Lessien
Banned
Fahişenin Gururu ..
Görmek istemediklerim , duymak istemediklerim . Kör doğmadığım için Tanrı'yı lanetleyen , kulaklarım duyduğu için müzik dinlemekten vazgeçmiş bir adam . O adam , o . Sessizliğinin bıraktığı derin yaralar , kanayan duvarlar ve parmak uçlarımda yanan izmaritler . Susmak isteyipte , sormak istediğim ve soramadan sustuğum anlar . Yarın pazartesi , nefret ettiğim gün . O adam , tam karşında .
Gözlerim dolduğu zaman , parmaklarımı dudaklarıma götürüp emerim . Yeri geldiği zaman ısırırım , ve sonra terlerim . Onlar benim gözyaşlarım bile değil , kabullenemediğim gözyaşları için hep özür dilerim . Onlar sadece akar , ilk önce yanaklarımdan süzülürler , pencereden esen rüzgar üşütür geçtiği bölgeyi . Tıpkı bir yol gibi , hiç sonu gelmeyecekmiş bir yol . Sonra bir yere uzanıp bir sigara yakarım . Çekerim içime , çekerim çekerim çekerim .. Bulunduğum ortam biraz gergin . Karanlıkta siyahı seçmek gibi bir ortam . Ve sonra kalkarım yerden . Beyaz perdenin üzerine giderim , aralarım . İğrenç bir dünya görürüm loş ışıkların altında . Bir çok sevgili ve , hangisi mutsuz diye düşünürüm . Bir tane sigara daha yakarım ve aklıma düşersin , elinden tutup kaldırmaya bile gücüm yoktur . Orada kalırsın ya .
Sonra bana birşey olur , baş parmağımı kafamın yanına götürüp oyalarım düşüncelerimi . Gözlerimi sıkarım dudaklarına . Ve dudaklarım sevişir yanaklarımla . Aklıma gelirsin ve , geldiğin gibi gitmesini bilmezsin . Aklıma , aklıma aklıma gelirsin . Benim aklım nerede ? . Sonra geçmiş beni içine çekmeye kalkar , bir sonsuzluğa iterek götürmek ister beni . Ayaklarımı yiyen kargalar . Geçmiş , beni kandırmayı diler hep . Senin , beni kandırdığın gibi . Geçmiş , o kadar temizdir ki ; sırf içinde bir pislik barındırdığı için , beni de o pisliğin içine itmek ister . Geçmişimiz , geçmişimiz , geçmişimiz .. Daha sonra , gözlerin gelir aklıma ve gözlerim dolar . Avucumu açıp gözyaşları doldururum . Sonra yere bırakırım avuç içimdekileri . Çıkarttığı ses , bir kadının tecavüze uğramasından beter bir çığlık ve , aynı zamanda duygusuz harflerin noktaları bulduramaması .. Aklımdan aynı şarkıyı başa sarma çabası . Sarhoş değilim . Ama iyi de değilim . Hayır , kötü değilim .
Sonra elimi perdeden çekip , göremediğim siyaha dönerim . Gözlerimi kapatırım ve aklıma ; gülüşün , gözlerin , dudakların , burnun , saçların , kulakların , vücudun , göğüslerin , kalçaların gelir . Tekrar sigaramı yakarım ve , gülmeyi unutmuş bir adam gibi gülerim . Bugün çok mutluyum , bugün çok mutsuz . Bugün çok çirkinim , bugün çok güzel . Her şey güzel olacak , her şey çok sıkıcı ve itici . O beni seviyor , hayır senden nefret ediyorum . Seni seviyorum . Hayır sevemiyorum . Sevmiyorum . İğreniyor benden . Ama seviyor . Kafam karışıyor , başım dönüyor bir an ve yere yığılıyorum . Bu sefer , beni elimdem tutup kaldırabilecek o kadına bakıyorum . Fakat , gurur yapıp gelmiyor , tutmuyor elimden . Bir fahişe bile yapmaz bunu , biliyorum .
Timur K. (Lessien)
Görmek istemediklerim , duymak istemediklerim . Kör doğmadığım için Tanrı'yı lanetleyen , kulaklarım duyduğu için müzik dinlemekten vazgeçmiş bir adam . O adam , o . Sessizliğinin bıraktığı derin yaralar , kanayan duvarlar ve parmak uçlarımda yanan izmaritler . Susmak isteyipte , sormak istediğim ve soramadan sustuğum anlar . Yarın pazartesi , nefret ettiğim gün . O adam , tam karşında .
Gözlerim dolduğu zaman , parmaklarımı dudaklarıma götürüp emerim . Yeri geldiği zaman ısırırım , ve sonra terlerim . Onlar benim gözyaşlarım bile değil , kabullenemediğim gözyaşları için hep özür dilerim . Onlar sadece akar , ilk önce yanaklarımdan süzülürler , pencereden esen rüzgar üşütür geçtiği bölgeyi . Tıpkı bir yol gibi , hiç sonu gelmeyecekmiş bir yol . Sonra bir yere uzanıp bir sigara yakarım . Çekerim içime , çekerim çekerim çekerim .. Bulunduğum ortam biraz gergin . Karanlıkta siyahı seçmek gibi bir ortam . Ve sonra kalkarım yerden . Beyaz perdenin üzerine giderim , aralarım . İğrenç bir dünya görürüm loş ışıkların altında . Bir çok sevgili ve , hangisi mutsuz diye düşünürüm . Bir tane sigara daha yakarım ve aklıma düşersin , elinden tutup kaldırmaya bile gücüm yoktur . Orada kalırsın ya .
Sonra bana birşey olur , baş parmağımı kafamın yanına götürüp oyalarım düşüncelerimi . Gözlerimi sıkarım dudaklarına . Ve dudaklarım sevişir yanaklarımla . Aklıma gelirsin ve , geldiğin gibi gitmesini bilmezsin . Aklıma , aklıma aklıma gelirsin . Benim aklım nerede ? . Sonra geçmiş beni içine çekmeye kalkar , bir sonsuzluğa iterek götürmek ister beni . Ayaklarımı yiyen kargalar . Geçmiş , beni kandırmayı diler hep . Senin , beni kandırdığın gibi . Geçmiş , o kadar temizdir ki ; sırf içinde bir pislik barındırdığı için , beni de o pisliğin içine itmek ister . Geçmişimiz , geçmişimiz , geçmişimiz .. Daha sonra , gözlerin gelir aklıma ve gözlerim dolar . Avucumu açıp gözyaşları doldururum . Sonra yere bırakırım avuç içimdekileri . Çıkarttığı ses , bir kadının tecavüze uğramasından beter bir çığlık ve , aynı zamanda duygusuz harflerin noktaları bulduramaması .. Aklımdan aynı şarkıyı başa sarma çabası . Sarhoş değilim . Ama iyi de değilim . Hayır , kötü değilim .
Sonra elimi perdeden çekip , göremediğim siyaha dönerim . Gözlerimi kapatırım ve aklıma ; gülüşün , gözlerin , dudakların , burnun , saçların , kulakların , vücudun , göğüslerin , kalçaların gelir . Tekrar sigaramı yakarım ve , gülmeyi unutmuş bir adam gibi gülerim . Bugün çok mutluyum , bugün çok mutsuz . Bugün çok çirkinim , bugün çok güzel . Her şey güzel olacak , her şey çok sıkıcı ve itici . O beni seviyor , hayır senden nefret ediyorum . Seni seviyorum . Hayır sevemiyorum . Sevmiyorum . İğreniyor benden . Ama seviyor . Kafam karışıyor , başım dönüyor bir an ve yere yığılıyorum . Bu sefer , beni elimdem tutup kaldırabilecek o kadına bakıyorum . Fakat , gurur yapıp gelmiyor , tutmuyor elimden . Bir fahişe bile yapmaz bunu , biliyorum .
Timur K. (Lessien)