ashli
Bayan Üye
Doç. Dr. Yarkın Özenli, erkeklerin kadınlara oranla daha çok stres yaşadıklarını söyledi.
Stresi; pozitif ve negatif etkileri olan durumları anlatan nötr bir terim olarak tanımlayan Psikyatrist Doç. Dr. Yarkın Özenli, stresin istenmeyen yönünün negatif, stresin heyecan formu olan istenilen yönünün ise pozitif yön olduğunu söyledi.
Erkeklerin kadınlara oranla daha çok çatışma yaşadığını ifade eden Doç. Dr. Özenli, "Erkekler her zaman sözüm geçsin ister. Evinde, işyerinde hakim olmak ister. Kadınların ise bu tür çizgileri olmaz" dedi.
İnsanların bugünü yaşamadığını, her zaman geçmişi ya da geleceği düşündüğünü söyleyen Doç. Dr. Özenli, eş ya da çocuk ölümünün en çok strese yol açan durumlardan biri olduğunu ifade etti. Bunu, boşanma ve çocuğun okuldaki başarısızlığının takip ettiğini iddia eden Doç. Dr. Özenli, "Ege Üniversitesi'nin bir araştırmasına göre 100 puanla eş ya da çocuk ölümü strese yol açan nedenler arasında ilk sırada yer alıyor. Boşanma, çocuğun okul başarısızlığı, evlilik, işten çıkarılma, emeklilik, borç ya da ipotek, iş yeri değişikliği, okula başlama, yaşam koşullarındaki değişiklik, ev değişikliği, dini alışkanlıklar ve yeme alışkanlıklarda değişiklik ve tatil olarak sıralama devam ediyor" şeklinde konuştu.
KADINLAR DAHA FAZLA YAKALANIYOR
Stresi, bedenin homeostatik durumunu tehdit eden gerçek ve hayali çeşitli uyaranlara karşı verdiği tepki olarak da tanımlayan Doç. Dr. Özenli, "Kadınlar distress olaylarına daha fazla maruz kalır. Kronik stresler daha fazla. Stresle baş etmede kadın-erkek eşit sayılır" dedi.
Stresin fiziksel hastalığa da yol açtığını ifade eden Doç. Dr. Özenli, psikolojik öfke, unutkanlık, uyku bozukluğu, konsantrasyon güçlüğü, depresyon, alkol ve madde kullanımında artma yaşandığı gibi ülser, kalp rahatsızlığı, yara iyileşmesinde zorluk, kas yorgunluğuna da sebep olduğunu söyledi. İnsanların stresle nasıl başa çıkabileceği konusunda da bilgiler veren Doç. Dr. Özenli, "Gevşeme eksersizleri, yoga, mediasyon, psikotrop ilaçlar, kültürel ve dini örüntülerle stresi yenebilirler. Peygamber Efendimiz 'Biriniz öfkelenirse ayakta ise otursun, oturup geçmiyorsa yatsın' diye uyarılarda bulunarak, 'Öfkesini kontrol eden insan kıyamet günü mahlukatın başları üzerinde taşınacaktır' diye de müjde vermiştir. Yatan insanın beynine kan gider ve rahatlama sağlanır. Bugün, Peygamber Efendimizin uyarısının çok yerinde olduğunu görüyoruz" dedi.
STRESİ YENEBİLMENİN FORMÜLÜ NEDİR
Stres yönetimde hakkında yapılan yanlışları da, Doç. Dr. Özenli, kızgın bozuk ruh hali içinde hiçbir şey yapmamak, çevreden gelen engeller, kişinin kendine ait engelleri görmemesi, kendini ve çevresini tanımaması olarak sıraladı. 'Stresinizin farkına varın ve stresi kabul edin' diyen Doç. Dr. Özenli, "Durumunuzu gözden geçirin ve içinde bulunduğunuz kargaşadan bir süre uzaklaşın" uyarısında bulundu.
Stresi; pozitif ve negatif etkileri olan durumları anlatan nötr bir terim olarak tanımlayan Psikyatrist Doç. Dr. Yarkın Özenli, stresin istenmeyen yönünün negatif, stresin heyecan formu olan istenilen yönünün ise pozitif yön olduğunu söyledi.
Erkeklerin kadınlara oranla daha çok çatışma yaşadığını ifade eden Doç. Dr. Özenli, "Erkekler her zaman sözüm geçsin ister. Evinde, işyerinde hakim olmak ister. Kadınların ise bu tür çizgileri olmaz" dedi.
İnsanların bugünü yaşamadığını, her zaman geçmişi ya da geleceği düşündüğünü söyleyen Doç. Dr. Özenli, eş ya da çocuk ölümünün en çok strese yol açan durumlardan biri olduğunu ifade etti. Bunu, boşanma ve çocuğun okuldaki başarısızlığının takip ettiğini iddia eden Doç. Dr. Özenli, "Ege Üniversitesi'nin bir araştırmasına göre 100 puanla eş ya da çocuk ölümü strese yol açan nedenler arasında ilk sırada yer alıyor. Boşanma, çocuğun okul başarısızlığı, evlilik, işten çıkarılma, emeklilik, borç ya da ipotek, iş yeri değişikliği, okula başlama, yaşam koşullarındaki değişiklik, ev değişikliği, dini alışkanlıklar ve yeme alışkanlıklarda değişiklik ve tatil olarak sıralama devam ediyor" şeklinde konuştu.
KADINLAR DAHA FAZLA YAKALANIYOR
Stresi, bedenin homeostatik durumunu tehdit eden gerçek ve hayali çeşitli uyaranlara karşı verdiği tepki olarak da tanımlayan Doç. Dr. Özenli, "Kadınlar distress olaylarına daha fazla maruz kalır. Kronik stresler daha fazla. Stresle baş etmede kadın-erkek eşit sayılır" dedi.
Stresin fiziksel hastalığa da yol açtığını ifade eden Doç. Dr. Özenli, psikolojik öfke, unutkanlık, uyku bozukluğu, konsantrasyon güçlüğü, depresyon, alkol ve madde kullanımında artma yaşandığı gibi ülser, kalp rahatsızlığı, yara iyileşmesinde zorluk, kas yorgunluğuna da sebep olduğunu söyledi. İnsanların stresle nasıl başa çıkabileceği konusunda da bilgiler veren Doç. Dr. Özenli, "Gevşeme eksersizleri, yoga, mediasyon, psikotrop ilaçlar, kültürel ve dini örüntülerle stresi yenebilirler. Peygamber Efendimiz 'Biriniz öfkelenirse ayakta ise otursun, oturup geçmiyorsa yatsın' diye uyarılarda bulunarak, 'Öfkesini kontrol eden insan kıyamet günü mahlukatın başları üzerinde taşınacaktır' diye de müjde vermiştir. Yatan insanın beynine kan gider ve rahatlama sağlanır. Bugün, Peygamber Efendimizin uyarısının çok yerinde olduğunu görüyoruz" dedi.
STRESİ YENEBİLMENİN FORMÜLÜ NEDİR
Stres yönetimde hakkında yapılan yanlışları da, Doç. Dr. Özenli, kızgın bozuk ruh hali içinde hiçbir şey yapmamak, çevreden gelen engeller, kişinin kendine ait engelleri görmemesi, kendini ve çevresini tanımaması olarak sıraladı. 'Stresinizin farkına varın ve stresi kabul edin' diyen Doç. Dr. Özenli, "Durumunuzu gözden geçirin ve içinde bulunduğunuz kargaşadan bir süre uzaklaşın" uyarısında bulundu.