sensiz olmaz
Kayıtlı Üye
Bir işletmede üretime katılan ilave bir işçinin toplam üretime yaptığı etkiyi ifade etmektedir.
On Dokuzuncu Yüzyılın ortalarında Alman düşünürü Von Thünen tarafından oftaya atılan fakat o devirde hiç bir ilgi görmeyen, sonradan Amerikalı iktisatçı J. B. Clark tarafından geliştirilen bir teoriye göre ücret, bir işletmede en son istihdam edilen işçinin verimine göre teşekkül edecektir.
Marjinal verimlilik kavramı klasik İngiliz iktisatçılarından Ricardo'nun işaret ettiği Azalan Randımanlar Kanunu ile yakından ilgilidir. Gerçekten belirli bir toprak parçası üzerinde çalıştırılan işçilerin sayısını artırmak suretiyle üretimde bir süre hızlı bir gelişme temin edilecek, fakat bu artış aynı hızı muhafaza edemeyecek ve nihayet tamamen duracaktır. Ancak bu sonuca varabilmek için, misalimizde görüldüğü gibi, üretim faktörlerinden birini değişken, diğerlerini sabit tutmamız, üretime katılan yeni işçilerin aynı vasıflara sahip olduklarını ve üretim tekniğinde herhangi bir değişmenin mevcut bulunmadığını kabul etmemiz gerekmektedir.
Böyle bir durumda, yukarıda da işaret edildiği gibi işçi sayısına her defasında yeni bir işçi ilave edildiği takdirde iş bölümü sayesinde işçi başına düşen üretim miktarının hızla arttığı görülecektir. Böylece her yeni işçi bir önceki işçinin üretime yaptığı ilaveden daha fazla bir ilavede bulunmakta, emeğin marjinal veriminde bir artış meydana gelmektedir.
Ancak işçi sayısını artırmaya devam edersek ilave edilen her yeni işçinin (marjinal) bir önceki işçiye nazaran daha düşük bir üretim artışı sağladığını Azalan Randımanlar Kanunu gereğince görmekteyiz.
Emeğin ortalama verimliliğine nazaran marjinal verimliliği başlangıçta hızla artmakta, fakat sonradan hızlı bir düşüş kaydetmektedir. Gerçekten emeğin ortalama verimliliği üretim hacminin toplam işçilere bölünmesi suretiyle elde edildiğinden, işçi sayısını artırmak verimlilik üzerinde yavaş yavaş tesirini gösterecektir. Marjinal verimlilikte ise sadece üretime ilaveten katılan son işçi dikkate alındığından, yeni işçilerin işe alınması verimliliği hızla artıracak, ancak bir süre sonra işçi sayısını artırmak marjinal verimliliği hızla düşürecektir.
Bir işletmede diğer üretim faktörlerini sabit farzetmek suretiyle işçi sayısını artırdığımız takdirde ortalama ve marjinal verimliliğin nasıl bir değişmeye uğradığını aşağıdaki tabloda göstermek mümkündür:
Tablo No. 7
Emeğin Marjinal Verimliliği
İşçi sayısı
toplam üretim (birim olarak)
ortalama verimlilik
marjinal verimlilik
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
50
66
90
117
140
150
156
161
162
152
5
6
7,5
9
10
10
9,8
9,5
9
8
5
16
24
27
23
10
6
5
1
-10
Üçüncü sütundaki ortalama verimlilik toplam üretimin işçi sayısına bölünmesi suretiyle elde edildiği halde dördüncü sütundaki marjinal verimlilik bir önceki toplam üretime sonuncu işçinin yaptığı ilaveyi göstermektedir. Böylece 10 işçi çalıştıran bir işveren işçi sayısını artırdığı tekdirde önceleri marjinal verimlilik ortalama verimlilikten çok daha hızlı artmakta, fakat on dördüncü işçiden itibaren marjinal verimlilikle düşüş başlamakta ve bu gidiş müteakip işçilerde hızlanmaktadır. Halbuki ortalama verimlilik daha mutedil bir gidiş izleyerek azalmaktadır. Nihayet 19 uncu işçi çalışmaya başladıktan sonra ortalama verimlilik 8 civarında bulunduğu halde, marjinal verimlilik -10 a düşmüştür. Zira 18 işçi ile elde edilen 162 üretim birimine karşılık, 19 işçi ile üretilen birim toplamı 152 ye inmiştir.
Her iki eğriyi bir diyagramla gösterirsek aşağıdaki şekli elde etmekteyiz:
ŞEKİL. 49 Emeğin Marjinal Verimliliği.
49 sayılı şekilde, dil; eksen üretim miktarını göstermektedir. Yatay eksende emek birimleri yer almaktadır. OV. ortalama verimlilik eğrisidir, MV, marjinal verimlilik eğrisidir Marjinal verimlilik eğrisi sıfırın altına düştüğünde, işçi sayısını artırmaktan fayda yerine zarar geleceği, diyagramda açıkça belirmekledir
Almancası : Grenzproduktivitat der Arbeit.
Fransızcası ; productlvita marginaie du travail.
İngilizcesi : marginal productivity of labor.
(Bk; von Thünen, J. B. Clark, J. Anderson, D. Ri- cardo, Marjinalizm).
On Dokuzuncu Yüzyılın ortalarında Alman düşünürü Von Thünen tarafından oftaya atılan fakat o devirde hiç bir ilgi görmeyen, sonradan Amerikalı iktisatçı J. B. Clark tarafından geliştirilen bir teoriye göre ücret, bir işletmede en son istihdam edilen işçinin verimine göre teşekkül edecektir.
Marjinal verimlilik kavramı klasik İngiliz iktisatçılarından Ricardo'nun işaret ettiği Azalan Randımanlar Kanunu ile yakından ilgilidir. Gerçekten belirli bir toprak parçası üzerinde çalıştırılan işçilerin sayısını artırmak suretiyle üretimde bir süre hızlı bir gelişme temin edilecek, fakat bu artış aynı hızı muhafaza edemeyecek ve nihayet tamamen duracaktır. Ancak bu sonuca varabilmek için, misalimizde görüldüğü gibi, üretim faktörlerinden birini değişken, diğerlerini sabit tutmamız, üretime katılan yeni işçilerin aynı vasıflara sahip olduklarını ve üretim tekniğinde herhangi bir değişmenin mevcut bulunmadığını kabul etmemiz gerekmektedir.
Böyle bir durumda, yukarıda da işaret edildiği gibi işçi sayısına her defasında yeni bir işçi ilave edildiği takdirde iş bölümü sayesinde işçi başına düşen üretim miktarının hızla arttığı görülecektir. Böylece her yeni işçi bir önceki işçinin üretime yaptığı ilaveden daha fazla bir ilavede bulunmakta, emeğin marjinal veriminde bir artış meydana gelmektedir.
Ancak işçi sayısını artırmaya devam edersek ilave edilen her yeni işçinin (marjinal) bir önceki işçiye nazaran daha düşük bir üretim artışı sağladığını Azalan Randımanlar Kanunu gereğince görmekteyiz.
Emeğin ortalama verimliliğine nazaran marjinal verimliliği başlangıçta hızla artmakta, fakat sonradan hızlı bir düşüş kaydetmektedir. Gerçekten emeğin ortalama verimliliği üretim hacminin toplam işçilere bölünmesi suretiyle elde edildiğinden, işçi sayısını artırmak verimlilik üzerinde yavaş yavaş tesirini gösterecektir. Marjinal verimlilikte ise sadece üretime ilaveten katılan son işçi dikkate alındığından, yeni işçilerin işe alınması verimliliği hızla artıracak, ancak bir süre sonra işçi sayısını artırmak marjinal verimliliği hızla düşürecektir.
Bir işletmede diğer üretim faktörlerini sabit farzetmek suretiyle işçi sayısını artırdığımız takdirde ortalama ve marjinal verimliliğin nasıl bir değişmeye uğradığını aşağıdaki tabloda göstermek mümkündür:
Tablo No. 7
Emeğin Marjinal Verimliliği
İşçi sayısı
toplam üretim (birim olarak)
ortalama verimlilik
marjinal verimlilik
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
50
66
90
117
140
150
156
161
162
152
5
6
7,5
9
10
10
9,8
9,5
9
8
5
16
24
27
23
10
6
5
1
-10
Üçüncü sütundaki ortalama verimlilik toplam üretimin işçi sayısına bölünmesi suretiyle elde edildiği halde dördüncü sütundaki marjinal verimlilik bir önceki toplam üretime sonuncu işçinin yaptığı ilaveyi göstermektedir. Böylece 10 işçi çalıştıran bir işveren işçi sayısını artırdığı tekdirde önceleri marjinal verimlilik ortalama verimlilikten çok daha hızlı artmakta, fakat on dördüncü işçiden itibaren marjinal verimlilikle düşüş başlamakta ve bu gidiş müteakip işçilerde hızlanmaktadır. Halbuki ortalama verimlilik daha mutedil bir gidiş izleyerek azalmaktadır. Nihayet 19 uncu işçi çalışmaya başladıktan sonra ortalama verimlilik 8 civarında bulunduğu halde, marjinal verimlilik -10 a düşmüştür. Zira 18 işçi ile elde edilen 162 üretim birimine karşılık, 19 işçi ile üretilen birim toplamı 152 ye inmiştir.
Her iki eğriyi bir diyagramla gösterirsek aşağıdaki şekli elde etmekteyiz:
ŞEKİL. 49 Emeğin Marjinal Verimliliği.
49 sayılı şekilde, dil; eksen üretim miktarını göstermektedir. Yatay eksende emek birimleri yer almaktadır. OV. ortalama verimlilik eğrisidir, MV, marjinal verimlilik eğrisidir Marjinal verimlilik eğrisi sıfırın altına düştüğünde, işçi sayısını artırmaktan fayda yerine zarar geleceği, diyagramda açıkça belirmekledir
Almancası : Grenzproduktivitat der Arbeit.
Fransızcası ; productlvita marginaie du travail.
İngilizcesi : marginal productivity of labor.
(Bk; von Thünen, J. B. Clark, J. Anderson, D. Ri- cardo, Marjinalizm).