Ertuğrul Özkök - Sen hiç sırtından bıçaklandın mı

Gülümse.

Bayan Üye
Sen hiç Çanakkale’de savaştın, ayağında tabanı delik, dikişi atmış postalla, siperden sipere koştun mu?

Sırtındaki yırtık pırtık çul parçasını bu milletin ordusunun şerefli üniforması haline getirmek için canını, kanını verdin mi?
Arkadaş, sen hiç, Balkan bozgununun utancından kılıcını pantolonunun içine saklayıp, sana vatan diye kalmış avuç içi kadar toprağa, bu hüzünle döndün mü?
Döndün mü arkadaş...
O Balkan savaşının utanç teri daha soğumadan, Çanakkale’ye koşup İngiliz’in, Fransız’ın Avustralyalısının, Yeni Zelandalısının üniforması afili, zaferden gözleri çakmak çakmak askerinin karşısına dikildin mi?
O sefalet siperlerinde, aç biilaç Afrikalısının, Magribisinin, Gurkasının, şununun bununun karşısına dikildin mi?
Dikildin mi ha...
* * *
Arkadaş, ahval ve şerait böyleyken.
O yorgun insanlar yüz bir cephede savaşırken.
Yani vatan toprağını canıyla kanıyla savunurken.
Anasının, babasının, dedesinin, kızının, oğlunun torununun geride eli kanlı ağzı bıçaklı çetelerin baskınına uğramasının ne demek olduğunu biliyor musun?
Biliyor musun söyle.
Senin için hiç, ta şurasından böyle cayır cayır yandı mı arkadaş?
Diklenmediysen, dönmediysen, için cayır cayır yanmadıysa, niye gazel okuyorsun arkadaş.
Bu ülkenin başbakanı ne yapacaktı?
O değil başkası olsaydı ne yapacaktı.
Gidip “Kusura bakma benim ecdadım senin ecdadını kıtır kıtır kesti” mi diyecekti?
Senin tarih mezhebin geniş, onunki dar.
O başbakan, dar olacak elbet.
Arkasında bir tarih, bir ecdat, bir de millet var.
Arkasında, Çanakkale’de yatan o insanlar var.
O insanlar cephede savaşırken, arkasından vurulmanın yaşanmış ıstırapları var.
Sen silsen, o mezar taşının altındaki silecek mi?
* * *
Bırak şimdi, o can havliyle, o öfkeyle söylenmiş birkaç lafı.
Sen o öfkeye, o can havline bak. O can havliyle ecdadı savunmaya bak.
Adam sana diyor ki, “1.5 milyon Ermeni’yi kestin”.
Ötekinin derdi ise kendisi. Parlamentosunda, senin sırtından kendi vicdanını aklama peşinde.
Tarihin mezardaki trajedilerine suni teneffüs yaptırıp, faturasını 21’inci yüzyılın Türk’üne ödetmeye çalışıyor.
Ne yapacaktı bu ülkenin başbakanı.
Senin gibi çıkıp, “Evet maalesef biz kestik. Özür dileriz” mi diyecekti?
O, senin Çanakkale’de vurulup düşerken, bir de kendi evinde vurulan şehidinden, annesinden, babasından özür diliyor mu?
Sakın bana, yine “Sen devletsin, o tebaa” masalını okuma.
Cephe gerisinde çetecinin insafına bırakılan o gariban da tebaa.
Sen ve arkadaşların çekilmiş gitmiş ama o maziyi savunacak koskoca bir millet ayakta bekliyor.
Başbakanına görev vermiş.
Başbakanı savunmayacak da kim savunacak bu ülkeyi arkadaş.
Onun sırtında ağır bir yük var.
Birini tarih yüklemiş.
Ötekini ecdadı.
Sonuncusunu da bu millet, oylarıyla.
Söyle, o savunmayacak da kim savunacak.
Sense kendi yükünü, kendi mazini bile taşımıyorsun.
Her 10 yılda bir yük ata ata, bu milletin mazisini, ıstıraplarını, fedakârlıklarını safra gibi bıraka bıraka gelmişsin, gerinde bir şey kalmamış.
Karda yürümüş, izini örtmüşsün.
Şimdi niye kızıyorsun Başbakan ille de senin dediğini yapmadı diye.
* * *
Biliyorum içinden “Sakarya edebiyatı yapıyor” diyorsun.
Burun kıvırıp, “Geçti bunun modası” diyorsun.
Biz de biliyoruz ki, o moda senin kafandan çoktan geçti; benimkinden, bu milletin kafasından hiç geçmedi.
Bu mazi, bu ecdat, bu tarih, bu ıstıraplar orada durduğu sürece de geçmeyecek.
Ha bir gün onlar gelip, Çanakkale’deki anıtın önünde çeteler için özür dilerse, biz de üzerimize düşeni yaparız.
Çünkü kimse bize, ecdadımızın hiçbir hafifletici nedeni yoktu, bütün bunlar durup dururken oldu dedirtemez.​
 
---> Ertuğrul Özkök - Sen hiç sırtından bıçaklandın mı

Vaaaaay süperdi bucalı.Emegine saglık

+Rep
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst