En büyük iflas, kul hakkıdır!..

'hayaL

Bayan Üye
En büyük iflas, kul hakkıdır!..







Öyle insanlar vardır ki, menfaati için her türlü kötülüğü yapar. Başkasının hakkına dikkat etmeyen, korumayan Müslüman, İslamiyet' i anlamamış demektir.

HEKİMOĞLU İSMAİL

Vaktiyle şöyle bir deney yapılmış. Kanun hükümlerine karşı çıkan insanları toplayıp bir adaya götürmüşler. Demişler ki, "polis vs. hiçbir şey yok; nasıl istiyorsanız öyle yaşayın" Bu serseri insanlar bildikleri gibi yaşamışlar. Vurmuşlar, kırmışlar, öldürmüşler. Bir müddet sonra bakmışlar ki bunun sonu yok. Toplanmışlar, "Hiçbirimiz bu halden memnun değiliz. Öyleyse aramızdan bir başkan seçelim, bir meclis kuralım. Zaptiyemiz olsun, kanunlarımız, cezalarımız olsun." diye karar vermişler. Onları adaya gönderenler çok şaşırmışlar, "Hani siz bunları istemiyordunuz?" diye sormuşlar. Adamlar da demiş ki, "Yine istemiyoruz amma, böyle de yaşanmaz ki!"


Sevmedikleri nizamı kendi elleriyle yeniden kurmuşlar. Dinlerin ve hukukların bütünü şahıs haklarının korunmasını ister.


İstanbul fethedildiğinde Fatih Sultan Mehmet Han, Yedikule zindanlarındaki ilim adamlarını ziyaret eder ve kendilerine sorar, "Sizi niye zindana attılar?" Onlardan biri demiş ki: "Kayser (Bizans imparatoru) bizi topladı, dedi ki, ' Osmanlı, Rumeli Hisarı' nı yaptırıyor. Bizans' ın kapıları kapanıyor. Ülkemizi nasıl koruyabiliriz?' Sıra bana gelince şöyle cevap verdim: ' İmparatorum, biz Bizans' ı artık koruyamayız. Çünkü ahlaksızlık Bizans' ı çürüttü. Şimdi cepheye giden asker, geride bıraktıklarını kimseye emanet edemiyor. Osmanlı, Bizans' ı yıkmasa da Bizans zaten yıkılıyor.' Bunun üzerine imparator, "Atın bunu zindana!" diye emretti, ' Biz yüzyıllarca yaşamışız, Bizans' ı kimse yıkamaz!' diyenlere de mevki makam verdi."


Fatih Sultan Mehmet, adamı dinledikten sonra demiş ki: "Sana şimdi bir ferman veriyorum. Osmanlı memleketlerini dolaş. Acaba Osmanlı Devleti ne kadar yaşayacak, bana bir bilgi ver." O bilgin, bu emrin üzerine tüm Osmanlı topraklarını dolaşmaya başlamış. Bu esnada mahkemeleri de incelemiş. Bir mahkemede şöyle bir davaya şahit olmuş:


Davacı olan köylü, kadı efendiye yalvarıyor: "Ben bu adamdan sadece tarlayı satın aldım. Tarlanın içinden çıkan bu hazineye bir bedel ödemedim. Lütfen söyleyin, bu hazineyi alsın!" Diğer adam da demiş ki: "Ben tarlayı bu adama satmışım. Artık içinden ne çıkarsa ona aittir. Hazineyi alamam, vebaldir."


Her iki adam da kul hakkına girmekten böylesine korkuyor. Kadı efendi adamlara bakmış, birinin oğlu, birinin kızı var. Demiş ki: "Ben senin kızını, bunun oğluna nikahlıyorum, razı mısınız?" Adamlar da peki demişler. "Çağırın oğlunuzu, kızınızı." demiş, onlara da sormuş, "hayır" diyen yok. Kadı, "Maş, o çıkan hazine de size düğün hediyesi." diyerek davayı bitirmiş. Bütün bunlara şahit olan ilim adamı, Fatih' in yanına gelmiş, "Bu adalet devam ettiği müddetçe Osmanlı' nın ömrü çok uzun olur!" diye müjde vermiş.


Buyruluyor ki: "Allah affedicidir. Kul, tevbe ettiğinde bütün günahları affedilir. Allah' ın affetmediği tek günah kul hakkıdır." Adam dünyada hakkını alamamışsa ahirette alacak. Haksız olanın sevaplarını alıp haklıya verecek. İşte en büyük iflas budur.


Üstad Bediüzzaman Hazretlerine bir ağabeyimiz üç tane balık tutmuş kızartıp getirmiş. Üstad çıkarmış parasını uzatmış. Ağabey demiş ki, "Üstadım, ben bu balıkları denizden tuttum getirdim. Para vermedim ki para alayım!" Bu ısrar üzerine Bediüzzaman üç balığı almış. O ağabey diyor ki: "Gece yarısı kapım güm güm vuruluyor. Kalktım baktım ki Üstad! ' Kardeşim al şu beş lirayı, sancıdan öleceğim. Böyle şeyler bana caiz değil!' dedi, üç balığa beş lira verdi gitti."


Tabii bu meseleler özeldir. Umuma şamil değildir amma, Üstad' ın kul hakkına girmekten ne kadar çekindiğini anlatmak istedik.

Başkasının hakkını yiyerek para biriktirenler bilmeli ki er geç o para ellerinden çıkacak. Başımıza gelen felaketlerin sebebi, şahsi günahlarımızdır. Her hadisenin arkasında, İlahi bir karar vardır. Özellikle maddi meselelerde Müslüman' ca hareket etmiyorsak, İslamiyet' i anlamamışız demektir!








 
---> En büyük iflas, kul hakkıdır!..

Buyruluyor ki: "Allah affedicidir. Kul, tevbe ettiğinde bütün günahları affedilir. Allah' ın affetmediği tek günah kul hakkıdır." Adam dünyada hakkını alamamışsa ahirette alacak..

Anne dedikoduda kul hakkına giriyormu acaba.. :(
 
---> En büyük iflas, kul hakkıdır!..

Buyruluyor ki: "Allah affedicidir. Kul, tevbe ettiğinde bütün günahları affedilir. Allah' ın affetmediği tek günah kul hakkıdır." Adam dünyada hakkını alamamışsa ahirette alacak..

Anne dedikoduda kul hakkına giriyormu acaba.. :(

giriyor diye biliyorum annem :( hemde en çok
tanıdıgım bir hoca derdi ki dedikodu yapacaksanız annenizin babanızınkini yapın en azından sevdiklerinizi ateşten kurtarın onların yerine yanmış olursunuz bari..

gerisini sen düşün artık
 
---> En büyük iflas, kul hakkıdır!..

Bu saatten sonra daha da dikkat edicem :( ,o sözü bende duydum.. Abla okadar ince bir çizgideki bu gıybet meselesi..
 
---> En büyük iflas, kul hakkıdır!..

Bu saatten sonra daha da dikkat edicem :( ,o sözü bende duydum.. Abla okadar ince bir çizgideki bu gıybet meselesi..

malesef:( dilin afetleri konularını daha cok ögrenmeliyiz aslında sadece gıybet değil...o kadar cokki insanın imanını götüren sözlerden tut gıybete söz taşımaya ara bozmaya kadar gidiyor...susmak en guzeli gerçekten..
 
---> En büyük iflas, kul hakkıdır!..

çok çok haklısın.. 1 söz bizi belki cehenneme taşıyabilir.. veyahutta bir güzel söz cennete. Biliyorsundur ayakkabısıyla köpeğe su veren kadını anne..belki içten ufacık bir faydaydı yaptığı,rabbim cennetini bahşetti. Nelerin bizi kurtaracağınıda bilmiyoruz.Dualarımızda olmalı hep 'Allahım bizi güzel,faydalı işler yapmayı nasip etsin.'
 
---> En büyük iflas, kul hakkıdır!..

çok çok haklısın.. 1 söz bizi belki cehenneme taşıyabilir.. veyahutta bir güzel söz cennete. Biliyorsundur ayakkabısıyla köpeğe su veren kadını anne..belki içten ufacık bir faydaydı yaptığı,rabbim cennetini bahşetti. Nelerin bizi kurtaracağınıda bilmiyoruz.Dualarımızda olmalı hep 'Allahım bizi güzel,faydalı işler yapmayı nasip etsin.'

evet gerçekten öyle...bir hayvana yapılan iyilik dahi insanı kurtarırken bir kalp kırmak aynı şekilde yakabilir insanı...işimiz zor bir o kadarda kolay aslında

guzel duana amin dememek elde değil
 
---> En büyük iflas, kul hakkıdır!..

kul hakkı cok zor birşeydir.. en cok korktugum selerden biri.. allah kimseyi ahirete kul hakki göndermesin:(
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst