DOMUZ GRİBİ (SWINE FLU) nedir , Nasıl bulaşır , Nasıl korunulur , Tedavisi Nasıldır ?

` nazLı ..

Bayan Üye
DOMUZ GRİBİ (SWINE FLU)

Domuz gribi (swine flu), normalde domuzlarda görülen A tipi grip virüsünün yol açtığı bir solunum yolu hastalığı olarak biliniyor.
DSÖ'ye (Dünya Sağlık Örgütü) göre, Meksika'da ölümlere neden olan domuz gribi virüsü İnfluenza A / H1N1 olarak tanımlanmakta ve normalde domuzlarda göründüğü için domuz virüsü olarak adlandırılmaktadır.
Kuluçka süresi 2 gün ile 1 hafta arasında değişmektedir.
Hastalığa grip virüsünün normalde domuzları etkileyen ancak zaman zaman insanlara da bulaşan bir tipinin dönüşüm geçirmiş halinin yol açtığı düşünülüyor.
Bu virüs, alışıldık mevsimsel grip salgınlarına yol açan tipin, normalde domuz ve kuşları etkileyen türden genetik malzeme içerecek şekilde dönüşmüş halidir.

BULAŞMASI NASIL OLMAKTADIR?

Domuz etinin yenmesiyle değil, hayvanın dışkısından insana geçiyor.
İnsandan insana solunum, hapşırık, öksürük ve tokalaşma yoluyla bulaşabiliyor.
Domuz gribi domuzdan insana ve insandan insana bulaşabiliyor.
Virüs domuzdan insana, domuz etinin yenmesiyle değil, solunum yoluyla bulaşıyor.
Domuz gribi insandan insana ise damlacık enfeksiyonuyla; solunum yolu (öksürük, aksırıkla) ve temas yoluyla (tokalaşma, sarılma, öpüşme v.b.) bulaşabiliyor. Ancak cildi katederek bulaşma sözkonusu değil.
Hastaların viruslu ağız burun salgılarının ya da bu salgılarla kirlenmiş ellerinin yeniden kendisinin ya da başkalarının el göz burun ya da ağzına temasıyla yayılıyor.
Bu nedenle “el hijyeni” virüs yayılımını engellemek açısından kritik önem taşıyor!

Bu virüse karşı insanın doğal bağışıklığı bulunmamaktadır.
Klasik gribe göre daha kolay yayılıyor ve bulaşıcı özelliği daha yüksek.

HASTALIK BELİRTİLERİ NELERDİR?
Domuz gribinin güncel belirtileri mevsimsel grip ile oldukça benzerdir. 37,8 derecenin üzerinde ateş, halsizlik, iştahsızlık, öksürme ve aksırma görülür. İshal ve kusma ile giden vakalar da bildirilmiştir.
Eğer bu belirtilere sahipseniz mutlaka işyeri sağlık birimine başvurunuz !!!
Klinik tablo hafiften ağıra değişken olup, eğer pnömoni (zatürre) gelişmiş ise ve vaka ağır ise ölümle sonuçlanma riski de bulunmaktadır.
HASTALIKTAN KORUNMA NASIL OLMALIDIR?
Normal gripten korunma yöntemleri bu grip türünden korunmak için de aynen uygulanmalıdır;
Yaşam ve çalışma alanlarının yeterince havalandırılması
Kalabalık ortamlarda bulunmaktan kaçınma
Ellerin sık sık ve sabunla yıkanması, özellikle de öksürdükten, aksırdıktan sonra
Ağız ve burunun aksırıp öksürdüğünüzde kağıt mendille kapatılması, kullanım sonrası kağıt mendilin çöp kutusuna atılması
Göz, burun ya da ağzımıza dokunmaktan kaçınma
Gerekirse maske takılması
Hasta insanlarla temastan kaçınma, uzak durma

Bizim kültürümüzde olmamasına rağmen domuzlar arasına girmek zorundaysak maske takmak ve bulunulan ortamı yeterince havalandırmak gerekir.

Domuzlara yapılan aşı bulunuyor, ancak insan için henüz aşısı yoktur.
Şu anda varolan aşıların (uygulanan) bu virüs tipine karşı ne kadar etkili olacağı ise belirsizdir.

TEDAVİSi NASILDIR?
Bu virüse karşı da ilk yapılacak olan öncelikli olarak korunma uygulamalarına titizlikle uymaktır.
Hastalık tanısı konduktan sonra ise hastanelerde yatırılarak genellikle destek tedavisi ve bazı antivirütik ilaçlarla tedavi edilmektedir. Fakat bu hastalık süresince ek olarak zatürre, beyin iltihabı v.b. gelişebilir, o zaman tedavi buna göre değiştirilip özelleştirilerek yapılmaktadır.
DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE SON DURUM (28.04.2009)
İspanya'da 8,
Kanada'da 6,
Avustralya'da 2,
İtalya'da 1,
Almanya'da 3,
Brezilya'da 1,
Yeni Zelanda'da 13,
Fransa'da 1 ve
İsrail'de ise 2 kişi "domuz gribi şüphesiyle" hastaneye kaldırıldı.
Dünya Sağlık Örgütü Domuz gribi (swine flu) salgınına ilişkin uyarı fazını üçten dörde yükseltmiştir. (Uyarı 6 fazdan oluşmaktadır) Bu küçük kümelerde insandan insana sınırlı bulaşın olduğunu fakat yayılmanın oldukça lokal bulunduğunu ve virüsün henüz insana yeterince adapte olmadığını ifade etmektedir.
Dünden beri hem Meksika'dan gelen ölüm bildirimlerinde artışlar olmuş, hem de doğrulanan vaka sayıları artmıştır.
Yine çoğu Meksika orjinli olmak üzere virüs dünyanın çeşitli ülkelerinde tesbit edilmeye başlanmıştır.
Ülkemizde ise Sağlık Bakanlığınca yapılan açıklamalara göre henüz tespit edilmiş bir vaka bulunmamaktadır.
Ayrıca hastalığın ilk olarak ve sık olarak görüldüğü yerlerden (Amerika kıtası ve özellikle Meksika) gelen yolculara yönelik muayene - kontrollerin yapılması (havaalanları ve limanlarda) yönünde uygulamaların başlatıldığı bildiriliyor.

Domuz Gribi Hakkında bilgiler​

domuzgribibabypig.jpg



Memorial Hastanesi Klinik Laboratuarlar Koordinatörü Doç. Dr. Kenan Keskin, domuz gribinin en çok sonbahar ve kış mevsiminde görüldüğünü belirterek, domuz gribine yakalanan insanlarda belirtisiz enfeksiyondan, ölümcül olabilen ağır akciğer tutulumuna (zatürree) kadar değişebilen klinik tabloların görülebildiğini söyledi.​


17d72c53-9ff5-42ba-bd1f-9d98aa258dbc.jpg

Doç. Dr. Kenan Keskin​

"Domuz Gribi" hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Kenan Keskin, "Domuz gribi, bir tür "influenza virusü"nun (influenza A) yol açtığı, domuzlarda görülen ve solunum sistemini tutan, yüksek düzeyde bulaşıcılığa sahip bir enfeksiyon hastalığıdır. Domuzlar arasında, hastalandırıcılığı yüksek olmakla birlikte öldürücülüğü (yüzde 1-4) nispeten düşüktür. Hastalık domuzlar arasında solunum yoluyla ve virüs bulaşmış parçacıkların solunmasıyla yayılmaktadır.
En çok sonbahar ve kış mevsiminde olmakla birlikte bütün yıl boyunca görülmektedir. Pek çok ülkede domuzlara, rutin olarak uygulanan bir aşı bulunmaktadır. Domuz influenza virüsleri normalde türe özgü olup yalnızca domuzlara bulaşabilmekle birlikte bazen insandaki bariyerleri aşarak bulaşabilmekte ve insanlarda da hastalık oluşturabilmektedir. Bu durum, daha çok domuz bünyesinde, insan grip virüsü ve domuz grip virüsü gibi farklı türden virüslerin aynı anda enfeksiyon yapması sonucu iki tür arasında genetik materyal alışverişi sonucunda meydana gelen yeni ve melez virüslerle olmaktadır" diye konuştu.​

domuzgribi640babypigs.jpg

Doç. Dr. Kenan Keskin, domuz gribi etkeni ile oluşan etkenlerin genel olarak normal griptekine benzediğini belirterek, "Domuz gribine yakalanan insanlarda belirtisiz enfeksiyondan, ölümcül olabilen ağır akciğer tutulumuna (zatürre) kadar değişebilen klinik tablolar görülebilmektedir. Belirtiler bu kadar birbirine benzerlik gösterdiği için, hastalığın insanlar arasındaki yaygınlığını doğru biçimde tespit etmek kolay değildir. İçinde bulunduğumuz ay içerisinde, Meksika'da başlayan bir salgında şimdiye kadar 100'ün üzerinde insan hayatını kaybetmiş bulunmakta, bu sayı giderek de artmaktadır. Ayrıca bu salgın şu anda başka ülkelere de yayılmaktadır" dedi.​

domuzgribiaug7big.jpg

İnsanların bu hastalığı, genel olarak virüs taşıyan domuzlardan aldığını ifade eden Doç. Dr. Kenan Keskin, ancak bazı insan vakalarında domuzlarla veya domuzların yaşadığı ortamla temas öyküsü bulunmadığını söyledi. Keskin, "İnsandan insana bulaşma söz konusu olmakla birlikte yalnızca yakın ilişki halinde gerçekleştiği bilinmektedir. Dünya sağlık örgütü, bu virüsün daha önce başka bir yerde izole edilmediğini bildirmektedir.​

domuzgribipigread.jpg

İlk defa içinde bulunduğumuz ay içerisinde Meksika'da insan enfeksiyonlarına yol açan bu virüs, daha sonra başka ülkelere de sıçramış bulunuyor. Hastalık başka ülkelere sıçradığı gibi bizim ülkemize de yayılabilir. Bunun olmaması için ilgili kurumlar, gerekli tedbirleri almaktadır" açıklamasında bulundu.​



domuzgribipignest732918.jpg

Keskin, iyi pişirilmiş ve iyi hazırlanmış domuz eti veya domuz eti ürünlerinin yenilmesiyle insana hastalık bulaşmayacağını kaydetti. Domuz influenza virüsünün 70 ºC veya daha yüksek sıcaklıkta pişirilme sırasında etkisiz hale gelebildiğini belirten Doç. Dr. Kenan Keskin, "İnsanların büyük bir kısmı, özellikle domuzlarla sık karşılaşmayan insanlar, domuz influenza virüsüne karşı koruyucu bağışıklığa sahip değildirler. Eğer şu anda dolanan virüs insandan insana bulaşma yeteneğine sahip bir virüs ise dünya çapında büyük bir salgına yol açabilir. Böyle bir salgının ne derecede etkili olacağını kestirmek çok zordur. Çünkü bu etki, salgın yapan virüsun bulaşıcılığı, insanların bağışıklık durumu, bildiğimiz grip virüsüne karşı toplumda zaten var olan antikorların çapraz koruyuculuğunun olup olmaması ve kişisel faktörlerle yakından ilişkilidir" ifadelerini kullandı.​

domuzgribipigbaby30.jpg

İnsanda hastalık yapan domuz gribi virüsünü içeren, bu hastalığa karşı koruyucu olan bir aşı bulunmadığına dikkat çeken Keskin açıklamalarını şöyle sürdürdü;
"Şu anda piyasada bulunan bildik grip aşılarının domuz gribine karşı herhangi bir koruyuculuğu olup olmadığı bilinmemektedir. Bilindiği gibi influuenza virusleri hızlı bir biçimde değişime uğramaktadırlar. Bu yüzden etkin bir aşı geliştirmek zordur. Aşı çalışmaları da bu yüzden uzun zaman alıyor. Tedavide kullanabileceğimiz ilaçlar, bildiğimiz gripte kullandıklarımızdan farklı değildir. Bu amaçla kullanılan ilaç, ülkemizde de piyasada bulunmaktadır. Erken dönemde kullanıldığında hastalığın seyrini olumlu olarak etkilemektedir. Bütün hastalarda kullanımı söz konusu olmasa da ileri yaşlılar ve sistemik hastalığı veya bağışıklık yetmezliği olan, hastalığın ağır ve ölümcül olabileceği öngörülen hastalarda kullanımı yararlı olacaktır."​

İha​

Dünyayı saran domuz gribinin semptom ve belirtileri nelerdir? İnsanlar bu virüse nasıl yakalanır? Hastalıktan korunma yolu nedir? İşte hastalıkla ilgili tüm bilgiler...Domuz gribi akut solunum yoluyla domuzları etkileyen A tipi bir bulaşıcı hastalıktır​

29817113_8ea2f5fb89.jpg

Bu virüs domuzlar arasında direk yada dolaylı etkileşim yoluyla bulaşıyor. Bu hastalık vakaları kış ve bahar aylarında artış gösteriyor ancak bütün yıl boyunca da devam ediyor. Domuz gribi normalde sadece domuzları etkiliyor. Fakat bu virüs bazen tür bariyerini aşarak insanı da etkileyebiliyor.​


Domuz gribinin semptom ve belirtileri nelerdir?

Domuz gribi belirtileri dönemsel zatürre ile çok benzerlik göstermektedir ve bazen ölümlere bile neden olabilmektedir.
Bu belirtiler arasında ateş, öksürük, boğaz ağrısı, vücut ağrıları, baş ağrısı, titreme, yorgunluk, ishal ve kusma gibi belirtiler sayılabilir. Bu virüs ayrıca zaten bireyde var olan kronik hastalıkları daha da kötüleştirebilir.
Bu hastalık domuz eti tüketimi ile bulaşır mı?
Hayır. Bu hastalığın insanlara domuz yada domuz mamulleri katkılı ürünlerin tüketilmesi sonucu bulaştığına dair herhangi bir delil yok. Eğer domuz yeterince pişirilirse bu virüs bulaşmaz. Bu virüs 160-170 derece sıcaklıkta yok oluyor.
Bu arada islama göre domuz ürünlerinin tüketiminin haram olduğunu belirtmekte yarar var.
İnsanlar bu virüse nasıl yakalanırlar?
İnsanlar bu virüse genellikle domuzlarla direk temas kurduklarında ve virüs bulaşmış yerlerde bulundukları zaman yakalanırlar. İnsan insana temas ta bu virüsün bulaşmasının bir diğer yoludur. Ayrıca virüs tıpkı diğer mevsimlik gripler gibi solunum yolu ile de bulaşmaktadır.
Kendisine virüs bulaşan bir kişi bunu diğer insanlara ne kadar zamanda bulaştırır?​

domuzgribi.jpg

Eğer şahıs bu hastalığın belirtilerini üzerinde taşıyacak şekilde hastalığa yakalanmışsa bu kişinin bu hastalığı bulaştırması en fazla 7 gün sürer. Bu zaman dilimi çocuklarda daha kısadır.
Hastalıktan korunma yolu nedir?
Hastalığa yakalanmış insanlarla direk temastan kaçının. Ellerinizi özellikle de öksürdükten ve hapşırdıktan sonra sabun ve bol su ile yıkayın. Özellikle de hapşırırken ve öksürürken mendil kullanuın ve bu mendili daha sonra atın.
Eğer size virüs bulaştıysa evden çıkmayın ve diğer insanlarla direk temastan kaçının. Hastalığın daha fazla yayılmasını engellemek için elinizi gözünüze, burnunuza ve ağzınıza temas ettirmeyin.
Acil ve erken belirtiler nelerdir?
Çocuklarda erken belirtiler şu şekildedir:
-Hızlı solunum veya sorunlu nefes alma.
-Mavimsi cilt rengi
-Yeterli sıvı tüketmeme.
-Uykudan zor uyanma ve insanlarla iletişim kuramama
-Huysuzluk ve sinir bozukluğu
-Çeşitli nezle-belirtileri görülü ve daha sonra bu belirtiler gelişerek yüksek ateş ve öksürüğe dönüşmesi.
Yüksek ateş
Yetişkinlerde görülen belirtiler ise şunlardır:
-Nefes alma zorluğu ve nefes darlığı
-Karın ve göğüste basınç ve ağrı
Ani baş dönmesi
-Şiddetli veya devamlı kusma
Domuz gribinin bir tedavisi var mı?
Bazı anti virüs ilaçları virüsün üremesini durdurabiliyor. Bu ilaçlar hastanın rahatlamasına ve hastalığın etkisinin kırılmasına yarıyor. Bu ilaçlar ayrıca ciddi olumsuz etkilerini de ortadan kaldırıyor. Bu anti virus ne kadar erken alınırsa o kadar iyi sonuçlar gösteriyor.​

domuzgribitaixanh.jpg

Bu domuz gribini engelleyecek bir aşı var mı?


Henüz değil. Bu virüsün çeşitli aşılara çok seri uyum sağlamasından kaynaklanıyor. Virüsün bu kabiliyeti yeterli ve etkili bir aşı üretilmesini maalesef engelliyor. Hali hazırda dünya sağlık örgütünün tavsiye ettiği aşılar arasında bu virüsle alakalı herhangi bir aşı yoktur.
Kaynaklar
"S & C: domuz Nezle." BBC News. 26 Nisan 2009. Accessed 26 Nisan 2009.
"Domuz Grip ve Sen." Merkezler Hastalık Kontrol ve Önleme (CDC) için. Accessed 26 Nisan 2009.
"Domuz Grip Sıkça Sorulan Sorular. Dünya Sağlık Örgütü. 23 Nisan 2009. Accessed 26 Nisan 2009.
[Sadece Kayıtlı Kullanıcılar Linkleri Görebilir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

Sağlık Bakanlığı'ndan domuz gribi açıklaması​

domuzgribiresimleri.jpg

Sağlık Bakanlığı adına Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Seracettin Çom açıklama yaptı. Çom açıklamasında griple ilgili tehlike yok dedi ama vatandaşları uyardı.​

Sağlık Bakanlığı adına bir açıklama yapan Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Seracettin Çom şu an için vatandaşları tehdit eden bir durumun olmadığını belirterek, soruları olanların bakanlık adına kurulan 184 numaralı hattan bilgi alabileceğini bildirdi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Dünydaki durumu ve ülkemizdeki risk ihtimallerini kamuoyuyla paylaşmak, bilgi kirliliğini vatandaşlarımızın kafasını karıştırmaması amacıyla bu açıklamayı yapma ihtiyacı hissettik.
17 Nisan'da Meksika'da domuz gribi hastalığının ilk duyurusu yapılmış, aradan geçen bu kadar süre zarfı içinde 1000'den fazla yaralı, 100'den fazla kişi de ölmüştür. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde şüpheli vakalar vardır. İspanya'da biraz önce incelenen vakalarından bir tanesinde kesin bu virüsü taşıdığı ilan edildi. Domuz da mevcutken daha sonra insana geçen ve şimdi de ilk defa insandan insana geçiş eğilimi gösteren bir virüsle karşı karşıyayız. Bakanlığımız olayın duyumu aldığı ilk andan itibaren irtibatını sürdürmekte. Çeşitli tarihlerde ülkemizi ve dünyayı tehdit eden virüsler nedeniyle de ülkemiz daha önceki faaliyetleriyle oldukça yeterli tecrübeye sahip olmuştur. Tecrübeli sağlık ekibimiz ve idarecilerimiz mevcuttur. Bilim adamlarımız gelişmeleri yakınen takip etmektedir. Bakanlığımız da bize gerekli desteği vermektedir. Konunun uzmanı hocalarımızla bakanlığımız çeşitli görüşmeler yaparak gerek desteği almıştır. Bakanlığımızca hazırlanan eylem planı madde madde hazırlanmıştır. Böylece karşınıza çıktık. Örnek olarak her ne kadar Dünya Sağlık Örgütü'nün yapacağı açıklamaları dinlemekle birlikte, ülkemizin konumu gereği (Ulaşım hareketliliği) kendi durum ve gerçeklerine dayanarak ek almamız gereken tedbirleri almaya başlamış durumundayız. Bugünden itibaren hava limanlarımızda ulusal salgınla mücadele eylem planımızın gereklerinden biri olarak giriş çıkışlarda sağlık taraması uygulamasını başlatmış durumundayız. Ülkemize gelecek Meksika'nın komşuları olan diğer ülkelerden ülkemize geleceklere bir takım duyurularımız oldu ve olacak. Kendi vatandaşlarımız da dahil kendilerinden bir takım bilgiler alarak virüs şüphesi olanları karantina altına alıp Türkiye'de yeni vaka girişi olursa bunu kaçırmayalım, burada hakim olalım diyerek bu tedbirler alınmıştır. Taşradaki sağlık teşkilatlarımız nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda uyarılar yapılmıştır. Çeşitli toplantılar yapılmıştır. Bilgi kirliliğin olmaması amacıyla bakanlığımız hafta sonu dahil hergün basın vasıtasıyla günlük rapor şeklinde uygun saatte hastalığın hem uluslararası hem de ülkemizdeki durumu hakkında bilgi akışı sağlanacak. Şu an vatandaşlarımızı tehdit eden bir durum olmadığını ama böyle bir tehlikenin mevcut olduğunu bilmelerini istiyoruz. Bakanlığımız dışında yapılacak açıklamalara itibar etmeyelim.​

ALO 184 HATTINDAN BİLGİ ALABİLİRLER
Saber olarak 184 numaralı telefonu arayarak gerekli bilgileri alabilirler. Yine aynı şekilde Sağlık Bakanlığımızın web sitesinden güncel bilgilere ulaşabilecekler. İhtiyaç devam eder, risk artarsa ilan edeceğimiz telefonlarla aynı şekilde vatandaşlarımız bilgilere ulaşabilirler."​

Domuz gribi bize gelir mi diyorsanız bu tartışmayı dikkatle okuyun.​


İTHAL EDİLEN DOMUZ YAĞI VE KILI NEREDE KULLANILDI?​

Türkiye`nin geçen yıl ithal ettiği tarım ürünleri arasında 103 ton domuz yağı ve 525 ton domuz kılı yer aldı. Domuz kılı fırça yapımında kullanıldı. İslam`a göre haram sayılan domuz yağlarının nerelerde kullanıldığı sorusu gündeme geldi. Türkiye`nin son 5 yıllık ithalat kalemleri incelendiğinde domuz ürünlerine ilişkin ithalatın yıllardır sürdüğü görülüyor. Buna göre, Türkiye 2003 yılından bu yana katı domuz yağı ithalatı yapıyor.​

Kümes hayvanlarının katı yağlarıyla aynı ithalat kaleminde değerlendirilen katı domuz yağından son 3 yılda 156 bin 108 dolar karşılığında 226 bin 680 kilogram ithal edildi. Son olarak geçen yıl 87,5 ton katı domuz yağı ithalatı yapıldı.​

`Domuz yağı seratini, sıvı domuz yağı ve sıvı don yağı` tanımıyla yapılan domuz yağı ithalatı ise 2001 yılından bu yana 66 bin 630 kg olarak gerçekleştirildi. Türkiye bu kalemdeki domuz yağına 95 bin doların üzerinde ödeme yaptı.​

EKSİK BİLGİ VERİLDİ​

Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen`in, CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel`in soru önergesine yanıtlarken bu rakamları açıkladı. Yanıtta domuz yağlarının sanayide mi yoksa gıda sektöründe mi kullanıldığı konusunda bilgiye yer verilmedi. Türkiye`nin diş fırçaları ve gıda maddelerinin hazırlanmasında kullanılan fırçalarda kullanıldığı tartışması da yapılan domuz kıllarından yüzlerce ton ithal ettiği öğrenildi. Buna göre, 2005 yılında aralarında domuz kılının da bulunduğu fırça yapımında kullanılan kıllardan 525,3 ton ithal edildi. Son 5 yılda ithal edilen kıl toplamı yaklaşık 2 bin 500 ton. Bunlar için ödenen para ise 4 milyon dolar. Türkiye, son 5 yıl içinde bir kez de canlı domuz ithalatı yaptı​

Domuz gribinden nasıl korunalım


Kış bitti ama grip sorunu gündemden hâlâ çıkmadı.


Grip aşısı yaptıranlar bile bu yıl gripten doğru dürüst korunamadı. Geçtiğimiz kışı tekrarlayan griplerle geçirenlerden biri de benim. Ekim ayı ortalarında aşımı yaptırmama rağmen, aralık ve şubat aylarında üst üste iki önemli ve uzunca süren gribal enfeksiyona yakalandım.
Son günlerde sık konuşulan domuz gribinin aslında diğer griplerden ciddi bir farkı yok. Dünya Sağlık Örgütü önce domuzdan insana, sonra da insandan insana bulaşabilen bu enfeksiyonun yaygın bir salgına yol açabileceği uyarısını yapınca herkesin kafası karıştı. Bu virüs de yiyeceklerle değil, solunum yoluyla bulaşıyor. Henüz insanlarda etkili olduğu bilinen bir aşısı da bulunmuyor. Hastalığın çıkış yeri Meksika. Amerika’da da bazı vakalar görülmeye başlayınca yayılma ihtimali doğal olarak artıyor. Hızlı bulaşması ve çok çabuk yayılması önemli bir özelliği. Henüz bizden oldukça uzakta bulunsa da özellikle hava yolu ile ulaşımın yaygınlaşacağı önümüzdeki günlerde virüsün bizi de ziyaret etmeyeceğini söylemek mümkün değil.

UÇAK YOLCULUĞU İLE YAYILABİLİR

Bu nedenle özellikle uçak yolcularının havaalanında solunum yolu enfeksiyonu yönünden denetlenmeleri gerekiyor. Karantina etkili bir önlem olarak gösteriliyor.
Şimdilik korkulacak bir şey yok. Sağlık Bakanlığı ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanlık Dernekleri gerekli çalışmaları ve yapılması gerekenleri çoktan planladılar. Muhtemelen havaalanlarında bazı karantina önlemleri alınacak. Bu salgın da (1970’li yıllarda çıkan diğer domuz gribi salgını gibi) kısa bir sürede kendiliğinden sönecek. Yine de tedbiri elden bırakmamakta fayda var.
Bütün gripler gibi domuz gribinden korunmak için de ellerinizi sık sık yıkamanız, öksürüp hapşırırken mendil kullanmanız ve yakın temastan uzak durmanız (örneğin öpüşmeyi, tokalaşmayı azaltmanız) gerekiyor. Çevrenizde grip belirtileri gösteren biri varsa uzak durmak, teması sınırlamak ve hatta o kişileri evlerine istirahata yollamak etkili bir koruyucu önlemdir. Beslenmenize, uykunuza, istirahatınıza dikkat etmeli, kişisel hijyeninize özen göstermelisiniz.
Korunmak için piyasada satılan grip aşılarından faydalanmak gibi bir aceleciliğe de kapılmayın. Çünkü mevcut grip aşıları domuz gribine karşı etkili değil. Ayrıca bağışıklık kazanabilmek için en az 2-3 hafta gibi bir zamana ihtiyacınız var. Bu nedenle genel önlemlere dikkat etmeniz şimdilik yeterli olacaktır.

Doğum kontrol hapları kilo almanızı engellemez

Doğum kontrol haplarının birçok yan etkileri var. Bu etkiler özellikle kontrolsüz, dikkatsiz ve uzun süreli kullanımda daha kolay ortaya çıkıyor. Doktorların bu konuda yaptıkları uyarılar işe yarayıp hapların satışı azaldıkça, üretici firmalar da satışı artırmak için yeni ve farklı yollar arıyorlar. Bunlardan biri de bilgilendirme kampanyaları. Ne var ki bu kampanyalardaki bazı bilgiler, ciddi yanlışlar ve yanlış anlamalara yol açabilecek bilgiler bulundurabiliyor.
Doğum kontrol haplarının sürekli kullanıldığında kilo aldırmadığı bilgisi bunlardan biri ve bana göre en önemlisi. Bu hapların bu şekilde pazarlanması veya tüketici bilgilendirme yönteminin bu şekilde yapılması her şeyden önce iki yanlış anlamaya yol açabiliyor. Birincisi “doğum kontrol hapı sürekli kullanıldığında kilo aldırmaz” uyarısı sanki bu ilaçların kilo kontrolünde kullanılabileceği, yani kilo almak istemeyenlerin bu haplardan yararlanabileceği düşüncesine yol açabiliyor. Diğer taraftan bu ilaçların tüylenme tedavisinde kullanıldıkları da doğru bir bilgi olsa bile sadece belirli bir nedene bağlı tüylenme olgularında faydalı olabilecekleri biliniyor.

Domuz Gribi

domuz-gribi.jpg
2 gün önce (24/04/2009) Meksika‘da ortaya salgın olarak çıktığı belirtilen DOMUZ GRİBİ hastalığı tüm dünyayı tehdit ediyor.​

Meksika’ dan sonra Amerika da domuz gribine yakalananlar ortaya çıkmaya başladı bir gün sonra ise Yeni Zellanda‘da ortaya çıktı.​

Meksika’dan dönen 25 kişilik bir öğrenci grubunun Domuz Gribi Belirtileri göstermesi üzerine hemen karantina altınaalındılar.​

Avrupa’ da da KRİZ MASALARI oluşturuldu.​

Domuz gribi kuşlarda, domuzlarda ve insanlarda görülen grip mikrobunun birleşiminden meydana geliyor. Domuzlardan insana,​

insandan da insana geçiyor. Solunum yoluyla bulaştığı için yayılması çok hızlı gerçekleşiyor. Uzmanlar tokalaşmayın ve birbirinizi öpmeyin uyarısı yapıyor.​

Meksika’da ajansların belittiğine göre şu ana kadr 81 kişi yaşamını kaybetti. Amerika’da 10 kişi hastaığın belirtilerini gösterdi. Yeni Zellanda’da ise bu rakam 25.Hayvanlar için aşısı bulunan bu hastalığın insanlar için henüz geliştirilmiş bir aşısı yok. Dünya Sağlık Örgütü (who) çok hızlı yayılan bu hastalık için geniş çaplı salgın uyarısında bulundu.​

Domuz Gribi Belirtileri

Domuz gribi belirtileri, henüz tam olarak tespit edilemedi, vakalar üzerinde incelemeler sürüyor fakat, en belirgin belirtileri sanırım yüksek ateş ve halsizlik olarak kaydedilmiş..
Yüksek ateş olma riski oldukça yüksek olacakki, birçok havaalanına termal kameralar koyulmuş ve geçen insanların ısıları kontrol altına alınıyor, böylece virüsün ülkeden ülkeye geçmesi bi nevi engelleniyor.
( DSÖ ) Dünya Sağlık Örgütü, Virüsün tehlike seviyesini, bugün itibari ile 4. seviyeden 5. seviyeye çekti ve buda demek oluyorki, virüs durdurulamaz bir hal almaya başladı ve gittikçe yayılıyor.
Daha önce yaptıkları açıklamada artık çok geç olduğunu belirtmişler ve geç kaldıklarını söylemişlerdi.​

Domuz Gribi A/H1N1 Nedir

Domuz gribi ( A/H1N1 ) domuzlar arasında yaygın olan bir grip biçimidir. Domuz gribi A tipi bir grip virüsünün yol açtığı salgın, bulaşıcı bir hastalıktır. Domuz gribi mekisadan başlıyarak tüm dünyaya yayılmaya başlayan bir hastalıktır.
Normalde domuzlarda gözüken bu grip çeşidi, domuzdan insana ve insandan insana bulaşabiliyor, bulaşma yolu ise solunum olarak belirtiliyor.
Şuana kadar meksikada 100 e yakın ve abd’ de 20 ye yakın vakaya rastlanmış ve meksikada birçok kişi karantina altına alınmış.
Domuz gribi için domuzlarda kullanılan bir aşı mevcut fakat, insanlar için henüz bir aşı bulunmuyor ve insan bağışıklığının bu hastalığa karşı zayıf olduğu belirtiliyor.
Domuz eti yiyenlerin domuz gribi olması gibi bi durum söz konusu değildir, grip solunum yolu ile bulaşıyor, domuz gribi olmuş bir domuzun etini yeseniz bile böyle bir durum söz konusu değil.
Domuzlar üzerinden yaygın olan bu hastalık, değişiklik gösterebildiğinden dolayı tam olarak çözülemiyor ve bu hastalığın kuş gribi, insan gribi gibi grip çeşitlerinin karışıklığından oluşabileceği söyleniyor.
Dikkat : Dünya Sağlık Örgütü ( DSÖ) Bu virüsün çok tehlikeli olabileceğini ve heran çok hızlı birşekilde yayılabileceğini duyurdu, insanları tedbirli olması için uyardı !​

Domuz gribi tüm dünyayı kasıp kavurmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü, doğrulanmış vaka sayısını 787, ölümcül virüsten hayatını kaybedenlerin sayısını ise 22 olarak açıkladı...
sp.gif

Domuz gribi tüm dünyayı kasıp kavurmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü, doğrulanmış vaka sayısını 787, ölümcül virüsten hayatını kaybedenlerin sayısını ise 22 olarak açıkladı. Kostarika ve İrlanda'nın da eklenmesiyle vaka varlığı doğrulanan ülke sayısı 17'ye yükselirken, küresel salgına karşı de alarma geçti. Sağlık Bakanlığı da, vatandaşları bilgilendirmek amacıyla domuz gribinde merak edilenleri cevapladı. Bakanlık, internet sitesinde domuz gribinin ne olduğundan belirtilerine, korunma yollarından tedavisine kadar A'dan Z'ye küresel salgına ilişkin merak edilenleri açıkladı. İşte domuz gribine ilişkin merak edilenler:​

DOMUZ GRİBİ NEDİR?

Domuz Gribi, İnfluenza A virüsünün (A/ H1N1) neden olduğu ve daha önce insanlarda görülmezken virüsün geçirdiği değişimle artık insanlarda da görülebilen grip türüdür. İnsandan insana bulaşabilmektedir. Halen devam eden salgın insandan insana bulaşma şeklinde yayılmaktadır.​

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Belirtiler normal grip belirtileri gibidir. Yüksek ateş (koltuk altından ölçülen 38 C derece ve üzeri), öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı, vücut ağrıları, baş ağrısı, titreme, halsizlik, nadiren kusma ve ishal.
İNSANDAN İNSANA NASIL BULAŞIR?​

Domuz Gribi de mevsimsel grip gibi bulaşmaktadır. Kişiden kişiye genellikle öksürme, aksırma esnasında ortama yayılan ve virüs içeren damlacıklarla bulaşır. Bu damlacıklar, direkt solunum yolu ile alınabileceği gibi ortamdaki kapı kolu, masa, sandalye gibi cansız yüzeylerden eller vasıtasıyla da alınabilir. Virüs sağlam kişiye ağız, burun ve göz yolu ile bulaşabilmektedir. Tokalaşma ile de bulaşabilir. Kişi, hastalık başlangıcından 1 gün öncesi ve 7 gün sonrasına kadar bulaştırıcıdır.​

HASTALIKTAN KORUNMAK İÇİN NE YAPMAK GEREKİR?

Hastalıktan korunmak için su ve sabun ile sık sık elleri yıkamak, bulunulan ortamı sık sık havalandırmak, kapalı ve hasta kişilerin bulunduğu ortamlardan uzak durmak gerekir. Eğer hasta iseniz ayrıca, öksürük ve aksırık esnasında ağız ve burnunuzu tek kullanımlık mendil ile kapatınız ve kullanılan mendili çöpe atınız. Hastalığı diğer kişilere yaymamak için mümkünse evden dışarı çıkmayınız. Evdeki diğer kişileri korumak için yakın temastan kaçınınız. Basit cerrahi maske kullanınız. Kişisel eşyalarınızı (havlu, diş fırçası, çatal, kaşık, nevresim, çarşaf vb.) başka kişilerle paylaşmayınız. Elle dokunduğunuz eşyaları deterjan veya onda bir oranında sulandırılmış çamaşır suyu ile siliniz. Bol sıvı alıp beslenmenize dikkat ediniz ve istirahat ediniz. Acil durumlarda mutlaka doktora başvurunuz. Unutulmamalıdır ki hastalığın henüz aşısı yoktur. Aşı geliştirme çalışmaları devam etmektedir.​

YURT DIŞINA SEYAHAT EDECEKLER NELERE DİKKAT ETMELİ

Zorunlu haller dışında hastalığın görüldüğü bölgelere seyahatlerinizi erteleyiniz. Gidilen bölgelerde kalabalık ve kapalı mekânlardan uzak durunuz. İnsanlarla yakın temastan kaçınınız. Su ve sabun ile sık sık ellerinizi yıkayınız. Bu amaçla alkol bazlı el dezenfektanı da kullanabilirsiniz. Hasta kişilerin bulunduğu ortamlarda bulunmaktan kaçınınız, bulunmak zorunda iseniz cerrahi maske kullanınız.​

KORUNMA AMAÇLI NE TÜR MASKE TAKILMALIDIR?

Bu tür hastalıklarda ortamdaki damlacıkları tutabilen basit cerrahi maskeler yeterlidir. Grip hastaları da yakındaki kişileri korumak amacıyla basit cerrahi maske kullanmalıdır.​

HASTALIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR?

Gripte kullanılan antiviral ilaçlar bu grip türünde de kullanılmaktadır. Bu ilaçlar hastalık belirtileri başladıktan sonra ilk 48 saat içerisinde verildiğinde hastalığın şiddetini azaltıp, süresini kısaltabilir. Ayrıca destekleyici tedavide şikâyetlerin azaltılmasına yönelik olarak doktor tavsiyesiyle çeşitli ilaçlar kullanılabilir. Ancak antibiotik kullanılmamalıdır.​

GRİPTE ACİL TIBBI YARDIM GEREKTİREN DURUMLAR NELERDİR?


Solunum sıkıntısı, şiddetli bulantı ve kusma, şuur bulanıklığı, şiddetli öksürük ve balgam çıkarma, çocuklarda bunlara ek olarak; dudaklarda morarma, havale geçirme, yaygın döküntü görülebilir. Bu belirtilerden herhangi biri görüldüğünde acilen doktora başvurulmalıdır.​

DOMUZ GRİBİ İLE İLGİLİ MERAK EDİLENLER​

Domuz gribi, Influenza A virüsünün neden olduğu domuzlarda oldukça bulaşıcı akut solunum yolu hastalığıdır. Asıl olarak domuzlarda görülmesine rağmen insanlara da geçmektedir. Domuzlarla yakın olan kişilere bulaşmasıyla insanlarda da yayılmaya başlayan domuz gribinin ölüm oranı yüzde 1-4'tür. Anadolu Sağlık Merkezi (ASM) Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Hakko, Meksika'dan başlayarak tüm dünyayı etkisi altına almaya başlayan domuz gribi ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı.​

İnsan sağlığına nasıl etkileri olacak?
İnsanlarda salgınlara nadiren rastlanmaktadır. Genellikle belirtiler mevsimsel griple benzerdir. Hafif veya belirtisiz seyredebileceği gibi çok ağır tablolar da görülebilir. 6 Mayıs 2009 itibariyle Dünya Sağlık Örgütü'ne göre virus 21 ülkede görüldü, vaka sayısı ise 1490 'e ulaştı.​

İnsanlara nasıl bulaştı?
Domuzlarla yakın ilişkisi olan kişilere, onlardan da diğer insanlara bulaştı.​

Domuz eti ve ürünleri yemekle bulaşır mı?
Hayır. Domuz eti yemekle, pişirmekle bulaşmaz. Pişmiş ette virüs yaşayamaz. Çiğ ete temasla bulaşmaz.​

Küresel salgın riski var mı?
İnsandan insana geçebildiği için bu mümkündür. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre domuz gribi , kuş gribinin 2003'te tekrar belirmesinden bu yana en geniş çaplı yaygın hastalık riskini taşıyor.​

Aşısı var mı?
Hayır henüz yok. Mevcut aşılar hastalıktan korumaz. Aşı geliştirilmesi zaman alabilir.​

Tedavi için ilaçlar var mı?
Relenza ve Tamiflu isimli iki ilaç tedavide kullanılır.​

Kendimi nasıl koruyabilirim?

Grip benzeri belirtileri olan kişilerden uzak durulmalı,
Eller sık sık yıkanmalı,
Yeterli uyunmalı,
İyi beslenmeye dikkat edilmeli.​

Eğer evde hasta biri varsa;
Hasta, ayrı bir odada tutulmalı. Bu mümkün değilse hastadan uzak durulmalı,
Ağız ve burun kapatılarak maske kullanılmalı,
Hastanın elleri sık sık yıkanmalı veya alkollü el dezenfektanla temizlenmeli,
Hastanın odası sık sık havalandırılmalı,
Hastanın etrafı temiz tutulmalı,
Sağlık yetkililerinin dedikleri aynen uygulanmalı.​

Hastalığın görüldüğü ülkelere seyahat edeceğim. Neler yapmam gerekir?
Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanmış seyahat kısıtlaması yoktur. Mümkün olduğunca kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunulmaması, bulaşma riskini azaltacaktır. Solunum yoluyla bulaşan tüm hastalıklarda olduğu gibi başta sabunla el yıkama gibi kişisel hijyen önlemlerini uygulamak son derece önemlidir. Gidilen ülkelerin yerel otoritelerinin öngördüğü tedbirlere uyulması ve gerektiği durumlarda basit cerrahi maske kullanılması hastalığın bulaşma riskini azaltacaktır. Ayrıca grip belirtileri görüldüğünde en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.​

Hastalığın görüldüğü ülkelere seyahat ettim. Ne yapmam gerekir?
Son iki hafta içinde hastalığın görüldüğü ülkelere ziyarette bulunmuşsanız ve başta 38 º C'den yüksek ateş, öksürük, boğaz ağrısı, vücutta ağrı, yorgunluk/ kırgınlık, baş ağrısı, üşüme, kusma ve ishal gibi grip benzeri belirtileriniz varsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekir. Bu belirtiler sadece grip ya da domuz gribi hastalıkları sonucu ortaya çıkmaz. Zatürre, nezle, bronşit gibi başka birçok solunum yoluyla bulaşan hastalık da benzer belirtiler gösterebilir.​

Uluslararası seyahate çıkmayı planlıyorum, hastalıktan korunmak için neler yapmalıyım?
Dünya Sağlık Örgütü yetkilileri, seyahatin ya da ticaretin kısıtlanması gerekmediğini bildirmektedirler. Genel olarak kişisel temizlik önlemlerinin alınması, kalabalık ve havasız ortamlardan mümkün olduğunca kaçınılması şu an için yeterli önlemlerdir. En etkili önlem el yıkamadır. Öksürürken ya da hapşırırken ağız ve burnunuzu tek kullanımlık mendil ile kapatın ve mendili atın. Özellikle hapşırma ya da öksürme sonrasında ellerinizi su ve sabunla yıkayın. Alkol bazlı el dezenfektanları kullanılabilir. Hastalığın başlıca insandan insana, hapşırma, öksürme gibi yollarla bulaştığı düşünüldüğünden hasta kişilerle temastan kaçınmak uygun bir korunma yöntemidir. Kirli ellerle gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmak buradaki virüslerin elleriniz yoluyla yayılmasına neden olabilir. Bol sıvı gıda tüketin, iyi beslenin, dinlenmeye dikkat edin.​

Domuz gribi testi yapılıyor mu?
Henüz laboratuvarlarımızda domuz gribini (H1N1) doğrudan tanımlayan bir test yoktur. Ancak Sağlık Bakanlığı'nın referans göstereceği laboratuvarlara örnekler alınıp gönderilebilir.​

Domuz Gribi Nedir?
Domuz gribi nedir?
Domuz gribi, domuzların solunum yollarında hastalık yapan influenza A virüsünün, insanlarda da hastalık yapabilen ve insandan insana bulaşabilen, dolayısı ile kıtalar arasında yayılarak büyük salgın yapma olasılığı olan H1N1 alt tipi ile meydana gelen bir solunum yolu hastalığıdır.
Domuz Gribi Belirtileri Nelerdir?
Belirtiler mevsimsel grip belirtileri gibidir;
· Yüksek ateş (koltuk altından ölçülen 38 C derece ve üzeri),
· Öksürük,
· Boğaz ağrısı,
· Burun akıntısı,
· Vücut ağrıları,
· Baş ağrısı,
· Titreme, halsizlik,
· Nadiren kusma ve ishal.
untitled.JPG

Kendinizde yukarıda verilen grip belirtilerini farkettiğinizde Sağlık Merkezi’ne başvurunuz !

Domuz Gribi Nasıl Bulaşır?
Domuz Gribi de mevsimsel grip gibi bulaşmaktadır. Kişiden kişiye genellikle öksürme, aksırma esnasında ortama yayılan ve virüs içeren damlacıklarla bulaşır.
Bu damlacıklar, direkt solunum yolu ile alınabileceği gibi ortamdaki kapı kolu, masa, sandalye gibi cansız yüzeylerden eller vasıtasıyla da alınabilir. Virüs bu cansız ortamlarda 2 saat süre ile canlı kalabilmektedir.
Virüs sağlam kişiye tokalaşma, ağız, burun ve göz yolu ile bulaşabilmektedir.
Kişi, hastalık başlangıcından 1 gün öncesi ve 7 gün sonrasına kadar bulaştırıcıdır.
clip_image001.jpg

Domuz Gribinden Korunma İçin ;
Su ve sabun ile sık sık ve en az 30 saniye süre ile ellerinizi yıkayınız ya da alkol bazlı el dezenfektanı kullanınız.
Bulunduğunuz ortamı sık sık havalandırınız.
Kapalı ve hasta kişilerin bulunduğu ortamlardan uzak durunuz.
moz-screenshot-1.jpg
untitled2.jpg

Domuz Gribinden Çevrenizdekileri Korumak İçin;

Öksürük ve aksırık esnasında ağız ve burnunuzu tek kullanımlık mendil ile kapatınız ve kullanılan mendili çöpe atınız.
Hastalığı diğer kişilere yaymamak için mümkünse evden ( ya da yurt odasından) dışarı çıkmayınız.
Çevrenizdeki kişileri korumak için yakın temastan kaçınınız. Kişisel eşyalarınızı (havlu, diş fırçası, çatal, kaşık, nevresim, çarşaf vb.) başka kişilerle paylaşmayınız.​

Yurt Dışına Seyahat Edecekler Nelere Dikkat Etmelidir?
Zorunlu haller dışında hastalığın görüldüğü bölgelere seyahatlerinizi erteleyiniz.
Gidilen bölgelerde kalabalık ve kapalı mekânlardan uzak durunuz. İnsanlarla yakın temastan kaçınınız.
Su ve sabun ile sık sık ellerinizi yıkayınız. Bu amaçla alkol bazlı el dezenfektanı da kullanabilirsiniz.
Hasta kişilerin bulunduğu ortamlarda bulunmaktan kaçınınız, bulunmak zorunda iseniz cerrahi maske kullanınız.
Domuz Gribinin Aşısı Var mıdır? H1N1 virüsüne etkili aşı bulunmamaktadır.
Hastalığın Tedavisi Var mıdır?
Bol sıvı alıp beslenmenize dikkat ediniz ve istirahat ediniz
Antiviral ilaçlar hastalık belirtileri başladıktan sonra ilk 48 saat içerisinde verildiğinde hastalığın şiddetini azaltıp, süresini kısaltabilir.
ANTİBİYOTİK KULLANILMAMALIDIR !

Domuzlar insanlara ve kuşlar gibi diğer canlılara bulaşabilen grip virüslerini taşıyabilirler, bu sayede virüsün genetik olarak değişime uğrayıp pandemik bir salgına dönüçmesine neden olabilirler.​


300px-H1N1_map.svg.png
magnify-clip.png

2009 domuz gribi salgını verileri:
██ Ölümlü kesin vakaların tespit edildiği yerler██ Kesin vakaların tespit edildiği yerler██ Kesin tespit edilmemiş ya da şüphenelinen yerler Bakınız: Domuz giribinin canlı haritası, H1N1 Canlı harita​


Domuz gribi, Orthomyxoviridae ailesinden olan herhangi bir virüs tarafından oluşan ve domuzlara özgü bir griptir. Hastalık tıp alanında İngilizce swine influenza virus kelimelerinin baş harflerinin bir araya getirilmesiyle kısaca SIV olarak adlandırılır. Bilinen tüm SIV tipleri ya Influenzavirus A (çoğunlukla) ya da Influenzavirus C (ender) tipindedir.[1] Aşısı bulunmamaktadır. [2]
Kümes hayvanları ve domuzlar ile yakın temasta çalışan kişiler, özellikle korumasız bir şekilde temasta bulunanlar, eğer hayvan insana bulaşabilen bir virüs taşıyorsa enfeksiyon kapma riski altındadır. SIV, insandan insana bulaşabilecek şekilde yapısını değiştirebilmektedir. 2009 yılındaki domuz gribi vakalarının bu tip bir virüs tarafından oluştuğu belirtilmektedir.[3] 2009 yılında Meksika'da başlayıp dünyaya yayılan vaka yüzünden Meksika'da 100'ü aşkın kişi öldü.[4]
Hastalığın insandaki belirtileri grip ve grip benzeri hastalıkların semptomları ile aynıdır.​




Belirtileri [değiştir]

Belirtiler; ateş, öksürük, boğaz ağrısı, vücut ağrısı, baş ağrısı, üşüme hissi ve yorgunluktur. Normalden daha fazla sayıda hasta ishal ve kusma şikayeti bildirmiştir.[5]
Bu belirtiler sadece domuz gribine özgü olmadığı için tanı konulması için hastanın yakın geçmişi, domuz gribi olan kişilerle temas edebileceği bölgelerde bulunup bulunmadığı ya da domuzların ve kümes hayvanlarının bulunduğu ortamlarda bulunup bulunmadığı sorgulanarak ayırıcı tanı yönteminin uygulanması gerekmektedir.​

Korunma [değiştir]

Domuz gribi solunum (hava) yoluyla bulaşmaktadır; bu yüzden etkili bir korunma yöntemi bulunmamaktadır. Ancak, tedbir olarak, solunum maskeleri dışında, özellikle kalabalık ortamlarda bulunduktan sonra, eller sıklıkla sabun ve su ya da alkol içerikli kimyasallar ile yıkanmalıdır. İnsanlar ellerini yıkayamadıkları durumlarda, ağızlarına, burunlarına ve gözlerine elleriyle dokunmaktan kaçınmalıdır. Eğer öksürme gerekiyorsa ağız bir bez ya da kağıt ile kapatılmalı ve kullanılan kağıt ya da bez hemen çöpe atılmalıdır. Domuz gribi ile ilgili aşı araştırmaları yapılmaktadır.​

Tedavi [değiştir]

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC) hastalıktan korunma veya tedavisi için Tamiflu (oseltamivir) ya da Relenza (zanamivir) önermektedir. İzole edilen virüs üzerinde ABD ve Meksika'da yapılan deneylerde amantadine ve rimantadine'e karşı dayanıklı olduğu tespit edilmiştir.[6]​
 
---> DOMUZ GRİBİ (SWINE FLU) nedir , Nasıl bulaşır , Nasıl korunulur , Tedavisi Nasıldır ?

10 soruda domuz gribi


Domuz gribi son günlerin en çok konuşulan sağlık sorunlarından biri. Salgın bir hastalık boyutlarına ulaşabilme ihtimali gösterdiği için hepimizi korkutuyor.



Ne var ki çoğu zaman yapılan bir hatanın burada da yapıldığı, konunun fazlaca büyütülüp neredeyse bir “tıp terörü” havasının yaratıldığını düşünenler de var. Bu gripte de bir “viral enfeksiyon” söz konusu. Viral enfeksiyona bağlı diğer üst solunum enfeksiyonları gibi domuz gribi de “damlacık enfeksiyonu” şeklinde kolayca yayılıyor.

1) ETKENİ NE
Domuz gribine yol açan bir virüs. “H1N1 virüsü” olarak adlandırılıyor. Virüsün özelliği diğer grip virüsleri gibi hızlı ve değişken bir yapıya sahip olması. Tüm grip virüsleri gibi domuz gribi virüsü de hızla ve sürekli bir biçimde değişme özelliğine sahip. Bu durum aşı hazırlama ve tedavi için ilaç üretmeyi güçleştiriyor.

2) NASIL BULAŞIYOR
Virüsün kaynağı domuzlar. Domuzlar arasında sık sık grip salgınlarına yol açıyor. Virüs domuzdan insana, insandan insana, hatta insandan domuza bile bulaşabiliyor. Bulaşıcılığı fazla, salgın potansiyeli yüksek bir virüs. İnsandan insana bulaşma ağız burun salgılarıyla, kirlenmiş eller, hapşırma, öksürme, bu esnada virüsle bulaşmış partiküllerin ağza, buruna solunum yoluna yerleşmesiyle oluyor.

3) NASIL KORUNMALI
Korunmanın en etkili yolu hasta kişilerin izole edilmesi. Özellikle bulaşma ihtimalinin arttığı kapalı alanlara, ulaşım araçlarına, okullara alınmaması, evde istirahat ettirilmeleri. Ayrıca hasta kişilerin maskelerle ayrı odalarda izole edilmesi de faydalı bulunuyor. Riskli alanlarda ve salgın çıkan yerlerde yaşayanların maske takmaları faydalı olarak bulunuyor. Virüsün öksürme, hapşırma, yakın mesafeden konuşma gibi durumlarda hava yolu ile bulaştığının bilinmesi çok önemli ama en az bu durum kadar önemli olan ve çoğu kez atlanan bir nokta var: El temizliği. Salgın dönemlerinde özellikle elleri sık sık yıkamak, şüpheli temaslarda bu yıkamayı daha ciddi ve dikkatle yapmak önem kazanıyor.

4) BELİRTİLERİ NELER
Bu gribin de diğer griplerden farklı bir belirtisi yok. Ağır seyrediyor. Solunum yollarını daha ciddi etkiliyor. Ateş, kırıklık, iştahsızlık, yorgunluk, halsizlik, boğaz ağrısı, boğazdan yanma hissi, öksürük, nefes darlığı, iştahsızlık, burun boğaz akıntısı, hapşırma gibi belirtileri var. Küçük çocuklarda ağır nefes darlığına, uyku haline de yol açıyor.

5) NASIL TEŞHİS EDİLİYOR
Şüpheli vakalarda hızlı sonuç veren bazı testler var ama bunlar her yerde uygulanan, ucuz testler değil. Hastalığı hızlı teşhis eden yeni testler üzerinde çalışmalar sürüyor. Özellikle şüpheli olguların aksi kanıtlanıncaya kadar domuz gribi gibi kabul edilmesi, yeni yerleşim saptanabilmesi için bu olgularda virüs çalışmalarının yapılması gerekebiliyor.

6) AŞI İLE KORUNMAK MÜMKÜN MÜ
Domuz gribinin aşısı yok. Aşı üzerinde çalışmalar devam ediyor ama mevcut grip aşılarının bu gripten korunmada bir faydası olmuyor.

7) İLACI VAR MI
Bazı antiviral ilaçların (örneğin Tamiflu ve benzerlerinin) faydalı olabileceği belirtiliyor. Bununla birlikte doğrudan tedavi edebilecek herhangi bir ilaç söz konusu değil. Her grip olgusunda tamiflu veya benzerini kullanmak da gerekmiyor.

8) NASIL BESLENMELİ
Eğer bağışıklığınızı güçlü tutarsanız domuz gribine karşı daha dirençli olursunuz. Uykunuza, istirahatınıza dikkat etmeniz, fırsat buldukça temiz havada yürümeniz ve iyi beslenmeniz faydalı olabilir. Bol sebze meyve yemek doğru bir düşüncedir. Bağışıklığı güçlendirmek için Elderbery, Ekinezya, Umklaoba özlerinden, hatta Betaglukandan faydalanabilirsiniz. 2-3 haftalık kısa bir Çinko kürünün de yararı olabilir.

9) TÜRKİYE İÇİN BİR TEHLİKE SÖZ KONUSU MU
Sağlık Bakanlığı ve Enfeksiyon Hastalıkları çalışma grupları ortak bazı önlemler konusunda anlaştılar. Erken teşhis için bazı merkezler oluşturuldu. Özellikle havaalanlarında gerekli önlemler alındı. Bu nedenle panik olacak bir durum söz konusu değil. Yapılması gereken bu tür belirtilerle karşılaşanların en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmaları, bu tür belirtileri olanları izolasyon konusunda uyarmaları.

10) SALGIN BÜYÜYOR MU
Meksika Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklama hastalığın ilk yoğunluğunun azaldığı yönünde. Herkes, her ülke yeteri kadar bilinçlendi. Bütün ülkelerde, sınırlarda gerekli önlemler alındı, sağlık bakanlıkları alarm haline geçirildi. Bu nedenle korkuya, telaşa, endişeye gerek yok. Yeni bir virüs de söz konusu değil. Virüs zaten bilinen bir virüs. Sorun hastalığın salgın hale dönüşebilme eğilimi göstermesinden kaynaklanıyor. Bu enfeksiyonda da koruyucu önlem her şeyden önce geliyor.

Kısacası dikkatli olalım, koruyucu önlemleri ciddiye alalım ve ilgililerden gelecek uyarıları dikkatle uygulayalım, panik yapıcı önerilerden uzak duralım yeterli...

Hastalıklardan su ve sabunla korunun


Meksika'dan başlayarak tüm dünyaya yalımya devam eden Influenza A H1N1 (Domuz Gribi) gribinden korunmada mevsimsel grip ve soğuk algınlığı için önerilen genel önerileri uygulamak çok önemli. Bunun için alınması gereken önlemler...



Hasta görünen, ateşli ve öksürüğü olan kişiler ile yakın temastan kaçının.


•Ellerinizi sık sık su ve sabun ile yıkayın. Özellikle öksürdüğünüzde veya hapşırdığınızda mutlaka yıkayın. Yıkama olanağı yok ise alkol bazlı el dezenfektanları kullanın.
•Öksürdüğünüzde veya hapşırdığınızda ağzınızı kağıt mendil ile kapatın. Mendili çöp kutusuna atın. Ardından ellerinizi yıkayın.
•Ellerinizi gözünüze, burnunuza ve ağzınıza sürmeyin. Virüsün bu yolla yayıldığını unutmayın.
•Eğer hasta iseniz evde kalın ve diğer kişilerle temasınızı sınırlandırın.

Soğuk Algınlığınız Varsa Tehlikedesiniz!

Tüm önlemlere rağmen soğuk algınlığına yakalandıysanız vakit kaybetmeden almanız gereken bazı önlemler bulunuyor:

•Kendinizde soğuk algınlığı belirtileri hissettiğinizde hastalığınız ile ilgili ailenizi ve iş yerinizi mutlaka bilgilendirin.
•Mümkün ise bulaştırma riskini en aza indirmek için evde kalın ve kalabalıktan, okuldan, işten uzak durun.
•İstirahat edin ve bol sıvı alıp, var olan yakınmalarınıza yönelik tedavi uygulayın. Boğaz ağrısı için pastil, yüksek ateş, baş ve genel vücut ağrısı için ateş düşürücü, ağrı kesici alabilirsiniz.
•Hapşırırken ve öksürürken ağzınızı ve burnunuzu tek kullanımlık mendillerle kapayın ve kullanılmış mendilleri uygun şekilde yok edin. Özellikle hapşırdıktan veya öksürdükten sonra, ellerinizi iyice yıkayın.
•Yakınmalarınız artar ve soluk alırken zorlanma da başlar ise en yakın sağlık merkezi aciline başvurun. Mümkün ise önceden, hekiminiz ile temasa geçin ve bilgilendirin. Yolculuk sırasında ağzınızı ve burnunuzu maske ile kapatarak etrafa bulaş riskini azaltın.
•Her türlü solunum sistemi enfeksiyonu bulgusu olan kişiler ile “riskli bölgeler” olarak tanımlanan hastalığın görüldüğü ülkelere seyahatten dönen kişilerin sağlıkları yakından izlenmeli, yedi gün içerisinde hastalık belirtilerinin bir veya daha fazlasının ortaya çıkması durumunda sağlık kuruluşuna müracaatları sağlanmalıdır.

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği Başkanı Prof. Dr. Gaye Usluer, “” olarak anılan virüsünden korunmak için bilinen korunma yöntemlerinin etkili olduğunu belirterek, “El yıkama ya da alkol bazlı el dezenfektanları kullanmak en etkili korunma yolu” dedi
vakalarında asıl ölüm nedeninin ikincil zatürre ve akut solunum yetmezliği olduğunu kaydeden Prof. Usluer, zatürre aşısının bu tip ölümleri azaltmada etkili olduğunun düşünüldüğünü söyledi. Zatürre aşısını, risk grupları olarak adlandırılan 5 yaş altı çocukların, 65 yaş üstündekilerin ve kronik hastalığı bulunanların yaptırmasının yararlı olacağını belirten Usluer, “Zatürre aşısı yıl içinde herhangi bir dönemde yapılabilir. Grip aşısıyla birlikte aynı anda reçetelendirilip uygulanabilir” dedi.
ve Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği’nin hastalıktan korunmak için önerileri şöyle:
- Su ve sabun ile sık sık ellerinizi yıkayın. Özellikle öksürdükten ve burun silindikten sonra yıkamayı ihmal etmeyin.
- Eller yıkanmadan göze, buruna ya da ağıza dokunulmamalıdır.
- Alkol bazlı el dezenfaktanları da aynı derecede etkilidir.
- Bulunduğunuz ortamı sık sık havalandırın.
- Kapalı ve hasta kişilerin bulunduğu ortamlardan uzak durun.
- Ortamdaki damlacıkları tutabilen basit cerrahi maskeler kullanılabilir.
- Zorunlu haller dışında hastalığın görüldüğü bölgelere seyahatlerinizi erteleyin. Gidilen bölgelerde kalabalık ve kapalı mekânlardan uzak durun.

Hastaysanız şunlara dikkat edin:
- Öksürük ve aksırık esnasında ağız ve burnunuzu tek kullanımlık mendil ile kapatın ve kullanılan mendili çöpe atın.
- Hastalığı diğer kişilere yaymamak için mümkünse evden dışarı çıkmayın.
- Evdeki diğer kişileri korumak için yakın temastan kaçının. Basit cerrahi maske kullanın.
- Kişisel eşyalarınızı (havlu, diş fırçası, çatal, kaşık, nevresim, çarşaf vb.) başka kişilerle paylaşmayın.
- Elle dokunduğunuz eşyaları deterjan veya 1/10 oranında sulandırılmış çamaşır suyu ile silin.
- Bol sıvı alıp beslenmenize dikkat edin, istirahat edin.
- Acil durumlarda mutlaka doktora başvurun.
fft16_mf243918.Jpeg


Aşı firması Sanofi Pasteur, domuz gribi (A/H1N1) aşısını üretmek için ilk adımı attı.

Gerekli olan virüs örneğini alan firma, ''pasajlama'' adı verilen üretim sürecine başlayacak ve ardından ürün örneği üretilecek.

Sanofi Aventis Grubunun aşı kuruluşu olan Sanofi Pasteur, kısa bir süre önce domuz gribi (A/H1N1) aşısını üretmek için gerekli olan virüs örneğini aldığını açıkladı.

Sanofi Pasteur'ün virüs örneğini almasıyla ''pasajlama'' adı verilen üretim sürecine başlanacak, ardından da ürün örneği üretilecek.

''Pasajlama'', virüsün aşı üretim aşamasına en uygun hale getirilmesi süreci anlamına geliyor. Yaklaşık 2 hafta sürecek pasajlama sürecinin ardından kalite kontrol işlemleri yapılacak ve aşı firması endüstriyel bazda üretime başlayabilecek duruma gelecek.

Sanofi Pasteur, grip aşısı üretimini Swiftwater, Pennsylvania ve Fransa Val de Reuil'daki tesislerinde gerçekleştiriyor.

(A/H1N1) virüsünün son günlerde Dünya Sağlık Örgütü bölgesi içinde yer alan en az 2 ülkede insandan insana bulaşması sebebiyle örgüt, pandeminin 5. aşamasına geçildiğini duyurmuştu.

Sanofi Pasteur Yönetim Kurulu Başkanı Wayne Pisano konuya ilişkin yaptığı açıklamada, virüsün aşı üretim ortamında ne kadar verimli kullanılabileceğini tespit edip geniş ölçekli aşı üretimi için gerekli örneği hazırlamak üzere çalışmalara başladıklarını bildirdi.

Sanofi Pasteur, geçen yıl 1.6 milyar dozdan fazla aşı temin ederek dünya çapında 500 milyon dolayında kişinin bağışıklanmasını sağladı. Firma, 20 bulaşıcı hastalığa karşı koruma geliştiren aşı üretiyor.

8171402.jpg


İsviçreli ilaç firması “Novartis”, domuz gribine yol açan Influenza A/H1N1 virüsüne karşı kullanılacak aşının ilk seri üretiminin gerçekleştirildiğini bildirdi.

Şirketten yapılan açıklamada, söz konusu aşının, aşıların genel üretim yöntemi olan “yumurtada büyütmek” yerine “hücrelerde yapıldığı”, ayrıca ilk üretimin haftalar sonra mümkün olacağının öngörülmesine rağmen daha erken gerçekleştirilmiş olduğu kaydedildi.

Aşının ilk serisinin ön klinik deneyler ve değerlendirmeler için kullanılacağı ifade edilen açıklamada, aşı üretiminin Marburg'daki (Almanya) tesislerinde yapılacağı belirtilerek, söz konusu tesisin bir hafta içinde milyonlarca doz aşı üretebilecek kapasiteye sahip olduğu belirtildi.

Üretim için ayrıca Holly Springs'de (Kuzey Carolina-ABD) ikinci bir tesisin bulunduğu ifade edilen açıklamada, şimdiye kadar 30'dan fazla hükümetten aşı talebi geldiği de kaydedildi

Macaristan'da domuz gribi aşısının üretimine başlandı.

Aşının, Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen koşullarda üretildiği bildirildi.

Aşı üretimine başladıklarını açıklayan Omnivest Ltd. şirketinin sözcüsü Zsolt Nemeth, ilk haftada 500 bin adete ulaşacaklarını söyledi.

Birçok ülkenin kendilerinden bu aşıyı satın almak istediğini açıklayan Nemeth, Macaristan'a yetecek kadar aşı ürettikten sonra ihracata başlayacaklarını kaydetti.

Nemeth, Macaristan Sağlık Bakanlığı ile temas halinde bulunduklarını belirtti.


Çocuklara, hastalara ve yaşlılara dikkat!!


Domuz gribi salgını nedeniyle ABD’de “olağanüstü durum” ilan edildi. Bizde de okullar tatil edildi. Herkesin kafası karışık. “Alınan önlemler yeterli mi, çocuklarımıza korunmaları için aşı yaptırmalı mıyız, alınması gereken ek bir hijyenik önlem var mı, onlara ne yedirip içirelim, nelere dikkat edelim?” gibi sorulara cevap arıyoruz. Endişelenmekte haklısınız ama paniğe gerek yok. Bu süreçte bağışıklık sistemi zayıf olan hastalar, çocuklar ve yaşlılar daha dikkatli olmalı.

KİMLER RİSK ALTINDA?

Bağışıklığı zayıf olanlar risk altında

BU gribin her yıl geçirdiğimiz o bildik gripten çok fazla bir farkı yok. Anlaşılan o ki çok daha hızlı bulaşıp süratle yayılıyor. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklar yaşlılar –özellikle hasta çocuk ve yaşlılar-, organ ve sistemlerinde ağır hastalıkları olanlar (kalp, böbrek, karaciğer ve solunum yetmezliği gibi), kanser hastaları, şu veya bu nedenle bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullananlar da çok ağır seyir edebiliyor. Eğer yeterli bakım koşulları sağlanmaz, beslenmeye, istirahata, uykuya gerekli dikkat gösterilmezse sağlıklı insanlarda bile ölümle sonuçlanabiliyor. Yani bu gribi biraz daha fazla ciddiye almak, korunma önlemleri konusunda daha tedbirli davranmak, daha dikkatli olmak, hastalık belirtileri ortaya çıktığında istirahata çekilmek gerekiyor.

HANGİ BELİRTİLER ÖNEMLİ?

Hastalık bildik grip belirtileri gösteriyor

HASTALIĞIN belirtilerini yüzlerce kez okuduğunuz, duydunuz ama birkaç noktayı yeniden hatırlatmakta fayda var. Bildik grip belirtilerine –ağız ve burunda akıntı, halsizlik, yorgunluk, kırıklık, kas ve eklem ağrıları, genizde boğazda yanma, hapşırma ve aksırma, kuru öksürükler, gözlerde ve burunda sulanma- şu işaretler de eklenirse durum ciddi demektir: İlerleyici nefes darlığı, birkaç adım atınca bile ortaya çıkan nefes tıkanıklığı, morarma, çarpıntı ve güçsüzlük hali, gittikçe belirginleşen, ağırlaşan, derinleşen ilerleyici yorgunluk hali, karın ağrısı, ishal, bir türlü kontrol altına alınamayan yüksek ateş, çok şiddetli boğaz ağrısı, kontrol edilemeyen şiddetli öksürük... Bu belirtiler varsa gribin H1N1 virüsüyle ilişkili olma ihtimali olabilir. Lütfen tıbbi yardım isteyiniz.

NE YİYİP NE İÇMELİ?

Bol bol sarmısak ve soğan tüketin

EVDE istirahat ederken beslenme planınıza biraz daha dikkat etmenizin de faydalı olacağı kanaatindeyim. Olanağınız varsa daha çok meyve yiyin meyve suyu için. Sıcak çorba mükemmel bir seçimdir. Tavuk suyu çorbasının her türlü grip ve nezlenin iyileşmesini hızlandırdığı düşüncesindeyim. Bana sorarsanız –çocuklar hariç- çorbanıza bol karabiber ve kırmızıbiber eklemenizde fayda var. Bu ilaveler bağışıklık gücünüzü daha da artıracaktır. Çorbanıza bol limon sıkmayı da ihmal etmeyin. Olanağınız varsa kefirden faydalanabilirsiniz. Peynir altı suyu faydalı olabilir. Yoğurt bağışıklığı güçlendirmede de ucuz ve mükemmel bir besindir. Günde iki su bardağı kadar yoğurt yemenizi tavsiye ederim. Protein son derece önemlidir. Bu nedenle balık, tavuk, et, yumurta ve peyniri ihmal etmeyin. Eğer olanağınız yoksa mükemmel birer protein kaynağı olan mercimek, kuru fasulye, nohut, bezelye sofranızda mutlaka olsun. Bunlara az da olsa kıyma et ilave edebilirseniz daha iyi olur. Ve tabii ki bol bol sarımsak ve soğan tüketmelisiniz. Özellikle sebze ve et yemeklerinize soğan ve sarımsağı daha çok kullanmalısınız. Taze pişirilmemiş sebzeler otlar –özellikle maydanoz fesleğen kekik dereotu- salatalarınıza kullanacağınız pancar turp yeşil soğan yeşil biber ve benzeri “doğal ilaçlar” iyileşmenizi hızlandıracak veya korumanızı güçlendirecektir.

NE YAPMALI?

El sıkışmayın öpüşmeyin

BU günlerde herhangi bir gribal işaretle karşılaşan herkesin izolasyon önlemleri konusunda her zamankinden daha dikkatli olmasını tavsiye ediyorum. El sıkışmayın, öpüşmeyin, ağzınızı burnunuzu bir kağıt mendille kapatmadan aksırıp öksürmeyin. Ağız burun temizliği yaptığınız her kâğıt mendili kullanır kullanmaz çöp kovasına atın. Bulunduğunuz ortamı sık sık havalandırın. Kapınızı pencereni açın hava değişimi sağlayın. Mümkünse nemli bir yerde istirahat etmeye çalışın. Bu sürede ılık banyolar alabilirsiniz ama üşütüp terlememeye özen göstermenizde fayda var. Yer varsa ayrı bir odada istirahat etmeniz yani eşinizi, çocuğunuzu çevrenizden uzaklaştırmanız faydalı olacaktır. Yaşlı insanlarda yüksek ateş cevabı bazen görülmeyebiliyor. Bu nedenle onlarda daha ziyade genel durumun gözlenmesi gerekiyor.

Aşı olmakta fayda var ama karar sizin!

AŞI konusuna gelince... Üçüncü defa yazıyorum ve bir daha yazmayacağım! Aşı konusu gereksiz yere büyütüldü, tartışmalar çok anlamsız noktalara götürüldü. Eğer böyle giderse yarın bir gün her aşıyı tartışma haline getirebilir kafaları daha da karıştırabiliriz. Tavsiyem sadece tıp mensubu kişilerin dediklerine dikkat edin.

Sağlık Bakanımız haklı ama fazla telaşlı

DEĞERLİ okur, grip aşısı gibi aşıların kullanımı sözkonusu olduğunda ne sayın Sağlık Bakanı ne sayın Müsteşar ne de tedavi hizmetleri temel sağlık hizmetli genel müdürleri bir karar vermezler. Böylesine önemli bir konuda Sağlık Bakanlığımız “ulusal pandemi komisyonu” ve “enfeksyion hastalıklarıyla ilgili çalışma grubu” gibi komisyonların görüşünü mutlaka almıştır. Verdikleri karar “aşının yararlı olduğu” yönündedir. Bu nedenle 6-36 ay arası çocukların, hamilelerin, bağışıklık durumu bozuk ileri yaş insanların, kronik hastalığı olanların ve kamu personelinin aşılanması konusunda herhangi bir tereddüt göstermeye gerek yoktur.

Domuz gribi salgını kapımızda mı?


Kafalar fena halde karışık. Analar babalar had safhada kararsız ve şaşkın. Her kafadan bir ses çıkıyor.


Yani o eski reklamdaki ünlü cümleyi tekrarlamanın tam zamanı: Ağzı olan konuşuyor. Eğer küçük bir bebeğiniz, okula giden bir çocuğunuz ya da yaşlı bir ana babanız varsa bugünlerde işiniz gerçekten zor. Çünkü Sağlık Bakanlığı bana göre bu krizi pek iyi idare edemedi. Sigara yasağında gösterdiği başarıyı ne yazık ki domuz gribi sorununda gösteremedi. Sayın Umur Talu’nun deyimiyle zannetti ki “Türkiye için aşı vakti” diye ilan edince herkes kuzu olup sıraya giriverecek. Oysa zaman bilgi çağı. Bilgiye ulaşmak ise son derece kolay. O kadar kolay ki her şey gibi bilgi de hızla kirleniyor.

Kimi “Ben bu aşıyı yaptırmam, çünkü içinde cıva var, alüminyum var, çocuklarımın, anamın babamın başına bir iş gelmesinden korkarım” diyor, yıllardır yaptırdığı aşıların içinde de cıva olduğunu bilmiyor! Kimi “Bu aşının daha güvenlisi varmış, onu neden getirmediler?” diye soruyor ama bu tip aşının üretim miktarının son derece kısıtlı olduğunun farkında bile değil.

Bırakın anaları babaları bilim dünyası bile “aşı olup olmama konusunda” ortadan yarılmış durumda. Benim gibi “Risk altında olanlar aşılanmalı” diyenler de var, “Yok kardeşim ben bu aşıyı çocuğuma asla yaptırmam” diyen de. Yani yine aynı yazarımızın deyimiyle “tedbirsizlikten de, tedbir kılığındaki düzenbazlıklardan da, virüsten de, aşının yan etkilerinden de, bilmemekten de, bildiğimizi sanmaktan da, cahillikten de, çokbilmişlikten de” korkmanın tam zamanıdır. Hepimize Allah kolaylık versin...

ÇÖZÜM NE?

Peki, ne yapacağız? Ben durduğum yerde duruyor, geçen hafta da yazdığım gibi “risk altındakilerin bu aşıyı yaptırmalarında fayda olduğu” düşüncemi koruyorum. Bana göre “6-36 ay arası bebeklere, genel durumu bozuk organ yetmezliği sorunu olan yaşlılara, bağışıklık sistemi zayıf ya da çökmüş durumda olan kişilere” aşı yapılmalı. Alerjisi olanlara özellikle yumurta alerjisi olduğu bilinenlere ise asla uygulanmamalı. Daha önceden polinöropati öyküsü olanların da aşıdan önce ciddi bir değerlendirmeden geçmelerinde yarar var. Tabii esas kararı çocuğunuzu izleyen çocuk sağlığı uzmanları, ana babanızı izleyen ya da sizi takip eden iç hastalıkları uzmanlarına bırakmalısınız. Bugün sayfamızda karşı görüşte olan doktorlardan birine Prof, Dr. Ahmet Rasim Küçükusta’nın da görüşlerine yer verdik. Güvenilir bir bilim adamı ve mükemmel bir insan olduğunu çok iyi bildiğim Ahmet hocanın görüşlerini de dikkatle okuyun. Ve küçük bir not daha: Ahmet Rasim hocanın bu tür karşı duruşları bazen işe yaramıştır, aklınızda olsun! Salgın tehdidine gelince: Ben de böyle bir tehdidi şimdilik görmüyorum.

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta diyor ki:

“Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) her sene bu günlerde dünya çapında grip salgını olacağını ve milyonlarca insanın hastalanıp öleceğini ilan ediyor ama çok şükür ki bu gerçekleşmiyor. Aşağıdaki cümleyi korkmadan okuyun çünkü Dünya Sağlık Örgütü’nün Asya ve Pasifik Direktörü Shigeru Omi’nin bu ifadesi 4 sene öncesine ait. “Önümüzdeki aylarda çıkması beklenen pandemide 2 milyardan fazla insan gribe yakalanacak ve iyimser senaryoda 2-7 milyon, kötümser senaryoda ise 100 milyon insanın ölecek.” Tabii ki DSÖ haksız çıkıyor veya yalancı duruma düşüyor diye sevinmiyorum ama DSÖ’nün her söylediğinin gerçekleşmeyeceğinin de bilinmesi şart. Benim bu konudaki kişisel kanım, önümüzdeki kış dünyayı sarsacak bir H1N1 salgının olmayacağı şeklinde. Ülkemizde, şu günlerde Ankara’da olduğu gibi elbette yeni pek çok H1N1 vakaları çıkacak ve ölenler de olacak, elbette bu medyanın gündeminin birinci sırasına oturacak, elbette birileri çıkıp ‘Bakın gördünüz mü iyi ki 500 milyon dolar verip aşı olmuşuz’ diye gerinecekler ama inanıyorum ki atılan taş ürkütülen kurbağaya değmeyecek. Nasıl DSÖ grip için farklı zamanlarda çeşitli öngörülerde bulunuyor, iyi ve kötü senaryolar açıklıyor ve çoğu zaman da yanılıyorsa, eh tabii ben de insanım ben de yanılabilirim. Koskoca DSÖ yanılıyorsa varsın bir seferlik de ‘küçük usta’ yanılsın, ne çıkar yani. Ama lütfen ‘İnşallah senin dediğin çıkar‘ temennisinde bulunmayı da ihmal etmeyin, çünkü benim yanılmam kimsenin hayrına olmayacak.”


Domuz Gribinden 6 basit öneriyle korunun!‏

1

fft20_mf406252.Jpeg


Sağlığınız yerinde ve H1N1 hastalık belirtileri göstermiyorken virüsün vücutta üremesini, belirtilerin daha da şiddetlenmesini ve ikincil enfeksiyonların gelişmesini önlemek için dikkatimizi N95 veya tamiflu gibi ilaçları stoklamaya vermek yerine çoğu bildirgelerde bahsedilmeyen bazı çok basit önlemleri uygulayabiliriz.
Ellerinizi sık sık yıkayın.


2

fft20_mf406254.Jpeg


Ellerinizle yüzünüze dokunmayın. Yemek, banyo ve yara bakımı gibi zorunluluklar dışında yüzünüzün herhangi bir yerine dokunmaktan kaçınınız.


3

fft20_mf406256.Jpeg


Ilık tuzlu suyla günde iki kere gargara yapınız ( tuza güvenmiyorsanız listerin kullanınız). H1N1 'in boğaz ve burun boşluklarında çoğalıp Enfeksiyona sebep olarak karakteristik belirtileri göstermesi için 2 -3 güne ihtiyacı vardır. Sağlıklı bir kişinin ılık, tuzlu suyla gargara yapmasının etkisi hastalığa yakalanmış olan bir kişinin tamiflu kullanması ile aynıdır. Bu basit ucuz fakat güçlü önleyici yöntemi küçümsemeyiniz.


4

fft20_mf406258.Jpeg


3. önleme benzer olarak; Burnunuzun içini en az günde bir kere ılık tuzlu suyla temizleyiniz. *Günde bir kere burnunuzu sümkürün ve sonra ılık tuzlu suya batırılmış pamuk tamponlarla silerek temizleyiniz. Bu yolla burnunuzda bulunak virüs sayısını etkili bir şekilde azaltmış olursunuz.


5

fft20_mf406260.Jpeg


Narenciye suları gibi C vitamin bakımından zengin olan yiyecekler kullanarak doğal bağışıklığınızı güçlendiriniz. Eğer ilave olarak C vitamin kullanmak zorunda iseniz emilimi artırmak için mutlaka Çinko ile birlikte alınız.


6

fft20_mf406262.Jpeg


Bitkisel çaylar, çay, kahve gibi sıcak veya ılık içeceklerden içebildiğiniz kadar çok içiniz. * Sıcak içecekler içmek gargara yapmakla aynı etkiye sahiptir fakat ters yöne doğru. Sıcak içecekler virüsleri yaşamaları mümkün olmayan ortama sahip olan mideye doğru yıkayarak götürürler. H1 N1 virüsü mide'de çoğalamaz, herhangi bir zarar veremez ve hayatiyetını devam ettiremez.
 
---> DOMUZ GRİBİ (SWINE FLU) nedir , Nasıl bulaşır , Nasıl korunulur , Tedavisi Nasıldır ?

DOMUZ GRİBİ’nden korunmak
için basit fakat etkili önlemler.
Dr.Vinay Goyal
Dr.Vinay Goyal


Aşağıda okuyacağınız önlemler Dr.Vinay Goyal tarafından herkesin yararlanabilmesi için yayınlanmıştır.



Dr.Vinay Goyal: Yoğun bakım ve Tiroit uzmanıdır. MBBS, DRM DNB.
20 yıldan fazla klinik tecrübesi vardır.
Hinduja Hastanesi, Bombay hastanesi, Saife Hastanesi, Tata Memorial hastanesi gibi önemli kurumlarda görev yapmıştır.
Şu anda Malad’da, Riddhiviayak Cardiac and Critical center’da Nükleer ilaç departmanı ve tiroit klinikleri şefi olarak görev yapmaktadır.

Mikrobun vücuda giriş noktaları yalnızca burun delikleri, ağızve boğaz yoluyla olmaktadır. Çok bulaşıcı bir yapıya sahip olmasından dolayı her türlü önleme karşı H1N1 virüsüyle temas etmekten kaçınmak veya korunmak imkânsızdır. H1N1 virüsüyle temas etmek virüsün vücutta çoğalması kadar önemli değildir.

Sağlığınız yerinde ve H1N1 hastalık belirtileri göstermiyorken virüsün vücutta üremesini, belirtilerin daha da şiddetlenmesini ve ikincil enfeksiyonların gelişmesini önlemek için dikkatimizi N95 veya tamiflu gibi ilaçları stoklamaya vermek yerine çoğu bildirgelerde bahsedilmeyen bazı çok basit önlemleri uygulayabiliriz.

1.Ellerin sıklıkla yıkanması ( Bütün bildirgelerde bahsedilmiştir)

2.Hands-off-the-face” “Ellerinizle yüzünüze dokunmayın” yaklaşımı. Yemek, banyo ve yara bakımı gibi zorunluluklar dışında yüzünüzün herhangi bir yerine dokunmaktan kaçınınız.

3.Ilık tuzlu suyla günde iki kere gargara yapınız( tuza güvenmiyorsanız listerin kullanınız). H1N1 ‘in boğaz ve burun boşluklarında çoğalıp enfeksiyona sebep olarak karakteristik belirtileri göstermesi için 2 -3 güne ihtiyacı vardır. Sağlıklı bir kişinin ılık, tuzlu suyla gargara yapmasının etkisi hastalığa yakalanmış olan bir kişinin tamiflu kullanması ile aynıdır. Bu basit ucuz fakat güçlü önleyici yöntemi küçümsemeyiniz.

4.Yukarıdaki 3. Önleme benzer olarak; Burnunuzun içini en az günde bir kere ılık tuzlu suyla temizleyiniz. *Günde bir kere burnunuzu sümkürün ve sonra ılık tuzlu suya batırılmış pamuk tamponlarla silerek temizleyiniz. Bu yolla burnunuzda bulunak virüs sayısını etkili bir şekilde azaltmış olursunuz.

5.Narenciye suları gibi C vitamin bakımından zengin olan yiyecekler kullanarak doğal bağışıklığınızı güçlendiriniz. Eğer ilave olarak C vitamin kullanmak zorunda iseniz emilimi artırmak için mutlaka Çinko ile birlikte alınız.

6.Bitkisel çaylar, çay, kahve gibi sıcak veya ılık içeceklerden içebildiğiniz kadar çok içiniz. * Sıcak içecekler içmek gargara yapmakla aynı etkiye sahiptir fakat ters yöne doğru. Sıcak içecekler virüsleri yaşamaları mümkün olmayan ortama sahip olan mideye doğru yıkayarak götürürler. H1 N1 virüsü mide’de çoğalamaz, herhangi bir zarar veremez ve hayatiyetını devam ettiremez.



Sağlıklı günler dileğiyle.
Dr.Vinay Goyal

Avrupa İlaç Kurumu (EMEA), domuz gribi aşılarının güvenli ve hastalıktan korunma konusunda etkili olduklarını bildirdi.

Avrupa’da bugüne kadar yapılan aşılama çalışmalarını değerlendiren Avrupa İlaç Kurumu (EMEA), aralarında GlaxoSmithKline (GSK) tarafından üretilen aşının da bulunduğu İnfluenza A (H1N1) aşılarının güvenli ve hastalıktan korunma konusunda etkili olduklarını bildirdi. 16 Kasım 2009 itibarı ile, GSK’nın ürettiği aşıdan 39,3 milyon doz, toplam 34 ülkeye dağıtılırken, 12,1 milyon doz aşı da uygulandı. GSK’nın İnfluenza A (H1N1) aşısının yaklaşık 127 bin dozunun çocuklara ve 25- 35 bin civarında dozunun da hamile kadınlar uygulandığı belirtiliyor.

Avrupa Birliği ülkelerinde İnfluenza A (H1N1) pandemisine karşı aşılama çalışmaları bütün hızıyla sürerken, aşı uygulananların sayısı 5 milyonu aştı. Şimdiye kadar yapılan uygulamaların sonuçlarını değerlendiren Avrupa İlaç Kurumu (EMEA), İnfluenza A (H1N1) aşılarının güvenli olduklarını ve hastalığa karşı etkin bir korunma sağladıklarını bir kez daha doğruladı.
EMEA’dan yapılan açıklamada, GSK’nın İnfluenza A (H1N1) aşısının bazı yaş gruplarında hastalığın ortaya çıkmasını önleyebilecek kadar etkin bağışıklık yanıtı sağladığı belirtildi. Buna göre, 18 – 60 yaş arasında, 10 yaşın üstünde ergenlik çağındaki çocuk ve gençlerde ve yaşlılarda tek doz aşı etkin korunma sağlayabiliyor. Küçük çocuklarda ise iki doz aşı uygulanması tavsiye ediliyor.
EMEA, AB ülkelerinde 5 milyonu aşkın insana aşı uygulandığını şimdiye kadar görülen yan etkilerin büyük çoğunlukla ateş, mide bulantısı, baş ağrısı, alerjik reaksiyon ve aşı yerindeki reaksiyon gibi beklenen etkiler düzeyinde kaldığını vurguladı.
GSK aşısı 12 milyondan fazla kişiye uygulandı
GSK tarafından üretilerek insanlığın hizmetine sunulan İnfluenza A (H1N1) aşısından, 16 Kasım 2009 itibarı ile 39,3 milyon doz toplam 34 ülkeye dağıtıldı. Tüm dünyada yaklaşık 12,1 doz aşının uygulandığı tahmin ediliyor.
Aşının en az 126.900 dozunun çocuklara, yaklaşık 25.000 – 35.000 dozunun ise hamile kadınlara uygulandığı tahmin ediliyor. Halen, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu toplam 35 ülke ve bölgede pandemiye karşı aşılama programı uygulanıyor.


yurt genelinde hızla yayılırken koruyucu önlemler de artıyor. temizliğin önemli olduğu kadar sağlığı koruyucu doğal kürler de korunmada büyük önem taşıyor. Doğal besinlerle nasıl korunacağımız konusunda Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu ile görüştük.

Domuz gribinden korunmanın yolları nelerdir?
nilgun3.jpg

Nilgün Yıldız yazıyor


Grip virüsü sürekli mutasyon geçirmektedir. Yani, genetik yapısını değiştirmektedir. Her yıl geliştirilen grip aşısı bir önceki yıla ait grip aşısından farklıdır. Genetik yapısını sürekli değiştiren grip virüsü zaman içerisinde kendine uygun (çoğalabileceği) farklı konaklar bulabilir. Zaman içerisinde değişen genetik yapılarından dolayı hayvanlara konak olarak yerleşebilmiştir.



Gripten korunmak için ne yapılmalı?

İnsanların toplu halde bulundukları (otobüs terminalleri, hava alanları gibi ) ortamlarda uzun bekleme yapılmaması, kapalı mekan eğlence yerlerinde mümkün olduğu kadar tercih edilmemeli. El temizliğine özen gösterilmeli. Anti bakteriyel mendillerin grip virüsüne karşı bir koruyucu olmadığının bilinmesi; el temizliğinin mutlaka akar su altında sabunla yapılması gerekir. Yakın temastan kaçınılması (el sıkışmak, öpüşmek) gerekir. Karaciğer metabolizmasının ve bağırsak florasının sağlıklı çalışması gribe karşı savunmada önemlidir.

Domuz gribinden korunmak için ne yemeliyiz?
C vitamini bakımından zengin sebze ve meyvelerin tercih edilmesi (narenciye, brokoli, trabzon hurması, turp, kuru soğan) yenilmeli.

Uygulanması gereken koruyucu ve önleyici bitki kürleri nelerdir?
Akşam yatmadan ve sabah evden çıkmadan adaçayı gargarası yapılması gerekir.

Grip sonrası hangi bitki türü iyi gelir?
Haftada 3-4 kez kabuk tarçın veya kök zencefil çayı tercih edilmelidir.

Yapılması sakıncalı olan şeyler nelerdir?
Bağışıklık sistemini zayıflatan ağır tatlılardan (baklava, kadayıf, şöbiyet, ekmek tatlısı) ve kızartmalardan (sebze ve et) uzak durulmalıdır.


Gribe karşı yardımcı tedavi kürleri
1. Maydanoz-limon kürü
2. Özellikle de soğan kürü güçlü bir önleyicidir.

Aynı anda 2 kür uygulamayınız. En etkili olan soğan kürüdür.




Maydonoz-limon kürü
15-16 adet maydanozu (gövde saplarıyla beraber) blendırın içerisine atınız. Üzerine taze sıkılmış iki yemek kaşığı limon suyu ilave ediniz. Yaklaşık 125 ml (yarım bardaktan biraz fazla) klorsuz su ilave ettikten sonra blendırı bir-iki dakika çalıştırınız. Blendır’daki içeriği bir bardağa boşaltınız ve sabah kahvaltısından 15 dakika önce içiniz. Her defasında taze hazırlanmalıdır. Bu kür, her sabah 15 gün buyunca uygulayınız ve beş gün ara veriniz. Beş gün aradan sonra aynı kür 15 gün boyunca tekrarlayınız.

Soğan kürü
Kaynamakta olan bir buçuk su bardağı klorsuz suyun içerisine ince kabuğu soyulmuş orta boy bir kuru soğanı dörde bölüp atınız. Beş dakika ağzı kapalı olarak kaynatınız. Ilıyınca içiniz. 15 gün boyunca aç karnına günde iki kez içiniz (öğleden evvel ve öğleden sonra)
Her defasında taze hazırlanmalıdır. Kullanılacak olan kuru soğan, pazarlarda satılan açık kahverengi kabuklu yemeklik soğandandır. Özellikle bembeyaz soğan aramaya gerek yoktur. Beyaz, kırmızı ve mor soğan kullanılmamalıdır.

Adaçayı
Yaklaşık bir su bardağı kaynamakta olan klorsuz suda bir tatlı kaşığı taze adaçayı on dakika ağzı kapalı olarak kısık ateşte demlenir. Demleme süresi tamamlandıktan sonra bitki daha fazla suyunun içinde bekletilmez, mutlaka süzüp ayrılır. Günde iki-üç defa gargarası yapılır. Ayrıca, beraberinde bir ay boyunca her gün bir çay bardağı adaçayı içilir. Hazırlanan gargara 48 saat bozulmadan banyo dolabınızda durabilir.

2009 H1N1 gribi mi oldunuz? Telaş etmeyin, hızlı hareket edin
elif-hakko-img1.jpg
2009 H1N1 gribi salgın halinde devam ediyor. Ama birçok kişi hastalıkla karşılaştığında ne yapacağını bilmiyor. Peki bu hastalığının belirtileri neler, hastalığa yakalandığını anlayan kişi ne yapmalı, kimlere test yapılıyor ve nasıl tedavi ediliyor? Hastalık ile ilgili sorularımızı Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. yanıtladı.

Anadolu Sağlık Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr.,hastalık nedeniyle paniğe kapılmaya gerek olmadığını ve hızlı hareket etmek gerektiğini söylüyor. Bu dönemde ortaya çıkan grip vakalarının yüzde 90’ına 2009 H1N1 gribi tanısı konduğunu ve kontrol altında tutulduğunu söyleyen Dr. Hakko, bu hastalığın öldürücülüğünün düşük olduğuna ve mevsimsel gripten daha hızlı iyileştiğine dikkat çekiyor.

2009 H1N1 gribinin belirtileri nelerdir?
39-40 dereceye varan ateş, kuru öksürük, vücudun geneline yayılan kas ve eklem ağrısı, bazı kişilerde boğaz ağrısı ve burun akıntısı ile yorgunluk belirtiler arasında sayılabilir. Bazı vakalarda kusma ve ishal de görülebiliyor.

Bu belirtiler varsa nasıl hareket etmek gerekiyor?
Belirtiler ani olarak ortaya çıkıyor. Ateş, öksürük ya da ağrı şikayetinden ikisi varsa mutlaka bir sağlık kurumuna başvurmak gerekiyor. Risk grubuna girip girmediklerini kişilerin kendileri tespit edemez. Başlangıçta bile zatürre olabileceği için hekim değerlendirmesi önem taşıyor.

Kimler risk grubunu oluşturuyor?
Gebeler, 0-5 yaş arasındaki çocuklar, 65 yaş üzeri kişiler, kronik hastalığı olan herkes; diyabet ve kalp hastaları, astımı olanlar, böbrek hastaları, nörolojik ve romatizmal hastalıkları olanlar, kanser hastaları risk grubunda bulunuyor.

2009 H1N1 gribini 65 yaş üstü kişilerin çok daha kolay atlatıyor olması ilginç bir durum. Ama onların da mutlaka hekim tarafından görülmesi gerekiyor. Çünkü hastalığı atlatıyor olmaları sekonder enfeksiyonların olmayacağı anlamına gelmiyor. Arkasından zatürre olabilecekleri için kontrol altında tutulmaları gerekiyor.

2009 H1N1 gribine yakalandığınızdan şüphe ediyorsanız ne yapmalısınız?
Hastaneye gitmeden önce bir maske edinin
Hasta olan kişi ve ona bakan kişiler de evde maske takmalı
Risk grubunda yer alan kişiler hastayla aynı odada bulunmamalı, mümkünse evden uzaklaştırılmalı
El hijyenini özel önem verilmeli. Su ve sabunla sık sık yıkanmalı, alkol içeren el dezenfektanları kullanılmalı,
Ortak kullanım alanları çamaşır suyu ile temizlenmeli
Hastanın bulunduğu oda sık havalandırılmalı

2009 H1N1 gribi tanısı konduysa nelere dikkat etmelisiniz?
Bol su için
Mutlaka yatak istirahati yapın
Bulaştırıcılık riski devam ettiği için bir hafta süreyle evden çıkmayın
Beslenmenize dikkat edin
Mutlaka hekim kontrolünde olun

2009 H1N1 gribi geçirdiyseniz ikinci kez yakalanma ihtimaliniz var mı?
Eğer virüs üzerinde herhangi bir değişiklik olmadıysa hastalık ikinci kez geçirilmez. Ama virüs değişikliğe uğradıysa tekrar geçirmek mümkün.

Nasıl tedavi edilir?
Bu kişilerin ilk 48 saat içinde mutlaka tedavi için başvurmaları gerekiyor. İlaç tedavisine başlanıyor ve özellikle ikincil enfeksiyonlar açısından takip etmek gerekiyor. Hastalar mümkün olduğunca yatırılmadan tedavi ediliyor. Ancak genel durumlarıyla ilgili olarak gerek duyulursa hastaneye yatırılıyor. Hastaların mutlaka hekimleriyle irtibat halinde olmaları gerekiyor. Risk grubunun dışında kalan kişilere ise genellikle ateş düşürücü, ağrı kesici gibi belirtileri giderici ilaçlarla takip ediliyor.

Kimlere test yapılmalı?
2009 H1N1 gribiyle ilgili risk grubunda yer alan kişilerin test yaptırması gerekiyor. Klinik olarak bu belirtilerle gelen herkes bu hastalığa yakalanmış kabul ediliyor ve kanıt olarak ortaya koymak, tedaviyi şekillerdirmek için test yapılıyor.

Finlandiya sağlık bakanı Dr. Rauni Kilde: Grip aşısı milyonları öldürecek

drraunikilde.jpg



Finlandiya eski Sağlık Bakanı Dr. Rauni Kilde’den domuz gribi hakkında çor cesur açıklama.Domuz gribi aşısının bir aldatmaca olduğunu itirafa eden Dr. Kilde, “Bu aşı ile mümkün olduğunca dünya nüfusunun çoğu öldürülmek isteniyor” dedi.Bu düşüncenin eski ABD Başkanlarından Henry Kissinger’e ait olduğunu söyleyen Dr. Kilde, 14-15 Mayıs 2009 tarihinde yapılan Bilderberg toplantısında bu kararın alındığını belirtti.Dr. Kilde, bir televizyona yaptığı açıklamasında, “ABD, hiçbir maddi kayıp yaşamadan hatta milyarlarca dolar kazanarak dünya nüfusunu üçte iki oranında azaltmayı hedeflemektedir” diye konuştu.Dünya Sağlık Örgütü’ne domuz gribinin ölümcül bir salgın olduğu yönünde beyanda bulunması için baskı yaptıklarını belirten Rauni Kilde, “Böylece aşıyı tercihli değil zorunlu yapmak istiyorlardı. Özellikle hamile kadınların ve çocukların ilk önce aşı ile zorunlu tutulması gelecek nesilleri hedeflediğini göstermektedir” açıklamasında bulundu.Finlandiya hükümetinin sınıflandırmayı kabul etmediğini ve hastalığın derecesini normal hastalık olarak gösterdiğini ifade eden Kilde sözlerini şöyle sürdürdü; “Hiç kimse aşının bir yıl, beş yıl ya da 20 yıl sonra ne gibi etkilerinin olacağını bilmiyor: Mutlak kısırlık mı? Kanser mi? Ya da ölümcül herhangi bir hastalık mı?” Dr. Rauni Kilde, “Amerikan yönetimi ileride bundan dolayı doğacak herhangi bir sıkıntıdan dolayı ilaç şirketlerine bir sorumluluk yüklenmemesi için şimdiden önlemini aldı ve onları tüm sorumluluklardan muaf tuttu. Bu bile işin ciddiyetini göstermeye yeter” dedi.

h1n104011_5928_334.jpg


Harvard domuz gribini sildi

ABD’de Nisan-Kasım 2009 arasında domuz gribi ölümlerini inceleyen Harvard Üniversitesi uzmanları domuz gribinin mevsimsel gripten bir farkının olmadığını, hatta öldürme riskinin daha düşük olduğunu ortaya çıkardı. Bilim adamları, “Panik abartıldı. Hastalığın çok tehlikeli olmadığı açık” görüşünde.




Haber Foto Galeri

Dünyada 2009 ilkbaharından itibaren büyük tartışmalara yol açan domuz gribi konusunda yapılan araştırmaların sonuncusu bilim dünyasındaki grip tartışmasını zirveye taşıdı. Dünyanın en prestijli kurumlarından Harvard Üniversitesi ve İngiliz Medical Research Council tarafından yapılan araştırma domuz gribinin her yıl milyonlarca insanın yakalandığı mevsimsel gripten çok önemli farkı olmadığı, hatta virüsün öldürücü etkisinin mevsimsel gripten daha düşük olduğu belirlendi.

Bu yeni verileri gören bilim dünyası, “Bu sonuçları öngörebilmiş olsaydık dünya genelinde aşılama kampanyaları düzenlenmesi gibi önlemler alınması söz konusu olmayacaktı” yorumunu yaparken Amerikan ABC televizyonu da, “Domuz gribi abartıldı mı?” başlıklı haberiyle araştırmanın bilim adamları arasında yarattığı etkiyi inceledi.

“Elimizde veri yoktu”

ABD’de şu ana kadar 9 bin 820 can alan domuz gribi virüsünün ilk görülmeye başlandığı Nisan ayından Kasım’a kadar sürecini detaylı bir şekilde inceleyen Harvard Üniversitesi uzmanları domuz gribinin en fazla mevsimsel grip kadar tehlikeli bir hastalık olduğu kanaatine vardı. Harvard uzmanlarına göre domuz gribi hemen hemen normal grip kadar can aldı, en büyük farkı ise akciğerlere çok daha derinlemesine nüfuz etmesi oldu. Araştırmanın başındaki isim olan Harvard Profesörü Marc Lipsitch, “İlk başlarda virüsün etkisinin ne şekilde olacağını tahmin etmek zordu, ama şimdi elimizdeki verilere baktığımızda bunun normal grip virüsünden çok da farklı etkilere sahip olmadığını görüyoruz” ifadesini kullandı. Lipsitch buna rağmen domuz gribinin hala “ciddi bir hastalık olduğunu” ve aynı her yıl grip aşısı olmanın tavsiye edildiği gibi domuz gribi aşısı olmayı da tavsiye ettiklerininin altını çizdi.

Bu sonuçları ABC televizyonuna değerlendiren Hunter College Profesörü Philip Alcabes, “Grip ciddi bir hastalıktır. İnsanları öldürür. Ama dünyayı saracağını iddia ettiğiniz bir grip salgınına karşı küresel bir önlem faaliyetine girişiyorsanız elinizde felaketi ve krizi gösterecek somut verileriniz olması gerekir. Çok az veriyle çok aşırı önlemler alındı. Şimdi herkes bu hastalığın abartıldığının farkına vardı” dedi.

Alcabes, “Bu araştırmanın sonuçlarını Haziran ayında görmüş olsaydık her şey farklı olabilirdi. İnsanların domuz gribine aşırı tepki verdikleri ortada olan bir gerçekti. Ama bunu kanıtlamak için bilimsel verilere ihtiyacımız vardı. Şimdi bu veri elimizde var” yorumunu yaptı.

Buna da şükredelim

Yine ABC’ye araştırmayı yorumlayan İngiliz uzman Anne Presanis, “İlk başlarda bunun ne kadar ciddi bir tehdit olduğu konusunda çok bilgimiz yoktu ve elimizde ne veri varsa ona göre hareket ettik” dedi.

Vanderbildt Üniversitesi Önleyici Tıp Bölüm Başkanı Dr. William Schaffner ise “Abartıldığını düşünmüyorum. En kötüsüne insanları hazırlamak zorunda olduğumuzu ve tahmin ettiğimizden daha kötü olmadığı ortaya çıktığı için şükretmemiz gerektiğine inanıyorum” dedi.

Uzmanlar ne dedi?

‘Pardondan iyidir’

- Kanadalı mikrobiyoloji uzmanı Dr. Neil Rau: Bu yaşadığımız salgınların en hafifiydi ama en güçlüsüymüş imajı yaratıldı. Hâlâ salgının Dünya Sağlık Örgütü tarafından “orta derece” (moderate) olarak derecelendirilmesine anlam veremiyorum. Artık ortada çok hafif geçen bir salgın var.

- Güney Carolina Üniversitesi bilim adamı ve ’nin sağlık yazarlarından Dr. Russell Blaylock: Bilim dünyası bu sonuçları daha önceden öngörebilmiş olsaydı tüm dünya genelinde toplu aşılama faaliyetleri gibi önlemler alınması söz konusu olmayacaktı.

- Drexel Üniversitesi profesörü Robert Field: Kamu sağlığını ilgilendiren konularda tüm güvenlik önlemlerini almak sonradan “pardon” demekten iyidir. Eğer bu kadar çok önlem alınmamış olsaydı ve büyük bir salgın patlasaydı o zaman insanlar buna karşı hazırlıksız yakalandıkları için eleştiri oklarının hedefi olacaklardı.

- Sağlık kitaplarıyla bestseller olan Dr. Joseph Mercola: Bu salgının gerçekleşmeyeceği başından beri belliydi. 2009 yılı hükümetlerin ve ilaç endüstrisinin karıştığı en büyük sağlık skandallarından birinin yaşandığı yıl olarak hatırlanacak. Tüm dünyaya korku salıp domuz gribini çok tehlikeli bir hastalıkmış olarak gösterenler ceplerini doldurdu.

RAKAMLARLA YANIT

Harvard’ın araştırmasına göre;

- H1N1 belirtileri gösteren hastaların yüzde 1.44’ü hastanede tedavi edildi.

- Yüzde 0.239’u yoğun bakıma alındı.

- Yüzde 0.048’i yani yaklaşık 10 bin kişi hayatını kaybetti.

Buna göre domuz gribinin ölümcülüğü, her yıl düzenlenen grip aşısı kampanyalarına rağmen mevsimsel grip virüsüne 36 bin kurban veren için çok daha düşük kaldı.

Fransa aşılara müşteri arıyor

Fransa Sağlık Bakanlığı vatandaşların yüzde 76’sının domuz gribi aşısı olmayı düşünmediğinin belirlenmesinin ardından elinde kalan milyonlarca doz domuz gribi aşısını satma kararını aldı. 94 milyon doz aşı satın alarak 1.25 milyar dolar ödeme yaptıklarını belirten bakanlık, doz başına 6.25 ile 10 euro arasında fiyattan isteyen ülkelere bu aşıları satabileceklerini belirtti. Fransa’dan Katar 300 bin doz, Mısır ise 2 milyon doz aşı alacağını duyurdu. Sağlık Bakanlığı hastalığın ilk evresinde iki doz aşı yapılması gerektiğini düşündüklerini ancak daha sonra tek dozun yeterli olacağının anlaşılmasının ardından ellerinde fazla aşı kaldığını belirtti.

 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst