Dilde Zevk / Suat Yakup Baydur

ashli

Bayan Üye
Dilde Zevk


Dilde zevkten, kelimelerin estetiğinden, ahenginden söz açanların sayısı o kadar çoğaldı ki insan bizde zevke değer veren bu kadar çok kimse varken nasıl olup da her gün çeşitli zevksizliklerle karşılaştığına şaşıp kalıyor doğrusu. Sakın zevke değer verenlerin sayısının çokluğundan şikâyetçi olduğumu sanmayın! Keşke sayılan on kat, yirmi kat çoğalsa, her şeyde zevk arasak!

Benim beğenmediğim, bu zevk işinin tek yanlı oluşu, kötüye kullanılışı, birtakım kimselerin, hem de zevk meselesi üzerine hiç düşünmemiş, bu işle hiç ilgilenmemiş kimselerin elinde ve dilinde Türkçeye, Türkçe sözlere karşı bir silâh gibi kullanılması, dilimizin gelişmesine karşı "zevk"in bir engel, bir barikat gibi kullanılmasıdır. Bu "zevk sahipleri", bu "estetler" kendilerinin kullanmadığı, dillerinin alışmadığı her Türkçe kelimeye "çirkin", "gak-guklu", "zevksiz" damgalarını vurmaya her an hazırdırlar. Şu durmadan kullandıkları zevk kelimesi güzel mi, çirkin mi, ahenkli mi, ahenksiz mi, bunu hiç düşünmemişlerdir. Bu Arapça kelimeyi hiç kullanmamış olsalardı da siz onlara "Bu kelime Türkçedir, biz de kullanalım! " deseydiniz şu cevabı alırdınız: "Böyle zevksiz kelime mi olur? Şuna bak, zevzek der gibi zevk! zevk! diye kekeleyip duruyor!" Bu zevkçiler Bire berber gel beraber... tekerlemesindeki beraber ’e bayılırlar, birlikte diyemezler; diğer taraftan sözünü pek zevkli bulurlar da öte yandan ’a pek yüzvermezler. Onlarca kaide, kural ’dan, şu kir’ li mütefekkir, düşünür ’den daha ahenklidir. Kıvanç sözünü halk kullanıyormuş, onlara ne: böyle iğrenç bir söz ağza alınır mı? Kelime dediğin revanş, maç, vinç, gar, caz, lalettayin, muamele, alelacele, maamafi, binaenaleyh veya dağdağa, mağdur, narh, tarh gibi güzel, ahenkli, kulağa hoş gelir şeyler olmalı. Bu "zevkiyyun" için Türkçede ruh karşılığı tin diye bir kelime bulunması kadar saçma bir şey olamaz. Size böyle tek heceli zayıf bir kelimeyle Türkçenin çirkinleşeceğini anlatırlar, anlatırlar ama ruh ’un yanı başında yine ruh gibi tek heceli Almanca Geist’ı aynı anlamda kullanmakta olduklarını hiç düşünmezler; ten, tez, tem sözlerinin kaç heceli olduğunu ilk duydukları zaman sormamışlardır.

Modaya uyup ingilizce öğrenmeye başlamışlarsa "ince" demek olan thin’i, "ruh" demek olan soul’u, "hayalet" demek olan ghost’u övünerek kullanırlar, lnşa-at, ihrac-at, ithal-at, talim-at gibi yabancı sözlerin sonundaki at’lar Arap at’ı olduğundan seslerini çıkarmayan bu "ehl-i zevk" danıştay, sayıştay, kurultay gibi Türkçe sözlerin tay’larına içerlerler.

Neden hatır gönül sözündeki Arapça hatır, sonra ingilizce "çift" anlamına gelen ve kibar hanımlarca tenis yarışlarında kullanılan dablı (double), "yürek" demek olan hart (heart), "kaça" karşılığı olan hav maç (how mach) güzeldir, neden jaketatay, tayyör, tay (taille) güzeldir de danıştay çirkindir?

Size hiç bir Ingilizin çıkıp da "Ben hart hurtlu, cast custlu ingilizce istemem!" diyeceğini düşünebiliyor musunuz? Teberru, bağış’tan, medh, övme’den; selâmlamak esenlemek’ten; Fransızca le bon sens’ın Osmanlıcaya çevrilmesi olan aklıselim, sağ-duyudan; merasim, tören’den daha mı ahenklidir? Neden bu zevk sahipleri macun derler de acun diyemezler? Ulu Tanrı Türk dilini bu çeşit kimselerin elinden ve dilinden koruya!
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst