veintiseis
Kayıtlı Üye
Ey koca dünya ve içindekiler!
Bazen bir heves bile yetecek bana, bilmeyecek aklınızdakiler. .
Kitapların en arka sayfası gibi,
sormadan öğreneceksiniz hayat-ı özetimi.
Belki bir otobüs, belki bir tren götürecek,
yabancı kaldırımlarda soluklanışıma bedenimi.
Sevmediğim şehrimin kalabalıklığına karışıp,
tanımadığım karışıklığın yürüyüşüne alışacağım.
Zalim kalacağım kimi dilde,
kiminde hayırsız diye anılan bir dedikodu olacağım.
Olsun, dinlemeden konusanlar,
cevapların liderini bulamayacaklar. .
Ey sevenler ve kalbindekiler !
Bir fazılın hayatını ne kadar etkiliyorsa nazır,
gözler birbiriyle tutuşana kadar titrektir, dilimizdeki söylenişler.
Ben mutluluğa sarılıyorum artık.
Bazen bir gülümseyiş bile yetiyor heycan-ı doruklarıma.
Söylemesem de anlıyor beni,
karşımdaki, yanımdaki, kalbimdeki insan.
Ben ona her gün sevdiğimi söyleyeceğim,
görmeyecek bizi içinizdeki görmemişler.
Olsun, kalbi kendinden habersiz,
kadehlerle içilen şaraplar, kırmızı olduğunu bilmeyecekler. .
Ey söylediklerimi görmezden yazdığımı sanan bilmezler !
Biri beni izlese şu karanlık odada,
yıldızlara nasıl parlanacağını sevdiğime sorup,
onlara anlattığımı sanır. .
Görseniz beni o yanımda olmadığında,
duysanız resmi karşısında kusursuz hıçkırıklarımı,
dudaklarınız haykırıp, yüreğimin yerinden koptuğunu sanır.
Fotoğrafları çekilerek durdurulmaya çalışan şelalelerde,
anlatamaz onun yanındaki heyecanımı.
Ben onu her gün herkesten saklayıp,
her gün tek başıma seveceğim, göremeyecekler. . .
Bazen bir heves bile yetecek bana, bilmeyecek aklınızdakiler. .
Kitapların en arka sayfası gibi,
sormadan öğreneceksiniz hayat-ı özetimi.
Belki bir otobüs, belki bir tren götürecek,
yabancı kaldırımlarda soluklanışıma bedenimi.
Sevmediğim şehrimin kalabalıklığına karışıp,
tanımadığım karışıklığın yürüyüşüne alışacağım.
Zalim kalacağım kimi dilde,
kiminde hayırsız diye anılan bir dedikodu olacağım.
Olsun, dinlemeden konusanlar,
cevapların liderini bulamayacaklar. .
Ey sevenler ve kalbindekiler !
Bir fazılın hayatını ne kadar etkiliyorsa nazır,
gözler birbiriyle tutuşana kadar titrektir, dilimizdeki söylenişler.
Ben mutluluğa sarılıyorum artık.
Bazen bir gülümseyiş bile yetiyor heycan-ı doruklarıma.
Söylemesem de anlıyor beni,
karşımdaki, yanımdaki, kalbimdeki insan.
Ben ona her gün sevdiğimi söyleyeceğim,
görmeyecek bizi içinizdeki görmemişler.
Olsun, kalbi kendinden habersiz,
kadehlerle içilen şaraplar, kırmızı olduğunu bilmeyecekler. .
Ey söylediklerimi görmezden yazdığımı sanan bilmezler !
Biri beni izlese şu karanlık odada,
yıldızlara nasıl parlanacağını sevdiğime sorup,
onlara anlattığımı sanır. .
Görseniz beni o yanımda olmadığında,
duysanız resmi karşısında kusursuz hıçkırıklarımı,
dudaklarınız haykırıp, yüreğimin yerinden koptuğunu sanır.
Fotoğrafları çekilerek durdurulmaya çalışan şelalelerde,
anlatamaz onun yanındaki heyecanımı.
Ben onu her gün herkesten saklayıp,
her gün tek başıma seveceğim, göremeyecekler. . .