Dünya Malı Ahiret Saadeti

Dünya Malı Ahiret Saadeti

Allah Tealâ Hazretleri, dünya malının geçici olduğunu, fani olduğunu, tatlı bir yeşillik olduğunu, Habib-i Hüda s.a.v. Efendimiz vasıtasıyla bize bildirmiştir.

Efendimiz s.a.v. buyurmuştur ki:

“Dünya tatlı bir yeşilliktir. Allah Tealâ sizin ne yapacağınızı görmek için, sizi yeryüzüne halife gönderdi. İsrailoğulları refaha kavuştukları zaman, elbise, koku, ziynet, ev eşyası ve kadınlarla zevk ederek, ahireti unuttu. Ahireti kaybetti.”

Yine Rasul-i Kibriya s.a.v. Efendimiz bir başka hadis-i şerifte şöyle buyurdu:

“Servet çokluğu sizi gaflete düşürmesin, malınızın çokluğu sizi kandırmasın. İnsanoğlu malım, malım der, durur. Halbuki senin malın ve servetin, yiyip içtiğin, giyip yok ettiğindir.”

Evet; malım malım der, övünür dururuz. Halbuki senin malım değin, yediğindir, giydiğindir, eskitip yok ettiğindir. Giymek suretiyle eskitip yok ettiklerin ve Allah için verdiklerin Allah hesabına vardır. Geride bulunan her şey bir gün seni terk eder, sana yar olmaz.

Bir de şu hadis-i şerife bakalım:

“En büyük emeli dünyalık olduğu halde sabaha çıkan kimse, Allah katında bir kıymet taşımaz. Aynı zamanda Allah Tealâ onun kalbini dört şey ile meşgul eder:

• Eksilmeyen ardı arkası gelmeyen telaş ile.
• Bitmek bilmeyen meşgale ile.
• Zenginliğe ulaşamadığı fakirlik ile.
• Sonu gelmeyen boş kuruntular ile...”

İşte hiç bitmediğinden şikayet ettiğimiz telaşın sebebi; sabah kalktığında derdin dünyadır.

Meşguliyetim hiç bitmiyor, nefes alamıyorum diyoruz ya, işte yine aynı sebep.

Allahu Azimüşşan ve Tekaddes Hazretleri, bu ve benzeri hadis-i şerifler ile kalbimizi dünyadan uzaklaştırmak ister. Dünya malı büyüklük değildir. Evlat büyüklük değildir. Mal-mülk de değildir. Dünya fani, evlat, oğul boş övünme sebebidir.


Sakik Belhî Hazretleri, Abbasi halifesinin huzuruna çiktigi zaman, halife: “Zühd ve takva sahibi Sakik sen misin?” diye sorunca:

- Sakik benim, zühd ve takva sahibi olan ben degilim, o sensin sultanim, dedi

Halife bu cevaba sasirdi ve dedi ki:

- Ben dünya zenginligi içindeyim. Her türlü ferah ve refah içindeyim. Nasil olur da zühd ve takva sahibi olabilirim?

Sakik Belhî Hazretleri su cevabi verdi:

- Allah, Kur’an-i Azimüssan’da dünya için; “Kalîl, az bir sey..” dedi. Sen az bir seye kanaat ettin. Bize ise “Ahiret bakidir, nimetleri bitmez..” dedi. Biz de ahireti seçtik. Sen az bir seye kanaat ettigin için zühd ehli sayilirsin.

Sakik Belhî k.s. Hazretleri bu cevabiyla onun dünya saltanatini hafife aldi, maneviyatin izzetini korudu. Yani dünyanin bütünü saltanatin altinda olsa, Cenab-i Hak ona “kalîl: azcik” dedi. Padisahim diyorsun ama dünyaya kanaat getirdin. Iste onun için zühd sahibisin. Halbuki asil gayesi; “Tamah sahibisin, kandin!” demek oluyor ama bunu çok zarif bir sekilde lâtife ile söylüyor.

Yine evliyaullahin büyüklerinden Hatemü’l-Esam k.s. diyor ki:

Kur’an-i Azimüssan’da gördüm ki, Hucurat Suresi 13’üncü ayet-i celilede “Muhakkak ki Allah yaninda en degerli olaniniz, O’ndan en çok çekineninizdir.” buyuruluyor.

Ben bu ayet-i celileyi düsündüm. Insanlarin önem verdigi mal, evlat ve rütbenin bos oldugunu anladim. Allahu Azimüssan ve Tekaddes Hazretleri’nin hükmüne boyun egdim, takvayi seçtim.

Mehmet ILDIRAR
semerkanddergisi.com'dan alintidir
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst