ashli
Bayan Üye
Hangi çocuk rengarenk lezzetli mi lezzetli bir külah dondurmaya “Hayır!” diyebilir ki? Çocuklar demez ama anneleri der. Uzmanlara göre annelerin bu itirazı çocuğun önemli bir rahatsızlığı yoksa çok gereksiz. İşte dondurma hakkında bazı gerçekler.
Çocuklar için ideal bir besin..
Dondurma; süt şeker salep yumurta vanilya meyve püresi veya kakao kullanılarak üretilen besleyici özelliği yüksek olan bir besindir. Süt proteini karbonhidrat kalsiyum fosfor demir çinko magnezyum A E C D ve B vitaminleri içerir. 100 gram dondurmada 100 gram sütten daha fazla enerji mineral ve vitamin bulunur. Bu nedenle dondurma çocuklar için özellikle yazın tüketimi artan soğuk gazlı içeceklerden ve meyve sularından daha yararlı bir besindir.
Hijyene dikkat!
Dondurmanın içerdiği süt mutlaka pastörizasyon işleminden geçmelidir. Pastörize olmayan sütten, Brusella (Akdeniz humması) denilen hastalık bulaşabilir. Genellikle pastörize olmayan süt ve süt ürünlerinin tüketiminden 6-8 hafta sonra bulgu vermeye başlayan bu hastalıkta nöbetler halinde gelen ateş gece terlemeleri baş boyun eklem ve kas ağrıları olur. Sığır tüberkülozu da yine pastörize edilmemiş süt ürünlerinden bulaşabilir. Ayrıca yumurtanın kabuğundan salmonella bakterisi bulaşma riski söz konusudur ve 6-24 saat içinde besin zehirlenmesi bulguları ortaya çıkabilir. Uygun koşullarda üretilen dondurmanın uygun ambalajlanması ve soğuk zincir kurallarına kesinlikle uyularak satılacağı ortama ulaştırılması da sağlık için zorunludur. Açıkta satılan dondurmalarda ise kullanılan kaşıkların uygun solüsyonlarda bekletilmesi sık sık temizlenmesi ve hizmet eden kişilerin sağlık kontrollerinin düzenli yapılması dondurma yenmesine bağlı salgın hastalıkları önler.
Çocuklara dondurma verirken..
İlk 1 yaşta genellikle bütün besinlerle yeni tanışan alerji riski yüksek olan çocuklara dondurma vermek doğru olmayabilir, inek sütü ve yumurta alerjisi olan çocuklara dondurma yedirilmemelidir. Diyabetik çocuklarda ise dondurma doktora danışılarak verilebilir. 1 yaş üstü çocuklarda her besinde olduğu gibi aşırıya kaçmadan günde 1-2 top dondurma tüketimi yararlıdır. Bu arada dondurmanın yemekten sonra verilmesi hem iştah kapanmasını önler hem de midede soğuk yiyeceğin yaratacağı kramp tarzı rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olmaz. Dondurma ağız ısısını 4-7 derece düşürür. Yerken ağzınıza aldığınız dondurmayı 5-10 saniye ağzınızda çevirmek ve yavaş yemek dondurmanın soğuk etkisini azaltacaktır. Dondurma yemenin mevsimi yoktur. Her mevsim tüketilebilir. Dondurma yemek ile üst solunum yolu hastalıkları arasında bilimsel olarak kanıtlanmış bir ilişki yoktur. Ancak hasta olan çocukta soğuk yiyecek tüketimi boğaz bölgesinde rahatsızlık hissini artırabilir.”
Dondurma satın alırken..
Açıkta satılan dondurma alıyorsanız güvenilir yerlerden almaya özen gösterin.
Dondurmanın içinde buz kristalleri varsa bozulmuş olma ihtimali yüksektir.
Özellikle mahalle aralarında seyyar satıcı tezgahlarında satılan dondurmalar sağlık açısından riskli olabilir.
Ambalajlı ürünlerde sık satış yapılan yerleri tercih etmek ambalajın ve şeklin bozulmamış olmasına dikkat etmek ve son kullanma tarihlerine göz atmak hem kendi sağlığınızı hem de çocuğunuzun sağlığını korumada yardımcı olur.
Dondurma şişmanlatmaz..
Şişmanlığın temel nedeni gereksinimden fazla alınan enerjinin harcanmadan vücutta yağ olarak depolanmasıdır. Dondurma bireyin günlük enerji ve besin öğeleri gereksinimi içerisinde yeterince alındığı takdirde şişmanlatmaz. Ayrıca sütten gelen besin öğeleri vitamin ve minerallerden zengin içerikte olduğundan sadece enerji içeren birçok tatlıdan da daha değerlidir. Dolayısıyla tatlı gereksinimi ya da çeşitliliği sağlamak istendiğinde tercih edilmelidir.
Yoğurt yemeyen çocuğa dondurma verin..
Bir çocuk sağlıklı bir şekilde büyümek için; ilk bir yıldan sonra ve çocukluk çağının tamamında yeterli miktarda inek sütü ve ürünlerini alabilmelidir. Dondurma da bu açıdan çocuk beslenmesinde önemli bir işlev üstlenir. Sütü sevmeyen günlük gereksiniminin altında tüketen ya da hiç süt-yoğurt yemeyen çocuklar için dondurma doğru bir seçenek olabilir.
Dondurmayla ilgili yanlış bilinen bazı doğrular..
Hijyenik koşullara uygun olarak hazırlanmış dondurma yeniyorsa ve yiyen kişinin boğazında yerleşik bir mukozal hastalık yoksa; dondurma boğazda ağrı ateşlenme gibi sorunlara yol açmaz. Soğuğun hücre düzeninde tahribat yapması için hücre özsuyunun donarak genleşmesi ve hücre çeperinin yırtılması gerekir. Hücre suyunun donması ise ancak hücreyle temas eden ortamın ısısının sıfırın altında olmasıyla mümkündür. Oysa değil dondurma ağza bir buz parçası alındığında bile ısı anında +4° ila +8° C yükselir.
Özellikle kalsiyum gereksiniminin arttığı ergenlik hamilelik ve menopoz dönemlerinde dondurmanın besleyici değeri önem kazanır. Anne adaylarının hamileliğin ilk aylarında yaşadıkları bulantı ve kusma durumlarında da soğuk hafif ve kokusuz gıdalar tavsiye edilir. Bu nedenle bulantısı olan hamilelerin bir kısmı dondurma ile bulantılarının hafiflediğini söylerler. Ayrıca dondurma içerdiği kalori ile de beslenmesi aksayan ve anne adayları için oldukça besleyici bir alternatif oluşturur.
Yurtdışında yaz-kış devamlı tüketilen bir besin maddesi olan dondurma ülkemizde kışın her nedense unutulur. Oysa genel sağlığına dikkat eden bir kişinin yaz-kış dondurma yemesinde herhangi bir sakınca yoktur.
Dondurma yemek solunum ve sindirim organları üzerinde olumsuz etki yapmaz. Homojenize ve pastörize edilmiş hijyenik dondurma yalanarak ve küçük parçalar halinde yendiği takdirde solunum ve sindirim organlarını hiçbir şekilde olumsuz etkilemez. Ancak süt ürünlerinin çabuk bozulan ve yararlılıklarını hızla yitiren besinler olduğu unutulmamalıdır. İşte bu yüzden sağlık koşullarına uygun ortamda üretilen gerektiği şekilde korunan ve sağlıklı ambalajlarda satışa sunulan dondurmalar tüketilmelidir.
Dondurmalarınızı ambalajın üzerinde tavsiye edildiği şekilde -18° C’de son kullanma tarihine kadar saklayabilirsiniz. Eğer dolabınızda derin dondurucu bölümü yok ve sadece buzluk varsa ürünlerin birkaç saat içerisinde tüketilmesi tavsiye edilir. Dondurma alınırken ambalaj üzerindeki son kullanma tarihine dikkat edilmelidir! Bilinmeyen ve açıkta satılan dondurmalardan kaçınılmalıdır.
Dondurmanın tarihçesi
Roma imparatoru Neron savaşçılığıyla olduğu kadar boğazına düşkünlüğü ile de tanınırmış. Gladyatör dövüşlerini seyrederken kendisine lezzetli yiyecekler sunan çeşnibaşlarını ödüllendirirmiş. Çeşnibaşlarından biri bir gün dağın zirvesinden topladığı karları bir kaba sıkıştırarak doldurmuş. Üzerine bal ve çeşitli meyve parçaları dökerek imparatora sunmuş. Neron o güne kadar hiç tatmadığı bu yiyeceği çok sevmiş. Ertesi gün de köle ordusunu kar toplamaya göndermiş. Karın üzerine bal ve ezilmiş meyve döktürerek tarihin ilk dondurmasını hazırlatmış. Romalılardan kalma bu yöntem Anadolu’nun kimi köylerinde hala kullanılıyor. Tek farkla onlar karı pekmezle karıştırarak o eşsiz lezzeti yakalamaya çalışıyorlar.
Soğuk ve buzlu içeceklerin ana yurdu hep doğu ülkeleri. Anadolu’da yaşayanlar Araplar ve İranlılar da “şerbet” dedikleri soğutulmuş şekerli su ya da buzlu meyve suyunu içerlerdi. Doğunun kültürüyle tanışan batılılar bu sırada doğuya has tatlıları da keşfettiler. Marko Polo’nun Çin’den getirdiği dondurma tarifleri İtalyan aşçılara yepyeni bir ufuk açtı. Hatta onlar da kendilerince değişik dondurma türleri geliştirdiler. Fransa Kralı II. Henri ile evlenen Floransalı Catherine de Medicis’in Fransız sarayına götürdüğü aşçılar Fransız meslektaşlarına dondurmanın nasıl yapıldığını öğrettiler. 17. Yüzyılda Avrupa’ya getirilen dondurma ünlenerek kısa sürede yayıldı.
1676 senesinde Paris’te 250’ye yakın dondurmacı olduğu biliniyor. 1851’de de Jacob Fussel ABD’de dondurma yapıp satmaya başladı. Değişik maddelerle hazırlanan dondurmanın İtalyanlara özel bir çeşidi var: Semi-freddo. Dondurma yapılırken karışım dondurulmadan önce içine kremalı bir bisküvi katılarak bu ünlü dondurma hazırlanır. O dönemlerde dondurma etrafı buz ve tuz tabakasıyla kaplı olan döner yayıklarda dövülerek yapılırdı. 1900’den sonra soğutucu makinelerin geliştirilmesiyle dondurma daha da yayğlnlaştı. Dondurmaya çıtır lezzet katan külahı ilk kez 1904 ‘te Missouri Louis’de düzenlenen Dünya Fuarı’nda ortaya çıktı.
Dondurmanın besin değerleri (100 gr)
Karbonhidrat: 25 gram
Yağ: 6.6 gram
Protein: 3.6 gram
Enerji: 174 kcal
Sütün besin değerleri (100 gr)
Karbonhidrat: 4.78 gram
Yağ: 3.5 gram
Protein: 3.2 gram
Enerji: 64.5 kcal
Kısaca...
Dondurmanın günde 100 gramdan fazla tüketilmesi ise kilo sorununa neden olabiliyor.
Erciyes Üniversitesi Atatürk Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Neriman İnanç, kemikler için vazgeçilmez olan kalsiyum ve fosforun en iyi kaynağının süt ve süt ürünleri olduğunu belirtti.
İnanç, 100 gram sütteki kalsiyum ve fosfor miktarının yapılışındaki yoğunlaşmadan dolayı dondurmada daha fazla bulunduğunu açıkladı:
''100 gram dondurmada 135 mg kalsiyum bulunmaktayken sütte bu miktar 115 mg'dır. Yine 100 gram dondurmada 115 mg fosfor bulunmaktayken sütte bu miktar 92 mg'dır.
Dünya Sağlık Örgütü 1-10 yaş için 800 mg 11-24 yaş için 1200 mg sonrasında 800 mg/gün kalsiyum alınmasını önermektedir. Yani ergen dönem ile menopoz döneminde daha çok ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu nedenle bu yaş aralığındakiler daha çok dondurma tüketmelidir. Dondurma ayrıca B grubu vitaminleri ile A vitamini bakımından da zengin bir kaynaktır.''
Doç. Dr. İnanç 100 gram dondurmanın vücuda 190-200 kalori sağlayacağının unutulmaması gerektiğine de dikkat çekti.
İnanç ''Günde 100 gramdan daha fazla dondurma tüketilmesi şişmanlığa neden olabilir. Özellikle anne ve babaların çocukların dondurma tüketimini kontrol altında tutması sağlıkları açısından yararlı olur'' dedi.