Ellis Adası: Ellis Adası, New Jersey sularında olmasına rağmen
New York eyaletinin bir parçasıdır. Adanın büyüklüğü 10.9 hektar. Amerikan nufusunun yarısının kökleri bu adada bulunabilir,
çünkü burası 1892'den 1954'e kadar göçmen kabul merkezi olarak hizmet vermiş,
yaklaşık 17 milyon kişi bu adadan ülkeye dağılmış. Bu tarihte görülmüş en büyük göç dalgasıydı. Bugün ada ulusal müze olarak kullanılıyor.
New York'un ve ülkenin bir 'kültür mozaiği' olduğunu bu kadar güzel anlatan bir başka müze daha yok.
Ellis Adası 1990 yılına kadar harap durumdaydı. 156 milyon dolar tutan restorasyon çalışmalarıyla bakırdan çatı kubbeleri,
mozaikler ve iç dekorasyon aslına uygun olarak yenilenmiş.
1892-1954 yılları arasında Amerika'ya göç edenlerin %71'nın (13 milyona yakın) giriş yaptığı
Ellis Adası kayıtlarında ülkeye giriş yapmak için cebinde 25 doların olması ve bulaşıcı bir hastalığının olmaması yeterlidir.
Hatta limanın öte ucunda seni bekleyen bir akrabanın oluşu artı bir puandır.
Çünkü o yıllar Amerika`da sanayi patlaması yaşanmakta ve ucuz işgücüne ihtiyaç duyulmaktadır.
Tabiri uygunsa gelene geç denilmiştir. 60`lı yıllarda Almanya`ya giden Türk işçilerinin de her şeyden önce sağlıklarına ve
pazularına bakılmamış mıdır?
Ancak 1930'lara gelindiğinde yeni kıtada depresyon yılları başlar ve göç tıkanma noktasına gelir.
Daha sonra ise yeni kıtanın efendileri Anglo-Amerikan ırkın kanının göçlerden dolayı fazlası ile kirlendiği ve yok olacağı
endişesine kapılırlar
ve 1950`lere gelindiğinde Amerika artık mülteci kabul etmez. Gelen gemiler yolcuları ile birlikte geri çevrilir ve vize uygulaması başlar.
New York eyaletinin bir parçasıdır. Adanın büyüklüğü 10.9 hektar. Amerikan nufusunun yarısının kökleri bu adada bulunabilir,
çünkü burası 1892'den 1954'e kadar göçmen kabul merkezi olarak hizmet vermiş,
yaklaşık 17 milyon kişi bu adadan ülkeye dağılmış. Bu tarihte görülmüş en büyük göç dalgasıydı. Bugün ada ulusal müze olarak kullanılıyor.
New York'un ve ülkenin bir 'kültür mozaiği' olduğunu bu kadar güzel anlatan bir başka müze daha yok.
Ellis Adası 1990 yılına kadar harap durumdaydı. 156 milyon dolar tutan restorasyon çalışmalarıyla bakırdan çatı kubbeleri,
mozaikler ve iç dekorasyon aslına uygun olarak yenilenmiş.
1892-1954 yılları arasında Amerika'ya göç edenlerin %71'nın (13 milyona yakın) giriş yaptığı
Ellis Adası kayıtlarında ülkeye giriş yapmak için cebinde 25 doların olması ve bulaşıcı bir hastalığının olmaması yeterlidir.
Hatta limanın öte ucunda seni bekleyen bir akrabanın oluşu artı bir puandır.
Çünkü o yıllar Amerika`da sanayi patlaması yaşanmakta ve ucuz işgücüne ihtiyaç duyulmaktadır.
Tabiri uygunsa gelene geç denilmiştir. 60`lı yıllarda Almanya`ya giden Türk işçilerinin de her şeyden önce sağlıklarına ve
pazularına bakılmamış mıdır?
Ancak 1930'lara gelindiğinde yeni kıtada depresyon yılları başlar ve göç tıkanma noktasına gelir.
Daha sonra ise yeni kıtanın efendileri Anglo-Amerikan ırkın kanının göçlerden dolayı fazlası ile kirlendiği ve yok olacağı
endişesine kapılırlar
ve 1950`lere gelindiğinde Amerika artık mülteci kabul etmez. Gelen gemiler yolcuları ile birlikte geri çevrilir ve vize uygulaması başlar.
![118016pv.jpg](http://memory.loc.gov/pnp/habshaer/ny/ny1200/ny1252/photos/118016pv.jpg)
![Ellis-Island-1.jpg](http://ellis-island.visit-new-york-city.com/Ellis-Island-1.jpg)