Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten (E-Kitap)

ashli

Bayan Üye
Kızımız Lauren'in doğumundan bir hafta sonra karım Bonnie de, ben de yorgunluktan bitkin düşmüştük. Lauren her gece bizi uyandırıyordu. Bonnie'de doğum sırasında yırtık olduğundan ağrı kesiciler kullanıyor, zar zor yürüyebiliyordu. Beş gün evde kalıp ona yardım ettikten sonra işimin başına döndüm. Karım iyiye gidiyor gibiydi.

Bir gün ağrı kesici hapları bitmiş. Bana, işyerime telefon edecek yerde, onu görmeye gelen kardeşlerimin birinden ilacı satın almasını istemiş. Ama kardeşim ilacı alıp getirmemiş. Bunun sonucu olarak da, gün boyu sancılar içinde kıvranarak yeni doğan bebekle ilgilenmiş. Gününün böylesine berbat geçtiğini ben hiç bilmiyordum. Eve döndüğümde allak bullaktı. Bu huzursuzluğunun nedenini yanlış anladım ve beni suçluyor sandım. "Gün boyu sancılarım dinmedi... İlacım bitmişti. Yatakta kıvranıp durdum ve kimsenin aldırış ettiği yok!" dedi. Ben de kendimi savunurcasına, "Neden beni çağırmadın?" diye sordum. "Kardeşinden istedim, ama unuttu! Gün boyu onun dönmesini bekledim. Ne yapsaydım yani? Zaten zar zor yürüyorum! Kendimi öylesine terkedilmiş buluyorum ki!"

İşte bu noktada, patladım. Benim sigortam da o gün atmaya hazırdı zaten. Bana haber vermediği için kızmıştım ona. Sancı çektiğini bile bilmediğim halde beni suçlamasına öfkelenmiştim. Aramızda birkaç kırıcı söz geçtikten sonra kapıya yöneldim. Yorgundum, sinirliydim ve yeterince işitmiştim işiteceklerimi. İkimiz de sabrımızın sınırına varmıştık. Sonra tüm yaşamımı değiştirecek bir şey olmaya başladı.

Bonnie dedi ki: "Dur, lütfen gitme. Şu an sana en çok ihtiyaç duyduğum zaman. Sancım var. Günlerdir uyumadım. Ne olur, dinle beni."
Bir an durdum ve dinledim.

"John Gray, sen iyi gün dostusun demek! O tatlı, sevgi dolu Bonnie olduğum sürece buradasın, yanımda, ama öyle olmadığım an kapıyı çekip gidiyorsun." Sonra sustu ve gözleri yaşlarla doldu. Değişmiş bir sesle konuştu. "Şu an acı çekiyorum. Verecek hiçbir şeyim yok... ve sana en çok şimdi ihtiyacım var. Ne olur, yanıma gel ve kucakla beni, kollarında tut. Hiçbir şey söylemen gerekmez. Sadece kollarının arasında olmaya ihtiyacım var. Ne olursun, gitme." Yanına gidip sessizce kucakladım karımı. Kollarımda ağladı. Birkaç dakika sonra da gitmediğim için teşekkür etti bana. Sadece onu kucakladığımı hissetmeye ihtiyaç duyduğunu söyledi. İşte o anda aşkın, kayıtsız koşulsuz aşkın gerçek anlamını çözmeye başladım. Kendimi her zaman sevgi dolu bir kişi olarak göregelmiştim. Ama karım haklıydı. İyi gün dostu olmuştum hep. O, mutlu ve sevimli olduğu sürece ben de onu sevmiştim. Ama mutsuz veya sıkıntılı olduğunda, kendimi suçlanmış hissediyor, tartışıyor ve ondan uzaklaşıyordum.

O gün ilk kez ondan uzaklaşmadım. Yanında kaldım ve çok da iyi oldu. Gerçekten bana ihtiyaç duyduğu zaman ona istediğini vermeyi başardım, işte gerçek aşk, bu olmalıydı. Bir başkasıyla ilgilenmek. Aşkımıza güven duymak. Onun ihtiyaç duyduğu saatte yanıbaşında bulunmak. Bana yolu gösterildiğinde, ona yardım etmenin ne kadar kolay olduğuna şaştım.


 
Son düzenleme:
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst