karagümrük
Kayıtlı Üye
Başbakan Erdoğan, Siyaset Meydanı Seçim Özel programında önemli açıklamalar yaptı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki akşam, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda, Show TV’de yayınlanan “Siyaset Meydanı Seçim Özel” programına katılarak, Ali Kırca ve Tuba Atav’ın sorularını yanıtladı. Erdoğan, “12 Haziran’da yapılacak seçimde neden başörtülü aday gösterilmediği” yolundaki bir soru üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:
HASSASİYETLERİ ÇÖZE ÇÖZE:
Ben bu sorunun cevabını aslında çok verdim. Bu soru noktasında, özellikle geçmişte verilmiş cevaplarımız var. Şu anda mesela bizim bir tane arkadaşımız var aramızda... Fakat ülkede, istiyoruz ki belli şeyleri, hassasiyetleri çöze çöze bir yere varalım. Şu anda mesela üniversitelerde bile henüz bu işi yasal zemine oturtabilmiş değiliz. Aslında yasal manisi var mı? Bana göre yasal manisi de yok ama bundan dolayı bizim partimiz hakkında, biliyorsunuz, kapatma davası açıldı. Bunu laiklik karşıtlığı olarak gösterdiler. Temenni ediyorum ki şimdi bu yeni dönemde artık bunlar aşılacaktır. Başörtülü arkadaşlarımızın parlamentoda olmasından daha tabii, daha doğal hiçbir şey olamaz. Çünkü halktır, milletin onlar da vekilidir, milletin ta kendisidir. Onların da parlamentoda olması gerekir, ama bir gerilimi ülkemizde yaşamak ve yaşatmak istemiyoruz.Benim partimde şu anda başörtülü kardeşlerim siyaset yapıyor, çok ciddi sayıda siyaset yapıyor. Siyasetin de tek yeri parlamento değildir, ama evelallah bu kapı onlara da açılacak, huzurlu bir şekilde orada da bu mücadeleyi verme imkanı bulacaklar. Örneğin şu anda Türkiye’de hiçbir siyasi partinin kadın kolları, bizim kadın kollarımız gibi çalışmıyor ve kadın kollarımızda da başörtülü, başı açık hepsi el ele bu çalışmaları sürdürüyor. Ana kademede, gençlik kollarında aynı şekilde yine bu çalışmaları yapıyorlar.
AHMET ŞIK:
Gazeteci Ahmet Şık’ın “İmamın Ordusu” adlı kitabına yönelik “bomba” benzetmesi konusunda açıklamaya ihtiyaç olmadığını belirten Başbakan Erdoğan, şöyle dedi: “Gerekli olan şeyler zaten yapıldı. Benzetme de yerine oturdu. İkide bir bizim önümüze liberal yazar, şudur budur bunları getirmeyin. Hiç gerek yok. Bizi liberal kesimden destekleyen olur, desteklemeyen olur. Bombanın yapımında kullanılan malzemeler suç aleti olmayı teşkil eder. Burada da içinde bunun neler var? Basılmamıştır ama şu anda hangi devirdeyiz? İnternet çağındayız. Bakın bir anda ne oldu? Binlerce onbinlerce oradan servis yapılmaya başlandı, değil mi? Bunun içinde nelerin olduğu da çıkıyor ortaya. Böyle bir yargı süreci içerisinde de bizim bunun üzerinde çok daha fazla zaten konuşmamıza da gerek yok. Kaldı ki şu anda bu eserin yazarları da tutuklu durumda. Sonucu beklemek durumundayız. Bu dönemi, çok açık net söylüyorum, siyasetin bir defa yargıya karışmadığı bir dönem olarak ifade ediyorum. Her ne kadar Kılıçdaroğlu, bunu söylese de.
KÜBRA YANITI:
Şimdi ikide bir Kılıçdaroğlu konuşup duruyor, 2,5 yaşındaki Kübra’yı diyor, açlıktan öldü. Belediyesi CHP’de olan bir yer. Gitsin oradaki belediye başkanına sorsun niye gidip de arayıp bulmadı onu diye. Biz bu kadar insana elimizi uzatıyoruz. Yetişememiş olabiliriz doğrudur. Ben bütün belediye başkanlarıma, kaymakamlarıma söylüyorum bunu; kapı kapı dolaşacaksınız, nerede ne sıkıntı var diye. Biz erzak dağıtırken, beyefendi diyor ki ’Sadaka dağıtıyor.’ Devlet sadaka dağıtmaz, sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirir.
KANALİSTANBUL ELEŞTİRİSİ:
“Şurada insan yok” diyor. Bu nasıl bir bakıştır? Burada 10 binlerce insan çalışacak. Burada fuar merkezleri, alışveriş merkezleriyle insanların yerleşim şeyleriyle... Nasıl burada insan yok dersin. Neye bakıyor anlamıyorum. Herhalde insan olduğunu anlaması için kanaldan gemi yürütmeyeceksin de insan yürüteceksin. İnanın insan yürüse, sayın Kılıçdaroğlu der ki (Yüzme bilmiyor).
KARS’TAKİ HEYKEL:
O yer adeta bir tarihtir. Tabyaların olduğu, vakıf eserlerinin olduğu bir yerdir ve orası da tamamıyla işgal altındadır. Biz oraları hep temizledik, hala da temizlemeye devam ediyoruz. Bu tabyaların olduğu yerin üzerine bu ucube dikilmiştir. Aynı şeyi yine söylüyorum. Başka yer bulamazlar mıydı? Ben, o zaman belediye başkanı olan, şimdi CHP’nin birinci sıradan adayı olan şahsa dedim ki ’Bunu buraya yapma’. Adam yaptı. Daha sonra da zaten bizden aday olmayacağını anlayınca, hemen istifasını verdi, ayrıldı. Olayın aslı bu. Ben kamuoyu araştırmasını filan yaptım. Kars halkı yapılandan memnun.
GS’YE KÜS DEĞİLİM:
Galatasaray Kulübüne veya Galatasaray’ın genel yapıdaki taraftarına küs olmam söz konusu olamaz. Ama orada tabii terbiye dışı tavır içinde olanları ben, halkımın, milletimin takdirine havale ediyorum. Çünkü biz, orada böyle bir eseri, Galatasaray Kulübünün hizmetine sunmakla görevimizi yerine getirdik. Olayın aslı budur. Galatasaray camiası büyük bir camia.
Kılıçdaroğlu’na eleştiri
Ecevit ne olduğunu biliyordu ki aday yapmadı
Başbakan Erdoğan, dün İstanbul Arnavutköy Devlet Hastanesi’nin açılışını yaptı. Erdoğan, törende yaptığı konuşmada muhalefete yüklendi. Erdoğan, konuşmasında halkı, insanı hiçbir zaman unutmadıklarını belirterek, şöyle dedi: “Bunlar hep unuttular. Bunlar hiçbir zaman halkımızı hatırlamadılar ki. İşte 8 yıl genel müdürlük yaptıklarında SSK iyi gidiyordu. Beyefendi genel müdür olduktan sonra devamlı eksi gitmeye başladı ve SSK batmadan kendisi bir adaylık düşündü ve 1999’da merhum Ecevit’e adaylık için müracaat ettiğinde, herhalde merhum Ecevit de ne olduğunu biliyordu ki adaylığını veto etti, aday yapmadı. Şimdi de Merhum Ecevit’in başbakanlığını veto edenlerle el ele, kol kola yürüyorlar. Varsınlar yürüsünler.”
‘Benim oğlum doktora yaptı kazandığı hakkı kullandı’
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na İstanbul’dan yanıt verdi: Kafayı takmış benim oğluma. Kardeşim dövizli askerliği ben mi çıkardım. Oğlum yurt dışında okumuş, orada doktorasını yapıyor, Dünya Bankası’nda çalışmış. Bunlar sebebiyle kazandığı hakkını her vatan evladı gibi kullanmış”
Başbakan Erdoğan dün Sultanbeyli’de düzenlediği mitinge katıldı. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun oğlunun askerliğiyle ilgili sözlerine jet yanıt verdi:
AĞZINA ASKERLİĞİ DOLADI: Erdoğan, “Kılıçdaroğlu’nun şimdi de ağzına askerliği doladığını” ve askerlik mesleğiyle alakalı konuştuğunu belirterek, şunları söyledi: “Kafayı takmış benim oğluma. ’Senin oğlun 21 gün askerlik yaptı’ diyor. Kardeşim dövizli askerliği ben mi çıkardım? Dövizli askerliğin tarihi belli. Şimdi benim oğlum yurt dışında okumuş, orada doktorasını yapıyor, Dünya Bankası’nda çalışmış. Bütün bunlar sebebiyle böyle bir hakkı kazanmışsa bu hakkının gereği olarak her vatan evladının istifade ettiği bir hakkı, o da gelmiş aynı bu şekilde bu hakkı kullanmış. Bunu şimdi her yerde gidip kullanıyor. Bunda bir suiistimal mi var veya ben oğlum için özel bir yasa mı çıkardım? Böyle bir şey mi var? Ya ne edep dışı bir davranış.”
DGM SAVCISI ADAY
Başbakan, CHP liderini eleştirilerine şöyle devam etti: “Sayın Kılıçdaroğlu’nun şu anda bir tane adayı var. CHP’nin Muğla milletvekili adayı, DGM’nin eski savcısı (Muğla 3. sıra adayı Ömer Süha Aldan), 21 Mayıs 2003 tarihli (Neşter) operasyonu iddianamesinde bakın ne diyor? O dönemde ne var biliyor musunuz? Kılıçdaroğlu’nun genel müdürlük koltuğunda oturduğu SSK’da yolsuzlukların diz boyu olduğunu belirtiyor. Şimdi de Kılıçdaroğlu’nun Muğla’da milletvekili adayı. Kılıçdaroğlu, ben konuşmuyorum bak, adayın kendisi, DGM savcısı olarak bizzat o zamanki iddianamesinde yazmış. İddianameyi okudum, başka bir şey değil. Sen yolsuzluklarla hani mücadele ediyordun? Yolsuzluğun bizzat içindesin, gömüldün.
YÜZDE 10 BARAJI OYUNU
Seçime 41 gün kaldığını belirten Erdoğan “Milletçe 8.5 yılda yaptıklarımızı, yapacaklarımızı tamamlamaya devam edeceğiz. İstikrar, bugüne kadar nasıl en önemli ’sır’ kelimemizse bundan sonra aynı şekilde olmaya devam edecek. Ne diyorlar? Oyuna bak oyuna, ’yüzde 10 barajı kalksın’ diyorlar. Niye kalksın? Yüzde 10 barajı kalksın ki Türkiye istikrarsızlığa gömülsün.”
DOĞUM KONTROL TUZAĞI
Erdoğan dün Arnavutköy Devlet Hastanesi’nin açılışını da yaptı. Burada yaptığı konuşmada “Kaç çocuk olursa olsun, ne diyoruz? En az üç çocuk. Bazıları, ’İki tane yeter’ diyor. Sakın ha bu oyuna gelmeyin. Bu da bir tuzaktır. Bu tuzağı hep beraber bozacağız. Çünkü bu milletin nüfusu azaltılmak isteniyor. Bu milleti kısırlaştırmak istediler. Doğum kontrolleri yaptılar bu ülkede. İstediler ki bu millet ihtiyarlasın, yaşlansın. Aynen bizi de batının şu andaki durumuna düşürmek istediler. O oyuna gelmeyeceğiz” dedi
dipNOT
Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan askerliğini Burdur 58. Piyade Eğitim Alay Komutanlığı’nda yaptı. 1 Temmuz 2009’da birliğine teslim olan Bilal Erdoğan 22 Temmuz 2009’da terhis oldu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki akşam, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda, Show TV’de yayınlanan “Siyaset Meydanı Seçim Özel” programına katılarak, Ali Kırca ve Tuba Atav’ın sorularını yanıtladı. Erdoğan, “12 Haziran’da yapılacak seçimde neden başörtülü aday gösterilmediği” yolundaki bir soru üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:
HASSASİYETLERİ ÇÖZE ÇÖZE:
Ben bu sorunun cevabını aslında çok verdim. Bu soru noktasında, özellikle geçmişte verilmiş cevaplarımız var. Şu anda mesela bizim bir tane arkadaşımız var aramızda... Fakat ülkede, istiyoruz ki belli şeyleri, hassasiyetleri çöze çöze bir yere varalım. Şu anda mesela üniversitelerde bile henüz bu işi yasal zemine oturtabilmiş değiliz. Aslında yasal manisi var mı? Bana göre yasal manisi de yok ama bundan dolayı bizim partimiz hakkında, biliyorsunuz, kapatma davası açıldı. Bunu laiklik karşıtlığı olarak gösterdiler. Temenni ediyorum ki şimdi bu yeni dönemde artık bunlar aşılacaktır. Başörtülü arkadaşlarımızın parlamentoda olmasından daha tabii, daha doğal hiçbir şey olamaz. Çünkü halktır, milletin onlar da vekilidir, milletin ta kendisidir. Onların da parlamentoda olması gerekir, ama bir gerilimi ülkemizde yaşamak ve yaşatmak istemiyoruz.Benim partimde şu anda başörtülü kardeşlerim siyaset yapıyor, çok ciddi sayıda siyaset yapıyor. Siyasetin de tek yeri parlamento değildir, ama evelallah bu kapı onlara da açılacak, huzurlu bir şekilde orada da bu mücadeleyi verme imkanı bulacaklar. Örneğin şu anda Türkiye’de hiçbir siyasi partinin kadın kolları, bizim kadın kollarımız gibi çalışmıyor ve kadın kollarımızda da başörtülü, başı açık hepsi el ele bu çalışmaları sürdürüyor. Ana kademede, gençlik kollarında aynı şekilde yine bu çalışmaları yapıyorlar.
AHMET ŞIK:
Gazeteci Ahmet Şık’ın “İmamın Ordusu” adlı kitabına yönelik “bomba” benzetmesi konusunda açıklamaya ihtiyaç olmadığını belirten Başbakan Erdoğan, şöyle dedi: “Gerekli olan şeyler zaten yapıldı. Benzetme de yerine oturdu. İkide bir bizim önümüze liberal yazar, şudur budur bunları getirmeyin. Hiç gerek yok. Bizi liberal kesimden destekleyen olur, desteklemeyen olur. Bombanın yapımında kullanılan malzemeler suç aleti olmayı teşkil eder. Burada da içinde bunun neler var? Basılmamıştır ama şu anda hangi devirdeyiz? İnternet çağındayız. Bakın bir anda ne oldu? Binlerce onbinlerce oradan servis yapılmaya başlandı, değil mi? Bunun içinde nelerin olduğu da çıkıyor ortaya. Böyle bir yargı süreci içerisinde de bizim bunun üzerinde çok daha fazla zaten konuşmamıza da gerek yok. Kaldı ki şu anda bu eserin yazarları da tutuklu durumda. Sonucu beklemek durumundayız. Bu dönemi, çok açık net söylüyorum, siyasetin bir defa yargıya karışmadığı bir dönem olarak ifade ediyorum. Her ne kadar Kılıçdaroğlu, bunu söylese de.
KÜBRA YANITI:
Şimdi ikide bir Kılıçdaroğlu konuşup duruyor, 2,5 yaşındaki Kübra’yı diyor, açlıktan öldü. Belediyesi CHP’de olan bir yer. Gitsin oradaki belediye başkanına sorsun niye gidip de arayıp bulmadı onu diye. Biz bu kadar insana elimizi uzatıyoruz. Yetişememiş olabiliriz doğrudur. Ben bütün belediye başkanlarıma, kaymakamlarıma söylüyorum bunu; kapı kapı dolaşacaksınız, nerede ne sıkıntı var diye. Biz erzak dağıtırken, beyefendi diyor ki ’Sadaka dağıtıyor.’ Devlet sadaka dağıtmaz, sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirir.
KANALİSTANBUL ELEŞTİRİSİ:
“Şurada insan yok” diyor. Bu nasıl bir bakıştır? Burada 10 binlerce insan çalışacak. Burada fuar merkezleri, alışveriş merkezleriyle insanların yerleşim şeyleriyle... Nasıl burada insan yok dersin. Neye bakıyor anlamıyorum. Herhalde insan olduğunu anlaması için kanaldan gemi yürütmeyeceksin de insan yürüteceksin. İnanın insan yürüse, sayın Kılıçdaroğlu der ki (Yüzme bilmiyor).
KARS’TAKİ HEYKEL:
O yer adeta bir tarihtir. Tabyaların olduğu, vakıf eserlerinin olduğu bir yerdir ve orası da tamamıyla işgal altındadır. Biz oraları hep temizledik, hala da temizlemeye devam ediyoruz. Bu tabyaların olduğu yerin üzerine bu ucube dikilmiştir. Aynı şeyi yine söylüyorum. Başka yer bulamazlar mıydı? Ben, o zaman belediye başkanı olan, şimdi CHP’nin birinci sıradan adayı olan şahsa dedim ki ’Bunu buraya yapma’. Adam yaptı. Daha sonra da zaten bizden aday olmayacağını anlayınca, hemen istifasını verdi, ayrıldı. Olayın aslı bu. Ben kamuoyu araştırmasını filan yaptım. Kars halkı yapılandan memnun.
GS’YE KÜS DEĞİLİM:
Galatasaray Kulübüne veya Galatasaray’ın genel yapıdaki taraftarına küs olmam söz konusu olamaz. Ama orada tabii terbiye dışı tavır içinde olanları ben, halkımın, milletimin takdirine havale ediyorum. Çünkü biz, orada böyle bir eseri, Galatasaray Kulübünün hizmetine sunmakla görevimizi yerine getirdik. Olayın aslı budur. Galatasaray camiası büyük bir camia.
Kılıçdaroğlu’na eleştiri
Ecevit ne olduğunu biliyordu ki aday yapmadı
Başbakan Erdoğan, dün İstanbul Arnavutköy Devlet Hastanesi’nin açılışını yaptı. Erdoğan, törende yaptığı konuşmada muhalefete yüklendi. Erdoğan, konuşmasında halkı, insanı hiçbir zaman unutmadıklarını belirterek, şöyle dedi: “Bunlar hep unuttular. Bunlar hiçbir zaman halkımızı hatırlamadılar ki. İşte 8 yıl genel müdürlük yaptıklarında SSK iyi gidiyordu. Beyefendi genel müdür olduktan sonra devamlı eksi gitmeye başladı ve SSK batmadan kendisi bir adaylık düşündü ve 1999’da merhum Ecevit’e adaylık için müracaat ettiğinde, herhalde merhum Ecevit de ne olduğunu biliyordu ki adaylığını veto etti, aday yapmadı. Şimdi de Merhum Ecevit’in başbakanlığını veto edenlerle el ele, kol kola yürüyorlar. Varsınlar yürüsünler.”
‘Benim oğlum doktora yaptı kazandığı hakkı kullandı’
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na İstanbul’dan yanıt verdi: Kafayı takmış benim oğluma. Kardeşim dövizli askerliği ben mi çıkardım. Oğlum yurt dışında okumuş, orada doktorasını yapıyor, Dünya Bankası’nda çalışmış. Bunlar sebebiyle kazandığı hakkını her vatan evladı gibi kullanmış”
Başbakan Erdoğan dün Sultanbeyli’de düzenlediği mitinge katıldı. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun oğlunun askerliğiyle ilgili sözlerine jet yanıt verdi:
AĞZINA ASKERLİĞİ DOLADI: Erdoğan, “Kılıçdaroğlu’nun şimdi de ağzına askerliği doladığını” ve askerlik mesleğiyle alakalı konuştuğunu belirterek, şunları söyledi: “Kafayı takmış benim oğluma. ’Senin oğlun 21 gün askerlik yaptı’ diyor. Kardeşim dövizli askerliği ben mi çıkardım? Dövizli askerliğin tarihi belli. Şimdi benim oğlum yurt dışında okumuş, orada doktorasını yapıyor, Dünya Bankası’nda çalışmış. Bütün bunlar sebebiyle böyle bir hakkı kazanmışsa bu hakkının gereği olarak her vatan evladının istifade ettiği bir hakkı, o da gelmiş aynı bu şekilde bu hakkı kullanmış. Bunu şimdi her yerde gidip kullanıyor. Bunda bir suiistimal mi var veya ben oğlum için özel bir yasa mı çıkardım? Böyle bir şey mi var? Ya ne edep dışı bir davranış.”
DGM SAVCISI ADAY
Başbakan, CHP liderini eleştirilerine şöyle devam etti: “Sayın Kılıçdaroğlu’nun şu anda bir tane adayı var. CHP’nin Muğla milletvekili adayı, DGM’nin eski savcısı (Muğla 3. sıra adayı Ömer Süha Aldan), 21 Mayıs 2003 tarihli (Neşter) operasyonu iddianamesinde bakın ne diyor? O dönemde ne var biliyor musunuz? Kılıçdaroğlu’nun genel müdürlük koltuğunda oturduğu SSK’da yolsuzlukların diz boyu olduğunu belirtiyor. Şimdi de Kılıçdaroğlu’nun Muğla’da milletvekili adayı. Kılıçdaroğlu, ben konuşmuyorum bak, adayın kendisi, DGM savcısı olarak bizzat o zamanki iddianamesinde yazmış. İddianameyi okudum, başka bir şey değil. Sen yolsuzluklarla hani mücadele ediyordun? Yolsuzluğun bizzat içindesin, gömüldün.
YÜZDE 10 BARAJI OYUNU
Seçime 41 gün kaldığını belirten Erdoğan “Milletçe 8.5 yılda yaptıklarımızı, yapacaklarımızı tamamlamaya devam edeceğiz. İstikrar, bugüne kadar nasıl en önemli ’sır’ kelimemizse bundan sonra aynı şekilde olmaya devam edecek. Ne diyorlar? Oyuna bak oyuna, ’yüzde 10 barajı kalksın’ diyorlar. Niye kalksın? Yüzde 10 barajı kalksın ki Türkiye istikrarsızlığa gömülsün.”
DOĞUM KONTROL TUZAĞI
Erdoğan dün Arnavutköy Devlet Hastanesi’nin açılışını da yaptı. Burada yaptığı konuşmada “Kaç çocuk olursa olsun, ne diyoruz? En az üç çocuk. Bazıları, ’İki tane yeter’ diyor. Sakın ha bu oyuna gelmeyin. Bu da bir tuzaktır. Bu tuzağı hep beraber bozacağız. Çünkü bu milletin nüfusu azaltılmak isteniyor. Bu milleti kısırlaştırmak istediler. Doğum kontrolleri yaptılar bu ülkede. İstediler ki bu millet ihtiyarlasın, yaşlansın. Aynen bizi de batının şu andaki durumuna düşürmek istediler. O oyuna gelmeyeceğiz” dedi
dipNOT
Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan askerliğini Burdur 58. Piyade Eğitim Alay Komutanlığı’nda yaptı. 1 Temmuz 2009’da birliğine teslim olan Bilal Erdoğan 22 Temmuz 2009’da terhis oldu.