Evren Tablosu

ashli

Bayan Üye
İnsanlık uyarlı bir evren tablosuna sahip olabilmek için XVI. yüzyıla, Polonyalı bilim adamı Kopernik 'in (1473-1543) yeni görüşler ortaya koyuşuna kadar beklemiştir. Yer'i Evren'in merkezi olmaktan çıkaran Kopernik , Yer de öbür gezegenlerle birlikte Güneş'in çevresinde dönmektedir görüşünü ortaya koyuyordu.

Gerçekte Kopernik 'in sistemi hiç de yeni değildi. Çok önceleri Pythagoras'çılar Yer'in kendi ekseni etrafında döndüğünü, Evren'in merkezinde Güneş'in bulunduğunu, gezegenlerin de Güneş çevresinde döndüğünü bildirmişlerdi.

Kopernik bu Pythagoras'çı görüşü geliştirmiştir. Yer'i Evren'in merkezine yerleştiren görüş Aristoteles' ci görüştür. Bütün Ortaçağ'a egemen olan bu Aristoteles'ci görüşü Gelileo Galilei (1564-1643), Kopernik'in görüşlerine dayanarak sarsacaktır.

Aristoteles; Evren'de iki bölge ayırıyordu: Ayüstü dünya ve Ayaltı Dünya
Ayüstü dünyada olup bitenler, bizim de içinde bulunduğumuz Ayaltı dünyada olup bitenlerden çok değişiktir.

Ayüstü dünya, oluşumun ve bozulmanın olmadığı yerdir. Burada bütün,varlıklar hiçbir engele uğramadan, hiçbir gelişigüzelliğe düşmeden, tam bir gerekirlilik içinde, düzenli bir biçimde devinirler; onların devinimi en yetkin devinim olan dairesel devinimdir. (Aristoteles, başladığı yerde biten devinimi en yetkin devinim sayıyordu. Yunan düşüncesinin belirgin özelliklerinden birini ortaya koyan bu görüşü hıristiyanlık dünyası bütün Ortaçağ boyunca benimsedi.)

Ayüstü dünyada bulunan'varlıklar hem canlı.hem ölümsüz varlıklardır ve tümü esîr'den yapılmıştır. Esîr cisimseldir, ama hiç bozulmaz, hep olduğu gibi kalır. Esîr, iIk yunan filozoflarının ortaya koyduğu iIk ilke ya da anamadde kavramına yakındır.

Örneğin Thales 'in su, Herakleitos 'un ateş dediği şeye Aristoteles esir der gibidir.

Ay Altı Dünya
Içinde bulunduğumuz Ayaltı dünya, değişimin var olduğu, oluşumun ve bozulmanın varolduğu; ölümlü varlıkların bulunduğu dünyadır. Ayüstü dünyadaki gerekirliği Ayaltı dünyada bulamayız. Ayaltı dünya yetkinliklerin olmadığı dünyadır: Ayüstü dünyadaki dairesel devinimin yerini Ayaltı dünyada doğru çizgi boyunca devinim. almıştır. Ayaltı dünya da bütün şeyler bu çizgisel devinimle, kendilerine en uygun yerleri alırlar.. Ağır şey merkeze doğru inmek ister, hafif şey merkezden uzâklaşmak ister: taşın düştüğünü, alevin yükseldiğini görürüz. Böylece, Ayaltı dünyada her şey, kendi “doğal yer” ine çizgisel devinimle ulaşır.

Aristoteles , Evren’in yapısını açıklarken, ilk yunan filozoflarından Empedokles 'in koymuş olduğu dört öge kuramına başvurur. Bu dört öge toprak, su, hava ve ateş'tir.

“Doğal yer” kavramı da böylece açıklığa kavuşur. Bu dört öge birçok değişik özelliğe sahip olmalarıyla birbirlerinden ayrılırlar; bu , özelliklerden başlıcası herbirinin ayrı bir “doğal yer”e sahip olmasıdır.

Evren Tablosu

Şimdi Aristoteles ’ın. çizdiği , evren tablosunu düşünelim: Yer küre, Evren'in ortasında.devinimsiz durmaktaydı. Öbür küreler onun çevresinde içiçeydiIer. En dıştaki küre «İlk Gök»tü: Yer,'den “İlk Gök”e.. kadar; şöyle bir sıralanma vardır:

En ortada en ağır Yer, en dışta en hafif Ateş;
Ateş'le :Yer, arasında dıştan içe doğru önce, Hava; sonra Su:
Ateş; sıcak ve . kurudur.
Hava; sıcak ve nemlidir.
Su; soğuk ve nemlidir.
Toprak ', soğuk ve kurudur: ,
Bütün:.bu ögeler birbirlerine dönüşebilirler. Karışık yapılı cisimler;bu, dört ögenin bileşikleridirler. Oluşum; bu dört :ögenin bileşmesidir, yani bir tözün., bir başka töze dönüşmesidir. Demek ki, bir şeyin oluşması, bir başka şeyin bozulmaşıyla olur. Oluşum ve.bozulma bir değişmedir: Yalnızca maddeden ve bileşimden bileşik olan:şeyler oluşur: ve bozulur


KAYNAK: Aristoteles Felsefesi-Afşar Timuçin-Kavram Yayınları
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst