EĞİTİMİN TÜRLERİ
Eğitim planlı olması açısından FORMAL ve İNFORMAL olarak ikiye ayrılır.
FORMAL; yazılı bir plan ve program doğrultusunda gerçekleştirilen (hedefleri önceden belirli olan) eğitimdir.
İNFORMAL; önceden belirlenmiş bir plana ve programa bağlı olmaksızın yapılan eğitim etkinlikleridir.
İNFORMAL EĞİTİM
ÖRNEK ; akranlarıyla oyun sırasında kazandığı davranışlarla sosyalleşmesi ; anne-babanın çocuğun yanlış davranışını uyararak düzeltmeye çalışması(yemek öncesi el yıkama)
TEMEL ÖZELLİKLERİ
ü Doğal ortamda kendiliğinden gelişmesi,
ü Planlı ve programlı olmaması,
ü Öğreticilerin uzman olma zorunluluğunun olmaması,
ü Olumlu ve olumsuz yönde oluşabilmesi,
ü Ortam ve zamanının önceden belli olmaması
FORMAL EĞİTİM
Eğitimin kurumsallaşmış halidir.Okullar, formal eğitimin gerçekleştiği ortamlardır.
TEMEL ÖZELLİKLERİ;
ü Planlı ve programlıdır,
ü Hedefler önceden belirlenmiştir,
ü Eğitim uzman kişiler tarafından gerçekleştirilir,
ü Olumlu davranışlar kazandırmak esastır,
ü Eğitim ortamları düzenlenmiştir,
ü Eğitim sürecinde araç ve gereçler kullanılır.
SÜREKLİLİK AÇISINDAN EĞİTİMİN ÇEŞİTLERİ
1- ÖRGÜN EĞİTİM; basamaklar halinde belli yaş gruplarına ve süreklilik içersinde önceden hazırlanan programlar doğrultusunda okullarda yapılan eğitimdir.
Bir basamak atlanıp diğerine geçilemez. Okul öncesi,ilköğretim,ortaöğretim,yükseköğretim.
2- YAYGIN EĞİTİM; Örgün eğitim sürecinden bağımsız olarak her yaş grubunun ihtiyaç ve beklentilerine uygun olarak bir meslek kazandırmak veya mesleklerindeki değişimlere uyarlamak amacıyla yapılan eğitimdir.
Süreklilik gerektirmez ve belli yaş gruplarıyla sınırlandırılmaz. Kurslar ve Hizmet içi eğitim faaliyetleri en güzel örneklerdir.
ÖĞRETİM STRATEJİ
YÖNTEM VE TEKNİKLERİ
TEMEL KAVRAMLAR :
Öğretim Stratejileri : Bir dersin hedeflerine ulaşmak için kullanılacak yöntem, teknik, süre ve araçların belirlenmesine yön veren, yol gösteren genel yaklaşımlardır. (Akademisyen-uzman..)
Öğretim Yöntemi : Hedef-davranışlarına ulaşmayı sağlayan yollara denir.
Öğretim Tekniği : Öğretim yöntemlerinin uygulama biçimidir.
STRATEJİ(Yaklaşım), YÖNTEM (Yol) , TEKNİK (Yöntemi uygulama biçimi)
Bir öğretmen önce genel yaklaşımını belirler, sonra kullanacağı öğretim yollarını(yöntemini) planlar ve tasarlar daha sonra da bu tasarımın uygulama uygulama biçimi olan öğretim tekniğine karar verir.
Yöntem seçimini etkileyen faktörler
§ Öğretmenin yönteme yatkınlığı,
§ Zaman,maliyet ve okulun fiziksel mekanları,
§ Öğrenci sayısı,
§ Konunun özelliği,
§ Öğretim sonucunda öğrencide geliştirilmek istenen nitelikler ve hedefler,
§ Öğrencilerin ihtiyaçlarına ve gelişim özelliklerine uygunluğu
Etkili öğretim, öğrenme olayının doğasını ve değişik gelişim alanlarındaki öğrencilerin nasıl öğrendiklerini anlamayı gerektirir. Öğretim veya öğretme öğrenciye bilgi aktarma değildir. Öğrencinin öğrenmesine rehberlik etme faaliyetidir. Böyle bir öğrenme ancak öğrencinin katılımı ile mümkündür.
Yukarıda belirtilen öğrenmeye rehberlik etme anlayışında hareket eden bir eğitimci öğrenciyi daha aktif kılmak için gerekli önlemleri alır. Bu önlemlerden biri de farklı yöntem ve teknikleri işe koşmaktır. En temelinde ise öğrenci ile iyi bir İLETİŞİM kurabilmesi yatar.
"Dinlemek”,” söylemek" ve “Sabır“ iletişimin en temel ögeleridir .
Bunları uygun zamanlamayla kullanmak hem konuştuğumuz kişiyi anlamamız, hem de kendimizi anlatmamızda çok önemlidir.
Acaba hangimizin gören bir bakışa, duyan bir kulağa gereksinimi yok ki???
İLETİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
FİZİKİ FAKTÖRLER
KÜLTÜREL FAKTÖRLER
PSİKOLOJİK FAKTÖRLER
§ YERLEŞİM YERİ
§ ÇEVRE ŞARTLARI
§ GÜRÜLTÜ
§ GÖRÜNÜM
§ MESAFE
§ İKLİM
§ SAĞLIK PROBLEMLERİ
§ KÜLTÜREL YAPI
§ DİL VE ANLATIM
§ FONETİK VE DİKSİYON
§ GELENEK VE GÖRENEK
§ DİNİ İNANÇLAR
§ BİLİNÇ SEVİYESİ
§ TOPLUMSAL BASKI
§ SOSYAL STATÜ
§ DEĞER YARGILARI
§ ÖN YARGILAR
§ DUYGULAR
§ BEKLENTİLER
§ YANLIŞ YORUM
§ HEYECAN
§ GÜVEN
§ AŞAĞILIK DUYGUSU
Ne kadar bilirsen bil, Söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır.MEVLANA
BAŞARILI İLETİŞİM İÇİN ;
1-EMPATİ : Duygu ortaklığı. Olaylara karşımızdakilerin penceresinden bakabilmek.
2-KARŞIMIZDAKİLERE SAYGI DUYMAK (KABULKARLIK) : Karşımızdaki kişiyi din, dil, ırk ,cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey farklılığı gözetmeden kabul etmek.
Önemli ve değerli olduklarını hissettirmek.
3-SAYDAMLIK (gerçekçi ve doğal davranmak):
Ne isen öyle ol. ”Ya olduğun gibi görün yada göründüğün gibi ol” Sosyal maske takmadan olduğumuz gibi olmak.
Abartıdan uzak olmak.
İLETİŞİM BECERİLERİ
A-İyi bir ilişkiyi başlatma:
Merhaba........
Nasılsınız..... gibi
İyi bir diyalog kurmak için sosyal iletişim becerilerine sahip olmak gerekir.
B-AKTİF DİNLEME:
Kişiler arası ilişkilerde, kalitenin asıl belirleyicisi DİNLEME becerileridir.
AKTİF DİNLEME
ü Dinlemek için hazırlanın
ü Konuşmacıya odaklanın ( Beden olarak konuşmacıya yönelmek, ilgilenmek)
ü İlgi dağıtıcı şeylere perde çekin (cep telefonu)
ü Mesaja konsantre olun (rahat olmak, anlamaya çalışmak, tuzak kurmadan dürüst olarak dinlemek)
ü Sessiz ve söz kesmeden dinlemek
ü Hayal kurmayın
ü Zihninizde harita oluşturun
DİNLEMEYE ENGEL DAVRANIŞLAR
1) Emretme, yönetme:
2) Uyarma,tehdit etme,göz dağı verme
3) Ahlak dersi verme, vaaz etme ,öğüt verme,
4) Tartışma:
5) Yargılama, eleştiri, suçlama
6) Ad takma, gülünç duruma düşürme
8) İncelemek, araştırmak, soruşturmak
C-BEDEN DİLİ:
En iyi iletişimi bedenimiz yapar. Jestler, mimikler, beden duruşu(dik oturuş,eğik oturuş ) çok önemlidir. Çocuklar; özellikle akıl hastaları beden dilinden iyi anlıyor. Bunların sezgisel güçleri kuvvetlidir. Ayrıca iletişimde göz ilişkisi de çok önemlidir. Kişiye bakarak onu etkileyerek konuşma önemlidir.
D-SORU SORMA:
Karşımızdaki kişiyi tanımak için ona sorular sorarız. Soru sorma kişiye yeni bir bakış açısı kazandırır.
Ancak soru sorarken kişi sorgulanıyor hissine kapılmamalıdır.
İLETİŞİMDE SEN DİLİ
Ø KİŞİYİ SUÇLAYICIDIR
Ø DAVRANIŞTAN ÇOK KİŞİLİĞE YÖNELİKTİR
Ø YENİDEN KONUŞMA İSTEĞİNİ ENGELLEYİCİDİR
Ø KİŞİ KENDİNİ SUÇLANMIŞ VE ANLAŞILMAMIŞ HİSSEDER
Ø KİŞİYİ GÜCENDİRİR, KIRAR
Ø KİŞİNİN DİRENMESİNE NEDEN OLUR
İLETİŞİMDE BEN DİLİ
BU DAVRANIŞ VEYA DURUMDAN NASIL ETKİLENDİĞİ BELİRTİLDİKTEN SONRA NE HİSSEDİLDİĞİNİN SÖYLENMESİNE DAYALIDIR...
BEN DİLİNİN YARARLARI
Ø SEN DİLİNDEKİ GİBİ KİŞİLER SAVUNMAYA GEÇMEZLER
Ø BİREY KARŞISINDAKİNİ SUÇLU HİSSETTİRMEZ
Ø BEN MESAJI ALAN KİŞİ BAŞKALARINI DÜŞÜNMEYİ DE ÖĞRENİR
Ø ANLAŞMAZLIKLARI AZALTIR
Ø KONUŞAN KİŞİYİ, DUYGULARINI BİRİKTİMEDİĞİ, ETKİLİ OLARAK DİLE GETİRDİĞİ İÇİN RAHATLATIR.
ETKİLİ KONUŞMA
ü Korkunuzu kontrol edin (odaklanma;dinleyicilere,mesaja ve başarıya)
ü Susun ve dinleyin (Tenis maçına döndürmeyin)
ü Konuşmadan önce düşünün (gaftan kurtulursunuz, karşıdakinin seviyesini düşünme…
ü Mesajınıza inanın (Duygularınızı katın,beden dilini kullanın,yapmacılıktan kaçının)
ü Önemli noktaları tekrar edin (Farklı kelime ve yollar kullanın, nezaketle sorular sorun,vurgular yapın)
ü Dinleyicinin ne istediğini öğrenin
İLETİŞİM TEKNİKLERİ
ü Kısaltmaları Açıklayın
ü Argoları azaltın
ü İtirazları düzeltin
ü Nükteli olun
ü Anektodlar ve hikayeler kullanın
ü Geri bildirim alın
ü Kelime kapasitenizi arttırın
ü Duraksamalardan kaçının
ü Konuşma egzersizleri yapın
ü Göz teması kurun
ü Dikkat çekici hareketler yapın
ü Konuşma hızınızı iyi ayarlayın
ü Otoritelerin sözlerinden alıntılar yapın
ü Kısa cümleler kurun
İYİ İLETİŞİM KURMANIN FAYDALARI
ü Yanlış anlaşılmaları engelleyecektir.
ü Uyum içinde çalışacaksınız.
ü Yeni fikirlere açık olacaksınız
ü İlişkilerinizi geliştirerek yaşam kalitenizi arttıracaksınız.
ÖĞRETİM STRATEJİLERİ
1. sunuş yolu ile öğretim stratejisi
2. BULUŞ (KEŞFETME) YOLUYLA ÖĞRETİM STRATEJİSİ
3. ARAŞTIRMA-İNCELEME YOLUYLA ÖĞRETİM STRATEJİSİ
ÖĞRETME VE ÖĞRENME MODELLERİ
(YAKLAŞIM-KURAM)
TAM ÖĞRENME YAKLAŞIMI
(BLOOM) ( CARROLL)
Her okulda ve sınıfta hızlı öğrenen ve yavaş öğrenen öğrenci bulunduğu ve her öğrencinin hazırbulunuşluluk düzeyine göre öğretimin yapılmasını, her öğrenciye ihtiyacı olan ek öğretim zamanı ve nitelikli öğretme hizmeti (ipucu,katılım,pekiştireç,dönüt) sağlanırsa okulda tüm öğrencilerin öğrenebileceğini temel sayıltılar olarak görmektedir.
Öğrenmede başarı oranı en az %70 olmalıdır. Hedef ise %90 a ulaşabilmektir.
Konuların küçük birimlere ayrılarak ve her alt birim öğrenilmeden bir üst birime geçilmeyen öğretim esastır. Öğrenme eksiklikleri ile ilgili gruplara ek öğretim faaliyetleri düzenlenir.
(BAŞARIYI ÖN PLANA ALMASI AYIRICI ÖZELLİKTİR)
Öğrenciler arasındaki öğrenme farklılıklarının doğuştan değil, çevre koşullarından kaynaklandığını savunur.
Öğretme- öğrenme sürecinde değiştirilemeyen öğelerin yerine değiştirilebilir öğeler zenginleştirilerek etkili öğrenmenin sağlanabileceğini savunur.
1- Değiştirilemeyen öğeler : zeka, genel yetenek, kişilik özellikleri, ailenin sosyo-ekonomik düzeyi…
2- Değiştirilebilir öğeler :
a- Giriş davranışları (Ön öğrenmeler),
-Bilişsel ; bilgi,beceri,öğrenme şekli….
-Duyuşsal ; tutum(ders-öğretmen-okul), ilgi,
başarı inancı, zaman, pekiştireç, öğrenci
katılımı, dönüt-düzeltme)
b- Eğitim ortamları, araç-gereç….
ÖĞRENCİ KATILIMI
KATILIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER :
n Öğrencinin dikkati
n Motivasyonu
n Bedensel ve zihinsel hazıroluşu
n Öğretim ortamı
n Etkinlikler (farklı bilgi, yetenek ve öğrenme şekli olan öğrenciler için)
n Kullanılan yöntem ve teknikler(öğrenci-öğretmen merkezli)
n Önkoşul davranışların yeterliliği
Öğrenci Katılımı :
Öğrencilere öğrenecekleri konunun yaşamlarını ne düzeyde ilgilendirdiği, nerede ve ne şekilde işlerine yarayacağı bildirilerek, karşılaşabilecekleri problemleri nasıl çözebilecekleri söylenerek güdülenmelidirler. Güdülenen öğrenciler öğrenmeye önem ve öncelik vererek derse katılmaya istekli olur ve öğrenme girişiminde bulunur.
Öğrenci Merkezli Eğitim İlkeleri
ü Öğrenci ilgi, yetenek ve gereksinimlerine yer verme,
ü Etkinlikleri öğrencilerle birlikte planlama ve uygulama,
ü Okul (öğrenme konuları) ile yaşam arasında bağ kurma,
ü Öğrencilerin okul içinde ve dışında görev ve sorumluluklar almasını sağlama,
ü Yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme, problem çözme, bilimsel araştırma gibi zihinsel yetileri güçlendirme,
ü Aile ve arkadaş grubuyla işbirliğini sağlama.
ÖĞRENMEDE MOTİVASYON
n Okullardaki disiplin olayları motivasyonla ilgilidir.
n Okula karşı ilgi ve tutumlar motivasyonla ilgilidir
n Motivasyonda pekiştireçlerin önemi büyüktür.
n Motivasyonda ihtiyaçların rolü büyüktür. (Maslow)
TAM ÖĞRENME YAKLAŞIMININ UYGULANMASI
n Ünite ya da konunun hedef-davranışlarını ve öğrenme içeriğini ayrıntılı olarak belirleyiniz.
n Konuyu öğretmeye başlamadan daha önceki konularda önkoşul öğrenme ve davranışların neler olduğunu belirleyiniz.
n Öğrencilerin önkoşul öğrenmelere ne derece sahip olduğunu belirleyiniz.
• Öğrencilerin önkoşul öğrenmelerindeki yetersizliği ya da öğrenme eksikliğini tamamlayınız.
• Yeni kazandırılacak hedef ve davranışlar için öğretim etkinliklerini planlayınız ve uygulayınız.
• Uygulamalar gerçekleştirildikten sonra izlemeye yönelik değerlendirme yapınız. Tüm hedef-davranışları yoklayan sorular sormaya dikkat ediniz.
• En az %70’lik tam öğrenme ölçütüne göre öğrencilerin düzeylerini değerlendiriniz.
n Tam öğrenme standardına ulaşamayan öğrencilerin öğrenme eksikliklerini tamamlamak için ilave öğretim etkinlikleri planlayınız. Tekrar konuyu anlatma, örnek sayısını artırma, takım çalışmaları ya da ödev çalışmaları yaptırınız.
n Tekrar izlemeye yönelik değerlendirme yaparak tam öğrenme standardının gerçekleşip gerçekleşmediğini kontrol ediniz.
n Beklenen düzeye ulaşılmışsa ikinci konu bölümüne ya da üniteye geçiniz.
KUBAŞIK(işbirlikçi) ÖĞRENME YÖNTEMİ
(J.Dewey – Piaget)
• Kubaşık öğrenme (işbirliğine dayalı öğrenme) öğrencilerin sınıf ortamında küçük karma kümeler oluşturarak (cinsiyet, başarı durumu, yaş, kişisel özellikler vb.) ortak amaç doğrultusunda, akademik bir konuda birbirlerinin öğrenmelerine yardımcı oldukları öğrenme yaklaşımıdır.
• EN BÜYÜK FAYDASI ÖĞRENCİLER ARASINDA İŞBİRLİĞİ(görev paylaşımı), UZLAŞMA, SORUMLULUK ALMA, ARKADAŞLIK BAĞLARINI GELİŞTİRMESİDİR.
KISACA SOSYALLEŞME TEMELDİR VE AYIRICI ÖZELLİKTİR.)
İŞBİRLİKÇİ ÖĞRETİM ÖZELLİKLERİ
1- Öğrenmede güdülenmeyi sağlar
2- Grup başarısı\başarısızlığı esastır.
3- Empati,hoşgörü,başka düşüncelere saygı davranışları gelişir.
4- Her seviyedeki öğrenciyi öğrenme sürece dahil eder.
5- Heterojen (cinsiyet, başarı durumu, yaş, kişisel özellikler vb.) kümeler oluşturulur.
6- Bireylerin kendilerini tanımalarını kolaylaştırır ve özsaygıları gelişir.
7- Rekabet yerine destekleyici olarak, başarıyı birlikte yakalamanın yolu kavratılır.
8- Değerlendirme öğretmen ve grup üyeleri ile birlikte önceden belirlenen ölçütler dikkate alınarak yapılır. Grup içi etkinlikler ve bireysel değerlendirme yapılır.
BASAMAKLI ÖĞRETİM
(NUNLEY)
Ø Bilgi çağı olarak adlandırılan günümüzün bilgi kaynakları ve imkanları dikkate alınarak geliştirilen bir yaklaşımdır. ÖĞRENCİNİN BİLGİYİ ALAN BİR DURUMDAN ÇIKARILARAK BİLGİYE ULAŞAN, YENİ BİLGİLER ÜRETEBİLEN BİR DURUMA GETİRİLMESİ GEREKTİĞİNİ SAVUNUR.
Ø Öğrencilerin farklı ilgi ve yetenek alanlarına, farklı öğrenme yollarına sahip olduğu düşüncesi ile uygun etkinliklerin basamaklar halinde belirlenerek görevlerin belirlenmesine ve bu görevleri yerine getirirken öğrenme esasına dayanan bir öğretim yaklaşımıdır. Bu basamaklar C,B,A olarak belirlenmiştir. A seviyesi üst düzey öğrenmeyi ifade eder. (Bazı üniversitelerde bu sisteme göre değerlendirme yapılır.)
BASAMAKLI ÖĞRETİM PROGRAMI MODELİ
• C BASAMAĞI ÖĞRENME : (bilgi,kavrama)
Öğrencilerin temel bilgileri öğrenmeleri / Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine uygun görevlerinin belirlenmesi.
• B BASAMAĞI ÖĞRENME : (uygulama,analiz)
Kazanılan temel bilgilerin uygulanması,seçilmesi, farklı örnekler üzerinde kullanılması / Öğrencilerin belirlediği görevleri yerine getirmesi
• A BASAMAĞI ÖĞRENME : (sentez,değerlendirme)
Yaratıcı düşünme,etkin düşünme,eleştirisel düşünme gibi üst düzey yolların kullanılması / öğrencilerin başardıkları görevlerin sonuçlarını tartışması
ÇOKLU ZEKA TEORİSİ
Ø Geleneksel yapıdaki eğitim sistemleri sözel ve sayısal alanlarda çok iyi gelişmemiş öğrencilerin sahip oldukları diğer yetenekleri görmezden gelerek, küçümseyerek veya yok sayarak öğrencileri “zeka özürlü” “öğrenme özürlü” veya “yavaş öğrenen “ gibi olumsuz sıfatlarla etkilemektedirler.
Ø Diğer taraftan çoklu zeka teorisi, bütün çocukların sahip olduğu doğal ve gizil güçleri, potansiyelleri ve yetenekleri bulmayı ve onları geliştirmeyi vurgulayan bir eğitim felsefesi olarak ortaya atılmaktadır.
Ø Değerlendirmede gelişim dosyaları(portfolyo) sayesinde süreç öğretmen-öğrenci-veli işbirliği ile yapılır.
ÇOKLU ZEKA TEORİSİ
Ø Farklı nedenlerle hasar görmüş beyinleri inceleyen Prof. Howard Gardner, bir bölümü hasar gören beyinlerin farklı birimlerinin sağlıklı bir şekilde faaliyetlerini sürdürdüğünü gözlemlemiştir.(deliyiz ama aptal değiliz)
Ø Gardner, insan beyninin farklı bölümlerden oluştuğu ve her bölümün özel işlevlere sahip olduğu gerçeğinden yola çıkarak çoklu zeka teorisini ortaya atmış ve insanların tek bir zekaya sahip oluğu IQ denilen anlayışı kırmıştır.
ÇOKLU ZEKA KURAMI
• Gardner’a göre insanlar farlı zeka türlerine sahiptir. Her insanın aktif olarak kullandığı özel bir zeka karışımı vardır. Zeka alanlarının her biri yaşamak, öğrenmek ve insan olmak için birer araçtır.
• Zeka iş yapabilme kapasitesidir.
PROJE TEMELLİ(TABANLI) ÖĞRENME YÖNTEMİ
• J.Dewey ve Brunner’in yaklaşımlarından oluşan bir sentezdir.
• Temel felsefesi; öğrenciye gerçek yaşantıyı küçük boyutta da olsa bizzat yaşatmaktır.
• Öğrencilerin bireysel veya grup olarak gerçek yaşam konularına ilişkin olarak disiplinlerarası (dersler,konular….) bağlantılar kurarak bir senaryo veya problem üzerinde çözüm üretme etkinliğidir. (sergi, drama, gazete, pano gibi çalışmalar/ Çevre sorunları, hayatı kolaylaştıracak basit araçların icadı-kaybolan uzaktan kumanda…..)
Proje Tabanlı Öğrenme Yönteminin Özellikleri
• Proje tasarısını öğretmen ve öğrenci birlikte yapar,
• Proje tasarıları; öğrencileri üst düzey düşünmeye, bilimsel yöntemi kullanmaya, ilginç ve çok yönlü sorunları kullanmaya, günlük yaşamla ilişkilendirmeye, birden fazla dersi ve konu alanını kapsamaya ve farklı kaynaklardan araştırma yapmaya yönlendirilir,
• Öğrenci bilgiyi keşfeder ve kullanır. Pratik deneyimler kazandırır,
• Okulda öğrenilen bilgiler gerçek yaşamda sınanır,
• Hem yavaş öğrenen öğrenciler için hem de hızlı öğrenen öğrenciler için de kullanılır,
• Araştırma, sorgulama, yaratıcılık, problem çözme gibi üst düzey zihinsel beceriler kullanılır,
• Süreç ve ürün birlikte değerlendirilir,
• Okulda farklı eğitim birimleri (bilgi-işlem merkezi, bilimsel araştırma merkezi, gösteri merkezi, kütüphane, müze, spor salonu, müzik odası, görsel sanatlar merkezi, iş-teknik merkezi vb.) kurulur.
YAPILANDIRMACI (YAPISALCI) ÖĞRENME KURAMI
(Piaget, Bruner, Gestalt)
Eğitimde bireylerin daha çok düşünmeyi, anlamayı, kendi öğrenmelerinden sorumlu olmayı ve kendi davranışlarını kontrol etmeyi öğrenmelerini vurgular. Bilgiyi zihinsel bir süreçte bir bütün olarak kavramayı hedefler.
Ø Bilginin doğasını ve kaynağını inceleyen bir kuramdır.
Ø Bilgilerin değişebilir durumuna dikkatleri çeker. (Kişi,kültür,zaman...)
Ø Programların öğrenci ihtiyaçlarına yönelik olmasını savunur.
Ø Öğrenmenin gerçek öğrenme ortamlarında ve materyaller üzerinde gerçekleşebileceğini vurgularlar.
Ø Öğrenme sürecini öğrenen açısından değerlendirerek, bilgiyi nasıl algıladığı ile ilgilenirler.
Ø Öğrenmede transfer üzerinde dururlar.
Ø Öğrenciye deneyim kazandırması ve onun bu deneyimler üzerinde düşündürülmesi esasına dayanır
YAPISALCI ÖĞRENME SÜRECİ
n Önceki Bilgilerin Kontrol edilmesi ve harekete geçirilmesi
n Yeni bilgilerin kazanılması (ezberleme yerine derinlemesine anlama)
n Bilginin anlaşılması (özümleme,düzenleme)
n Bilgiyi uygulama (İşlevsel hale getirme)
n Bilginin farkında olma(proje,örnek olay)
TEMEL ÖĞRETME MODELİ
(GLASSER)
Okulda uygulamalar ile yapılacak öğretimin en güzel öğretmen tarafından düzenlenebileceğini savunur. Temel öğretimin 4 aşamada gerçekleşeceğini vurgulamıştır.
Ø HEDEFLERİN BELİRLENMESİ : Öğretim hedefleri belirlendikten sonra kazandırılacak davranışlarla ilişkilendirilir.
Ø GİRİŞ DAVRANIŞLARININ KONTROLÜ : Yeni öğrenme konuları ile önceki öğrenme konularının arasındaki bağlantılar (Hazırbulunuşluluk) kurularak öğrenmeyi sağlamaktır.
Ø ÖĞRENME-ÖĞRETME ORTAMININ DÜZENLENMESİ : Hedef ve davranışlar dikkate alınarak yaklaşım,yöntem,teknik ve diğer öğretim hizmetlerinin belirlenmesi ve uygun bir ortamda uygulanmasıdır.
Ø DEĞERLENDİRME : Sürecin sonunda öğrenmenin hangi düzeyde gerçekleştiği belirlenir, Eksiklikler varsa tamamlanır, yanlışlıklar düzeltilir ve öğrenciye başarısı hakkında dönüt verilir.
BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ ÖĞRETİM SİSTEMİ
Farklı özelliklere ve gereksinimlere sahip bireyleri üst düzeyde yetiştirip topluma kazandırmayı amaçlayan bir yaklaşımdır. Bu anlayışta bireylerin farklılıkları temel alınarak, homojen sınıflar oluşturulup öğretim yapılır.
Sınavlarla öğrencilerin fen lisesi, and.lisesi vb… şekilde ayrıştırılmaları, özel eğitim, kaynaştırma sınıfları buna örnek verilebilir.
GAGNE’NİN ÖĞRENME MODELİ
Gagne’ye göre öğrenme, dışsal uyaranlarla içsel faktörlerin etkileşimiyle gerçekleşir. Bu modele göre öğrenme, gözlenebilen davranışlardan anlaşılır ve beyinde gerçekleşir. Gagne, öğrenme için dış koşulların düzenlenmesinin dışında iç faktörlerin de önemli olduğunu savunur. Öğretme kısa ve uzun süreli öğretme evrelerine göre düzenlenir. Öğretimin düzenlenmesinde, dikkati sağlama, öğrenciyi hedeften haberdar etme, yeni öğrenme ile ilgili daha önceden öğrenilmiş olan bilgileri hatırlatma, uyarıcı materyalleri sunma, öğrenciye rehberlik etme, davranışı ortaya çıkartma, dönüt verme, değerlendirme ve kalıcılığı sağlama aşamaları izler.
ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ VE
TEKNİKLERİ (UYGULAMALARI)
1- ANLATIM (SUNU) YÖNTEMİ
ü Düz anlatım
ü Konferans
ü Brifing(sunum)
ü Diyalog
ü Demeç
ü Nutuk
ü Seminer
2- TARTIŞMA YÖNTEMİ
ü Münazara
ü Sempozyum
ü Panel
ü Zıt panel
ü Kollegyum
ü Forum
ü Açık oturum
ü Beyin fırtınası
ü Çember
ü Vızıltı grupları
ü Fikir taraması
ü Seminer
ü Çalıştay (Komisyon)
ü Altı şapkalı düşünme
3- ÖRNEK OLAY
4- BİREYSEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
a- Bilgisayar destekli öğretim
5- YAPARAK YAŞAYARAK ÖĞRETME TEKNİKLERİ
a- Gösterip-yaptırma
b- Gösteri(demontrasyon)
c- Laboratuvar(Deney) çalışması
d-Mikro öğretim
6- EĞLENCE VE OYUN TİPİ ÖĞRETİM (DRAMATİZASYON) TEKNİĞİ
a- Drama
b- Rol yapma
c- Kukla
d- Pandomim
7- BENZETİŞİM(SİMULASYON) TEKNİĞİ
8-SINIF DIŞI ÖĞRETİM TEKNİKLERİ
a- Gezi
b- Gözlem
c- Proje
d- Görüşme
e- Sergi
f- Ödev
Beyin (buluş) Fırtınası :
Bu teknik katılımcıların hayal güçlerini ve buna dayalı olan yaratıcılıklarını kullanarak problem çözmeyi gerektirir. Beyin fırtınası, çok sayıda fikri kısa sürede toplayabilmektir.
Başlıca Aşamaları :
• Toplantının amacı ya da sorunun ne olduğu belirlenmeli ve görülebilecek bir yere yazılmalı ,
• Süre sınırı belirlenmeli, bu süre içerisinde herkesin katkı getirmesi istenmeli(veya konu önemli ise fikirler bitinceye kadar tekrar söz hakkı verilmeli) ve görüşler tahtaya yazılmalı,
• Tartışma süresi bitince söylenenler analiz edilmeli, değerlendirilmeli ve yeniden örgütlenmesi yapılmalı,
• Toplantı sonunda tartışmalara devam edilip edilmeyeceğine karar verilmelidir.
BEYİN FIRTINASINDA ÖNEMLİ NOKTALAR
• Değerlendirmenin sonraya bırakılması ( fikirlerin söylendiği sırada eleştirilmemesi, yönlendirme yapılmaması),
• Beyin fırtınası yapacak grup 6 kişiden az, 10 kişiden fazla olmamalıdır.
• Sürece izleyici, konuk alınmamalı, kayıt cihazı bulundurmamalı,
• Serbest ve neşeli bir ortam yaratılması (Hayal gücünü ve yaratıcılığı destekleyen),
• Olabildiğince çok miktarda fikir üretilmesinin sağlanması ( fikirlerin niceliğine verilen önem),
• Önerilen fikirlerin gruplandırılması ve geliştirilmesi (fikirlerin niteliğine verilen önem).
GÖRÜŞ GELİŞTİRME
çelişkili karşıt görüş içeren konular üzerinde gerçekleşen bir tartışma çeşididir. Belirgin çelişkiler ve kutuplaşmış tutumlar içeren konular olması önkoşuldur. (Örn : KPSS kaldırılmalıdır, Alan sınavı yapılmalıdır). Eğitsel düşünmeyi, başka görüşlere saygı duymayı öğretmek ve öğrencilerde görüş geliştirmek amacıyla kullanılan bir tartışma tekniğidir. Bireylere değil, fikirlere karşı çıkılmalıdır,
Bu Tekniğin Uygulanmasında İzlenecek Aşamalar Aşağıdaki Gibidir:
• ‘Tamamen Katılıyorum’, ‘Katılıyorum’, ‘Kararsızım’, ‘Katılmıyorum’ ve ‘ Kesinlikle Katılmıyorum’ yazılarının yazıldığı beş ayrı karton hazırlanır ve bu kartonlar sınıfın duvarına aralıklı olarak asılır.
• Tartışma konusu tahtaya yazılır.
• Öğrencilere tartışma konusu olarak verilen önermelere ne derece katıldıkları sorulur ve buna göre, katılma derecelerini belirten duvara asılı kartonların önünde öğrencilerin toplanması istenir.
• Öğrencilere teker teker söz verilerek, neden bulundukları yerde oldukları sorulur. Açıklamalarını bütün sınıfın dinlemesi sağlanır.
• Tartışmalar sırasında dinleyen öğrencinin bulunduğu yerden başka bir kartonun önüne gidebileceği, görüşünü geliştirebileceği belirtilir ve bütün öğrencilerin tartışmaya katılmaları için çaba gösterilir.
ÖRNEK OLAY YÖNTEMİ
Örnek olay, gerçek yaşamda karşılaşılan bir olay, durum ya da konunun içindeki problemlerin sınıf ortamında tartışılarak çözülmesi yoluyla öğrenimin sağlanması ve problem çözme becerisinin kazandırılmasında kullanılır.
Öğrencilerin belirledikleri ya da öğretmenin ulaştığı, dersin hedeflerine hizmet eden örnek olay, bütün sınıfın katılımı ile incelenebileceği gibi; sınıf, küçük gruplara ayrılarak her grupta farklı ya da aynı örnek olay, çalışma konusu olarak verilebilir. Bütün sınıf ya da küçük gruplar olarak çalışmaya başlamadan önce, olayın herkes tarafından doğru anlaşılması sağlanmalıdır. Olayın nedeni, nasıl olduğu, neden olduğu durumlar ve sonuçları tartışılmalı, daha sonra alternatif çözüm yolları üzerinde durulmalıdır.
BİREYSEL ÇALIŞMA YÖNTEMİ
Öğrencinin kendi başına bir konuyu öğrenmek istediği veya kendi başına çalışma yapmak istediği zaman kullanılır. Bireyin konuyu yaparak-yaşayarak öğrenmesinde ve araştırma yoluyla öğretime uygun durumlarda kullanılır. Her düzeyde kullanılabilen bireysel çalışma daha çok bilişsel alanın uygulama, analiz ve sentez basamaklarındaki davranışların kazandırılmasında kullanılır.
Bireysel Çalışma Yönteminin Özellikleri
ü Öğrenci konuyu kendi öğrenme hızı ve düzeyine göre öğrenir,
ü Öğrencide sorumluluk duygusunu ve sistemli çalışma alışkanlığını geliştirir,
ü Öğrenci yaparak-yaşayarak ve araştırma-inceleme yolu ile öğrenir,
ü Öğrenci merkezlidir,
ü Öğretim, öğrencinin ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerine uygun olarak gerçekleşir.
(Programlı öğrenme ve bilgisayar (tv programları) destekli öğretime uygun bir yöntemdir).
Sınırlıkları ; En önemli sınırlığı hedeften sapılma ihtimalinin yüksek olmasıdır.
A- BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM TEKNİĞİ
Bilgisayar destekli öğretimde bilgisayar bir öğretici, bir araştırma yaptırıcı, bir uygulatıcı veya bir olayın benzerini canlandırıcı olarak kullanılır. Öğretim sürecini ve öğrenci motivasyonunu güçlendirir. Kendi kendine öğrenme ilkelerinin, teknolojiyle özellikle bilgisayar teknolojisi ile birleşmesinden oluşmuş bir öğretim yoludur.
• Öğrenciler için, renkli, hareketli, animasyonlu olarak hazırlanan eğitim CD’leri aracılığı ile öğrenme zevkli ve ilgi çekici hale gelir,
• Bilgisayar destekli öğrenmede kullanılacak yazılımlar, öğrencilerin yaşına ve gelişim düzeylerine uygun olmalı, renkli, hareketli ve sesli kullanımlarla desteklenmeli, konuları açık, net ve anlaşılır biçimde sunmalı, öğretimin hedeflerine uygun olmalı ve dönüt-düzeltmeler kullanılarak öğrenmeyi kontrol etmelidir,
• Bilgisayar öğretmenin yerine geçen bir araç değil, öğretmene yardımcı olan, öğretimi tamamlayıcı bir destek aracıdır.
Bilgisayar Destekli Öğretimin Yararları :
• Öğrenme hızı; Öğrenci kendi öğrenme hızına uygun olarak konuyu öğrenme, ihtiyaç duyduğunda tekrar etme şansına sahiptir,
• Katılımcı Öğrenme (Etkin Katılım); Belirli aralıklarla öğrencilere verilen geri bildirimler ile öğrencinin sürekli aktif olması ve derse katılması sağlanır,
• Öğretim Etkinliklerinin Çeşitliliği ; Görsel ve işitsel öğelerin etkin olarak kullanıldığı alan Bilgisayar Destekli Öğretimdir.
• Öğrenci Performansının İzlenebilmesi; Öğrencinin konu üzerinde harcadığı zaman ve gösterdiği performans kayıt edilir ve istenildiğinde öğrenciye sunulur,
• Zamandan ve Ortamdan Bağımsızlık ; Bilgisayar destekli öğretim ortamında öğrenci istediği konuyu istediği zamanda öğrenebilir, tekrar edebilir.
YAPARAK VE YAŞAYARAK ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
A- GÖSTERİP-YAPTIRMA TEKNİĞİ
Gösterip yaptırma yöntemi, bir işlemin, bir deneyin nasıl yapıldığını, bir araç-gerecin ya da makinenin nasıl çalıştığını öğretmenin önce uygulama yaparak, göstererek ve açıklayarak sonrada öğrenciye yaptırarak öğrenmeyi sağladığı bir yöntemdir. Daha çok beceri (psiko-motor) davranışların, insan ilişkilerinin, ahlak ve görgü kurallarının, karmaşık bazı olayların gösterilerek ve uygulanarak öğrenilmesine dönük bir yöntemdir.
• Yaparak yaşayarak öğrenme temelli olduğu için kalıcı öğrenmeler gerçekleşir,
• Çoğu zaman araç gereç kullanımı zordur, maliyetlidir, zaman alıcıdır,
• Her bir öğrencinin uygulama yapma gereğinden kalabalık gruplarda etkili olarak kullanılamaz.
B- GÖSTERİ (GÖSTERİM-DEMONSTRASYON) TEKNİĞİ
Öğrencilerin bir konuyu dinlerken görerek de öğrenmelerini sağlayan bir öğretim yoludur. Anlatımlarda ve bilgileri aktarmada görsel yaklaşımların kullanılmasıyla uygulanır. Gösteri metodu görsel anlatım olarak da adlandırılabilir. Kalabalık gruplarda da uygulanabilir.
Öğrenme konularını somutlaştırmada anlaşılır hale getirmede, ilgi çekici duruma getirmede kullanılır. Öğrenme konusu olan araç-gereç kullanılarak somutlaştırılır. Göze ve kulağa hitap ettiği için etkilidir. Örn. Gece-gündüz oluşumu, güneş ve dünya hareketleri.
Gösteri Tekniğinin Özellikleri
• Göze ve kulağa aynı anda hitap eder,
• Öğretmen göstererek anlatır (Göster-anlat ilkesi),
• Tüm öğrencilerin gösteriyi izleyebilmeleri sağlanmalıdır.
C- Laboratuvar(Deney) çalışması
• Deney gözlemin kontrollü olarak yapılan ve istenildiğinde suni ortamda defalarca tekrarı mümkün olan bir uygulamadır.
• Dikkat edilecek hususlar;
Planlama,emniyet tedbirleri,önce gösterme sonra uygulatma, raporlaştırma.
D- Mikro öğretim
Küçük gruplar(1-5) halinde basite indirgenerek ve süreyi kısaltarak (5-15 dk) sürdürülen labaratuvar öğretim tekniğidir. Her öğrenci konusunu sunarken kamera,teyp gibi araçlarla kayda alınır. Anlatımdan sonra hep birlikte izlenir, değerlendirilir ve tartışılır. Geri bildirimler alındıktan sonra süreç yeniden düzenlenerek uygulanır. Özellikle öğretmen eğitimlerinde etkili bir tekniktir.
6- EĞLENCE VE OYUN TİPİ ÖĞRETİM (DRAMATİZASYON) TEKNİĞİ
a- Drama
b- Rol yapma
c- Kukla oyunları
d- Pandomim
a- Drama
Drama; doğaçlama,rol oynama ve tiyatro tekniklerinden yararlanarak öğrencilerin yaşantıyı,bir olayı,bir fikri veya soyut bir kavramı oyunsu süreçlerle canlandırmasıdır. Drama öğrencilerin hangi durumlarda nasıl davranmaları gerektiğini yaşayarak öğreten bir tekniktir.
