yetim ve çoban olan, zorluklardan ve fakirlikten acı çeken yirmi beş yaşlarındaki Muhammed,şimdi kırk-kırk beş yaşlarında zengin bir kadın olan Hatice’nin yanındadır,acı çeken ve düşünen bu kadına inanır ve onu bütün kalbiyle sever.Fakirliğin ve hayatın zorluklarına karşı ona dayanır.Onun yanında bir arkadaşın şefkatini ve hiçbir zaman sahip olamadığı ana sevgisini bulur. Tavsiyelerinden ve ona verdiği büyük güvenceden faydalanır.

Daha sonra,Allah’ın Elçisi olduğunda,adım adım onun yanındadır.Onun,kalbinin ve ruhunun yanındadır.

Büyük zorluklar,korkular,tehlikeler,yalnızlık,öfke ve düşmanlık yılları,savaşlar ve karşılaşılan ihanetler karşısında;vahyin ilk anlarından hayatının son saniyelerine kadar onunla beraberdir.Hayatının tüm anları boyunca onunla beraberdir.En çok ihtiyaç duyduğu anlarda hayatını,sevgisini,inancını ve zenginliğini ona vermiştir.

Şimdi Hz.Muhammed koruyucusunu,hayat arkadaşını,ona inanan ilk insanı,kendisini en çok seveni ve nihayet Fatıma’nın annesini kaybetmiştir.
Zorluklar ve işkenceler artar.Ebu Talib öteki aleme intikal etmiştir.Peygamber öfkeye karşı savunmasız kalır.Öfke ve düşmanlık Peygamber ve ashabının sabrı,sebatı ve imanıyla doğru orantılı olarak artar.Saldırıları şiddetlenir ve merhametsizleşir.Peygamber artık çok yalnızdır. Artık Ebu Talib şehirde yoktur ve Hatice evde değildir.

Fatıma şimdi öfke ve hasedlerin ağır yükünü her zamankinden daha fazla duymaktadır, çünkü artık “babasının annesi” konumundadır.Kız kardeşleri kocalarının evine gittiğinde,o hala annesine hizmet etmekteydi.

“Anne bu evden hiç ayrılmak istemiyorum.Anne,seni hiçbir zaman terk etmeyeceğim.”

Hatice gülümseyerek cevaplar:”Herkes böyle söylüyor kızım,bunu zaman gösterecek.”

Fatıma yalvarırcasına devam eder,”Hayır.Babamı hiç terk etmeyeceğim.Hiç kimse beni ondan ayıramaz.”

Annesi sessiz kalır.

Fatıma bunları bir emir olarak kabul eder.Onun mesajı çocukça arzular değildir.Fatıma’nın emirlere olan inancı,babasının tebliğini işittiğinde daha da kuvvet kazanır.

“Ey Kureyş,dikkat edin.Rabbinizle olan ilişkinizde,sizin için hiçbir şey yapamam.Ey Abdul Menaf’ın çocukları,Rabbinizle olan ilişkilerinizde sizin için hiçbir şey yapamam.Abbas İbn Abdul Muttalib,Abdul Mutatlib’în kızı Safiye sizin için hiçbir şey yapamam.Ey Fatıma,benim malımdan,mülkümden istediğini alabilirsin,ama Rabbinle olan ilişkinde hiçbir şey yapamam.”

Fatıma,anlayış,manevi arzu ve sebatla dolu olarak cevaplar:

”Evet,evet,babaların en sevgilisi,Peygamberlerin en hizmete layık olanı.”

Peygamberin Fatıma’yı Kureyş liderlerinin,Haşimi kabilesinin liderlerinin ve Abdul Menaf’ın arsında anması ne kadar şaşırtıcıdır.Fatıma’yı!Genç bir kızı!Sadece onu ve ailesinden yalnızca onu!

Asla evlenmeyeceğini ve babasını hiçbir zaman terk etmeyeceğini yüzlerce kez tekrarlayan, genç kızın çocuksu duyguları ve sevgisi giderek ciddi bir sorumluluğa dönüşür.

Hayatının ilk yılları misyonun,zorlukların ve işkencenin ilk yıllarında kesişir.Hz.Muham-med’in çocuklarının tümü arasında,Fatıma zorlukların acısına,babasının omuzlarındaki sorumluluğun ağır yüküne dayanabilmiş olarak en değerlidir.Fatıma akıbetinin farkındadır.

Hayatının son günlerinde,Hatice endişeli bir şekildeFatıma’ya seslenir:”Benden sonra nelerle karşılacaksın kızım.Hayatım bugün ya da yarın sona erecek.İki kız kardeşin,Zeynep ve Rukiye,kocalarının yanında emin olacak.Ümmü Gülsüm için endişelenmiyorum,çünkü onun yaşı ve deneyimi onu koruyacaktır.Ama sen,Fatıma,zorluklar içinde boğuluyorsun.Gün geçtikçe artan kederlere ve musibetlere dayanmak zorundasın.”Babasının omzundaki yükü paylaşan Fatıma şöyle cevaplandırır:”Sakin ol anne.Benim için endişelenme.Putperest Kureyş’in aralarında bir isyan olacak.Müslümanlara işkence yapacaklar,cezalandıracaklar ve hiç merhamet göstermeyecekler.Onlar önyargılıdırlar.Müslümanların ruhları ve kalpleri bu despotik işkenceyi kabullenmekten mutlu olmalıdır.”

Fatıma bu işkenceden acı çektiği için en değerli olandır.Peygamberin kızı olma şerefi ona verildiğinden ve ona gösterilen hürmetten dolayı özel bir konuma sahiptir.

Ali Şeriati
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst