Elsa
Bayan Üye
Çok uzun olmamasına rağmen, bana göre uzunca bir süredir aranızdayım.
Kendimi tam anlamıyla anlatmak, sizlerin beni tanımasında oldukça iyi olur düşüncesi ile bende kişisel sayfa açayım dedim.
İki adım var, fakat ben genellikle ikinci adımı yani sizlerinde bildiği üzere Gaye'yi çok seviyorum ve bunu kullanıyorum.
Yaşım 20.
Memleketim, Çankırı. Elekçi olur Çankırı'lılar genellikle, fakat çevrem hep çingenesin der bana xD
Ankara'da yaşıyorum.
Gazi Üniversitesi, Moda Tasarımı bölümünde okuyorum. Haliyle modayla oldukça içli dışlıyım.
Ayrıca bir Moda Evi'nde çalışıyorum. Forumda izdivaç gerçekleştirecek olan varsa, zevkle gelinlik tasarlayabilirim.
Allah'ın izniyle, okulum bitince Milano'da kendi Moda Evimi açıp, tasarımlarımı yapıp, markamı yaratmak istiyorum.
Milano olmazsa, Türkiye'de olabilir tabi ki. Olsun da, neresi olursa olsun diyemiyorum. Hırslıyımdır ve hedeflerime ulaşırım.
Sinirli ve aksi bir yapım vardır. Yerine göre sakinliğimi de korurum. Sinirli olmama rağmen, fevri davranmam.
Sonradan pişman olacağım davranışları sergilememeye özen göstermişimdir her zaman.
İnsanlarla kolayca anlaşabilen, pozitif elektirik alamadığına bile pozitif yaklaşan biriyimdir. Fakat bu pozitiflik bir kereye mahsustur.
Yine pozitif elektirik alamıyorsam, o insandan mümkün olduğunca uzak kalmayı tercih ederim.
Yakın çevrem dobra dobur der benim için. Ki haklılık payları %100'dür. İçimden geldiği gibi konuşur, içimden geldiği gibi hareket ederim.
Bu durum yüzünden birçok insanı kaybetmiş olsam da, yakınımdaki gerçek kişilerin farkına varmamı sağladı.
Küçüklüğümden beri inatçıyımdır. Siyaha kara demem. Sabit fikirli değilimdir, fakat birşey benim için doğruysa eğer doğru olan odur.
Başkasına yanlış gelen bana doğru geliyorsa, benim için olay bitmiştir. Ve bu durumdan dolayı yaptıklarıma hiç pişman olmadım.
Kendini beğenmiş, dünyayı ben yarattım dercesine burnu büyük insanlardan her zaman kaçarım.
Sadece kendi düşünen, yaptıklarıyla çevresinde ki insanları umursamayıp kendi için birşeyler çabasını veren insanlardan nefret ederim.
Çıkarcı ve fesat insanlarda benim için nefret verici konumdadır.
Birini tanımadan, dış görünümüyle ilgili yorum yapan insanların suratına her zaman nefretimi kusmuşumdur.
Bu tip insanların, ateş olsam cehennemlerine düşmem o kadar söylüyorum.
Hayvanları bile bu tip insanlardan çok sevdiğim gerçeğini hiç bir zaman değiştirmedim.
İnsanlara karşı zaten seviye koruma da ustayımdır. Seviyesiz insanları da hiç sevmem.
Benim hayatımda insanların çok şansı olmaz. İkinci kez tanınan şanstan sonrasını vermem birdaha.
Her canım diyene canımı da vermem. İnsanların laflarına bakıp insan harcamam. Kendim görürüm doğruyu, yanlışı.
Hayatımın hesabını yalnızca Rabbime veririm. Kimseye değil. Gerçekten ben ben olabilmek için, çok bedel ödedim.
Kişiliğim, hayatım hakkında konuşabilir insanlar, hatta fikir yürütebilir.
Ama kimse emin olamaz. Baktığım yeri söyleyebilirler ama ne gördüğümü ASLA.
Konuşmayı çok severim, anlattıkça anlatasım gelir. Susmak bilmem, burcumun getirdiği özelliktir gevezelik.
Boş konuşan insanları da hiç sevmemişimdir.
Lafının nereye gittiğini bilmeyen, laf olsun diye ortaya laf atan insanlar kulaklarıma kirlilikten başka birşey vermezler.
Herneyse, sıcakkanlıyımdır. Girdiğim ortama çabuk alışabilirim. Hatta ve hatta çok sevdirebilirim bile kendimi.
Genellikle dışarıdan soğuk gözüktüğümü, soğuk olduğumu düşünürler ve yaklaşamazlar. Bu durumda benim için bazen iyi bazen kötüdür.
Araştırmacı bir yapım vardır. Aklıma gelen veya aklıma takılan herşeye saatlerce vakit ayırabilirim.
Hatta istediğime ulaşana kadar o şeyin peşini bırakamam.
Müzik dinlemeyi çok severim. İş yerinde, evde sürekli müzik dinlerim.
