Efsunkar
Bayan Üye
Ve sen şimdi gözlerimin çağlayanından düşüyorsun dudaklarıma..
Ey benim dilimin ucunda bekleyen küfürbaz suskunluğum ne duruyorsun!
Hadi o en sözcüklerinle konuşsana
Olmuyor imkan/sızım Şimdi gel demeye varmıyor lügatimdeki sesler..
üç noktalı cümlelerim yetmez anlatmaya..sevme beni Dirvana!
Gelme şehrine küstüğüm..bu sevda yaşamak kadar ağır boynuma..
Ah Dirvana! Gökyüzü meleği.. bir bilsen; ben sevdikçe kendime batıyorum,yorgunum.
Aldanma sever gibi durduğuma; sol yanımda kangren bir kalp taşıyorum.
Vurgun düştüm sürgünüm..yasa dışı hayaller saklıyorum gözlerimin altında.
Prangaya vurdular geçmişimi yarınlarım göz altında..ve sakın anı yaşa deme bana!
Ben kendimden kaçağım firari sevdam..ilişme suskunluğuma; ayazım..ilişme..anla!
Oy Dirvana!
Sen kanatlarında gökyüzünü taşıyorsun ve özgürlüğü. Oysa yeryüzü kadar tutsağım ben..yeryüzü kadar cehennem. Bir yanımda Filistin adlı bir çocuk var! düşleri yanık..bir kolu kesik..diğerinde yüreğini taşır. Bir yanımda Irak düştüğüm nazlı gelin Beyrut durur!
Gözleri kör,sesi sağır
Ve ben kör düğümleri atarım sevdaya,zehirli bilmeceler kusarım.
Dilime dokunma sakın ya/saklım! Durup durup kendimi edepsiz kelimelere asarım. Soru işaretlerinden tırmanırım her gece ilmek ilmek dokunmuş ölüme. Cevapsızım.. gelme!
Ne olur cemrem düşme bu mevsim gönlümün Ortadoğusuna. Her gelen çokça hüzün, her giden ÇOCUKLARca ölüm ekti bu toprağa. Yokluğun denizinde hiçliğe çektim kürekleri ve seyir defterimin her sayfasında,yukarıdan aşağıya ve çaprazlamasına intihar yüklü bir ayaz gizli. Döndür adımlarını benden yürek sızım.
Görmüyor musun? Bu aşkın rotası bizsizliğe kilitli.
Dirvana!
Gözleri ela hüzün çiçeğim..Bu kaçıncı uyak sonbaharın ardından döktüğüm? Kaç elveda daha yapıştıracağım kim bilir aşkın son tren istasyonuna..Oy dili sürgülü Haydarpaşa!..
Gelme diyorum İstanbulca kanayan yaram. Evet.. ateşim ama yüreğinde cürmüm kadar yer yakamam.
Ah gözyaşı tutsaklığım! Hadi al götür saçlarını,susturdum sevda türkülerimi. Kaçağım ve yorgun
düşmesin cümleme aşkın sen hali korkuyorum
Dirvana! Sevdasına yüzümü sürdüğüm gül..ben tecridlerde yüzlerce ve düşlerce kez sevdaya vurulmuş zûl..
Ah Dirvana! Ben senin canında marazi ağrı ve onulmaz bir kırılganlıkken; sen bana bu kadar yasaklı ve ben bana bu kadar saklıyken ne olur yağma bulutsuzluğuma..umutsuzum
Sen tüm yokuşları ters çevirip yüreğini sevdaya dikiyorsun inatla. Oysa ben ayazım düşlerimden düşüyorum gece yarısı suskunluğuyla;uykusuzum.
Anla Dirvana! Bağışla!
Ben sensiz ölüyorum.
...
*
Uçuk Mavi
Ey benim dilimin ucunda bekleyen küfürbaz suskunluğum ne duruyorsun!
Hadi o en sözcüklerinle konuşsana
Olmuyor imkan/sızım Şimdi gel demeye varmıyor lügatimdeki sesler..
üç noktalı cümlelerim yetmez anlatmaya..sevme beni Dirvana!
Gelme şehrine küstüğüm..bu sevda yaşamak kadar ağır boynuma..
Ah Dirvana! Gökyüzü meleği.. bir bilsen; ben sevdikçe kendime batıyorum,yorgunum.
Aldanma sever gibi durduğuma; sol yanımda kangren bir kalp taşıyorum.
Vurgun düştüm sürgünüm..yasa dışı hayaller saklıyorum gözlerimin altında.
Prangaya vurdular geçmişimi yarınlarım göz altında..ve sakın anı yaşa deme bana!
Ben kendimden kaçağım firari sevdam..ilişme suskunluğuma; ayazım..ilişme..anla!

Oy Dirvana!
Sen kanatlarında gökyüzünü taşıyorsun ve özgürlüğü. Oysa yeryüzü kadar tutsağım ben..yeryüzü kadar cehennem. Bir yanımda Filistin adlı bir çocuk var! düşleri yanık..bir kolu kesik..diğerinde yüreğini taşır. Bir yanımda Irak düştüğüm nazlı gelin Beyrut durur!
Gözleri kör,sesi sağır
Ve ben kör düğümleri atarım sevdaya,zehirli bilmeceler kusarım.
Dilime dokunma sakın ya/saklım! Durup durup kendimi edepsiz kelimelere asarım. Soru işaretlerinden tırmanırım her gece ilmek ilmek dokunmuş ölüme. Cevapsızım.. gelme!
Ne olur cemrem düşme bu mevsim gönlümün Ortadoğusuna. Her gelen çokça hüzün, her giden ÇOCUKLARca ölüm ekti bu toprağa. Yokluğun denizinde hiçliğe çektim kürekleri ve seyir defterimin her sayfasında,yukarıdan aşağıya ve çaprazlamasına intihar yüklü bir ayaz gizli. Döndür adımlarını benden yürek sızım.
Görmüyor musun? Bu aşkın rotası bizsizliğe kilitli.
Dirvana!
Gözleri ela hüzün çiçeğim..Bu kaçıncı uyak sonbaharın ardından döktüğüm? Kaç elveda daha yapıştıracağım kim bilir aşkın son tren istasyonuna..Oy dili sürgülü Haydarpaşa!..
Gelme diyorum İstanbulca kanayan yaram. Evet.. ateşim ama yüreğinde cürmüm kadar yer yakamam.
Ah gözyaşı tutsaklığım! Hadi al götür saçlarını,susturdum sevda türkülerimi. Kaçağım ve yorgun
düşmesin cümleme aşkın sen hali korkuyorum
Dirvana! Sevdasına yüzümü sürdüğüm gül..ben tecridlerde yüzlerce ve düşlerce kez sevdaya vurulmuş zûl..
Ah Dirvana! Ben senin canında marazi ağrı ve onulmaz bir kırılganlıkken; sen bana bu kadar yasaklı ve ben bana bu kadar saklıyken ne olur yağma bulutsuzluğuma..umutsuzum
Sen tüm yokuşları ters çevirip yüreğini sevdaya dikiyorsun inatla. Oysa ben ayazım düşlerimden düşüyorum gece yarısı suskunluğuyla;uykusuzum.
Anla Dirvana! Bağışla!
Ben sensiz ölüyorum.
...
*
Uçuk Mavi