' Kontes..
Bayan Üye
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun Nöropsikolojisine İlişkin Kuramlar ve Araştırmalar
Dr. Birim Günay KILIÇ
Günümüzde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olarak adlandırılan klinik tablo ile örtüşen çocukluk çağı davranış patolojisi 1902?de İngiliz çocuk hekimi Still tarafından tanımlanmıştır (Swanson ve ark. 1998a). DEHB kişinin gelişimini sosyal, duygusal ve bilişsel alanlarda etkileyen, ergenlik ve erişkinlik dönemlerinde başka psikiyatrik sorunların eklenmesine zemin hazırlayan nöropsikiyatrik bir bozukluktur (Biederman 1998). Geçen yüz yıl boyunca değişik adlarla anılan bu sendromda temel bilişsel bozukluğu araştıran, dikkat süreçleri ve bilgi işlemenin değişik evrelerine yönelik çok sayıda deneysel ve klinik çalışma bulunmaktadır. DEHB tanımlayıcı bir terim olmasına karşın, ?dikkat eksikliğinin? temel sorun olup olmadığı araştırıcılar tarafından sorgulanmaktadır. Halen özgül bilişsel bozukluğun doğası hakkında düşünce birliği sağlanmış değildir.
Konu ile ilgili araştırmalar dikkat bileşenleri, yönetici işlevler (işlem belleği ve ketleme) ve enerjik mekanizmalar üzerinde yoğunlaşmaktadır (Paule ve ark. 2000, Swanson ve ark. 1998b, Kora 1998, Kılıç 2002, Kuntsi ve Stevenson 2000, Sergeant 2000, Swanson 2003, Slaats-Willemse ve ark. 2003). Ayrıca DEHB?deki bilişsel bozukluğun güdülenimle olan ilişkisini vurgulayan araştırmalar da bulunmaktadır (Sonuga-Barke ve ark. 1992, Solanto ve ark. 2001).
Klinik ve nöropsikolojik verilere dayanarak DEHB?de hem dorsolateral prefrontal korteks (DLPFK) hem de orbitofrontal kortekste (OFK) işlev bozukluğunun olduğu söylenmektedir. Fakat bu işlev bozukluklarının birincil olarak PFK?ya mı yoksa PFK ile ilişkili beyin bölgelerine mi bağlı olduğu henüz kesinlik kazanmamıştır. Bu nedenle fronto-subkortikal terimi davranışsal/bilişsel işlev bozukluğunu gösterdiği gibi DEHB?nin uygun bir nöropsikolojik tanımını da sağlamaktadır (Faraone ve Biederman 1999).
Bu yazıda DEHB?yi nöropsikolojik yönden ele alan araştırmaların gözden geçirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla ?dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu? ve ?nöropsikoloji? anahtar sözcükleri girilerek Medline, PSYCInfo ve Türk Tıp Dizini 1980 yılından itibaren taranmıştır. Kuramsal bakış açılarını temel alan araştırmalar ve konuyu kapsamlı olarak gözden geçiren çalışmalar seçilmiştir. DEHB?nin nöropsikolojik yönünü ele alan ülkemizde yapılmış tez çalışmaları gözden geçirilmiştir. Bu yazıda DEHB?yi nöropsikolojik yönden inceleyen araştırmalar bu sendroma ilişkin olarak önerilen kuramsal modeller çerçevesinde gözden geçirilecektir. Son bölümde ise hayvan modelleriyle yapılmış deneysel araştırmaların DEHB?ye olan izdüşümleri kısaca ele alınacaktır.
Dr. Birim Günay KILIÇ
Günümüzde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olarak adlandırılan klinik tablo ile örtüşen çocukluk çağı davranış patolojisi 1902?de İngiliz çocuk hekimi Still tarafından tanımlanmıştır (Swanson ve ark. 1998a). DEHB kişinin gelişimini sosyal, duygusal ve bilişsel alanlarda etkileyen, ergenlik ve erişkinlik dönemlerinde başka psikiyatrik sorunların eklenmesine zemin hazırlayan nöropsikiyatrik bir bozukluktur (Biederman 1998). Geçen yüz yıl boyunca değişik adlarla anılan bu sendromda temel bilişsel bozukluğu araştıran, dikkat süreçleri ve bilgi işlemenin değişik evrelerine yönelik çok sayıda deneysel ve klinik çalışma bulunmaktadır. DEHB tanımlayıcı bir terim olmasına karşın, ?dikkat eksikliğinin? temel sorun olup olmadığı araştırıcılar tarafından sorgulanmaktadır. Halen özgül bilişsel bozukluğun doğası hakkında düşünce birliği sağlanmış değildir.
Konu ile ilgili araştırmalar dikkat bileşenleri, yönetici işlevler (işlem belleği ve ketleme) ve enerjik mekanizmalar üzerinde yoğunlaşmaktadır (Paule ve ark. 2000, Swanson ve ark. 1998b, Kora 1998, Kılıç 2002, Kuntsi ve Stevenson 2000, Sergeant 2000, Swanson 2003, Slaats-Willemse ve ark. 2003). Ayrıca DEHB?deki bilişsel bozukluğun güdülenimle olan ilişkisini vurgulayan araştırmalar da bulunmaktadır (Sonuga-Barke ve ark. 1992, Solanto ve ark. 2001).
Klinik ve nöropsikolojik verilere dayanarak DEHB?de hem dorsolateral prefrontal korteks (DLPFK) hem de orbitofrontal kortekste (OFK) işlev bozukluğunun olduğu söylenmektedir. Fakat bu işlev bozukluklarının birincil olarak PFK?ya mı yoksa PFK ile ilişkili beyin bölgelerine mi bağlı olduğu henüz kesinlik kazanmamıştır. Bu nedenle fronto-subkortikal terimi davranışsal/bilişsel işlev bozukluğunu gösterdiği gibi DEHB?nin uygun bir nöropsikolojik tanımını da sağlamaktadır (Faraone ve Biederman 1999).
Bu yazıda DEHB?yi nöropsikolojik yönden ele alan araştırmaların gözden geçirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla ?dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu? ve ?nöropsikoloji? anahtar sözcükleri girilerek Medline, PSYCInfo ve Türk Tıp Dizini 1980 yılından itibaren taranmıştır. Kuramsal bakış açılarını temel alan araştırmalar ve konuyu kapsamlı olarak gözden geçiren çalışmalar seçilmiştir. DEHB?nin nöropsikolojik yönünü ele alan ülkemizde yapılmış tez çalışmaları gözden geçirilmiştir. Bu yazıda DEHB?yi nöropsikolojik yönden inceleyen araştırmalar bu sendroma ilişkin olarak önerilen kuramsal modeller çerçevesinde gözden geçirilecektir. Son bölümde ise hayvan modelleriyle yapılmış deneysel araştırmaların DEHB?ye olan izdüşümleri kısaca ele alınacaktır.