Anlatmak isteyip, kendime bile dile getirmediklerimi müziğin dile getirdiğini düşünürüm.
Ruh halime göre müzik anlayışım değişir. Her türlüsünü dinlerim, yalnız birtek metal dinleyemem. Kafam çok ses kaldırmıyor malesef ki.
İnsanları dinlemeyi de çok severim. Çok iyi bir dinleyici olduğum için, dostlarımın ilk adresiyimdir.
Değişik yerler keşfetmeyi, değişik insanlarla tanışmayı, tanıştığım insanlarla herhangi bir konuda tartışarak güzel sonuçlara varmayı çok severim.
Bu arada çok hastalanan bir bünyem vardır en hassasından. Bu yaşımda bir çok rahatsızlığım var malesef ki.
Astım olsun, migren olsun, tansiyon olsun. Var da var diyebilirim.
Çoğunun sebebi ise 4 yıl öncesinde yaşanılan aile kopukluğu olabilir.
Ama şunu söyleyebilirim. Babamı çok seviyorum, ilk aşkım, ilk kahramanım.
Elimi bırakmayan TEK GERÇEĞİM'dir o benim. Herşeyim, canımın ta kendisidir. Allah onu başımdan eksik etmesin. Kısacası BABAM da BABAM. Yok ötesi.
Kinci bir insan değilimdir kesinlikle. Ama birkere birşeye arkamı dönersem, birdaha da dönüp bakmam. Çok gururluyumdur.
Kinci değilim fakat herkes hakettiği yerdedir.
Aşk hayatıma gelince, bekarım henüz. Kolay bağlanamam hemen karşımdakine. Kolay sevemem.
Yıllarca tanımam lazım aşık olabileceğim kişiyi.
Hoşlanmak kavramı çok yoktur bende. Sevgi kavramı büyük anlamlar taşır. İnşallah taşınılan bu büyük anlamı birilerine yükleyebiliriz günün birinde.
Sıkıldınız biliyorum. Son olarakta, siteyi çok beğeniyorum.
Diğer sitelerden ayırt edebiliyorum hiç değilse. İnsanlarının kaliteli olduğu düşüncesindeyim.
Çok sıcakkanlı bulduğum, sempatik insanlar var.
Çok muhabbetimizin olmamasına rağmen, pozitif elektirik sayesinde herkesi ayrı ayrı yerlere koyabilirim.
Özellikle [MENTION=154874]leylmira[/MENTION] denilince duraksarım, cidden sitede en sevdiğim hatta kişiliğine güvendiğim biridir.
Hadi bakalım yeter bu kadar çok konuştum
Kendimi tam anlamıyla anlatmak, sizlerin beni tanımasında oldukça iyi olur düşüncesi ile bende kişisel sayfa açayım dedim.
İki adım var, fakat ben genellikle ikinci adımı yani sizlerinde bildiği üzere Gaye'yi çok seviyorum ve bunu kullanıyorum.
Yaşım 20.
Memleketim, Çankırı. Elekçi olur Çankırı'lılar genellikle, fakat çevrem hep çingenesin der bana xD
Ankara'da yaşıyorum.
Gazi Üniversitesi, Moda Tasarımı bölümünde okuyorum. Haliyle modayla oldukça içli dışlıyım.
Ayrıca bir Moda Evi'nde çalışıyorum. Forumda izdivaç gerçekleştirecek olan varsa, zevkle gelinlik tasarlayabilirim.
Allah'ın izniyle, okulum bitince Milano'da kendi Moda Evimi açıp, tasarımlarımı yapıp, markamı yaratmak istiyorum.
Milano olmazsa, Türkiye'de olabilir tabi ki. Olsun da, neresi olursa olsun diyemiyorum. Hırslıyımdır ve hedeflerime ulaşırım.
Sinirli ve aksi bir yapım vardır. Yerine göre sakinliğimi de korurum. Sinirli olmama rağmen, fevri davranmam.
Sonradan pişman olacağım davranışları sergilememeye özen göstermişimdir her zaman.
İnsanlarla kolayca anlaşabilen, pozitif elektirik alamadığına bile pozitif yaklaşan biriyimdir. Fakat bu pozitiflik bir kereye mahsustur.
Yine pozitif elektirik alamıyorsam, o insandan mümkün olduğunca uzak kalmayı tercih ederim.
Yakın çevrem dobra dobur der benim için. Ki haklılık payları %100'dür. İçimden geldiği gibi konuşur, içimden geldiği gibi hareket ederim.
Bu durum yüzünden birçok insanı kaybetmiş olsam da, yakınımdaki gerçek kişilerin farkına varmamı sağladı.
Küçüklüğümden beri inatçıyımdır. Siyaha kara demem. Sabit fikirli değilimdir, fakat birşey benim için doğruysa eğer doğru olan odur.
Başkasına yanlış gelen bana doğru geliyorsa, benim için olay bitmiştir. Ve bu durumdan dolayı yaptıklarıma hiç pişman olmadım.
Kendini beğenmiş, dünyayı ben yarattım dercesine burnu büyük insanlardan her zaman kaçarım.
Sadece kendi düşünen, yaptıklarıyla çevresinde ki insanları umursamayıp kendi için birşeyler çabasını veren insanlardan nefret ederim.
Çıkarcı ve fesat insanlarda benim için nefret verici konumdadır.
Birini tanımadan, dış görünümüyle ilgili yorum yapan insanların suratına her zaman nefretimi kusmuşumdur.
Bu tip insanların, ateş olsam cehennemlerine düşmem o kadar söylüyorum.
Hayvanları bile bu tip insanlardan çok sevdiğim gerçeğini hiç bir zaman değiştirmedim.
İnsanlara karşı zaten seviye koruma da ustayımdır. Seviyesiz insanları da hiç sevmem.
Benim hayatımda insanların çok şansı olmaz. İkinci kez tanınan şanstan sonrasını vermem birdaha.
Her canım diyene canımı da vermem. İnsanların laflarına bakıp insan harcamam. Kendim görürüm doğruyu, yanlışı.
Hayatımın hesabını yalnızca Rabbime veririm. Kimseye değil. Gerçekten ben ben olabilmek için, çok bedel ödedim.
Kişiliğim, hayatım hakkında konuşabilir insanlar, hatta fikir yürütebilir.
Ama kimse emin olamaz. Baktığım yeri söyleyebilirler ama ne gördüğümü ASLA.
Konuşmayı çok severim, anlattıkça anlatasım gelir. Susmak bilmem, burcumun getirdiği özelliktir gevezelik.
Boş konuşan insanları da hiç sevmemişimdir.
Lafının nereye gittiğini bilmeyen, laf olsun diye ortaya laf atan insanlar kulaklarıma kirlilikten başka birşey vermezler.
Herneyse, sıcakkanlıyımdır. Girdiğim ortama çabuk alışabilirim. Hatta ve hatta çok sevdirebilirim bile kendimi.
Genellikle dışarıdan soğuk gözüktüğümü, soğuk olduğumu düşünürler ve yaklaşamazlar. Bu durumda benim için bazen iyi bazen kötüdür.
Araştırmacı bir yapım vardır. Aklıma gelen veya aklıma takılan herşeye saatlerce vakit ayırabilirim.
Hatta istediğime ulaşana kadar o şeyin peşini bırakamam.
Müzik dinlemeyi çok severim. İş yerinde, evde sürekli müzik dinlerim.
Anlatmak isteyip, kendime bile dile getirmediklerimi müziğin dile getirdiğini düşünürüm.
Ruh halime göre müzik anlayışım değişir. Her türlüsünü dinlerim, yalnız birtek metal dinleyemem. Kafam çok ses kaldırmıyor malesef ki.
İnsanları dinlemeyi de çok severim. Çok iyi bir dinleyici olduğum için, dostlarımın ilk adresiyimdir.
Değişik yerler keşfetmeyi, değişik insanlarla tanışmayı, tanıştığım insanlarla herhangi bir konuda tartışarak güzel sonuçlara varmayı çok severim.
Bu arada çok hastalanan bir bünyem vardır en hassasından. Bu yaşımda bir çok rahatsızlığım var malesef ki.
Astım olsun, migren olsun, tansiyon olsun. Var da var diyebilirim.
Çoğunun sebebi ise 4 yıl öncesinde yaşanılan aile kopukluğu olabilir.
Ama şunu söyleyebilirim. Babamı çok seviyorum, ilk aşkım, ilk kahramanım.
Elimi bırakmayan TEK GERÇEĞİM'dir o benim. Herşeyim, canımın ta kendisidir. Allah onu başımdan eksik etmesin. Kısacası BABAM da BABAM. Yok ötesi.
Kinci bir insan değilimdir kesinlikle. Ama birkere birşeye arkamı dönersem, birdaha da dönüp bakmam. Çok gururluyumdur.
Kinci değilim fakat herkes hakettiği yerdedir.
Aşk hayatıma gelince, bekarım henüz. Kolay bağlanamam hemen karşımdakine. Kolay sevemem.
Yıllarca tanımam lazım aşık olabileceğim kişiyi.
Hoşlanmak kavramı çok yoktur bende. Sevgi kavramı büyük anlamlar taşır. İnşallah taşınılan bu büyük anlamı birilerine yükleyebiliriz günün birinde.
Sıkıldınız biliyorum. Son olarakta, siteyi çok beğeniyorum.
Diğer sitelerden ayırt edebiliyorum hiç değilse. İnsanlarının kaliteli olduğu düşüncesindeyim.
Çok sıcakkanlı bulduğum, sempatik insanlar var.
Çok muhabbetimizin olmamasına rağmen, pozitif elektirik sayesinde herkesi ayrı ayrı yerlere koyabilirim.
Özellikle [MENTION=154874]leylmira[/MENTION] denilince duraksarım, cidden sitede en sevdiğim hatta kişiliğine güvendiğim biridir.
Hadi bakalım yeter bu kadar çok konuştum