Az önce sıcak bir günde tutulmuş orucun ardından yenen yemeğin verdiği ağırlıkla balkona çıktım ve şöleee bir uzandım...uzun bir süreden sonra gökyüzü ilk defa bu kadar parlak ve yıldızlar bu kadar güzel görünüyorlardı.Aslında öylece aklıma birşey geldi.Şimdi ben bu milyonlarca yıldız arasından birine bakıyorum ve gözlerimi ona diktim.Benden belki de çok uzaklarda ya da belki bana çok yakın biri aynı yıldıza bakıyor olabilir..Ve bu kişi aslında benim gelecek hayallerini kurarken yüzü olmayan ancak bedeni olan kiş olabilir.Aslında böyle yazınca düşündüklerimin çok saçma olduğunu farkettim ama şu hayatın rastlantıları ve bize hergün yaptığı süprizleri beni böle düşünmeye itti diyebilirz aslında... Acaba şimdi benim için mükemmel olan bay mükemmel ne yapıyor. Belki birbirimizden habersiz belki de haberli farklı yerlerde nefes alıyoruz ve bir gün hayat bizi bi şekilde karşılaştıracak...Mutlu sonlarımıza ulaştıracak ve bir ömür verecek biz paylaşalım diye.Ya güzel kullanacaz bize verdiklerini ya da değerini bilmeden savuracağız ama biliyorum ki birgün bir şekilde ellerimiz birleşecek...
Ben CNBC de yayınlanan "How I met Your Mother" dizisinin hastasıyım.Aynı ordakiler gibi çok yakın dört-beş arkadaşım var.Ve onları izlerken bizden pek çok şey buluyorum.Belki de o yüzden bağlandım bu kadar o diziye.Ted karakteri en çok güldüğüm ve en sevdiğim karakterdir. Ancak artık daha da anlamlı gelmeye başladı Ted bana.Niye mi? Çünkü ben de Tedleşmeye başladım.Aman Allllaaahhhıımmm!.. Çok gülüyorum ona.Sürekli bayan mükemmeli arıyor ve bir listesi ki var ki ne siz sorun ne ben söyleyeyim, en iyisi izleyin derim. Anlam veremezdim neden mükemmel insanı arıyor diye. Ama şimdi anlıyorum.Hayat doğruya giderken aslında önümüze bir sürü engel ve yanlış seçimler koyuyor.Ve biz bu engelleri geçerek yanlışları görerek aslında çikolatalı pembe eve varıyoruz yavaş yavaş... Ben bunu bu yaz hayattaki en büyük hatamla ve en büyük yanlış seçimimle karşılaşınca anladım.Ama ya anlamasaydım...O kısmını düşünmek istemediğim için unutalım bu soruyu... Daha sonra aklımda aradığım bay mükemmelin özelliklerini listelemek geldi. Şimdiye kadar mükemmeli aramıyordum ama mükemmeli aramazsan sıradan insanların bile öylece hayatına girdiğini farkettim.Bu sadece bir sevgili için geçerli değil. Arkadaş, eş, dost... İşte şimdi de böyle aya, yıldıza, güneşe bakarken şimdi bay mükemmel de benim gördüğüm ayı, yıldızı, güneşi görüyor ama birbirimizdan haberimiz yok diye oyalıyorum mu diyeyim kendimi yoksa cesaretlendiriyor muyum diyeyim bilemedim... Ama şunu biliyorum bu durumu böyle düşünmek, hayatımdaki gereksizlikleri elemek ve girecekleri kendime göre seçmek biraz mükemmele takılı kalamak benim kendi kendime özel hissetmemi sağlıyor. Bu sakın kibirlendiğimin bir göstergesi olarak algılanmasın. Asla asla, kendimi beğenmek,elimdekilerle övünmek en nefret ettiğim şeydir. Sadece kendi kendini mutlu etme sanatı denebilir aslında... ama kendi kendini içinde yani saklı dünyamda...
Bu arada ; bunun farkına varmak da harika birşey: Herkesin bir saklı dünyası olduğu.Kimseye açmadığı sadece kendinin bildiği.Ben orada kimse olmadan bazı zamanlar vakit geçirmeyi çok severim.Anca o zman kendimi tanıyabilirm çünkü.Hareketlerime o zamanlar anlam verebilir ya da benliğime...Böyle zamanlarda da bir deniz kenarı bir göl kenarı ya da oturabileceğim bir pencere(tercihen Burdur daki odamın penceresi olmak üzere ) yeterlidir benim için.
Şimdi bay mükemmelin özelliklerini yazmaktan yanı sıra bir de hatalarımı yazdığım bir defter yaptım kendime.Daha yeni başladım ona ama size de şiddetle tavsiye ederim.Kesinlikle herkes yapmalı eğer bir daha aynı hatalara düşmek istemiyorsa.Daha yeni başladığım için keskin sonuçlarından yararlarından zaralarından bahsedemeyeceğim ancak kısa bir süre sonra bu konu hakkında da yazabilirim bence...
Bir dahaki sefere Ted'in çok güzel bir alışkanlığından daha bahsetmeliyim size.Önce videosunu bulayım ardından hemen yazmalıyım çünkü ona da bayılıyorum.
ALINTI
Ben CNBC de yayınlanan "How I met Your Mother" dizisinin hastasıyım.Aynı ordakiler gibi çok yakın dört-beş arkadaşım var.Ve onları izlerken bizden pek çok şey buluyorum.Belki de o yüzden bağlandım bu kadar o diziye.Ted karakteri en çok güldüğüm ve en sevdiğim karakterdir. Ancak artık daha da anlamlı gelmeye başladı Ted bana.Niye mi? Çünkü ben de Tedleşmeye başladım.Aman Allllaaahhhıımmm!.. Çok gülüyorum ona.Sürekli bayan mükemmeli arıyor ve bir listesi ki var ki ne siz sorun ne ben söyleyeyim, en iyisi izleyin derim. Anlam veremezdim neden mükemmel insanı arıyor diye. Ama şimdi anlıyorum.Hayat doğruya giderken aslında önümüze bir sürü engel ve yanlış seçimler koyuyor.Ve biz bu engelleri geçerek yanlışları görerek aslında çikolatalı pembe eve varıyoruz yavaş yavaş... Ben bunu bu yaz hayattaki en büyük hatamla ve en büyük yanlış seçimimle karşılaşınca anladım.Ama ya anlamasaydım...O kısmını düşünmek istemediğim için unutalım bu soruyu... Daha sonra aklımda aradığım bay mükemmelin özelliklerini listelemek geldi. Şimdiye kadar mükemmeli aramıyordum ama mükemmeli aramazsan sıradan insanların bile öylece hayatına girdiğini farkettim.Bu sadece bir sevgili için geçerli değil. Arkadaş, eş, dost... İşte şimdi de böyle aya, yıldıza, güneşe bakarken şimdi bay mükemmel de benim gördüğüm ayı, yıldızı, güneşi görüyor ama birbirimizdan haberimiz yok diye oyalıyorum mu diyeyim kendimi yoksa cesaretlendiriyor muyum diyeyim bilemedim... Ama şunu biliyorum bu durumu böyle düşünmek, hayatımdaki gereksizlikleri elemek ve girecekleri kendime göre seçmek biraz mükemmele takılı kalamak benim kendi kendime özel hissetmemi sağlıyor. Bu sakın kibirlendiğimin bir göstergesi olarak algılanmasın. Asla asla, kendimi beğenmek,elimdekilerle övünmek en nefret ettiğim şeydir. Sadece kendi kendini mutlu etme sanatı denebilir aslında... ama kendi kendini içinde yani saklı dünyamda...
Bu arada ; bunun farkına varmak da harika birşey: Herkesin bir saklı dünyası olduğu.Kimseye açmadığı sadece kendinin bildiği.Ben orada kimse olmadan bazı zamanlar vakit geçirmeyi çok severim.Anca o zman kendimi tanıyabilirm çünkü.Hareketlerime o zamanlar anlam verebilir ya da benliğime...Böyle zamanlarda da bir deniz kenarı bir göl kenarı ya da oturabileceğim bir pencere(tercihen Burdur daki odamın penceresi olmak üzere ) yeterlidir benim için.
Şimdi bay mükemmelin özelliklerini yazmaktan yanı sıra bir de hatalarımı yazdığım bir defter yaptım kendime.Daha yeni başladım ona ama size de şiddetle tavsiye ederim.Kesinlikle herkes yapmalı eğer bir daha aynı hatalara düşmek istemiyorsa.Daha yeni başladığım için keskin sonuçlarından yararlarından zaralarından bahsedemeyeceğim ancak kısa bir süre sonra bu konu hakkında da yazabilirim bence...
Bir dahaki sefere Ted'in çok güzel bir alışkanlığından daha bahsetmeliyim size.Önce videosunu bulayım ardından hemen yazmalıyım çünkü ona da bayılıyorum.
ALINTI