Buğra1
Kayıtlı Üye
BM Genel Kurulun 25 Kasım 1981 tarih, ve 36/35 sayılı kararıyla ilan edilmiştir.
Hangisi olursa olsun benimsediği inancın bir kimse için yaşam anlayışının temel öğelerinden biri olduğunu ve din ya da inanç özgürlüğünün tam olarak saygı görüp güvence altına alınması gerektiği göz önünde bulundurularak dünyanın kimi yerinde din ve inanç konularında hala gözlenen hoşgörüsüzlük görüşleri ve ayrımcılık uygulamalarıyla ilgilenerek böyle bir hoşgörüsüzlüğü her biçim ve görüşüyle ivedi ortadan kaldırmak ve din ya da inanç gerekçesiyle yapılan ayrımcılıkla savaşmak için tüm gerekli önlemleri almaya karar, vererek din ya da inanca dayalı her türlü hoşgörüsüzlük ve ayrımcılığın kaldırılması bildirgesini ilan eder.
Madde 1) Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak, bir dini yada dilediği bir inancı benimseme ve din yada inancını tek başına yada topluca, açık yada özel olarak ibadet, gözetme, uygulama ve öğretme biçiminden açıklama özgürlüğünü de içerir.
2) Hiç kimseye, din dini ya da dilediği bir inancı benimseme özgürlüğünü zedeleyecek baskıda bulunulamaz.
3)Bir kimsenin din yada inançlarını açığa vurma özgürlüğü, ancak yasayla öngörülen ve kamu güvenliği, düzeni, sağlığı yada genel ahlakı yada başkalarının temel hak ve özgürlüklerini korumak için gereken sınırlamalara bağlı olabilir.
Madde 3) 3. İnsanlar arasında din ya da inanç gerekçesiyle ayrım gözetmek, insan Saygınlığına karşı bir saygısızlık ve BM anlaşmasını ilkelerini yadsıması niteliğinde olup İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde ilan edilen ve İnsan Hakları Uluslar arası Sözleşmelerin de ayrıntılı olarak öne sürülen insan hakları ve temel özgürlüklerin çiğnenmesi ve uluslararasında dostça ve barışçı ilişkiler için bir engel sayılarak kınanır
Madde 4) 1. Tüm devletler, kişisel, ekonomik, siyasal, toplumsal ve kültürel yaşamın her alanında insan hakları ve temel özgürlüklerin tanınması, kullanılması ve bunlardan yararlanılması bakımından din ya da inanç gerekçesiyle yapılan ayrımcılığı önlemek ve kaldırmak için her türlü etkin önemi alır.
2. Tüm devletler, gerekli olduğu her durumda böyle bir ayrımcılığı yasaklamak için yasalar çıkarmak yada kaldırmak üzere her türlü çabada bulunur ve bu konuda yada başka inançlara dayalı hoşgörüsüzlükle savaşmak üzere tüm uygun önlemleri alır.
Madde 5) 1. Ana babalar yada duruma göre çocuğun yasal vasileri, aile yaşamının din yada inancına göre çocuğa verilmesi gerektiğine inandığı manevi eğitimi göz önünde bulundurarak düzenleme hakkına sahiptir.
2. Çocuk, ana babasının ya da duruma göre yasal vasisinin istekleri uyarınca din yada inanç konusunda eğitim görme hakkından yararlanır ve kendi çıkarları başta gelmek üzere ana babasının ya da yasal vasisinin isteklerine karşı din ve inanç öğrenimi almaya zorlanamaz.
Madde 7) Bu bildirgede öne sürülen hak ve özgürlükler uygulamada herkese bu hak
ve özgürlüklerden yararlanma olanağı sağlayacak biçimde ulusal yasalarla sağlanır.
Hangisi olursa olsun benimsediği inancın bir kimse için yaşam anlayışının temel öğelerinden biri olduğunu ve din ya da inanç özgürlüğünün tam olarak saygı görüp güvence altına alınması gerektiği göz önünde bulundurularak dünyanın kimi yerinde din ve inanç konularında hala gözlenen hoşgörüsüzlük görüşleri ve ayrımcılık uygulamalarıyla ilgilenerek böyle bir hoşgörüsüzlüğü her biçim ve görüşüyle ivedi ortadan kaldırmak ve din ya da inanç gerekçesiyle yapılan ayrımcılıkla savaşmak için tüm gerekli önlemleri almaya karar, vererek din ya da inanca dayalı her türlü hoşgörüsüzlük ve ayrımcılığın kaldırılması bildirgesini ilan eder.
Madde 1) Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak, bir dini yada dilediği bir inancı benimseme ve din yada inancını tek başına yada topluca, açık yada özel olarak ibadet, gözetme, uygulama ve öğretme biçiminden açıklama özgürlüğünü de içerir.
2) Hiç kimseye, din dini ya da dilediği bir inancı benimseme özgürlüğünü zedeleyecek baskıda bulunulamaz.
3)Bir kimsenin din yada inançlarını açığa vurma özgürlüğü, ancak yasayla öngörülen ve kamu güvenliği, düzeni, sağlığı yada genel ahlakı yada başkalarının temel hak ve özgürlüklerini korumak için gereken sınırlamalara bağlı olabilir.
Madde 3) 3. İnsanlar arasında din ya da inanç gerekçesiyle ayrım gözetmek, insan Saygınlığına karşı bir saygısızlık ve BM anlaşmasını ilkelerini yadsıması niteliğinde olup İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde ilan edilen ve İnsan Hakları Uluslar arası Sözleşmelerin de ayrıntılı olarak öne sürülen insan hakları ve temel özgürlüklerin çiğnenmesi ve uluslararasında dostça ve barışçı ilişkiler için bir engel sayılarak kınanır
Madde 4) 1. Tüm devletler, kişisel, ekonomik, siyasal, toplumsal ve kültürel yaşamın her alanında insan hakları ve temel özgürlüklerin tanınması, kullanılması ve bunlardan yararlanılması bakımından din ya da inanç gerekçesiyle yapılan ayrımcılığı önlemek ve kaldırmak için her türlü etkin önemi alır.
2. Tüm devletler, gerekli olduğu her durumda böyle bir ayrımcılığı yasaklamak için yasalar çıkarmak yada kaldırmak üzere her türlü çabada bulunur ve bu konuda yada başka inançlara dayalı hoşgörüsüzlükle savaşmak üzere tüm uygun önlemleri alır.
Madde 5) 1. Ana babalar yada duruma göre çocuğun yasal vasileri, aile yaşamının din yada inancına göre çocuğa verilmesi gerektiğine inandığı manevi eğitimi göz önünde bulundurarak düzenleme hakkına sahiptir.
2. Çocuk, ana babasının ya da duruma göre yasal vasisinin istekleri uyarınca din yada inanç konusunda eğitim görme hakkından yararlanır ve kendi çıkarları başta gelmek üzere ana babasının ya da yasal vasisinin isteklerine karşı din ve inanç öğrenimi almaya zorlanamaz.
Madde 7) Bu bildirgede öne sürülen hak ve özgürlükler uygulamada herkese bu hak
ve özgürlüklerden yararlanma olanağı sağlayacak biçimde ulusal yasalarla sağlanır.