Dramada da roller vardır ancak rollerin nasıl oynanacağı öğrenciye bırakılmıştır. Drama yönteminden birçok derste yararlanılır. Örneğin:Tarih dersinde ilkçağ konusu işlenirken öğrenciler kendi aralarında grup oluşturur. Giyim,mekan,insan ilişkileri,üretim gibi konularda hazırlanarak sınıfta bunu oynayabilirler ve sonuçta konuyu tartışırlar.
İnformal drama; Belli karakterleri öğrencilerin hazırlık yapmadan hemen canlandırmaları demektir.
Formal drama; Burada öğrencinin oynayacağı rol tamamen öğretmen kontrolünde ve bir yazılı senaryoya bağlıdır.
b- Rol yapma
Rol yapma tekniği;bir fikir,durum yada olayın başkasının kimliğine bürünüp o kişi gibi davranmaya çalışmasıdır. Burada öğrencinin neler söyleyeceği önceden belirlenmiştir. Önceden öğrenciye rolün nasıl canlandırılacağı konusunda rehberlik yapılır. Rol yapma bittikten sonra durum yada olay sınıfça tartışılır. Ayrıca rol yapan öğrenciye neler hissettiği sorulur.
Katılanların insanı anlaması, insan ilişkilerinde olumlu tavır geliştirmeleri ve empati yoluyla başkalarını anlamaları sağlanır.
Bu yöntemde öğrenciler başka bir kimliğe bürünür başkalarının nasıl hissettiğini,düşündüğünü ve etkinlikte bulunduğunu anlama imkanına sahip olur.
c- Kukla oyunu
• Bütün dünyada çocukların en sevdiği drama türlerinden biri de kukladır. Hacivat ile karagöz…..
• Kişiler kuklaların arkasına saklanarak söylemek istediği bir çok sözü vermek istediği bir çok mesajı buradan verebilir.
d- Pandomim
Duygu düşünce ve olayları sözsüz olarak sadece el, kol, yüz ve beden haraketleriyle anlatma demektir.
8- BENZETİŞİM(SİMULASYON) TEKNİĞİ
Gerçek durumlar model yada sanal ortamda (bilgisayar) yaratılabilir. Uçak eğitimi, kadavra üzerinde ameliyat vb. Bu teknikte bilgisayardan sıkça yararlanılır. Öğrenme düzeyi oldukça yüksektir. Yavaş öğrenen öğrenciler için faydalıdır.
Öğrencinin gerçek durumun bir benzeri üzerinde eğitilmeye çalışılmasıdır. Bu durumda aslının yerine “yapayı” konmaktadır.
Gerçek ortamda yetiştirmeye çalışıldığında sonuç bireylerin yaşamlarını yitirmesine kadar varabildiği durumlarda yani tehlikeli konuların öğretiminde uygulanan bir tekniktir.
9-SINIF DIŞI ÖĞRETİM TEKNİKLERİ
a- Gezi
b- Gözlem
c- Görüşme
d- Sergi
e- Proje ve Ödev
f- Oyun
a- Gezi
Okul ve sınıf çalışmalarını tamamlamak,ünitede geçen konuları doğal ortamda görmek ve okul-yaşam arasındaki bağı yerinde görmek amacıyla yapılan planlı ziyaretlerdir.
Özellikleri:
u Gezi öğrencilerle birlikte planlanmalıdır.
u Öğrencilerin rahat gözlem yapmasına ve notlar almasına imkan sağlanmalıdır.
u Kurallar birlikte belirlenmelidir
u Mümkünse ön inceleme grubu gönderilmelidir.
u Gezi sonuçları sınıfta tartışılmalı ve rapor haline getirilmelidir.
b- Gözlem
Öğrencilerin gerçek hayat içinde ya da yapay ortamlarda (laboratuar,sınıf) olayları, nesneleri, insanları bir plan dahilinde izlemeye dayalı bir tekniktir. Öğrencilerin bireysel farklılıklarının belirlenmesinde öğretmenlerin izleyebileceği en etkili yöntemdir. Bir başka uygulama şekli öğretmenin öğrenciyi işbaşında gözlemesidir.
Gözlemde Dikkat Edilecek Noktalar :
• Sistematik olmalı ve bir formatı (gözlem formu veya fişi) olmalıdır.
• Gözleme başlamadan önce hedefler önceden belirlenmelidir.
• Öğrencilere gözlenecek durum ya da olay ile ilgili önceden bilgi verilmelidir,
• Farklı öğrenciler aynı durum ya da olayı gözlemeli ve sonuçları karşılaştırılmalıdır,
• Gözlemci gözlemi yaparken doğal ortamı bozmamalı, böyle bir durum söz konusu olursa gözlem gizli gerçekleştirilmelidir,
• Gözlem sonuçları vakit kaybetmeden kaydedilmelidir.
GÖRÜŞME
Sınıfta işlenen konularla ilgili bilgileri uzman kişilerden elde ederek öğrenmeyi sağlar. Bu teknik öğrencinin uzmanlarla dışarıda görüşmesiyle gerçekleşebileceği gibi sınıfa uzman getirerek de gerçekleşebilir.
Uzman kişinin açıklamaları ve bilgileri konuyu yaşayan birisi olması sebebiyle daha gerçekçi ve etkileyici olabilir.
SERGİ
Öğrencilerin, öğrenme sürecinde ürettikleri ürünlerin (resim, şiir, kompozisyon, heykel vb.) uygun şekilde yerleştirilerek incelemeye sunulmasıdır. Bu teknikte öğrencilerin üretkenlikleri, becerileri geliştirilir ve öğrenme süreci doyum sağlayıcı bir anlama kavuşur. Öğrenci aynı zamanda yaparak-yaşayarak ve planlı iş yapma alışkanlığı kazanır.
ÖDEV (proje)
Öğrenmeyi kolaylaştırmak, sınıfta işlenen ve konuların tekrarını (pekiştirilmesini) sağlamak için yaptırılan çalışmalardır. Ödevler kullanımına göre bağımsız ve grupla çalışma alışkanlığı kazandırmak için kullanılabilir.
Ödev, öğrencilerin sınıf dışında yaptığı ek öğrenme etkinliği olarak gerçekleştirilir. Ödevin en önemli amacı sınıfta anlatılan ve kavratılan konuları tekrar etme, pekiştirme ve alıştırma olanağı sağlamasıdır.
Ödev Tekniğinin Özellikleri :
• Ödev, öğrencinin bireysel olarak yapabileceği içerikte verilmelidir. ( Ödev vermede dikkat edilecek en önemli özellik bireysel olarak planlanması, yapılabilmesi ve sonuç alınabilmesidir). Zor ve karmaşık ödevleri yapamayan öğrenciler başkalından yardım istemekte ve bu sürede olumsuz psikolojik durumlar yaşanmaktadır,
• Öğrenciye öncelikle sınıfta anladıkları ve öğrendikleri konuların tekrarını ve alıştırmasını yapmaya dönük ödev verilmelidir,
• Ödevlerle ilgili öğrencilere anında dönüt verilmelidir,
• Derse hazırbulunuşluğu sağlama ve öğrenmeye güdülemeyi sağlamada kullanılmamalıdır,
• Öğretmen ödevini yapmayan öğrenciye ceza vermemeli, yapabileceği türden yeni bir ödev vermelidir.
OYUN
Çocuklara uygun ortamlar ve etkileşim biçimleri sağladığı için ve çocuğun hareketlilik ihtiyacının karşıladığı için önemli bir öğrenme aktivitesidir.
Oyunun Çocuğun Gelişimine Etkileri
1- Sosyalleşmeyi sağlar,
2- İşbirliği, dayanışma, paylaşma durumlarını geliştirir,
3- Çocuğun zihinsel gelişimini (özellikle problem çözme yeteneğini ), dil gelişimini ve yaratıcı düşünme yeteneklerini geliştirir,
4- Çocukların esnek ve anlayışlı olmalarını sağlar,
5- Çocuğu ileriki hayatına hazırlar,
6- Mizah duygularını geliştirir.
ÖĞRETME- ÖĞRENME SÜRECİNDE YENİDEN YAPILANMA
Ülkemizde 21. yüzyılın bilgi toplumunun, Avrupa Birliğine uyum çalışmalarının, istihdam piyasasının gerekliliklerinin sonucunda, eğitimde yeniden yapılanma çalışmaları hız kazanmıştır. Bu çalışmalar öğretme-öğrenme sürecinde de bazı yenilikleri gündeme getirmiştir. Buna göre öğretme-öğrenme sürecinde aşağıdaki etkinliklerin önemi ve uygulanma gereği önem kazanmıştır.
Bireylerin ;
– İletişim becerilerini geliştirme,
– Özsaygı, özyeterlik ve benlik kavramlarını güçlendirme,
– Öğrenmeyi öğrenme yeteneklerini geliştirme,
– Bilgiyi keşfetme (elde etme) ve kullanma yetenekleri,
– Bireysel hedefler belirleme yapma ve çaba gösterme
– Problem çözme becerilerini geliştirme,
– İşbirlikçi çalışabilme,
– İletişim teknolojilerini (internet, e-mail) kullanabilme,
– Üst düzey zihinsel işlemler (analiz-sentez-değerlendirme) yapabilme,
– Bir yabancı dili kullanabilme,
– Kültürler arası diyaloğa girebilme,
– Kendini gerçekleştirme özelliklerini destekleme.
YARATICI DÜŞÜNME
Yaratıcı düşünme bireyin yeni, farklı, özgün (sentez düzeyi) ve alternatifli düşünmesi, ürünler ortaya koymasıdır. Yaratıcı düşüncenin gelişmesi için serbest ve hoşgörülü bir öğretme-öğrenme ortamı ve geniş hayal gücünü geliştirmeye olanak tanıyan aktivitelerin olması gerekmektedir.
Yaratıcı bireylerin başlıca kişilik özellikleri şunlardır :
– Geniş hayal gücü,
– Yenilikçi, araştırıcı, keşfedici, estetik,
– Bireyselliği tercih etme,
– Özgüveni yüksek,
– Risk alabilen,
– Meraklı ve sorgulayıcı,
– Gerektiğinde içe kapalı,
– Ani davranma,
– Düşünme yollarını kullanabilme,
– Zaman zaman iletişime kapalı,
– Farklılıkları seven,
– İdealleri olan,
– Estetik ve artistik davranma,
– Gizemli aynı zamanda kompleksli,
– Macerayı sevme, Heyecan duyma,
– Spontan (doğal davranma),
Okullarda Yaratıcı Düşünmeyi Geliştirme Yolları
• Bağımsız ve serbest öğrenme ortamları,
• Hoşgörülü olma,
• Merak, keşfetme ve soru sorma çabalarını destekleme,
• Yaratıcı problemlere ağırlık verme,
• Öğrencinin aktif olduğu öğrenme yaşantıları,
Okullarda yaratıcılığı geliştirmede kullanılan başlıca yöntemler şunlardır;
İlköğretimde ; rol yapma, drama, şiir yazma, resim yapma, hikaye yazma,
Ortaöğretimde; buluş yoluyla öğretim, proje temelli öğrenme, beyin fırtınası, araştırma- inceleme, anı yazma, bilimsel hayaller kurma vb. kullanma, Sanat, spor ve kültürel etkinliklere yöneltme.
Yaratıcılıkta en önemli özellik, özgünlük ve yeniliktir (yaratıcılık: aykırı düşünme). Yaratıcı düşünceyi geliştirmek için özgür öğrenme- öğretme ortamı gereklidir.
ELEŞTİREL DÜŞÜNME
Gözlem ve bilgiye dayanarak sonuçlara ulaşma işidir. Birey bu süreçte bilgiyi etkili bir biçimde elde ederek, değerlendirir ve kullanır.
Eleştirel düşünme, bireyin kendi düşüncelerinin farkında olması, tutarlı ve farklı olanları ayırabilmesi, başkalarının düşüncelerini anlayabilmesi, farklılıkları görebilmesi ve çevreyi tanıyabilmesine ilişkin zihinsel süreçleri kapsar. Böylece bireyler daha doğru kararlar alabilir ve daha çok yönlü düşünebilir, iletişim kurma gibi zihinsel etkinlikleri gerçekleştirilir.
YANSITICI DÜŞÜNME
Bireyler iyi kararlar vermeye çalışırken geçmişteki kararların ve deneyimlerin sonuçlarını değerlendirmelidir. John Dewey’in “Toplumun en önemli gereksinimi, öğrencilerin okulda öğrendiklerini yaşama yansıtmayı öğrenmeleridir” görüşü yansıtmacı düşünceyi açıklar.
Dewey’e göre yansıtıcı düşünme, dikkatli, tutarlı, alternatifli ve etkin düşünme şeklidir. Özellikle okul öğrenmelerinin yaşama aktarılmasının önemi yansıtıcı düşünmeye yön vermektedir.
QUANTUM ÖĞRENME
Öğrencilere öğrenmeyi öğretme stratejisinden oluşmaktadır. Stratejinin bir kısım teknikleri şöyledir:
1- Öğrenmeyi tekrar etme,
2- Aktif Öğrenme,
3- Not Alma Teknikleri,
4- Uygun Yazma Teknikleri,
5- Hafıza Geliştirme Stratejileri,
6- Mantıklı / Yaratıcı düşünme.
HİZMET İÇİ EĞİTİM
1- YETİŞTİRME EĞİTİMİ
2- TAMAMLAYICI EĞİTİM
3- EKİPLE EĞİTİM
4- İŞBAŞINDA EĞİTİM
5- ORYANTASYON EĞİTİMİ
Eğitim planlı olması açısından FORMAL ve İNFORMAL olarak ikiye ayrılır.
FORMAL; yazılı bir plan ve program doğrultusunda gerçekleştirilen (hedefleri önceden belirli olan) eğitimdir.
İNFORMAL; önceden belirlenmiş bir plana ve programa bağlı olmaksızın yapılan eğitim etkinlikleridir.
İNFORMAL EĞİTİM
ÖRNEK ; akranlarıyla oyun sırasında kazandığı davranışlarla sosyalleşmesi ; anne-babanın çocuğun yanlış davranışını uyararak düzeltmeye çalışması(yemek öncesi el yıkama)
TEMEL ÖZELLİKLERİ
ü Doğal ortamda kendiliğinden gelişmesi,
ü Planlı ve programlı olmaması,
ü Öğreticilerin uzman olma zorunluluğunun olmaması,
ü Olumlu ve olumsuz yönde oluşabilmesi,
ü Ortam ve zamanının önceden belli olmaması
FORMAL EĞİTİM
Eğitimin kurumsallaşmış halidir.Okullar, formal eğitimin gerçekleştiği ortamlardır.
TEMEL ÖZELLİKLERİ;
ü Planlı ve programlıdır,
ü Hedefler önceden belirlenmiştir,
ü Eğitim uzman kişiler tarafından gerçekleştirilir,
ü Olumlu davranışlar kazandırmak esastır,
ü Eğitim ortamları düzenlenmiştir,
ü Eğitim sürecinde araç ve gereçler kullanılır.
SÜREKLİLİK AÇISINDAN EĞİTİMİN ÇEŞİTLERİ
1- ÖRGÜN EĞİTİM; basamaklar halinde belli yaş gruplarına ve süreklilik içersinde önceden hazırlanan programlar doğrultusunda okullarda yapılan eğitimdir.
Bir basamak atlanıp diğerine geçilemez. Okul öncesi,ilköğretim,ortaöğretim,yükseköğretim.
2- YAYGIN EĞİTİM; Örgün eğitim sürecinden bağımsız olarak her yaş grubunun ihtiyaç ve beklentilerine uygun olarak bir meslek kazandırmak veya mesleklerindeki değişimlere uyarlamak amacıyla yapılan eğitimdir.
Süreklilik gerektirmez ve belli yaş gruplarıyla sınırlandırılmaz. Kurslar ve Hizmet içi eğitim faaliyetleri en güzel örneklerdir.
ÖĞRETİM STRATEJİ
YÖNTEM VE TEKNİKLERİ
TEMEL KAVRAMLAR :
Öğretim Stratejileri : Bir dersin hedeflerine ulaşmak için kullanılacak yöntem, teknik, süre ve araçların belirlenmesine yön veren, yol gösteren genel yaklaşımlardır. (Akademisyen-uzman..)
Öğretim Yöntemi : Hedef-davranışlarına ulaşmayı sağlayan yollara denir.
Öğretim Tekniği : Öğretim yöntemlerinin uygulama biçimidir.
STRATEJİ(Yaklaşım), YÖNTEM (Yol) , TEKNİK (Yöntemi uygulama biçimi)
Bir öğretmen önce genel yaklaşımını belirler, sonra kullanacağı öğretim yollarını(yöntemini) planlar ve tasarlar daha sonra da bu tasarımın uygulama uygulama biçimi olan öğretim tekniğine karar verir.
Yöntem seçimini etkileyen faktörler
§ Öğretmenin yönteme yatkınlığı,
§ Zaman,maliyet ve okulun fiziksel mekanları,
§ Öğrenci sayısı,
§ Konunun özelliği,
§ Öğretim sonucunda öğrencide geliştirilmek istenen nitelikler ve hedefler,
§ Öğrencilerin ihtiyaçlarına ve gelişim özelliklerine uygunluğu
Etkili öğretim, öğrenme olayının doğasını ve değişik gelişim alanlarındaki öğrencilerin nasıl öğrendiklerini anlamayı gerektirir. Öğretim veya öğretme öğrenciye bilgi aktarma değildir. Öğrencinin öğrenmesine rehberlik etme faaliyetidir. Böyle bir öğrenme ancak öğrencinin katılımı ile mümkündür.
Yukarıda belirtilen öğrenmeye rehberlik etme anlayışında hareket eden bir eğitimci öğrenciyi daha aktif kılmak için gerekli önlemleri alır. Bu önlemlerden biri de farklı yöntem ve teknikleri işe koşmaktır. En temelinde ise öğrenci ile iyi bir İLETİŞİM kurabilmesi yatar.
"Dinlemek”,” söylemek" ve “Sabır“ iletişimin en temel ögeleridir .
Bunları uygun zamanlamayla kullanmak hem konuştuğumuz kişiyi anlamamız, hem de kendimizi anlatmamızda çok önemlidir.
Acaba hangimizin gören bir bakışa, duyan bir kulağa gereksinimi yok ki???
İLETİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
FİZİKİ FAKTÖRLER
KÜLTÜREL FAKTÖRLER
PSİKOLOJİK FAKTÖRLER
§ YERLEŞİM YERİ
§ ÇEVRE ŞARTLARI
§ GÜRÜLTÜ
§ GÖRÜNÜM
§ MESAFE
§ İKLİM
§ SAĞLIK PROBLEMLERİ
§ KÜLTÜREL YAPI
§ DİL VE ANLATIM
§ FONETİK VE DİKSİYON
§ GELENEK VE GÖRENEK
§ DİNİ İNANÇLAR
§ BİLİNÇ SEVİYESİ
§ TOPLUMSAL BASKI
§ SOSYAL STATÜ
§ DEĞER YARGILARI
§ ÖN YARGILAR
§ DUYGULAR
§ BEKLENTİLER
§ YANLIŞ YORUM
§ HEYECAN
§ GÜVEN
§ AŞAĞILIK DUYGUSU
Ne kadar bilirsen bil, Söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır.MEVLANA
BAŞARILI İLETİŞİM İÇİN ;
1-EMPATİ : Duygu ortaklığı. Olaylara karşımızdakilerin penceresinden bakabilmek.
2-KARŞIMIZDAKİLERE SAYGI DUYMAK (KABULKARLIK) : Karşımızdaki kişiyi din, dil, ırk ,cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey farklılığı gözetmeden kabul etmek.
Önemli ve değerli olduklarını hissettirmek.
3-SAYDAMLIK (gerçekçi ve doğal davranmak):
Ne isen öyle ol. ”Ya olduğun gibi görün yada göründüğün gibi ol” Sosyal maske takmadan olduğumuz gibi olmak.
Abartıdan uzak olmak.
İLETİŞİM BECERİLERİ
A-İyi bir ilişkiyi başlatma:
Merhaba........
Nasılsınız..... gibi
İyi bir diyalog kurmak için sosyal iletişim becerilerine sahip olmak gerekir.
B-AKTİF DİNLEME:
Kişiler arası ilişkilerde, kalitenin asıl belirleyicisi DİNLEME becerileridir.
AKTİF DİNLEME
ü Dinlemek için hazırlanın
ü Konuşmacıya odaklanın ( Beden olarak konuşmacıya yönelmek, ilgilenmek)
ü İlgi dağıtıcı şeylere perde çekin (cep telefonu)
ü Mesaja konsantre olun (rahat olmak, anlamaya çalışmak, tuzak kurmadan dürüst olarak dinlemek)
ü Sessiz ve söz kesmeden dinlemek
ü Hayal kurmayın
ü Zihninizde harita oluşturun
DİNLEMEYE ENGEL DAVRANIŞLAR
1) Emretme, yönetme:
2) Uyarma,tehdit etme,göz dağı verme
3) Ahlak dersi verme, vaaz etme ,öğüt verme,
4) Tartışma:
5) Yargılama, eleştiri, suçlama
6) Ad takma, gülünç duruma düşürme
8) İncelemek, araştırmak, soruşturmak
C-BEDEN DİLİ:
En iyi iletişimi bedenimiz yapar. Jestler, mimikler, beden duruşu(dik oturuş,eğik oturuş ) çok önemlidir. Çocuklar; özellikle akıl hastaları beden dilinden iyi anlıyor. Bunların sezgisel güçleri kuvvetlidir. Ayrıca iletişimde göz ilişkisi de çok önemlidir. Kişiye bakarak onu etkileyerek konuşma önemlidir.
D-SORU SORMA:
Karşımızdaki kişiyi tanımak için ona sorular sorarız. Soru sorma kişiye yeni bir bakış açısı kazandırır.
Ancak soru sorarken kişi sorgulanıyor hissine kapılmamalıdır.
İLETİŞİMDE SEN DİLİ
Ø KİŞİYİ SUÇLAYICIDIR
Ø DAVRANIŞTAN ÇOK KİŞİLİĞE YÖNELİKTİR
Ø YENİDEN KONUŞMA İSTEĞİNİ ENGELLEYİCİDİR
Ø KİŞİ KENDİNİ SUÇLANMIŞ VE ANLAŞILMAMIŞ HİSSEDER
Ø KİŞİYİ GÜCENDİRİR, KIRAR
Ø KİŞİNİN DİRENMESİNE NEDEN OLUR
İLETİŞİMDE BEN DİLİ
BU DAVRANIŞ VEYA DURUMDAN NASIL ETKİLENDİĞİ BELİRTİLDİKTEN SONRA NE HİSSEDİLDİĞİNİN SÖYLENMESİNE DAYALIDIR...
BEN DİLİNİN YARARLARI
Ø SEN DİLİNDEKİ GİBİ KİŞİLER SAVUNMAYA GEÇMEZLER
Ø BİREY KARŞISINDAKİNİ SUÇLU HİSSETTİRMEZ
Ø BEN MESAJI ALAN KİŞİ BAŞKALARINI DÜŞÜNMEYİ DE ÖĞRENİR
Ø ANLAŞMAZLIKLARI AZALTIR
Ø KONUŞAN KİŞİYİ, DUYGULARINI BİRİKTİMEDİĞİ, ETKİLİ OLARAK DİLE GETİRDİĞİ İÇİN RAHATLATIR.
ETKİLİ KONUŞMA
ü Korkunuzu kontrol edin (odaklanma;dinleyicilere,mesaja ve başarıya)
ü Susun ve dinleyin (Tenis maçına döndürmeyin)
ü Konuşmadan önce düşünün (gaftan kurtulursunuz, karşıdakinin seviyesini düşünme…
ü Mesajınıza inanın (Duygularınızı katın,beden dilini kullanın,yapmacılıktan kaçının)
ü Önemli noktaları tekrar edin (Farklı kelime ve yollar kullanın, nezaketle sorular sorun,vurgular yapın)
ü Dinleyicinin ne istediğini öğrenin
İLETİŞİM TEKNİKLERİ
ü Kısaltmaları Açıklayın
ü Argoları azaltın
ü İtirazları düzeltin
ü Nükteli olun
ü Anektodlar ve hikayeler kullanın
ü Geri bildirim alın
ü Kelime kapasitenizi arttırın
ü Duraksamalardan kaçının
ü Konuşma egzersizleri yapın
ü Göz teması kurun
ü Dikkat çekici hareketler yapın
ü Konuşma hızınızı iyi ayarlayın
ü Otoritelerin sözlerinden alıntılar yapın
ü Kısa cümleler kurun
İYİ İLETİŞİM KURMANIN FAYDALARI
ü Yanlış anlaşılmaları engelleyecektir.
ü Uyum içinde çalışacaksınız.
ü Yeni fikirlere açık olacaksınız
ü İlişkilerinizi geliştirerek yaşam kalitenizi arttıracaksınız.
ÖĞRETİM STRATEJİLERİ
1. sunuş yolu ile öğretim stratejisi
2. BULUŞ (KEŞFETME) YOLUYLA ÖĞRETİM STRATEJİSİ
3. ARAŞTIRMA-İNCELEME YOLUYLA ÖĞRETİM STRATEJİSİ
ÖĞRETME VE ÖĞRENME MODELLERİ
(YAKLAŞIM-KURAM)
TAM ÖĞRENME YAKLAŞIMI
(BLOOM) ( CARROLL)
Her okulda ve sınıfta hızlı öğrenen ve yavaş öğrenen öğrenci bulunduğu ve her öğrencinin hazırbulunuşluluk düzeyine göre öğretimin yapılmasını, her öğrenciye ihtiyacı olan ek öğretim zamanı ve nitelikli öğretme hizmeti (ipucu,katılım,pekiştireç,dönüt) sağlanırsa okulda tüm öğrencilerin öğrenebileceğini temel sayıltılar olarak görmektedir.
Öğrenmede başarı oranı en az %70 olmalıdır. Hedef ise %90 a ulaşabilmektir.
Konuların küçük birimlere ayrılarak ve her alt birim öğrenilmeden bir üst birime geçilmeyen öğretim esastır. Öğrenme eksiklikleri ile ilgili gruplara ek öğretim faaliyetleri düzenlenir.
(BAŞARIYI ÖN PLANA ALMASI AYIRICI ÖZELLİKTİR)
Öğrenciler arasındaki öğrenme farklılıklarının doğuştan değil, çevre koşullarından kaynaklandığını savunur.
Öğretme- öğrenme sürecinde değiştirilemeyen öğelerin yerine değiştirilebilir öğeler zenginleştirilerek etkili öğrenmenin sağlanabileceğini savunur.
1- Değiştirilemeyen öğeler : zeka, genel yetenek, kişilik özellikleri, ailenin sosyo-ekonomik düzeyi…
2- Değiştirilebilir öğeler :
a- Giriş davranışları (Ön öğrenmeler),
-Bilişsel ; bilgi,beceri,öğrenme şekli….
-Duyuşsal ; tutum(ders-öğretmen-okul), ilgi,
başarı inancı, zaman, pekiştireç, öğrenci
katılımı, dönüt-düzeltme)
b- Eğitim ortamları, araç-gereç….
ÖĞRENCİ KATILIMI
KATILIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER :
n Öğrencinin dikkati
n Motivasyonu
n Bedensel ve zihinsel hazıroluşu
n Öğretim ortamı
n Etkinlikler (farklı bilgi, yetenek ve öğrenme şekli olan öğrenciler için)
n Kullanılan yöntem ve teknikler(öğrenci-öğretmen merkezli)
n Önkoşul davranışların yeterliliği
Öğrenci Katılımı :
Öğrencilere öğrenecekleri konunun yaşamlarını ne düzeyde ilgilendirdiği, nerede ve ne şekilde işlerine yarayacağı bildirilerek, karşılaşabilecekleri problemleri nasıl çözebilecekleri söylenerek güdülenmelidirler. Güdülenen öğrenciler öğrenmeye önem ve öncelik vererek derse katılmaya istekli olur ve öğrenme girişiminde bulunur.
Öğrenci Merkezli Eğitim İlkeleri
ü Öğrenci ilgi, yetenek ve gereksinimlerine yer verme,
ü Etkinlikleri öğrencilerle birlikte planlama ve uygulama,
ü Okul (öğrenme konuları) ile yaşam arasında bağ kurma,
ü Öğrencilerin okul içinde ve dışında görev ve sorumluluklar almasını sağlama,
ü Yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme, problem çözme, bilimsel araştırma gibi zihinsel yetileri güçlendirme,
ü Aile ve arkadaş grubuyla işbirliğini sağlama.
ÖĞRENMEDE MOTİVASYON
n Okullardaki disiplin olayları motivasyonla ilgilidir.
n Okula karşı ilgi ve tutumlar motivasyonla ilgilidir
n Motivasyonda pekiştireçlerin önemi büyüktür.
n Motivasyonda ihtiyaçların rolü büyüktür. (Maslow)
TAM ÖĞRENME YAKLAŞIMININ UYGULANMASI
n Ünite ya da konunun hedef-davranışlarını ve öğrenme içeriğini ayrıntılı olarak belirleyiniz.
n Konuyu öğretmeye başlamadan daha önceki konularda önkoşul öğrenme ve davranışların neler olduğunu belirleyiniz.
n Öğrencilerin önkoşul öğrenmelere ne derece sahip olduğunu belirleyiniz.
• Öğrencilerin önkoşul öğrenmelerindeki yetersizliği ya da öğrenme eksikliğini tamamlayınız.
• Yeni kazandırılacak hedef ve davranışlar için öğretim etkinliklerini planlayınız ve uygulayınız.
• Uygulamalar gerçekleştirildikten sonra izlemeye yönelik değerlendirme yapınız. Tüm hedef-davranışları yoklayan sorular sormaya dikkat ediniz.
• En az %70’lik tam öğrenme ölçütüne göre öğrencilerin düzeylerini değerlendiriniz.
n Tam öğrenme standardına ulaşamayan öğrencilerin öğrenme eksikliklerini tamamlamak için ilave öğretim etkinlikleri planlayınız. Tekrar konuyu anlatma, örnek sayısını artırma, takım çalışmaları ya da ödev çalışmaları yaptırınız.
n Tekrar izlemeye yönelik değerlendirme yaparak tam öğrenme standardının gerçekleşip gerçekleşmediğini kontrol ediniz.
n Beklenen düzeye ulaşılmışsa ikinci konu bölümüne ya da üniteye geçiniz.
KUBAŞIK(işbirlikçi) ÖĞRENME YÖNTEMİ
(J.Dewey – Piaget)
• Kubaşık öğrenme (işbirliğine dayalı öğrenme) öğrencilerin sınıf ortamında küçük karma kümeler oluşturarak (cinsiyet, başarı durumu, yaş, kişisel özellikler vb.) ortak amaç doğrultusunda, akademik bir konuda birbirlerinin öğrenmelerine yardımcı oldukları öğrenme yaklaşımıdır.
• EN BÜYÜK FAYDASI ÖĞRENCİLER ARASINDA İŞBİRLİĞİ(görev paylaşımı), UZLAŞMA, SORUMLULUK ALMA, ARKADAŞLIK BAĞLARINI GELİŞTİRMESİDİR.
KISACA SOSYALLEŞME TEMELDİR VE AYIRICI ÖZELLİKTİR.)
İŞBİRLİKÇİ ÖĞRETİM ÖZELLİKLERİ
1- Öğrenmede güdülenmeyi sağlar
2- Grup başarısı\başarısızlığı esastır.
3- Empati,hoşgörü,başka düşüncelere saygı davranışları gelişir.
4- Her seviyedeki öğrenciyi öğrenme sürece dahil eder.
5- Heterojen (cinsiyet, başarı durumu, yaş, kişisel özellikler vb.) kümeler oluşturulur.
6- Bireylerin kendilerini tanımalarını kolaylaştırır ve özsaygıları gelişir.
7- Rekabet yerine destekleyici olarak, başarıyı birlikte yakalamanın yolu kavratılır.
8- Değerlendirme öğretmen ve grup üyeleri ile birlikte önceden belirlenen ölçütler dikkate alınarak yapılır. Grup içi etkinlikler ve bireysel değerlendirme yapılır.
BASAMAKLI ÖĞRETİM
(NUNLEY)
Ø Bilgi çağı olarak adlandırılan günümüzün bilgi kaynakları ve imkanları dikkate alınarak geliştirilen bir yaklaşımdır. ÖĞRENCİNİN BİLGİYİ ALAN BİR DURUMDAN ÇIKARILARAK BİLGİYE ULAŞAN, YENİ BİLGİLER ÜRETEBİLEN BİR DURUMA GETİRİLMESİ GEREKTİĞİNİ SAVUNUR.
Ø Öğrencilerin farklı ilgi ve yetenek alanlarına, farklı öğrenme yollarına sahip olduğu düşüncesi ile uygun etkinliklerin basamaklar halinde belirlenerek görevlerin belirlenmesine ve bu görevleri yerine getirirken öğrenme esasına dayanan bir öğretim yaklaşımıdır. Bu basamaklar C,B,A olarak belirlenmiştir. A seviyesi üst düzey öğrenmeyi ifade eder. (Bazı üniversitelerde bu sisteme göre değerlendirme yapılır.)
BASAMAKLI ÖĞRETİM PROGRAMI MODELİ
• C BASAMAĞI ÖĞRENME : (bilgi,kavrama)
Öğrencilerin temel bilgileri öğrenmeleri / Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine uygun görevlerinin belirlenmesi.
• B BASAMAĞI ÖĞRENME : (uygulama,analiz)
Kazanılan temel bilgilerin uygulanması,seçilmesi, farklı örnekler üzerinde kullanılması / Öğrencilerin belirlediği görevleri yerine getirmesi
• A BASAMAĞI ÖĞRENME : (sentez,değerlendirme)
Yaratıcı düşünme,etkin düşünme,eleştirisel düşünme gibi üst düzey yolların kullanılması / öğrencilerin başardıkları görevlerin sonuçlarını tartışması
ÇOKLU ZEKA TEORİSİ
Ø Geleneksel yapıdaki eğitim sistemleri sözel ve sayısal alanlarda çok iyi gelişmemiş öğrencilerin sahip oldukları diğer yetenekleri görmezden gelerek, küçümseyerek veya yok sayarak öğrencileri “zeka özürlü” “öğrenme özürlü” veya “yavaş öğrenen “ gibi olumsuz sıfatlarla etkilemektedirler.
Ø Diğer taraftan çoklu zeka teorisi, bütün çocukların sahip olduğu doğal ve gizil güçleri, potansiyelleri ve yetenekleri bulmayı ve onları geliştirmeyi vurgulayan bir eğitim felsefesi olarak ortaya atılmaktadır.
Ø Değerlendirmede gelişim dosyaları(portfolyo) sayesinde süreç öğretmen-öğrenci-veli işbirliği ile yapılır.
ÇOKLU ZEKA TEORİSİ
Ø Farklı nedenlerle hasar görmüş beyinleri inceleyen Prof. Howard Gardner, bir bölümü hasar gören beyinlerin farklı birimlerinin sağlıklı bir şekilde faaliyetlerini sürdürdüğünü gözlemlemiştir.(deliyiz ama aptal değiliz)
Ø Gardner, insan beyninin farklı bölümlerden oluştuğu ve her bölümün özel işlevlere sahip olduğu gerçeğinden yola çıkarak çoklu zeka teorisini ortaya atmış ve insanların tek bir zekaya sahip oluğu IQ denilen anlayışı kırmıştır.
ÇOKLU ZEKA KURAMI
• Gardner’a göre insanlar farlı zeka türlerine sahiptir. Her insanın aktif olarak kullandığı özel bir zeka karışımı vardır. Zeka alanlarının her biri yaşamak, öğrenmek ve insan olmak için birer araçtır.
• Zeka iş yapabilme kapasitesidir.
PROJE TEMELLİ(TABANLI) ÖĞRENME YÖNTEMİ
• J.Dewey ve Brunner’in yaklaşımlarından oluşan bir sentezdir.
• Temel felsefesi; öğrenciye gerçek yaşantıyı küçük boyutta da olsa bizzat yaşatmaktır.
• Öğrencilerin bireysel veya grup olarak gerçek yaşam konularına ilişkin olarak disiplinlerarası (dersler,konular….) bağlantılar kurarak bir senaryo veya problem üzerinde çözüm üretme etkinliğidir. (sergi, drama, gazete, pano gibi çalışmalar/ Çevre sorunları, hayatı kolaylaştıracak basit araçların icadı-kaybolan uzaktan kumanda…..)
Proje Tabanlı Öğrenme Yönteminin Özellikleri
• Proje tasarısını öğretmen ve öğrenci birlikte yapar,
• Proje tasarıları; öğrencileri üst düzey düşünmeye, bilimsel yöntemi kullanmaya, ilginç ve çok yönlü sorunları kullanmaya, günlük yaşamla ilişkilendirmeye, birden fazla dersi ve konu alanını kapsamaya ve farklı kaynaklardan araştırma yapmaya yönlendirilir,
• Öğrenci bilgiyi keşfeder ve kullanır. Pratik deneyimler kazandırır,
• Okulda öğrenilen bilgiler gerçek yaşamda sınanır,
• Hem yavaş öğrenen öğrenciler için hem de hızlı öğrenen öğrenciler için de kullanılır,
• Araştırma, sorgulama, yaratıcılık, problem çözme gibi üst düzey zihinsel beceriler kullanılır,
• Süreç ve ürün birlikte değerlendirilir,
• Okulda farklı eğitim birimleri (bilgi-işlem merkezi, bilimsel araştırma merkezi, gösteri merkezi, kütüphane, müze, spor salonu, müzik odası, görsel sanatlar merkezi, iş-teknik merkezi vb.) kurulur.
YAPILANDIRMACI (YAPISALCI) ÖĞRENME KURAMI
(Piaget, Bruner, Gestalt)
Eğitimde bireylerin daha çok düşünmeyi, anlamayı, kendi öğrenmelerinden sorumlu olmayı ve kendi davranışlarını kontrol etmeyi öğrenmelerini vurgular. Bilgiyi zihinsel bir süreçte bir bütün olarak kavramayı hedefler.
Ø Bilginin doğasını ve kaynağını inceleyen bir kuramdır.
Ø Bilgilerin değişebilir durumuna dikkatleri çeker. (Kişi,kültür,zaman...)
Ø Programların öğrenci ihtiyaçlarına yönelik olmasını savunur.
Ø Öğrenmenin gerçek öğrenme ortamlarında ve materyaller üzerinde gerçekleşebileceğini vurgularlar.
Ø Öğrenme sürecini öğrenen açısından değerlendirerek, bilgiyi nasıl algıladığı ile ilgilenirler.
Ø Öğrenmede transfer üzerinde dururlar.
Ø Öğrenciye deneyim kazandırması ve onun bu deneyimler üzerinde düşündürülmesi esasına dayanır
YAPISALCI ÖĞRENME SÜRECİ
n Önceki Bilgilerin Kontrol edilmesi ve harekete geçirilmesi
n Yeni bilgilerin kazanılması (ezberleme yerine derinlemesine anlama)
n Bilginin anlaşılması (özümleme,düzenleme)
n Bilgiyi uygulama (İşlevsel hale getirme)
n Bilginin farkında olma(proje,örnek olay)
TEMEL ÖĞRETME MODELİ
(GLASSER)
Okulda uygulamalar ile yapılacak öğretimin en güzel öğretmen tarafından düzenlenebileceğini savunur. Temel öğretimin 4 aşamada gerçekleşeceğini vurgulamıştır.
Ø HEDEFLERİN BELİRLENMESİ : Öğretim hedefleri belirlendikten sonra kazandırılacak davranışlarla ilişkilendirilir.
Ø GİRİŞ DAVRANIŞLARININ KONTROLÜ : Yeni öğrenme konuları ile önceki öğrenme konularının arasındaki bağlantılar (Hazırbulunuşluluk) kurularak öğrenmeyi sağlamaktır.
Ø ÖĞRENME-ÖĞRETME ORTAMININ DÜZENLENMESİ : Hedef ve davranışlar dikkate alınarak yaklaşım,yöntem,teknik ve diğer öğretim hizmetlerinin belirlenmesi ve uygun bir ortamda uygulanmasıdır.
Ø DEĞERLENDİRME : Sürecin sonunda öğrenmenin hangi düzeyde gerçekleştiği belirlenir, Eksiklikler varsa tamamlanır, yanlışlıklar düzeltilir ve öğrenciye başarısı hakkında dönüt verilir.
BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ ÖĞRETİM SİSTEMİ
Farklı özelliklere ve gereksinimlere sahip bireyleri üst düzeyde yetiştirip topluma kazandırmayı amaçlayan bir yaklaşımdır. Bu anlayışta bireylerin farklılıkları temel alınarak, homojen sınıflar oluşturulup öğretim yapılır.
Sınavlarla öğrencilerin fen lisesi, and.lisesi vb… şekilde ayrıştırılmaları, özel eğitim, kaynaştırma sınıfları buna örnek verilebilir.
GAGNE’NİN ÖĞRENME MODELİ
Gagne’ye göre öğrenme, dışsal uyaranlarla içsel faktörlerin etkileşimiyle gerçekleşir. Bu modele göre öğrenme, gözlenebilen davranışlardan anlaşılır ve beyinde gerçekleşir. Gagne, öğrenme için dış koşulların düzenlenmesinin dışında iç faktörlerin de önemli olduğunu savunur. Öğretme kısa ve uzun süreli öğretme evrelerine göre düzenlenir. Öğretimin düzenlenmesinde, dikkati sağlama, öğrenciyi hedeften haberdar etme, yeni öğrenme ile ilgili daha önceden öğrenilmiş olan bilgileri hatırlatma, uyarıcı materyalleri sunma, öğrenciye rehberlik etme, davranışı ortaya çıkartma, dönüt verme, değerlendirme ve kalıcılığı sağlama aşamaları izler.
ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ VE
TEKNİKLERİ (UYGULAMALARI)
1- ANLATIM (SUNU) YÖNTEMİ
ü Düz anlatım
ü Konferans
ü Brifing(sunum)
ü Diyalog
ü Demeç
ü Nutuk
ü Seminer
2- TARTIŞMA YÖNTEMİ
ü Münazara
ü Sempozyum
ü Panel
ü Zıt panel
ü Kollegyum
ü Forum
ü Açık oturum
ü Beyin fırtınası
ü Çember
ü Vızıltı grupları
ü Fikir taraması
ü Seminer
ü Çalıştay (Komisyon)
ü Altı şapkalı düşünme
3- ÖRNEK OLAY
4- BİREYSEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
a- Bilgisayar destekli öğretim
5- YAPARAK YAŞAYARAK ÖĞRETME TEKNİKLERİ
a- Gösterip-yaptırma
b- Gösteri(demontrasyon)
c- Laboratuvar(Deney) çalışması
d-Mikro öğretim
6- EĞLENCE VE OYUN TİPİ ÖĞRETİM (DRAMATİZASYON) TEKNİĞİ
a- Drama
b- Rol yapma
c- Kukla
d- Pandomim
7- BENZETİŞİM(SİMULASYON) TEKNİĞİ
8-SINIF DIŞI ÖĞRETİM TEKNİKLERİ
a- Gezi
b- Gözlem
c- Proje
d- Görüşme
e- Sergi
f- Ödev
Beyin (buluş) Fırtınası :
Bu teknik katılımcıların hayal güçlerini ve buna dayalı olan yaratıcılıklarını kullanarak problem çözmeyi gerektirir. Beyin fırtınası, çok sayıda fikri kısa sürede toplayabilmektir.
Başlıca Aşamaları :
• Toplantının amacı ya da sorunun ne olduğu belirlenmeli ve görülebilecek bir yere yazılmalı ,
• Süre sınırı belirlenmeli, bu süre içerisinde herkesin katkı getirmesi istenmeli(veya konu önemli ise fikirler bitinceye kadar tekrar söz hakkı verilmeli) ve görüşler tahtaya yazılmalı,
• Tartışma süresi bitince söylenenler analiz edilmeli, değerlendirilmeli ve yeniden örgütlenmesi yapılmalı,
• Toplantı sonunda tartışmalara devam edilip edilmeyeceğine karar verilmelidir.
BEYİN FIRTINASINDA ÖNEMLİ NOKTALAR
• Değerlendirmenin sonraya bırakılması ( fikirlerin söylendiği sırada eleştirilmemesi, yönlendirme yapılmaması),
• Beyin fırtınası yapacak grup 6 kişiden az, 10 kişiden fazla olmamalıdır.
• Sürece izleyici, konuk alınmamalı, kayıt cihazı bulundurmamalı,
• Serbest ve neşeli bir ortam yaratılması (Hayal gücünü ve yaratıcılığı destekleyen),
• Olabildiğince çok miktarda fikir üretilmesinin sağlanması ( fikirlerin niceliğine verilen önem),
• Önerilen fikirlerin gruplandırılması ve geliştirilmesi (fikirlerin niteliğine verilen önem).
GÖRÜŞ GELİŞTİRME
çelişkili karşıt görüş içeren konular üzerinde gerçekleşen bir tartışma çeşididir. Belirgin çelişkiler ve kutuplaşmış tutumlar içeren konular olması önkoşuldur. (Örn : KPSS kaldırılmalıdır, Alan sınavı yapılmalıdır). Eğitsel düşünmeyi, başka görüşlere saygı duymayı öğretmek ve öğrencilerde görüş geliştirmek amacıyla kullanılan bir tartışma tekniğidir. Bireylere değil, fikirlere karşı çıkılmalıdır,
Bu Tekniğin Uygulanmasında İzlenecek Aşamalar Aşağıdaki Gibidir:
• ‘Tamamen Katılıyorum’, ‘Katılıyorum’, ‘Kararsızım’, ‘Katılmıyorum’ ve ‘ Kesinlikle Katılmıyorum’ yazılarının yazıldığı beş ayrı karton hazırlanır ve bu kartonlar sınıfın duvarına aralıklı olarak asılır.
• Tartışma konusu tahtaya yazılır.
• Öğrencilere tartışma konusu olarak verilen önermelere ne derece katıldıkları sorulur ve buna göre, katılma derecelerini belirten duvara asılı kartonların önünde öğrencilerin toplanması istenir.
• Öğrencilere teker teker söz verilerek, neden bulundukları yerde oldukları sorulur. Açıklamalarını bütün sınıfın dinlemesi sağlanır.
• Tartışmalar sırasında dinleyen öğrencinin bulunduğu yerden başka bir kartonun önüne gidebileceği, görüşünü geliştirebileceği belirtilir ve bütün öğrencilerin tartışmaya katılmaları için çaba gösterilir.
ÖRNEK OLAY YÖNTEMİ
Örnek olay, gerçek yaşamda karşılaşılan bir olay, durum ya da konunun içindeki problemlerin sınıf ortamında tartışılarak çözülmesi yoluyla öğrenimin sağlanması ve problem çözme becerisinin kazandırılmasında kullanılır.
Öğrencilerin belirledikleri ya da öğretmenin ulaştığı, dersin hedeflerine hizmet eden örnek olay, bütün sınıfın katılımı ile incelenebileceği gibi; sınıf, küçük gruplara ayrılarak her grupta farklı ya da aynı örnek olay, çalışma konusu olarak verilebilir. Bütün sınıf ya da küçük gruplar olarak çalışmaya başlamadan önce, olayın herkes tarafından doğru anlaşılması sağlanmalıdır. Olayın nedeni, nasıl olduğu, neden olduğu durumlar ve sonuçları tartışılmalı, daha sonra alternatif çözüm yolları üzerinde durulmalıdır.
BİREYSEL ÇALIŞMA YÖNTEMİ
Öğrencinin kendi başına bir konuyu öğrenmek istediği veya kendi başına çalışma yapmak istediği zaman kullanılır. Bireyin konuyu yaparak-yaşayarak öğrenmesinde ve araştırma yoluyla öğretime uygun durumlarda kullanılır. Her düzeyde kullanılabilen bireysel çalışma daha çok bilişsel alanın uygulama, analiz ve sentez basamaklarındaki davranışların kazandırılmasında kullanılır.
Bireysel Çalışma Yönteminin Özellikleri
ü Öğrenci konuyu kendi öğrenme hızı ve düzeyine göre öğrenir,
ü Öğrencide sorumluluk duygusunu ve sistemli çalışma alışkanlığını geliştirir,
ü Öğrenci yaparak-yaşayarak ve araştırma-inceleme yolu ile öğrenir,
ü Öğrenci merkezlidir,
ü Öğretim, öğrencinin ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerine uygun olarak gerçekleşir.
(Programlı öğrenme ve bilgisayar (tv programları) destekli öğretime uygun bir yöntemdir).
Sınırlıkları ; En önemli sınırlığı hedeften sapılma ihtimalinin yüksek olmasıdır.
A- BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM TEKNİĞİ
Bilgisayar destekli öğretimde bilgisayar bir öğretici, bir araştırma yaptırıcı, bir uygulatıcı veya bir olayın benzerini canlandırıcı olarak kullanılır. Öğretim sürecini ve öğrenci motivasyonunu güçlendirir. Kendi kendine öğrenme ilkelerinin, teknolojiyle özellikle bilgisayar teknolojisi ile birleşmesinden oluşmuş bir öğretim yoludur.
• Öğrenciler için, renkli, hareketli, animasyonlu olarak hazırlanan eğitim CD’leri aracılığı ile öğrenme zevkli ve ilgi çekici hale gelir,
• Bilgisayar destekli öğrenmede kullanılacak yazılımlar, öğrencilerin yaşına ve gelişim düzeylerine uygun olmalı, renkli, hareketli ve sesli kullanımlarla desteklenmeli, konuları açık, net ve anlaşılır biçimde sunmalı, öğretimin hedeflerine uygun olmalı ve dönüt-düzeltmeler kullanılarak öğrenmeyi kontrol etmelidir,
• Bilgisayar öğretmenin yerine geçen bir araç değil, öğretmene yardımcı olan, öğretimi tamamlayıcı bir destek aracıdır.
Bilgisayar Destekli Öğretimin Yararları :
• Öğrenme hızı; Öğrenci kendi öğrenme hızına uygun olarak konuyu öğrenme, ihtiyaç duyduğunda tekrar etme şansına sahiptir,
• Katılımcı Öğrenme (Etkin Katılım); Belirli aralıklarla öğrencilere verilen geri bildirimler ile öğrencinin sürekli aktif olması ve derse katılması sağlanır,
• Öğretim Etkinliklerinin Çeşitliliği ; Görsel ve işitsel öğelerin etkin olarak kullanıldığı alan Bilgisayar Destekli Öğretimdir.
• Öğrenci Performansının İzlenebilmesi; Öğrencinin konu üzerinde harcadığı zaman ve gösterdiği performans kayıt edilir ve istenildiğinde öğrenciye sunulur,
• Zamandan ve Ortamdan Bağımsızlık ; Bilgisayar destekli öğretim ortamında öğrenci istediği konuyu istediği zamanda öğrenebilir, tekrar edebilir.
YAPARAK VE YAŞAYARAK ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
A- GÖSTERİP-YAPTIRMA TEKNİĞİ
Gösterip yaptırma yöntemi, bir işlemin, bir deneyin nasıl yapıldığını, bir araç-gerecin ya da makinenin nasıl çalıştığını öğretmenin önce uygulama yaparak, göstererek ve açıklayarak sonrada öğrenciye yaptırarak öğrenmeyi sağladığı bir yöntemdir. Daha çok beceri (psiko-motor) davranışların, insan ilişkilerinin, ahlak ve görgü kurallarının, karmaşık bazı olayların gösterilerek ve uygulanarak öğrenilmesine dönük bir yöntemdir.
• Yaparak yaşayarak öğrenme temelli olduğu için kalıcı öğrenmeler gerçekleşir,
• Çoğu zaman araç gereç kullanımı zordur, maliyetlidir, zaman alıcıdır,
• Her bir öğrencinin uygulama yapma gereğinden kalabalık gruplarda etkili olarak kullanılamaz.
B- GÖSTERİ (GÖSTERİM-DEMONSTRASYON) TEKNİĞİ
Öğrencilerin bir konuyu dinlerken görerek de öğrenmelerini sağlayan bir öğretim yoludur. Anlatımlarda ve bilgileri aktarmada görsel yaklaşımların kullanılmasıyla uygulanır. Gösteri metodu görsel anlatım olarak da adlandırılabilir. Kalabalık gruplarda da uygulanabilir.
Öğrenme konularını somutlaştırmada anlaşılır hale getirmede, ilgi çekici duruma getirmede kullanılır. Öğrenme konusu olan araç-gereç kullanılarak somutlaştırılır. Göze ve kulağa hitap ettiği için etkilidir. Örn. Gece-gündüz oluşumu, güneş ve dünya hareketleri.
Gösteri Tekniğinin Özellikleri
• Göze ve kulağa aynı anda hitap eder,
• Öğretmen göstererek anlatır (Göster-anlat ilkesi),
• Tüm öğrencilerin gösteriyi izleyebilmeleri sağlanmalıdır.
C- Laboratuvar(Deney) çalışması
• Deney gözlemin kontrollü olarak yapılan ve istenildiğinde suni ortamda defalarca tekrarı mümkün olan bir uygulamadır.
• Dikkat edilecek hususlar;
Planlama,emniyet tedbirleri,önce gösterme sonra uygulatma, raporlaştırma.
D- Mikro öğretim
Küçük gruplar(1-5) halinde basite indirgenerek ve süreyi kısaltarak (5-15 dk) sürdürülen labaratuvar öğretim tekniğidir. Her öğrenci konusunu sunarken kamera,teyp gibi araçlarla kayda alınır. Anlatımdan sonra hep birlikte izlenir, değerlendirilir ve tartışılır. Geri bildirimler alındıktan sonra süreç yeniden düzenlenerek uygulanır. Özellikle öğretmen eğitimlerinde etkili bir tekniktir.
6- EĞLENCE VE OYUN TİPİ ÖĞRETİM (DRAMATİZASYON) TEKNİĞİ
a- Drama
b- Rol yapma
c- Kukla oyunları
d- Pandomim
a- Drama
Drama; doğaçlama,rol oynama ve tiyatro tekniklerinden yararlanarak öğrencilerin yaşantıyı,bir olayı,bir fikri veya soyut bir kavramı oyunsu süreçlerle canlandırmasıdır. Drama öğrencilerin hangi durumlarda nasıl davranmaları gerektiğini yaşayarak öğreten bir tekniktir.
Dramada da roller vardır ancak rollerin nasıl oynanacağı öğrenciye bırakılmıştır. Drama yönteminden birçok derste yararlanılır. Örneğin:Tarih dersinde ilkçağ konusu işlenirken öğrenciler kendi aralarında grup oluşturur. Giyim,mekan,insan ilişkileri,üretim gibi konularda hazırlanarak sınıfta bunu oynayabilirler ve sonuçta konuyu tartışırlar.
İnformal drama; Belli karakterleri öğrencilerin hazırlık yapmadan hemen canlandırmaları demektir.
Formal drama; Burada öğrencinin oynayacağı rol tamamen öğretmen kontrolünde ve bir yazılı senaryoya bağlıdır.
b- Rol yapma
Rol yapma tekniği;bir fikir,durum yada olayın başkasının kimliğine bürünüp o kişi gibi davranmaya çalışmasıdır. Burada öğrencinin neler söyleyeceği önceden belirlenmiştir. Önceden öğrenciye rolün nasıl canlandırılacağı konusunda rehberlik yapılır. Rol yapma bittikten sonra durum yada olay sınıfça tartışılır. Ayrıca rol yapan öğrenciye neler hissettiği sorulur.
Katılanların insanı anlaması, insan ilişkilerinde olumlu tavır geliştirmeleri ve empati yoluyla başkalarını anlamaları sağlanır.
Bu yöntemde öğrenciler başka bir kimliğe bürünür başkalarının nasıl hissettiğini,düşündüğünü ve etkinlikte bulunduğunu anlama imkanına sahip olur.
c- Kukla oyunu
• Bütün dünyada çocukların en sevdiği drama türlerinden biri de kukladır. Hacivat ile karagöz…..
• Kişiler kuklaların arkasına saklanarak söylemek istediği bir çok sözü vermek istediği bir çok mesajı buradan verebilir.
d- Pandomim
Duygu düşünce ve olayları sözsüz olarak sadece el, kol, yüz ve beden haraketleriyle anlatma demektir.
8- BENZETİŞİM(SİMULASYON) TEKNİĞİ
Gerçek durumlar model yada sanal ortamda (bilgisayar) yaratılabilir. Uçak eğitimi, kadavra üzerinde ameliyat vb. Bu teknikte bilgisayardan sıkça yararlanılır. Öğrenme düzeyi oldukça yüksektir. Yavaş öğrenen öğrenciler için faydalıdır.
Öğrencinin gerçek durumun bir benzeri üzerinde eğitilmeye çalışılmasıdır. Bu durumda aslının yerine “yapayı” konmaktadır.
Gerçek ortamda yetiştirmeye çalışıldığında sonuç bireylerin yaşamlarını yitirmesine kadar varabildiği durumlarda yani tehlikeli konuların öğretiminde uygulanan bir tekniktir.
9-SINIF DIŞI ÖĞRETİM TEKNİKLERİ
a- Gezi
b- Gözlem
c- Görüşme
d- Sergi
e- Proje ve Ödev
f- Oyun
a- Gezi
Okul ve sınıf çalışmalarını tamamlamak,ünitede geçen konuları doğal ortamda görmek ve okul-yaşam arasındaki bağı yerinde görmek amacıyla yapılan planlı ziyaretlerdir.
Özellikleri:
u Gezi öğrencilerle birlikte planlanmalıdır.
u Öğrencilerin rahat gözlem yapmasına ve notlar almasına imkan sağlanmalıdır.
u Kurallar birlikte belirlenmelidir
u Mümkünse ön inceleme grubu gönderilmelidir.
u Gezi sonuçları sınıfta tartışılmalı ve rapor haline getirilmelidir.
b- Gözlem
Öğrencilerin gerçek hayat içinde ya da yapay ortamlarda (laboratuar,sınıf) olayları, nesneleri, insanları bir plan dahilinde izlemeye dayalı bir tekniktir. Öğrencilerin bireysel farklılıklarının belirlenmesinde öğretmenlerin izleyebileceği en etkili yöntemdir. Bir başka uygulama şekli öğretmenin öğrenciyi işbaşında gözlemesidir.
Gözlemde Dikkat Edilecek Noktalar :
• Sistematik olmalı ve bir formatı (gözlem formu veya fişi) olmalıdır.
• Gözleme başlamadan önce hedefler önceden belirlenmelidir.
• Öğrencilere gözlenecek durum ya da olay ile ilgili önceden bilgi verilmelidir,
• Farklı öğrenciler aynı durum ya da olayı gözlemeli ve sonuçları karşılaştırılmalıdır,
• Gözlemci gözlemi yaparken doğal ortamı bozmamalı, böyle bir durum söz konusu olursa gözlem gizli gerçekleştirilmelidir,
• Gözlem sonuçları vakit kaybetmeden kaydedilmelidir.
GÖRÜŞME
Sınıfta işlenen konularla ilgili bilgileri uzman kişilerden elde ederek öğrenmeyi sağlar. Bu teknik öğrencinin uzmanlarla dışarıda görüşmesiyle gerçekleşebileceği gibi sınıfa uzman getirerek de gerçekleşebilir.
Uzman kişinin açıklamaları ve bilgileri konuyu yaşayan birisi olması sebebiyle daha gerçekçi ve etkileyici olabilir.
SERGİ
Öğrencilerin, öğrenme sürecinde ürettikleri ürünlerin (resim, şiir, kompozisyon, heykel vb.) uygun şekilde yerleştirilerek incelemeye sunulmasıdır. Bu teknikte öğrencilerin üretkenlikleri, becerileri geliştirilir ve öğrenme süreci doyum sağlayıcı bir anlama kavuşur. Öğrenci aynı zamanda yaparak-yaşayarak ve planlı iş yapma alışkanlığı kazanır.
ÖDEV (proje)
Öğrenmeyi kolaylaştırmak, sınıfta işlenen ve konuların tekrarını (pekiştirilmesini) sağlamak için yaptırılan çalışmalardır. Ödevler kullanımına göre bağımsız ve grupla çalışma alışkanlığı kazandırmak için kullanılabilir.
Ödev, öğrencilerin sınıf dışında yaptığı ek öğrenme etkinliği olarak gerçekleştirilir. Ödevin en önemli amacı sınıfta anlatılan ve kavratılan konuları tekrar etme, pekiştirme ve alıştırma olanağı sağlamasıdır.
Ödev Tekniğinin Özellikleri :
• Ödev, öğrencinin bireysel olarak yapabileceği içerikte verilmelidir. ( Ödev vermede dikkat edilecek en önemli özellik bireysel olarak planlanması, yapılabilmesi ve sonuç alınabilmesidir). Zor ve karmaşık ödevleri yapamayan öğrenciler başkalından yardım istemekte ve bu sürede olumsuz psikolojik durumlar yaşanmaktadır,
• Öğrenciye öncelikle sınıfta anladıkları ve öğrendikleri konuların tekrarını ve alıştırmasını yapmaya dönük ödev verilmelidir,
• Ödevlerle ilgili öğrencilere anında dönüt verilmelidir,
• Derse hazırbulunuşluğu sağlama ve öğrenmeye güdülemeyi sağlamada kullanılmamalıdır,
• Öğretmen ödevini yapmayan öğrenciye ceza vermemeli, yapabileceği türden yeni bir ödev vermelidir.
OYUN
Çocuklara uygun ortamlar ve etkileşim biçimleri sağladığı için ve çocuğun hareketlilik ihtiyacının karşıladığı için önemli bir öğrenme aktivitesidir.
Oyunun Çocuğun Gelişimine Etkileri
1- Sosyalleşmeyi sağlar,
2- İşbirliği, dayanışma, paylaşma durumlarını geliştirir,
3- Çocuğun zihinsel gelişimini (özellikle problem çözme yeteneğini ), dil gelişimini ve yaratıcı düşünme yeteneklerini geliştirir,
4- Çocukların esnek ve anlayışlı olmalarını sağlar,
5- Çocuğu ileriki hayatına hazırlar,
6- Mizah duygularını geliştirir.
ÖĞRETME- ÖĞRENME SÜRECİNDE YENİDEN YAPILANMA
Ülkemizde 21. yüzyılın bilgi toplumunun, Avrupa Birliğine uyum çalışmalarının, istihdam piyasasının gerekliliklerinin sonucunda, eğitimde yeniden yapılanma çalışmaları hız kazanmıştır. Bu çalışmalar öğretme-öğrenme sürecinde de bazı yenilikleri gündeme getirmiştir. Buna göre öğretme-öğrenme sürecinde aşağıdaki etkinliklerin önemi ve uygulanma gereği önem kazanmıştır.
Bireylerin ;
– İletişim becerilerini geliştirme,
– Özsaygı, özyeterlik ve benlik kavramlarını güçlendirme,
– Öğrenmeyi öğrenme yeteneklerini geliştirme,
– Bilgiyi keşfetme (elde etme) ve kullanma yetenekleri,
– Bireysel hedefler belirleme yapma ve çaba gösterme
– Problem çözme becerilerini geliştirme,
– İşbirlikçi çalışabilme,
– İletişim teknolojilerini (internet, e-mail) kullanabilme,
– Üst düzey zihinsel işlemler (analiz-sentez-değerlendirme) yapabilme,
– Bir yabancı dili kullanabilme,
– Kültürler arası diyaloğa girebilme,
– Kendini gerçekleştirme özelliklerini destekleme.
YARATICI DÜŞÜNME
Yaratıcı düşünme bireyin yeni, farklı, özgün (sentez düzeyi) ve alternatifli düşünmesi, ürünler ortaya koymasıdır. Yaratıcı düşüncenin gelişmesi için serbest ve hoşgörülü bir öğretme-öğrenme ortamı ve geniş hayal gücünü geliştirmeye olanak tanıyan aktivitelerin olması gerekmektedir.
Yaratıcı bireylerin başlıca kişilik özellikleri şunlardır :
– Geniş hayal gücü,
– Yenilikçi, araştırıcı, keşfedici, estetik,
– Bireyselliği tercih etme,
– Özgüveni yüksek,
– Risk alabilen,
– Meraklı ve sorgulayıcı,
– Gerektiğinde içe kapalı,
– Ani davranma,
– Düşünme yollarını kullanabilme,
– Zaman zaman iletişime kapalı,
– Farklılıkları seven,
– İdealleri olan,
– Estetik ve artistik davranma,
– Gizemli aynı zamanda kompleksli,
– Macerayı sevme, Heyecan duyma,
– Spontan (doğal davranma),
Okullarda Yaratıcı Düşünmeyi Geliştirme Yolları
• Bağımsız ve serbest öğrenme ortamları,
• Hoşgörülü olma,
• Merak, keşfetme ve soru sorma çabalarını destekleme,
• Yaratıcı problemlere ağırlık verme,
• Öğrencinin aktif olduğu öğrenme yaşantıları,
Okullarda yaratıcılığı geliştirmede kullanılan başlıca yöntemler şunlardır;
İlköğretimde ; rol yapma, drama, şiir yazma, resim yapma, hikaye yazma,
Ortaöğretimde; buluş yoluyla öğretim, proje temelli öğrenme, beyin fırtınası, araştırma- inceleme, anı yazma, bilimsel hayaller kurma vb. kullanma, Sanat, spor ve kültürel etkinliklere yöneltme.
Yaratıcılıkta en önemli özellik, özgünlük ve yeniliktir (yaratıcılık: aykırı düşünme). Yaratıcı düşünceyi geliştirmek için özgür öğrenme- öğretme ortamı gereklidir.
ELEŞTİREL DÜŞÜNME
Gözlem ve bilgiye dayanarak sonuçlara ulaşma işidir. Birey bu süreçte bilgiyi etkili bir biçimde elde ederek, değerlendirir ve kullanır.
Eleştirel düşünme, bireyin kendi düşüncelerinin farkında olması, tutarlı ve farklı olanları ayırabilmesi, başkalarının düşüncelerini anlayabilmesi, farklılıkları görebilmesi ve çevreyi tanıyabilmesine ilişkin zihinsel süreçleri kapsar. Böylece bireyler daha doğru kararlar alabilir ve daha çok yönlü düşünebilir, iletişim kurma gibi zihinsel etkinlikleri gerçekleştirilir.
YANSITICI DÜŞÜNME
Bireyler iyi kararlar vermeye çalışırken geçmişteki kararların ve deneyimlerin sonuçlarını değerlendirmelidir. John Dewey’in “Toplumun en önemli gereksinimi, öğrencilerin okulda öğrendiklerini yaşama yansıtmayı öğrenmeleridir” görüşü yansıtmacı düşünceyi açıklar.
Dewey’e göre yansıtıcı düşünme, dikkatli, tutarlı, alternatifli ve etkin düşünme şeklidir. Özellikle okul öğrenmelerinin yaşama aktarılmasının önemi yansıtıcı düşünmeye yön vermektedir.
QUANTUM ÖĞRENME
Öğrencilere öğrenmeyi öğretme stratejisinden oluşmaktadır. Stratejinin bir kısım teknikleri şöyledir:
1- Öğrenmeyi tekrar etme,
2- Aktif Öğrenme,
3- Not Alma Teknikleri,
4- Uygun Yazma Teknikleri,
5- Hafıza Geliştirme Stratejileri,
6- Mantıklı / Yaratıcı düşünme.
HİZMET İÇİ EĞİTİM
1- YETİŞTİRME EĞİTİMİ
2- TAMAMLAYICI EĞİTİM
3- EKİPLE EĞİTİM
4- İŞBAŞINDA EĞİTİM
5- ORYANTASYON EĞİTİMİ
Son düzenleme: