Salvo
Kayıtlı Üye
El-Battani'nin Ölümü
En büyük Müslüman astronomlardan ve matematikçilerden birisi olan Muhammed bin Cabir el-Battani (Lat:K Albategnius) 70 yaşında iken Samarra'da öldü. Harran'da doğan el-Battani, ömrünün büyük bir bölümünü, 877'den itibaren ilmi çalışmalarını (neredeyse kesin olarak doğru olan astronomik gözlemleri de dahil olmak üzere) sürdürdüğü, Fırat kenarındaki Rakka'da (Suriye) geçirdi. Özellikle sinüs tablosunu ilk defa kullanarak, trigonometrinin dahil olduğu yeni bir hesaplama tarzını, Batlamyüs'ün[82] astronomik hesaplamalarından kullandığı geometrik metodların yerine koyarak, bunları kontrol etti, ve geliştirdi. Yazdığı dört temel kitabın en meşhuru, Kitab el-Zic'dir. Bu eser, pek çok astronomik hesaplar, faydalı tablolar, güneş ve ayla ilgili kendi gözlemleri ile birlikte, bunların hareketlerini anlatan ve daha önce Arapçaya tercüme edilmiş olan Batlamyüs'ün el-Macesti'sinin de bir tashihini içeriyordu. Yaptığı diğer önemli katkılar arasında, yılın uzunluğunu, Yunanlıların basit aletleriyle başardıklarından daha doğru olarak tahmin etmesi ve dünyanın devrettiği düzlem ile ilgili hesaplaması o kadar doğru idi ki, yedi asır sonra Jülyen takviminde yapılan Gregoryen reformunda kullanıldı. Küresel trigonometriye yaptığı katkılar da az değildi.
Al-Battani'nin tespitleri, sadece kendi içlerinde değil, bu tespitleri yaparken kullandığı matematiksel tekniklerde de, daha sonraki nesiller tarafından yaygın olarak kullanılacak kadar değerliydi. Batı Avrupa'da, bunlar, 15. ve 16. asırların meşhur astronomları Kopernik (1473-543) Kepler (1571-630), Tycho Brahe (1546-601) ve Galile (1546-642) için kaynak oldu.
Belirgin pratik faydaları olan tıp ilminin yanında, astronomi de sırf dini törenler için zorunlu bir yardım olan semavi varlıkların incelenmesi olduğundan müslümanların ilgisini çekiyordu. Bu, Ramazan ayım, namaz vakitlerini ve camilerin yapımında Kabe istikametini (Kıble) belirlemelerde yardımcı oluyordu. Ayrıca, Kur'an'da mü'minlere, yarattığı kainata bakarak Allah'ın büyüklüğünü görmeleri tavsiye ediliyordu. Bütün bunların yanında ticari ve askeri faaliyetlerinden dolayı Müslümanları yakından ilgilendiren denizcilikte de astronomi bilgisi gerekiyordu.
En büyük Müslüman astronomlardan ve matematikçilerden birisi olan Muhammed bin Cabir el-Battani (Lat:K Albategnius) 70 yaşında iken Samarra'da öldü. Harran'da doğan el-Battani, ömrünün büyük bir bölümünü, 877'den itibaren ilmi çalışmalarını (neredeyse kesin olarak doğru olan astronomik gözlemleri de dahil olmak üzere) sürdürdüğü, Fırat kenarındaki Rakka'da (Suriye) geçirdi. Özellikle sinüs tablosunu ilk defa kullanarak, trigonometrinin dahil olduğu yeni bir hesaplama tarzını, Batlamyüs'ün[82] astronomik hesaplamalarından kullandığı geometrik metodların yerine koyarak, bunları kontrol etti, ve geliştirdi. Yazdığı dört temel kitabın en meşhuru, Kitab el-Zic'dir. Bu eser, pek çok astronomik hesaplar, faydalı tablolar, güneş ve ayla ilgili kendi gözlemleri ile birlikte, bunların hareketlerini anlatan ve daha önce Arapçaya tercüme edilmiş olan Batlamyüs'ün el-Macesti'sinin de bir tashihini içeriyordu. Yaptığı diğer önemli katkılar arasında, yılın uzunluğunu, Yunanlıların basit aletleriyle başardıklarından daha doğru olarak tahmin etmesi ve dünyanın devrettiği düzlem ile ilgili hesaplaması o kadar doğru idi ki, yedi asır sonra Jülyen takviminde yapılan Gregoryen reformunda kullanıldı. Küresel trigonometriye yaptığı katkılar da az değildi.
Al-Battani'nin tespitleri, sadece kendi içlerinde değil, bu tespitleri yaparken kullandığı matematiksel tekniklerde de, daha sonraki nesiller tarafından yaygın olarak kullanılacak kadar değerliydi. Batı Avrupa'da, bunlar, 15. ve 16. asırların meşhur astronomları Kopernik (1473-543) Kepler (1571-630), Tycho Brahe (1546-601) ve Galile (1546-642) için kaynak oldu.
Belirgin pratik faydaları olan tıp ilminin yanında, astronomi de sırf dini törenler için zorunlu bir yardım olan semavi varlıkların incelenmesi olduğundan müslümanların ilgisini çekiyordu. Bu, Ramazan ayım, namaz vakitlerini ve camilerin yapımında Kabe istikametini (Kıble) belirlemelerde yardımcı oluyordu. Ayrıca, Kur'an'da mü'minlere, yarattığı kainata bakarak Allah'ın büyüklüğünü görmeleri tavsiye ediliyordu. Bütün bunların yanında ticari ve askeri faaliyetlerinden dolayı Müslümanları yakından ilgilendiren denizcilikte de astronomi bilgisi gerekiyordu.