Jander
Banned
Arkadaşlar Merhaba,
Genel ve çok kaba hatlarıyla giriş yapacağım. Yazarlardan ve eserlerinden hikaye örgüsünden ve detaylardan bahsetmeyeceğim.
Çünkü bu edebiyat hiçbirine benzemiyor. Sıkıcı değil bir kere. Kuralları yok denecek kadar az ve en özgür alan..
Bununla ilgilenirken yakın çevreniz tarafından "aman ne saçma", "çocuk masalı", "boş iş" gibi yaftalarla karşılaşacaksınız. Çok karşılaşmış ve tebessüm edilmesi gerektiğini öğrenmiş biri olarak yazıyorum. Mesele gayet basit. Burada hayal gücü dediğimiz insanın en olağanüstü yetisi yani bilinçaltı uyanıyor.
Bu da size bambaşka bir kapı ve kaçacak bir sığınak veriyor.
Şimdiden sıkıldıysanız aşağıya göz atmanızda fayda var.
Fantastik Edebiyat dediğimizde dünyaya yayılan geniş bir yelpazeye bakıyoruz demektir. Lakin bu türün eserleri çok diyemiyoruz. Sebebi ise muhakkak bu tarzın belli bir kesimin zevkine hitap ediyor oluşudur.
Fantastik hikayeler o kadar mükemmel alanlardır ki içine basmakalıp hiçbir şey sığdıramazsınız. Örn: Olur mu ya hiç öyle şey.
Dağlarda ejderha mı yaşarmış?
Fazla abartılı." gibi. Çünkü bu sizin dünyanız ve abartılı olmayı hak ediyor. Tıpkı bir kuşun üstündeki renkler gibi. Bize abartmayı doğa öğütlüyor.
Bilmediğiniz diyarlarda, keşfetmediğiniz maceralar sizleri bekler. Bilinmeyen bir sahilden kalkan eski ahşap bir gemiye de yolcu olabilirsiniz, büyük bir krallıkta muazzam dev bir garnizonun işleyişine de.
En basitinden vizyonda oynamış filmler üzerinden şu iki ırkı kesin duymuşsunuzdur. Elfler ve cüceler. Kötü hasımları Orklar, troller, goblinler vb.(bknz: demons, wargs, imps, undeads, creatures, magical races, soul eaters..)
Engin tepelerde yaşayan dağ devlerine duyurmadan sessiz adımlarla aştığımız dağlar, sizleri yeraltının usta taş mimarları cücelere misafir eder. Onlar inatçı, obur, eğlenceli veya huysuz fakat en sadık dostlardır. Kuvvetli kollarıyla dev gibi bloklara ve en bükülmez metallere maharetli elleriyle yön verirler. Kafaları sabit fakat sağ duyuları çok güçlüdür. Bir cücenin inadını kırmak Kaf Dağını bulmaktan çok daha zordur. Bir cüceyi ağlatmak olasılıksız gibi görünür, her konuda oldukça sert ve kale gibi görünseler de yerlere kadar uzatılan sakalları şeref sembolü sayılır ve bu canlıların sakalına vereceğiniz bir zarar onları hayata küstürmeye yetecektir.
İnce terazi dengeleriyle kurulu bir ırkta şüphesiz elflerdir. Narin, naif ve estetik mizaçlı olan bu ırkın erkeği ve kadını adeta bir sanat eseridir. Onlar Tolkien'in Orta Dünya'sındaki gibi yalnız tek kalıp değillerdir. Kendi ırkı içinde yaygın ve fiziksel, kişisel değişik özelliklere sahiplerdir. (Wood elf, wild elf, high elf, moon elf, dark elf vs.) Onlar sanatçı ve sihir kullanıcılarıdır. Keskin nişancılıklarıyla bilinirler. Uzun yaşarlar lakin ölümsüz değillerdir. Irkları genellemek doğru değildir fakat tablonun dışından baktığımızda; Yavaş öğrenirler, çeviktirler, zekidirler, sezgileri kuvvetlidir. Dostlukları zordur. İnsanları güvenilir bulmazlar. Cücelerle pek anlaşamazlar. Orman ırkları ve doğal oluşumlarla iç içedirler.
Sayamayacağım kadar ve okumaktan bir kerede sıkılacağınız kadar çok ve çeşitli başka şeylerle birlikte Unutulmuş Diyarlar'a yayılmış bulunmaktadırlar. Bunun gibi sayfalarca bilgiyi zamanı geldiğinde ilgilenenlerle paylaşmaktan mutluluk duyarım
Denizlerde, bulutlarda, sisli topraklarda, yer altının en derinlerinde, ormanın derinliklerinde, karanlık diyarlarda, yeryüzünde yaşayan daha nice birbirinden ilginç ve renkli canlı bulmanız mümkündür. Bunlar masa-üstü (tiyatro gibi rol yaparak, bir masanın başına arkadaşlarla oturup karakter kağıtlarımızla) oynanan ve Avrupa'da oldukça ünlü olan bir sistemin kitaplarında yer almaktadır. Ayrıca rol yapma oyunu olarak dünya literatüründe yer almaktadır.
Bunları yazmak ve okumak son derece eğlencelidir. Lakin öncelikle sınırlarına gem vurulmamış bir hayal alemi ve onu yaşayacak ruh gereklidir.
Sizlere daha fazla bilgi vereceğim ve eksik yerleri düzelteceğim lakin vaktim ve enerjim ilerleyen saatler sebebiyle tükenmiş bulunuyor.
Şimdilik sağlıcakla kalınız.
Eğer ilgilendiyseniz de lütfen yazınız.
Saygılarımla,