Daru'l Adl
Kayıtlı Üye
Efendimizin (sav) ümmetine tavsiyeleri
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
a) Ben sana, Allah'a karşı takvalığı (emirlerine itaat, yasaklarından ise kaçınmayı) tavsiye ediyorum. Çünkü bu, tüm işlerin başıdır.
b) Kur'an-i Kerim çokça okuman gerekir. (Çünkü vücudun ana merkezi olan kalbi en yararlı hale getiren O'dur.)
c) Hz. Allah'ı zikretmek. Çünkü seni, semadaki melekler arasında andıran, yerde de insanlar arasında sevgi ve saygı nuruna kavuşturur.
ç) Allah'ın varlığına delil olan bu kâinatın hakkında derin derin düşünmelisin. Ancak faydalı şeyler için konuşabilirsin. Çünkü senin bunu uygulaman, şeytanı kendinden korumana ve dinin emirlerini yerine getirmene yardımcı olur.
d) Çok gülmekten sakınınız. Çünkü çok gülmek, kişinin kalbinin öldürdüğü gibi yüzünden iman nurunu da söndürür.
e) (Nasıl gerekirse İslâm uğuruna) cihat edin. Çünkü cihat, ruhbanlık (dünyadan tamamiyle ilgiyi kesip gece gündüz Allah'a ibadet etmek) gibidir.
f) Fakirleri sevin ve onlarla oturup kalkınız. (Çünkü fakirlerle kalkıp oturmak, kişinin kalbini merhametle doldurup yoksul kimselere karşı yardım elini uzatmaya yardımcı olur".)
g) (Servet, mal, makam ve rütbe bakımından) kendinden üstün olana değil, aşağı olanlara bak. Çünkü bu, Allah'ın sana verdiği nimetlerin hiçe saymaman gerektiğini gösterir.
h) Senden akrabalık bağlarını koparıp atan akrabalarına sen, gene de iyilik yap. (Çünkü akrabalara iyilik yapmak, kişinin ömrünü uzatır ve akrabalık bağını sağlamlaştırır.)
ı) Aleyhinde acı bile olsa, daima doğruyu konuş.
i) Allah'ın emirlerini yerine getirirken, seni hor görenlerden korkma. Çünkü öz nefsin için bildiğin Allah'ın emirlerine sarılman, sem, bazı kimselerin hoşlanmadığı şeylerden kurtarır.
j) Kişide üç şeyin bulunması kusur bakımından yeterlidir:
1. Kişinin kendi kusurlarını görmeyip başkalarında kusur araması
2. Yaptığından haya etmeyen kimsenin, başkasından haya duyması,
3. Arkadaşlarına eziyet vermesi
Ey Ebazer dinle ki, tedbirden daha iyi bir akıl, kötülüklere de engel olacak Allah'ın azabından daha iyi bir şey yoktur.
k) İyi ahlâktan daha değerli bir servet yoktur.”
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Sizi ilk önce sahabelerime, sonra da onlara tabi olanlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum. Ondan sonra yeryüzünde birçok yalancılık türeyecektir: Öyle ki, onlar kendilerine yemin edilmesi istenilmede yemin eder, şahitlik yapmaları istenilmeden de şahitlik yaparlar.”
Uyanık olun. Yabancı bir erkek bir kadınla baş başa kaldığı zaman üçüncü olarak aralarına şeytan girer.
Ehlisünnet ve cemaatle biricikte olup onlardan ayrılmayınız. Şeytan, cemaattan ayrılan yalnız kimselerle beraberdir. Çünkü o, iki kişinin arasında oluşan beraberlikten bile uzak kalır.
Cennetin ortasında bir yer edinmek isteyen kimse cemaatten ayrılmasın.
İşlediği iyiliklerime sevinen, kötülüklerine ise üzülen kimse, gerçek mümindir.”
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Ey imanlı kişi! Gizli veya aşikâr tüm işlerinde Allah'ın takvalığını (emirlerine itaat, yasaklarından kaçınmayı) sana tavsiye ediyorum.”
Bir kötülük işlediğin zaman, (Allah'ı unutup kollarını sallaya sallaya yürüme. Çünkü onun cezasını çekecek olan sensin. O halde akabinde onu yok eden bir iyilik işle. Hiç kimseden elini uzatıp bir şey dilenme. Kendine güvenin yoksa emanet alma. (Adaletten ayrılmak ihtimali varsa) İki kişinin arasına girip davalarını halletmeye kalkışma.”
Her işin başı, Allah korkusudur. Silâha karşı maddi kalkanlar olduğu gibi, manevi kalkanlar da vardır. Manevi olan kalkan, Allah korkusudur. Çünkü Allah korkusunu kalbinde bulunduran kimse, sanki arzuladığı kötülüklere karşı memur gibidir. Onu devamlı olarak iyiliklere teşvik eder. İyiliklere alışmış olan bir kimsenin yolu îman yoludur. İman yoluna girmiş olan kimseler, cennete girmiş ve Allah'ın cemaline kavuşmuş olurlar.
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Faydalı olan iki şey vardır: Allah'ın kelâmı olan Kur'an ve hidayet yolu olan İslâm Sözlerin en iyisi Allah'ın kelâmı, doğru yolların en iyisi ise Hz. Muhammed'in yoludur.”
Uyanık olunuz! (Benden sonra İslâm memleketinde, dine uymayan) icatlardan kaçınınız. Yeni icat edilmiş (dine aykırı olan) bu şeyler de, bid'atdır. Her bid'at ise bir sapıklıktır. (Yapanı doğru yoldan saptırır.) Bu da sahibini cehenneme götürür.
Uyanık olunuz! Kalbinizi katılaştıracak ve size Allah'ı unutturacak uzun bir ömrünüz olmasın. Dikkatli olun ki, her gelecek yakın sayılır. Uzak olan, gelmeyecek olandır.
Uyanık olun! Sapık olan, daha anasının karnındayken sapık olarak yazılmış olandır. Mutlu kimse, başkasının faydalı nasihatim kabul eden kimsedir.
Mümiini öldürmek, küfür kadar ağır bir günafdır. Mümine küfür etmek ise, fasıklıktır. (Doğru yoldan ayrılmakdır.)
Müslümanın din kardeşiyle üç günden fazla dargın kalması. helâl değildir.
Uyanık olun. Yalancılıktan kaçınınız. Çünkü yalancılık, ciddi veya şaka olsun, müslümanın ahlâkına yakışmayan bir harekettir. Yalancılığa alışmış olan bir kimse, çocuğuna verdiği sözü bile yerine getiremez. Yalancılık, yalan söyleyeni sapıklığa, sapıklık ise kişiyi cehenneme götürür.
Doğru konuşmak, sahibini iyi ahlâka, iyi ahlâk ise kişiyi cennete götürür. Doğru söyleyenler için “doğru söyledi, doğruyu yaptı” denildiği gibi, yalan söyleyenler için de “yalan konuştu, yolunu sapıttı” denilir. Yalancılığı meslek edinen kul, Allah'ın nezdinde yalancı diye adlandırılır ve yalancıların kaydına geçirilir.
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
a) Ben sana, Allah'a karşı takvalığı (emirlerine itaat, yasaklarından ise kaçınmayı) tavsiye ediyorum. Çünkü bu, tüm işlerin başıdır.
b) Kur'an-i Kerim çokça okuman gerekir. (Çünkü vücudun ana merkezi olan kalbi en yararlı hale getiren O'dur.)
c) Hz. Allah'ı zikretmek. Çünkü seni, semadaki melekler arasında andıran, yerde de insanlar arasında sevgi ve saygı nuruna kavuşturur.
ç) Allah'ın varlığına delil olan bu kâinatın hakkında derin derin düşünmelisin. Ancak faydalı şeyler için konuşabilirsin. Çünkü senin bunu uygulaman, şeytanı kendinden korumana ve dinin emirlerini yerine getirmene yardımcı olur.
d) Çok gülmekten sakınınız. Çünkü çok gülmek, kişinin kalbinin öldürdüğü gibi yüzünden iman nurunu da söndürür.
e) (Nasıl gerekirse İslâm uğuruna) cihat edin. Çünkü cihat, ruhbanlık (dünyadan tamamiyle ilgiyi kesip gece gündüz Allah'a ibadet etmek) gibidir.
f) Fakirleri sevin ve onlarla oturup kalkınız. (Çünkü fakirlerle kalkıp oturmak, kişinin kalbini merhametle doldurup yoksul kimselere karşı yardım elini uzatmaya yardımcı olur".)
g) (Servet, mal, makam ve rütbe bakımından) kendinden üstün olana değil, aşağı olanlara bak. Çünkü bu, Allah'ın sana verdiği nimetlerin hiçe saymaman gerektiğini gösterir.
h) Senden akrabalık bağlarını koparıp atan akrabalarına sen, gene de iyilik yap. (Çünkü akrabalara iyilik yapmak, kişinin ömrünü uzatır ve akrabalık bağını sağlamlaştırır.)
ı) Aleyhinde acı bile olsa, daima doğruyu konuş.
i) Allah'ın emirlerini yerine getirirken, seni hor görenlerden korkma. Çünkü öz nefsin için bildiğin Allah'ın emirlerine sarılman, sem, bazı kimselerin hoşlanmadığı şeylerden kurtarır.
j) Kişide üç şeyin bulunması kusur bakımından yeterlidir:
1. Kişinin kendi kusurlarını görmeyip başkalarında kusur araması
2. Yaptığından haya etmeyen kimsenin, başkasından haya duyması,
3. Arkadaşlarına eziyet vermesi
Ey Ebazer dinle ki, tedbirden daha iyi bir akıl, kötülüklere de engel olacak Allah'ın azabından daha iyi bir şey yoktur.
k) İyi ahlâktan daha değerli bir servet yoktur.”
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Sizi ilk önce sahabelerime, sonra da onlara tabi olanlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum. Ondan sonra yeryüzünde birçok yalancılık türeyecektir: Öyle ki, onlar kendilerine yemin edilmesi istenilmede yemin eder, şahitlik yapmaları istenilmeden de şahitlik yaparlar.”
Uyanık olun. Yabancı bir erkek bir kadınla baş başa kaldığı zaman üçüncü olarak aralarına şeytan girer.
Ehlisünnet ve cemaatle biricikte olup onlardan ayrılmayınız. Şeytan, cemaattan ayrılan yalnız kimselerle beraberdir. Çünkü o, iki kişinin arasında oluşan beraberlikten bile uzak kalır.
Cennetin ortasında bir yer edinmek isteyen kimse cemaatten ayrılmasın.
İşlediği iyiliklerime sevinen, kötülüklerine ise üzülen kimse, gerçek mümindir.”
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Ey imanlı kişi! Gizli veya aşikâr tüm işlerinde Allah'ın takvalığını (emirlerine itaat, yasaklarından kaçınmayı) sana tavsiye ediyorum.”
Bir kötülük işlediğin zaman, (Allah'ı unutup kollarını sallaya sallaya yürüme. Çünkü onun cezasını çekecek olan sensin. O halde akabinde onu yok eden bir iyilik işle. Hiç kimseden elini uzatıp bir şey dilenme. Kendine güvenin yoksa emanet alma. (Adaletten ayrılmak ihtimali varsa) İki kişinin arasına girip davalarını halletmeye kalkışma.”
Her işin başı, Allah korkusudur. Silâha karşı maddi kalkanlar olduğu gibi, manevi kalkanlar da vardır. Manevi olan kalkan, Allah korkusudur. Çünkü Allah korkusunu kalbinde bulunduran kimse, sanki arzuladığı kötülüklere karşı memur gibidir. Onu devamlı olarak iyiliklere teşvik eder. İyiliklere alışmış olan bir kimsenin yolu îman yoludur. İman yoluna girmiş olan kimseler, cennete girmiş ve Allah'ın cemaline kavuşmuş olurlar.
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Faydalı olan iki şey vardır: Allah'ın kelâmı olan Kur'an ve hidayet yolu olan İslâm Sözlerin en iyisi Allah'ın kelâmı, doğru yolların en iyisi ise Hz. Muhammed'in yoludur.”
Uyanık olunuz! (Benden sonra İslâm memleketinde, dine uymayan) icatlardan kaçınınız. Yeni icat edilmiş (dine aykırı olan) bu şeyler de, bid'atdır. Her bid'at ise bir sapıklıktır. (Yapanı doğru yoldan saptırır.) Bu da sahibini cehenneme götürür.
Uyanık olunuz! Kalbinizi katılaştıracak ve size Allah'ı unutturacak uzun bir ömrünüz olmasın. Dikkatli olun ki, her gelecek yakın sayılır. Uzak olan, gelmeyecek olandır.
Uyanık olun! Sapık olan, daha anasının karnındayken sapık olarak yazılmış olandır. Mutlu kimse, başkasının faydalı nasihatim kabul eden kimsedir.
Mümiini öldürmek, küfür kadar ağır bir günafdır. Mümine küfür etmek ise, fasıklıktır. (Doğru yoldan ayrılmakdır.)
Müslümanın din kardeşiyle üç günden fazla dargın kalması. helâl değildir.
Uyanık olun. Yalancılıktan kaçınınız. Çünkü yalancılık, ciddi veya şaka olsun, müslümanın ahlâkına yakışmayan bir harekettir. Yalancılığa alışmış olan bir kimse, çocuğuna verdiği sözü bile yerine getiremez. Yalancılık, yalan söyleyeni sapıklığa, sapıklık ise kişiyi cehenneme götürür.
Doğru konuşmak, sahibini iyi ahlâka, iyi ahlâk ise kişiyi cennete götürür. Doğru söyleyenler için “doğru söyledi, doğruyu yaptı” denildiği gibi, yalan söyleyenler için de “yalan konuştu, yolunu sapıttı” denilir. Yalancılığı meslek edinen kul, Allah'ın nezdinde yalancı diye adlandırılır ve yalancıların kaydına geçirilir.