meridyen2
Kayıtlı Üye
Dünya Hırsından Kaçınmak ile İlgili Hadisler
Malı toplayıp da harcama hususunda cimri davranma ki Allah rızkını senden keser, saklayıp elinde infak etmeksizin tutma ki Allah da senden meneder.
(İbn-i Kesir, Peygamberimizin Şemaili Mu'cizeleri, Temel Neşriyat, sf. 87)
Zenginlik, mal ve metaın çokluğundan değildir; fakat zenginlik gönül zenginliğidir.
(Sünen-i Tirmizi Tercemesi Cilt: 4, Sf: 195)
... Ata Ebi Rebah şöyle demiştir: Ben ibn Abbas'dan işittim, şöyle diyordu: Ben Peygamber(S)'den işittim, şöyle buyuruyordu: "Adem oğlunun iki vadi dolusu malı olsa, muhakkak bir üçüncüsünü ister. Adem oğlunun iç boşluğunu (hırslı gönlünü) topraktan başka bir şey dolduramaz. Allah (ihtirastan) tevbe eden kişinin tevbesini kabul eder".
(Sahih-i Buhari, Cilt 14, syf.6373)
... Ben Abdullah ibnu'z Zubeyr'den Mekke'de minber üzerinde hutbe yaparken işittim; o şöyle diyordu: - Ey insanlar! Peygamber (S) şöyle buyurdu: "Eğer Adem oğluna altın ile dolu bir vadi verilseydi, o kendisine ikinci bir vadi verilmesini arzu ederdi. Şayet kendisine ikinci bir vadi verilse, üçüncüsünü isterdi. Adem oğlunun iç boşluğunu ancak toprak kapatır. Allah da (hırstan) tevbe eden kimsenin tevbesini kabul eder".
(Sahih-i Buhari, Cilt 14, syf.6374)
"... (Abdullah) bin Abbas (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Sizin en hayırlı olanınız, ailesine en iyi olanınızdır. Ben de aileme iyi olanınızım."
(Mace, Cilt5, Syf.461)
Hakim ibn Hızam şöyle demiştir: Ben Peygamber(S)'den istedim; O da bana verdi. Sonra yine istedim, O da bana verdi sonra yine istedim, yine verdi. Bundan sonra: "Bu mal." Buyurdu.
Peygamber (S) bana: "Ya Hakim! Şüphesiz bu mal yeşildir, tatlıdır. Her kim bu malı nefis güzelliği ile hırssız olarak alırsa, o mal kendisi için bereketli, meymenetli kılınır. Kim de bunu nefis düşkünlüğü ile, hırsla alırsa, mal alan için bereketli kılınmaz. O ihtiraslı kişi yiyip de hiç doymayan (köpek açlığı hastalığına tutulmuş) kimse gibi olur. Yüksek el, alçak elden hayırlıdır!" buyurdu.
(Sahih-i Buhari, Cilt 14, syf.6376)
(alıntı harun yahya kuran bilgisi)
Malı toplayıp da harcama hususunda cimri davranma ki Allah rızkını senden keser, saklayıp elinde infak etmeksizin tutma ki Allah da senden meneder.
(İbn-i Kesir, Peygamberimizin Şemaili Mu'cizeleri, Temel Neşriyat, sf. 87)
Zenginlik, mal ve metaın çokluğundan değildir; fakat zenginlik gönül zenginliğidir.
(Sünen-i Tirmizi Tercemesi Cilt: 4, Sf: 195)
... Ata Ebi Rebah şöyle demiştir: Ben ibn Abbas'dan işittim, şöyle diyordu: Ben Peygamber(S)'den işittim, şöyle buyuruyordu: "Adem oğlunun iki vadi dolusu malı olsa, muhakkak bir üçüncüsünü ister. Adem oğlunun iç boşluğunu (hırslı gönlünü) topraktan başka bir şey dolduramaz. Allah (ihtirastan) tevbe eden kişinin tevbesini kabul eder".
(Sahih-i Buhari, Cilt 14, syf.6373)
... Ben Abdullah ibnu'z Zubeyr'den Mekke'de minber üzerinde hutbe yaparken işittim; o şöyle diyordu: - Ey insanlar! Peygamber (S) şöyle buyurdu: "Eğer Adem oğluna altın ile dolu bir vadi verilseydi, o kendisine ikinci bir vadi verilmesini arzu ederdi. Şayet kendisine ikinci bir vadi verilse, üçüncüsünü isterdi. Adem oğlunun iç boşluğunu ancak toprak kapatır. Allah da (hırstan) tevbe eden kimsenin tevbesini kabul eder".
(Sahih-i Buhari, Cilt 14, syf.6374)
"... (Abdullah) bin Abbas (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Sizin en hayırlı olanınız, ailesine en iyi olanınızdır. Ben de aileme iyi olanınızım."
(Mace, Cilt5, Syf.461)
Hakim ibn Hızam şöyle demiştir: Ben Peygamber(S)'den istedim; O da bana verdi. Sonra yine istedim, O da bana verdi sonra yine istedim, yine verdi. Bundan sonra: "Bu mal." Buyurdu.
Peygamber (S) bana: "Ya Hakim! Şüphesiz bu mal yeşildir, tatlıdır. Her kim bu malı nefis güzelliği ile hırssız olarak alırsa, o mal kendisi için bereketli, meymenetli kılınır. Kim de bunu nefis düşkünlüğü ile, hırsla alırsa, mal alan için bereketli kılınmaz. O ihtiraslı kişi yiyip de hiç doymayan (köpek açlığı hastalığına tutulmuş) kimse gibi olur. Yüksek el, alçak elden hayırlıdır!" buyurdu.
(Sahih-i Buhari, Cilt 14, syf.6376)
(alıntı harun yahya kuran bilgisi)