Destan / Emin Özdemir

ashli

Bayan Üye
1.Yunanca Epos şiirinin karşılığı olan bu kavram, toplumların vicdanında derin izler bırakmış bir olayı, özellikle de yiğitlik ve kahramanlık olaylarını manzum olarak öyküleyici bir yöntemle anlatan en eski edebiyat türü. Denilebilir ki öykü, destandan çıkmış, bir bakıma insanların olay dinleme, olay anlatma gereksiniminden doğmuştur destan. Anlatılan olaylar ve olaylara karışan kahramanlar olağanüstü nitelikler taşır. Olay, tarihsel boyutlu birtakım serüvenler dizisidir. Yaratıldığı dönemin izlerini, toplumun özlem ve düşlerini içerir. Kahramanlar olağanüstü kişiliklerinin yanı sıra yaptıklarıyla masallaşmış bir kimlik kazanır. İçinden çıktığı toplumun ya da ırkının karakterini oluşturan başat niteliklerle donanmıştır kişiliği. Ulusaldır. Doğaüstü güçler onu yönlendirir. Aklın alamayacağı büyük işlerin üstesinden gelir. Her türlü tehlikeye, düşmanlarına karşı onu bu doğaüstü güçler korur. Destanlar, uluslar çocukluk döneminin ürünleridir. Bu yönden bu ürünlerde onları yaratan toplumların ilkel biçimde de olsa tarihinden izler görülür. îki tür destan vardır: Doğal ve yapma. Doğal destan, adı belli bir yazarca işlenmemiş, ancak çok eskiden derlenen kitaplaştırılmış destanlara denir. Oğuz Kağan, Ergene-kon, Göç, Manas... gibi Türk destanları birer doğal destandır. Belli bir yazarca yazılmış destanlara da yapma destan denir. Homeros’un (M.Ö. IX. yüzyıl) İlyada ve Odise, Lönrat’ın (1802-1884) oluşturduğu, Finlerin ulusal destanı sayılan Kalevala, Firdevsî’nin (932-1020) yazdığı, Farslarm Şehnamesi yapma destanlara örnektir.

2. Çağdaş Türk edebiyatında hem içerik, hem de biçim yönünden geleneksel destanlardan ayrı olan uzun, kahramanlık öğesinin ağır basması belirleyici özellikler olarak söylenebilir. Nazım Hikmet’in Bedrettin Destanı ile Kuvayı Milliye, Fazıl Hüsnü Dağlar-ca’nın Üç Şehitler Destanı, İstiklâl Savaşı, Yedi Memetler, Ceyhun Atuf Kansu’nun Sakarya Meydan Savaşı, Gülten Akın’ın Maraş’ın ve Ökkeş’in Destanı bu türe örnek olarak gösterilebilir;

3. Halk edebiyatında biçim yönünden koşmaya benzeyen, dörtlük sayısı konuya göre değişen bir şiir türü. Bu tür destanlarda konu, toplumu ilgilendiren her türlü ciddi ya da güldürücü olay, durum olabilir: Kıtlık destanı, savaş destanları, pire, uyuz, yokluk destanları gibi. Ayrı iki destandan alınmış şu parçalarda bu iki boyutu (ciddilik ve gülmecesellik) görebiliriz:

İbtida Bağdat’a sefer olanda
Atladı hendeği geçti Genç Osman,
Vuruldu sancaktar, kaptı sancağı,
İletti, bedene dikti Genç Osman.

«Eğerleyin kır atımın ikisin,
Fethedeyim düşmanların hepisin.»
Sabah namazında Bağdat kapısın
«Allah Allah!» deyip açtı Genç Osman.

(Kayıkçı Kul Mustafa)

Bostan ektim yolu ile
Felek vurdu dolu dile
Cilve eyler kulu ile
Harap etti bostanımı

Hıyar gibi civanları
Vurdu yaktı doğanları
Kargı gibi soğanları
Harap etti bostanımı

(Serdari)
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst