sensiz olmaz
Kayıtlı Üye
John Maynard Keynes'in Likidite Tercihi Teorisine bağlı bir kavramdır.
Likidite Tercihi Teorisine göre, faizin düşebileceği bir alt sınır vardır. Bu alt sınır, daima sıfırın üstündedir. Faiz haddi, asgari sınırına düştüğü vakit, spekülasyon hareketleri de bir ölü noktaya varmaktadır. Likidite Tuzağı denilen ölü noktada, para arzını genişleterek piyasayı canlandırabilmek imkansızdır.
Farzedelim ki (A) adındaki bir spekülatör, beheri 1000 liradan % 6 faiz getiren 500 tane hazine bonosunu (veya tahvili) nominal değerleri üzerinden satın almıştır. Bu bonoların yıllık faiz değeri, 30 bin lira tutacaktır.
Ancak bir süre sonra, para piyasasında faiz haddi %5e düşmüştür. Faiz haddinin %4e düştüğü tarihto 30 bin lira gelir getirecek bir plasman yapmak isteyecek (B) adında bir kimsenin satın alması gerekecek bono tutarı. 750 bin lira olacaktır. Diğer bir deyimle, (A) nın elindeki bonoların (yahut tahvillerin) değeri %50 artmış bulunacaktır.
Bonolarının %50 yükseldiğini gören spekülatör, bunları derhal satmak isteyecektir..
(A) adındaki spekülatörün satışa çıkardığı bonoları, faiz haddinin daha da düşerek bir değer fazlası sağlayacağını düşünüler alacaklardır.
Ancak faiz haddi düştükçe, bonoların (yahut tahvillerin) getirebileceği faiz geliri ile alım-satım masrafları ve risk hesapları arasındaki marj daralacaktır. Belirli bir noktada, diyelim ki faiz %2 ye inince, spekülatörler bono almakta menfaat görmeyeceklerdir ve paralarını likit durumda tutacaklardır. Borsada, tahvil ve bono üzerine işlemler duracaktır.
Para otoriterleri emisyon ve Finans -haberleri>Kredi hacmini genişletseler bile, bu durgunluk devam edecektir. Açık piyasa işlemlerine başvurarak faiz haddi ne yükseltilebilecek ve ne de indirilebilecektir. Ekonomi bir Likidite Tuzağına düşmüş olacaktır. Faiz haddi, egzogen yani dış etkiler altında bu asgari sınırdan ayrılıncaya kadar kriz giderilemiyecekt
Likidite Tercihi Teorisine göre, faizin düşebileceği bir alt sınır vardır. Bu alt sınır, daima sıfırın üstündedir. Faiz haddi, asgari sınırına düştüğü vakit, spekülasyon hareketleri de bir ölü noktaya varmaktadır. Likidite Tuzağı denilen ölü noktada, para arzını genişleterek piyasayı canlandırabilmek imkansızdır.
Farzedelim ki (A) adındaki bir spekülatör, beheri 1000 liradan % 6 faiz getiren 500 tane hazine bonosunu (veya tahvili) nominal değerleri üzerinden satın almıştır. Bu bonoların yıllık faiz değeri, 30 bin lira tutacaktır.
Ancak bir süre sonra, para piyasasında faiz haddi %5e düşmüştür. Faiz haddinin %4e düştüğü tarihto 30 bin lira gelir getirecek bir plasman yapmak isteyecek (B) adında bir kimsenin satın alması gerekecek bono tutarı. 750 bin lira olacaktır. Diğer bir deyimle, (A) nın elindeki bonoların (yahut tahvillerin) değeri %50 artmış bulunacaktır.
Bonolarının %50 yükseldiğini gören spekülatör, bunları derhal satmak isteyecektir..
(A) adındaki spekülatörün satışa çıkardığı bonoları, faiz haddinin daha da düşerek bir değer fazlası sağlayacağını düşünüler alacaklardır.
Ancak faiz haddi düştükçe, bonoların (yahut tahvillerin) getirebileceği faiz geliri ile alım-satım masrafları ve risk hesapları arasındaki marj daralacaktır. Belirli bir noktada, diyelim ki faiz %2 ye inince, spekülatörler bono almakta menfaat görmeyeceklerdir ve paralarını likit durumda tutacaklardır. Borsada, tahvil ve bono üzerine işlemler duracaktır.
Para otoriterleri emisyon ve Finans -haberleri>Kredi hacmini genişletseler bile, bu durgunluk devam edecektir. Açık piyasa işlemlerine başvurarak faiz haddi ne yükseltilebilecek ve ne de indirilebilecektir. Ekonomi bir Likidite Tuzağına düşmüş olacaktır. Faiz haddi, egzogen yani dış etkiler altında bu asgari sınırdan ayrılıncaya kadar kriz giderilemiyecekt