MertCanBey
Kayıtlı Üye
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu ile İsrail Başbakanı'nın Özel Temsilcisi Joseph Ciechanover ve İsrail Milli Güvenlik Konseyi Başkan Vekili Jacob Nagel'in başkanlıklarındaki Türk ve İsrail heyetleri bugün Londra'da biraraya gelmiştir" denildi.
Açıklamaya şöyle devam edildi: "Heyetler, mutabakat metninin nihai hâle getirilmesi ve farklılıkların giderilmesi yönünde ilerleme sağlamışlar ve anlaşmanın çok yakında gerçekleştirilecek bir sonraki toplantıda sonuçlandırılması hususunda uzlaşıya varmışlardır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan Washington'da Brookings Enstitüsü'nde düzenlenen panelde Türkiye-İsrail ilişkileri hakkında, "Temenni ederim ki, nisan ayı ortasında tarafların yapacağı görüşmelerle buradan olumlu bir neticeyi sağlayabiliriz" demişti.
İsrail Başbakanı Netanyahu da, Türkiye ile İsrail arasında yakında bir görüşme daha olacağını ve bu görüşmenin iki ülke ilişkilerinin düzelmesi için olumlu sonuçlar doğuracağını ümit ettiğini söylemişti.
'NORMALLEŞME GÖRÜŞMELERİ' SIKLAŞTI
Mavi Marmara saldırısı sonrası iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler maslahatgüzar seviyesine gerilemişti. Başbakan Netanyahu'nun Mart 2013'te ilişkilerin normalleşmesi için Türkiye'nin ilk şartı olan resmi özür dilemesinin ardından iki ülke arasında görüşmeler başladı.
Haziran 2015'te Dore Gold ve Feridun Sinirlioğlu'nun Roma'da bir araya gelmesinin ardından heyetler arası görüşmeler sıklaştı. Gold-Sinirlioğlu görüşmesinin ardından konuşan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu "İlişkilerin normalleşmesi adına iki ülkenin görüşmesi çok normal. Bir konuda anlaşma sağlandı. Ancak bizim istediğimiz iki konuda top karşı tarafta. Biz onlardan cevap bekliyoruz" demişti. Netanyahu da Şubat ayında Tüm komşularımızla normalleşme isteriz fakat bu çift yönlü bir yoldur açıklaması yapmıştı.
Şubat ayında da İsrail ve Türkiye heyetleri, İsviçre'nin Cenevre kentinde yeniden bir araya gelmişti.
ABLUKAYI KIRMAK İÇİN YOLA ÇIKMIŞTI
Gazze ablukasını kırmak için yola çıkan Mavi Marmara gemisine 31 Mayıs 2010da uluslararası sularda İsrailin düzenlediği ve dokuz Türkün öldürülmesiyle sonuçlanan saldırıdan sonra Ankara-Tel Aviv ilişkileri kopma noktasına geldi.
Saldırının ardından Tel Aviv'deki büyükelçisini çeken Türkiye, ilişkilerin normalleşmesi için resmi özür, öldürülenler ve yaralananlar için tazminat ve Gazzeye yönelik ablukanın kaldırılmasını şart koştu.
Mart 2013te Netanyahu, o dönem başbakan olan Erdoğanı telefonla arayarak özür diledi. Resmi özür yazılı olarak da açıklandı. Ardından Türkiye ile İsrail arasında Gazze ablukasının kalkması ve tazminat için görüşmeler başladı. Görüşmeleri Türkiye Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu yürüttü.
MÜZAKERELERİN SONUÇLANMASINA AZ KALMIŞTI
Şubat 2014e kadar İsrailli ve Türk yetkililer şartlarda uzlaşmak için görüşmelerini sürdürdü. Diplomatik kaynaklar, imzalanacak anlaşmanın metninin neredeyse hazır olduğunu söylemişti.
Aynı kaynakların verdiği bilgiye göre, ilişkilerin normalleşmesi için Türkiyenin ikinci şartı olan tazminatın miktarıyla ilgili anlaşmaya varılmıştı. Üçüncü şart olan Gazze ambargosunun kaldırılması konusunda da iki taraf birbirine yakınlaşmıştı. Kaynaklar Netanyahunun o dönem iç politika endişeleriyle anlaşmayı imzalamaktan kaçındığı bilgisini vermişti.
Anlaşma imzalanamadan, İsrailin Gazzeye yönelik saldırısı başladı. Temmuz ayında başlayan ve bir aydan uzun süren saldırıda iki bine yakın Filistinli hayatını kaybetti. Bu saldırıyla birlikte görüşmeler tamamıyla durmuştu.
Açıklamaya şöyle devam edildi: "Heyetler, mutabakat metninin nihai hâle getirilmesi ve farklılıkların giderilmesi yönünde ilerleme sağlamışlar ve anlaşmanın çok yakında gerçekleştirilecek bir sonraki toplantıda sonuçlandırılması hususunda uzlaşıya varmışlardır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan Washington'da Brookings Enstitüsü'nde düzenlenen panelde Türkiye-İsrail ilişkileri hakkında, "Temenni ederim ki, nisan ayı ortasında tarafların yapacağı görüşmelerle buradan olumlu bir neticeyi sağlayabiliriz" demişti.
İsrail Başbakanı Netanyahu da, Türkiye ile İsrail arasında yakında bir görüşme daha olacağını ve bu görüşmenin iki ülke ilişkilerinin düzelmesi için olumlu sonuçlar doğuracağını ümit ettiğini söylemişti.
'NORMALLEŞME GÖRÜŞMELERİ' SIKLAŞTI
Mavi Marmara saldırısı sonrası iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler maslahatgüzar seviyesine gerilemişti. Başbakan Netanyahu'nun Mart 2013'te ilişkilerin normalleşmesi için Türkiye'nin ilk şartı olan resmi özür dilemesinin ardından iki ülke arasında görüşmeler başladı.
Haziran 2015'te Dore Gold ve Feridun Sinirlioğlu'nun Roma'da bir araya gelmesinin ardından heyetler arası görüşmeler sıklaştı. Gold-Sinirlioğlu görüşmesinin ardından konuşan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu "İlişkilerin normalleşmesi adına iki ülkenin görüşmesi çok normal. Bir konuda anlaşma sağlandı. Ancak bizim istediğimiz iki konuda top karşı tarafta. Biz onlardan cevap bekliyoruz" demişti. Netanyahu da Şubat ayında Tüm komşularımızla normalleşme isteriz fakat bu çift yönlü bir yoldur açıklaması yapmıştı.
Şubat ayında da İsrail ve Türkiye heyetleri, İsviçre'nin Cenevre kentinde yeniden bir araya gelmişti.
ABLUKAYI KIRMAK İÇİN YOLA ÇIKMIŞTI
Gazze ablukasını kırmak için yola çıkan Mavi Marmara gemisine 31 Mayıs 2010da uluslararası sularda İsrailin düzenlediği ve dokuz Türkün öldürülmesiyle sonuçlanan saldırıdan sonra Ankara-Tel Aviv ilişkileri kopma noktasına geldi.
Saldırının ardından Tel Aviv'deki büyükelçisini çeken Türkiye, ilişkilerin normalleşmesi için resmi özür, öldürülenler ve yaralananlar için tazminat ve Gazzeye yönelik ablukanın kaldırılmasını şart koştu.
Mart 2013te Netanyahu, o dönem başbakan olan Erdoğanı telefonla arayarak özür diledi. Resmi özür yazılı olarak da açıklandı. Ardından Türkiye ile İsrail arasında Gazze ablukasının kalkması ve tazminat için görüşmeler başladı. Görüşmeleri Türkiye Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu yürüttü.
MÜZAKERELERİN SONUÇLANMASINA AZ KALMIŞTI
Şubat 2014e kadar İsrailli ve Türk yetkililer şartlarda uzlaşmak için görüşmelerini sürdürdü. Diplomatik kaynaklar, imzalanacak anlaşmanın metninin neredeyse hazır olduğunu söylemişti.
Aynı kaynakların verdiği bilgiye göre, ilişkilerin normalleşmesi için Türkiyenin ikinci şartı olan tazminatın miktarıyla ilgili anlaşmaya varılmıştı. Üçüncü şart olan Gazze ambargosunun kaldırılması konusunda da iki taraf birbirine yakınlaşmıştı. Kaynaklar Netanyahunun o dönem iç politika endişeleriyle anlaşmayı imzalamaktan kaçındığı bilgisini vermişti.
Anlaşma imzalanamadan, İsrailin Gazzeye yönelik saldırısı başladı. Temmuz ayında başlayan ve bir aydan uzun süren saldırıda iki bine yakın Filistinli hayatını kaybetti. Bu saldırıyla birlikte görüşmeler tamamıyla durmuştu.