nones
Bayan Üye
EVHAM ÇAĞI: NEFSİN DÜŞÜŞ ÇAĞI
Bu aşamada Merter, nasıl ki Freud’un bir yapısal modeli varsa, başta Kur’an ve hadis-i şerifler olmak üzere İslami kaynaklardan yaptığı araştırmalardan istifade ederek kendi modelini ortaya koyar. Bunun için öncelikle nefs’in yapısının anlaşılması gerektiğini söylüyor Merter. Ona göre çağımız insanı hiç de iç açıcı bir durumda değil: “Nefsi çok katlı bir binaya benzetirsek, sürekli alt katlara doğru bir iniş var. Daha karanlık, daha ümitsiz, daha kaygı veren katlara doğru bir iniş bu. Onun için sosyologlar ‘evham çağı’ diyorlar bu çağa. Terapiye gelen hastaların büyük bir çoğunluğu kronik evham ve kaygı, panik atak, anksiyete ağırlıklı depresyon yaşayan hastalar. Eğer insan davranışını düzeltmez ise bu süreç böyle devam edeceğe benziyor. Ama bizim çok büyük avantajımız var. Çünkü İslam, nefs katlarında aşağıya doğru inmeyi durduran tek geçerli sistem; ayrıca yükselmeyi sağlayan sistem de yine İslam.”
Peki, çağlar boyu gerekmedi de neden şimdi ihtiyaç haline geldi psikoloji? Mustafa Merter’e göre bugün insanın beyni elektronik sistemler, TV, cep telefonları, sinema, reklâm endüstrisi sayesinde sürekli veri bombardımanı altında. Bu haldeyken insanın sekîne, selam gibi İslamî halleri yaşaması çok zor. Bütün gün cep telefonuyla vs. bombardıman altında olan biri, camiye gidip namazını kılınca rahatlıyor. Felahı yaşıyor. Ama ne kadar? Telefon çalıncaya kadar…”
Bu aşamada Merter, nasıl ki Freud’un bir yapısal modeli varsa, başta Kur’an ve hadis-i şerifler olmak üzere İslami kaynaklardan yaptığı araştırmalardan istifade ederek kendi modelini ortaya koyar. Bunun için öncelikle nefs’in yapısının anlaşılması gerektiğini söylüyor Merter. Ona göre çağımız insanı hiç de iç açıcı bir durumda değil: “Nefsi çok katlı bir binaya benzetirsek, sürekli alt katlara doğru bir iniş var. Daha karanlık, daha ümitsiz, daha kaygı veren katlara doğru bir iniş bu. Onun için sosyologlar ‘evham çağı’ diyorlar bu çağa. Terapiye gelen hastaların büyük bir çoğunluğu kronik evham ve kaygı, panik atak, anksiyete ağırlıklı depresyon yaşayan hastalar. Eğer insan davranışını düzeltmez ise bu süreç böyle devam edeceğe benziyor. Ama bizim çok büyük avantajımız var. Çünkü İslam, nefs katlarında aşağıya doğru inmeyi durduran tek geçerli sistem; ayrıca yükselmeyi sağlayan sistem de yine İslam.”
Peki, çağlar boyu gerekmedi de neden şimdi ihtiyaç haline geldi psikoloji? Mustafa Merter’e göre bugün insanın beyni elektronik sistemler, TV, cep telefonları, sinema, reklâm endüstrisi sayesinde sürekli veri bombardımanı altında. Bu haldeyken insanın sekîne, selam gibi İslamî halleri yaşaması çok zor. Bütün gün cep telefonuyla vs. bombardıman altında olan biri, camiye gidip namazını kılınca rahatlıyor. Felahı yaşıyor. Ama ne kadar? Telefon çalıncaya kadar…”